resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 13578
    kendisiyle şampiyon olmaktansa tudor'la 8. olmayı yeğlerim.
    şampiyon olamıyorsak, başarı gelmiyorsa kötü yönetimlerden.

    milli takımı teksas'a çevirmiş silahlı çeteye ağzını açamamış,
    arda tarafından 3 kuruşluk adamların diline düşürülüp egosu yerle bir olmuş,
    çeşme'de lokanta basmaya kadar düşmüş bir insanın galatasaray'a ihanetleri de düşünüldüğünde bu takımın kapısından girememesi gerekiyor. her düşeni kaldırmak zorunda değiliz. dünyada tek galatasaray var. ama çok teknik direktör var. insanlar galatasaray'a karşı olan tavır ve davranışlarının bir bedeli olduğunu arda üzerinden, terim üzerinden öğrenmeli.

    super lig'de koskoca galatasaray'ın şampiyonluğu bir kişiye bağlıysa eğer kimse büyüklükten söz etmesin.
  • 13579
    galatasaray taraftarı ve camiasının her başı sıkıştığında terim, aysal ya da albayrak gibi isimleri gündeme getirmesi kulüpte artık iflas etmiş kişilere dayalı düzenin de bir göstergesi aslında.

    gündem özelinde terim'e değinecek olursak, bunca yıllık tecrübesine ve bilgi birikimine rağmen, kulüpte çalıştığı hiç bir dönemde kendisinden sonra da işleyecek bir düzeni florya'da tesis edemedi terim. zaman zaman adı geçen eski yöneticiler ve kulüp için de aynı durum geçerli. kulüpte görev alan etkin isimlerin ve yöneticilerin kişilerden bağımsız işleyen bir düzen tesis etmek yerine kendilerine muhtaç bir florya ve kulüp yaratma gayretinin sebebi biraz da egoizm. bir anlamda ben varsam galatasaray var ben yoksam galatasaray yok anlayışı hakim kulüpte.

    çağın gerisinde kalmış tüzüğü, köhnemiş divan kurulunun kulüp içindeki etkinliği, ultraslan'ın kulübün haklarını arama konusunda taraftara gem vuran menfaatçi yaklaşımı ve yukarıda bahsettiğimiz kişilere dayalı yapıyla galatasaray'ın başarıda sürekliliği yakalaması mümkün değil.

    galatasaray her başı sıkıştığında terim'in ya da ünal aysal'ın adını anmaktansa başarıda süreklilik için yapısal reformlara imza atmalı ve gerek kulüpte gerek florya'da gerekse sportif aş'de organizasyon şemalarıyla birlikte kişilerden bağımsız işleyen çağdaş bir düzeni tesis etmeli.

    kendi gözlemlerim ve tespitlerim ışığında bu reformlara dair beklentilerimi ana hatlarıyla özetledim;

    -galatasaray çağın gerisinde kalmış tüzüğünü değiştirmeli ve divan kurulunun kulüp içindeki etkinliğini azaltarak genç üyelerinin önünü açmalı. geleneklerine bağlılık adına köhnemiş divan kurulunun yön verdiği çağın gerisinde kalmış mevcut yapının ayakta kalması mümkün değil. milyonlarca taraftarı milyar liralık bütçesi olan bir yapı divan kurulunda sırf yaşları hasebiyle kıdemli olan 15-20 kişilik bir grubun inisiyatifine bırakılamaz.

    -genel kurulun bünyesinde, iş ve spor dünyası içinde aktif olarak yer alan ve her biri kendi alanında uzman isimlerle, teknokratlardan müteşekkil bir danışma ve denetleme kurulu oluşturulmalı. yönetim kurulu divan kurulu yerine düzenli olarak bu kurula hesap vermeli. yönetimin icraatlarına ve kulübün geleceğine divan kurulu değil teknokratlardan oluşan bu kurul yön vermeli.

    -divan kurulu kulüpte uzun yıllarını geçirmiş üyelerin taltif edildiği etik konularda karar alan bir kurul haline getirilmeli.

    -galatasaray, divan kurulu değil genel kurulun uhdesinde kurulacak özel bir komisyonla, genel kurul üyeliğini belli şartlar çerçevesinde kademeli olarak taraftarına açmalı. kulübe hizmet onuru sadece liselilere ait olmamalı. bu üye alımlarında taraftarın mağdur olmaması için güç sahibi olan iş, bürokrasi ve siyaset dünyasına herhangi bir avantaj sağlanmayacak şekilde yöntem belirlenmeli.

    -galatasaray, özellikle sportif aş ve florya olmak üzere kulübün tüm birimlerinde yönetimlerden ve ahbap çavuş ilişkilerinden bağımsız liyakatle işleyen bir düzeni tesis etmeli. maalesef mevcut düzende, bu iki yapı başta olmak üzere, tüm kulüp birimleri abi kardeş ilişkileriyle ve ek iş mantığıyla yöneticiler tarafından idare ediliyor. kendi şirketlerini dahi idare etmekte zorlanan kişilerin ek iş olarak yaptıkları yöneticilikle bütçesi milyarları bulan milyonlarca insanın muhatabı bir yapı idare edilemez.

    -spor dünyasında mevcut düzen dikkate alındığında kulüp için iki hayati yapı var; bunlardan biri sportif aş, diğeri ise futbol şubesi, yani florya. her iki yapı için de üst düzey avrupa kulüpleri de dikkate alınarak güçlü birer organizasyon şeması oluşturmalı.

    -oluşturulan organizasyon şemalarında her pozisyon için gerekli nitelikler belirlenmeli, işe alımlar ve atamalar bu doğrultuda liyakat esasıyla yapılmalı. kendi şirketlerinde her pozisyona cv ile başvuru alanların kulübün en kritik pozisyonlarına liyakatten bağımsız atama yapmaları kabul edilemez.

    -sportif aş'de finans aklı olarak uluslararası tecrübeye sahip bir ceo; florya'da ise futbol aklı olarak yine uluslararası tecrübeye ve saygınlığa sahip bir futbol direktörü yönetimlerin icra sürelerinden bağımsız olarak görev almalı. bu isimlerin atamaları yönetimlerin teklifiyle ancak yukarıda bahsini açtığımız danışma ve denetleme kurulunun onayı ile yapılmalı. galatasaray riva'dan gelecek parayla borçlarını kapatacaktır, ancak mevcut anlayıştan vazgeçilmez ve bu kritik atamalar liyakat esasıyla yapılmaz ise aynı borç bir kaç yıl içinde yeniden oluşacaktır.

    -ülke sporunun en büyük sorunu eğitimsizlik. arda turan bu konuda en sıcak örnek. kale arkasında hagi'nin attığı gole sevinen top toplayıcı çocuğa futbol dışında bir eğitim veremediğimiz için bugünkü arda turan'ı yarattık. bu eğitimsizlik meselesi nedeniyle sürekli bahsi geçtiği üzere almanya'daki 3 milyonluk türk nüfusu içinden bu ülkedekinden çok daha fazla nitelikli futbolcu yetişiyor. galatasaray, lise ve üniversiteden kaynaklı eğitim tecrübesiyle bu konuda ülke futbolunda çözüme en yakın kulüp.

    -galatasaray camiasının en büyük zenginliği olan galatasaray lisesi'nin eğitime dair tecrübesinden faydalanılmalı ve gs spor lisesi hayata geçirilmeli. camia eğitim konusunda galatasaray lisesi gibi bir hazineye sahipken bu hazineden florya mahrum bırakılmamalı.

    -galatasaray üniversitesi bünyesinde galatasaray spor akademisi bölümü açılarak camianın kendi spor adamlarını yetiştirecek bir yapıya kavuşması sağlanmalı. bu akademiden yetişecek ve sporun her dalında görev alacak sporadamları sadece galatasaray'a hizmet etmekle kalmayıp ülke sporuna da yön verecektir.

    -eğitimsizliğin esir aldığı futbol ve spor dünyasında lise ve üniversite'nin florya ile entegrasyonu bizi avrupa'da da zirveye taşıyacaktır, başarıyı da sürekli kılacaktır. eğitime dair zor gibi görünebilecek tüm bu reformların maliyeti cavanda, donk ve tarık çamdal'ın galatasaray'a maliyetinden daha düşüktür, getirisi de riva'dan daha fazla olacaktır.

    altı çizilmesi gereken mesele şu; ne zamanında büyük bir öngörü ile edinilmiş gayrimenkullerin değerlendirilmesi ne de her başımız sıkıştığında terim'i albayrak'ı göreve çağırmak galatasaray'ın mali, idari ve sportif anlamada kurtuluşu olamaz, bu adımlar ancak geçici çözümler sunar. başarıda sürekliliği sağlayacak olan yukarıda bahsettiğimiz türden yapısal reformlardır.

    yukarıda sıraladığım reform ve çözüm önerileri içinde benim için en önemli iki mesele; divan kurulu yerine teknokratlardan oluşan bir danışma ve denetleme kurulunun teşkili ve galatasaray lisesi ile galatasaray üniversitesi'nin florya ile entegrasyonudur.

    hep dile getirdiğim üzere galatasaray'ın en büyük varlığı mülkleri değil köklü tarihi, marka değeri ve bünyesinde barındırdığı insan kaynağıdır. galatasaray başkanının başarısını belirleyecek husus bu köklü tarihin ve marka değerinin bilincinde söz konusu insan kaynağını doğru şekilde sevk ve idare etme kabiliyetidir.
  • 13582
    sahsi kanatim; dursun aydin ozbek oldukca galatasaray'a asla gelmeyecektir.

    dursun'un calisitigi hocalara bakalim;
    - hamza hamzaoglu
    - mustafa denizli
    - orhan atik
    - jan olde riekerink
    - igor tudor

    bu kadar capsiz, kariyersiz adamin takimin basina gecirilmesi tesaduf mu? kesinlikle degil. dursun ve tayfasi ozellikle kendileri tarafindan idare edilecek, kukla gorevi gorecek hocalar ariyor. adam alt yapi hocalarini sirf dusuk profilli olur diye hoca yapti takima.

    bu listede sadece mustafa denizli farkli gorulebilir. o'nu da zaten yemek icin getirdi yonetim. hamzaoglu da eski yonetimden kalmaydi, o kadar sacma sapan cikisi ve tavrina ragmen gonderilme sebebi ''umut bulut'a yonetim olmasa da imza attirirdim'' demesi ve dursun efendinin buna kizmasi oldu.

    mesele fatih terim degil su anda, ben fatih terim'in gelmesini isteyenlerdenim; ama bu yonetimle imkansiz. gelirse zaten intihari olur. sorun; galatasaray'in tarihi utanci dursun ve ekibinin gitmesiyle cozulecek. baska yol yok.

    ote yandan quakerboy da durumu icerden bilgilerle ozetlemis zaten (bkz: #2284878)
  • 13583
    hoca hakkında herkes bir yorum yapabilir. kimi "sattı"der kimi ise "gönderildi" der.ben gönderildi diyenlerdenim. ünal aysalı taraftarın gözünde başqan yapan fatih terimdir. çünkü terim gittikten sonra gelen hocalar aysalın kaçmasına sebep olmuştur. terim galatasaray için sahadaki taraftardır. bakın klübeye yaşanan en büyük başarılarda kim var orada ? yine mi fatih terim demeyin çünkü mancini prandelli hamza mustafa rikerink tudor toplasan 1 terim etmedi. yine yeniden her zaman fatih terim. gelecek ve dertler bitecek
  • 13584
    dursun aydın özbek yönetimi ile çalışacak kadar çapsız değildir. daha galatasaray'ın haklarını savunmayan bir yönetimle çalışır mı hoca?

    yani fatih terim 8 sezonda 6 şampiyonluk kazanırken galatasaray başkanı olan kişileri düşünürseniz, fatih terim'in başarılı olması için de güçlü, nüfuz sahibi başkanlar ve yönetimlerin olması gerektiğini anlarsınız.

    4 sene üst üste şampiyonluklarda faruk süren ve yönetimi, 2 sene üst üste şampiyonluklarda ünal aysal ve yönetimi vardı.

    kısacası fatih terim yaş tahtaya basmaz.

    fatih terim galatasaray'dan yıldırım demirören'li milli takıma güle oynaya giderken de müthiş siyasi bir destekle gitti ve federasyon içinde de tek yetkili olarak çalıştı. adeta hem başkan hem hocaydı. futbolun tek patronuydu ve türkiye futbol direktörü diye tarihte bir ilk olan ünvanla geldi.

    galatasaraylıların sevgisi yetmedi hocaya... güce taptığını ve güçlünün yanında olduğunu hepimiz biliyoruz, birbirimizi kandırmayalım.
    demirören tff'sinin f.terim'li galatasaray'a yaptıkları da unutulmasın. hala bir basın toplantısı bekliyoruz mesela hocanın her şeyi anlatacağı, o toplantı sezon sonunda yapılacaktı 5 sezon geçti.

    eski entrylerimde vardı, kendisiyle ilgili gördüğüm en güzel tanım şudur,

    "sevgiye ihtiyaç duyduğunda galatasaray'a, makama ihtiyaç duyduğunda milli takıma giden adamdır"

    şu anda kendisinin de sevgiye ihtiyacı var ama ortam uygun değil, önce iyice düşmemiz lazım, artık net bir kurtarıcıya ihtiyacımız olmalı. ona muhtaç olmalıyız ki,

    yeni ve güçlü bir başkan ile yeni bir havayla gelip bizi kurtarabilsin. efsaneliğine efsanelik katsın.

    benim hayatımın en güzel günlerini yaşatan insandır fatih terim. ben onu nasıl silerim. kalbimden silsem ki sildim, aklımdan, zihnimden silemem. dokunun en çok uyuştuğu kişi o olsa da galatasaray kendisinden medet ummayacak kadar büyüktür.

    pragmatik baktığımda kendisinden başka da şu an bizi uçuracak hoca zor bulunur ama mevcut konjonktürde kendisi asla gelmez! sebeplerini yazdım.

    ben bazı şeyleri hala sindiremiyorum, sindiremeyeceğim de sanırım. en azından kalpten bir özür ve gerçek bir af dilemeden önce...
  • 13587
    kendisini galatasaray'dan kopartan iradenin ve aynı şekilde milli takımdan kovan iradenin aynı kişi olduğunu düşünürsek ki bu siyasi bir kişidir. galatasaray'a gelmesi de onun iznine bağlıdır. rasim ozan kütahyalı denen soytarıyı izlemem de sevmem de ama doğru söylemiş. ayrıca fatih terim'in gelmesi demek florya'da bütün yetkilerin 1 kişide yani fatih terim'de toplanması demek. bu da zaten ta faruk süren ta ünal aysal döneminden beri problem oluyor. galatasaray'ın içinde bir nevi game of thrones yaşanıyor. şu anda gelmesi teknik bir karar olmaz. siyasi ya da idari bir karar olur.

    hocanın teknik direktörlüğünden de şüpheliyim. milli takımda son yaşadığı disiplin skandallarını başkası yaşasaydı antrenörlük lisansını yırtarlardı o derece ama adam fatih terim işte. fatih terim diyoruz. birisi tabancayı başkasının ağzına sokar, birisi maçta kaleyi terk eder, birisi uçakta gazeteci döver, prim skandalları falan. olaylar olaylar yani... kendisinin hiçbir zaman taktiksel deha olmadığını kabul edersek disiplini kalmamış, kocamış bir fatih terim hala imparatorluk yapabilir mi, emin değilim.
  • 13589
    rasim ozan kütahyalı tarafından mevcut hükümetle arasının iyi olmadığı iddia edilen teknik adam. başkanlık referandumu döneminde de diğer sporcular gibi bu işi eline yüzüne bulaştırmamıştır. eğer bu doğruysa ve bu yüzden galatasaray teknik adamı olamayacağı iddia ediliyorsa kendisi kralın adamı değil adamın kralıdır. gelsin bu yüzden başarılı olmamız önlenecekse önlensin. sırf bu yüzden koskoca galatasaray camiası kendi evladını harcamamalı. mevcut iktidara göre teknik adam seçimi yapalım o zaman. te allahım.
  • 13591
    kendisinin bu ülkenin en iyi, en başarılı, egosu en yüksek, en kibirli teknik direktör olup olmadığı tartışılır ama tartışmaya kapalı olan tek şey en alfa teknik direktör olduğudur. bu şu demek; fatih terim, dursun aydın özbek gibi ezik karakterli birisi ile ça-lış-maaaz. terim'in galatasaray'da çalıştığı dönemlerdeki başkan profillerine bakarsanız hep güçlü, baskın karakterli figürler görürsünüz.

    ilk dönemindeki başkan faruk süren. tam bir alfa. sporcu, karizmatik, lider. kazandığımız kupaların hala yanına yanaşan yok. ikinci dönemindeki özhan canaydın başarısız bir başkan olmasına rağmen şikenin su gibi aktığı zamanlarda şampiyon oldu. herkes kendisine saygı duyardı. galatasaray hakkında yanlış bilgi verildi diye kendisinin gidip gece ntv stüdyosu açtırmışlığı var. ali aydın'a düdüğünü astırdı rahmetli. üçüncü ve son dönemindeki başkan da ünal aysal. yıkık bir takımı, şike zamanı herkes bize karşıyken hem de terim ile beraber zirveye taşıdı. tam bir lider ve winner'dı. gördüğünüz gibi çalıştığı 3 başkan da güçlü ve baskın karakterli figürler. terim her zaman yanında savaşa girebilecek, onun ve galatasaray'ın haklarını savunabilecek komutanlarla savaşa girdi bu zamana kadar. şu anki başkanımız dursun aydın özbek, yahu adama biz saygı duymuyoruz daha bırak terim'i. kendi kardeşi adamın yönetimde değil, resmi görevi yok, söz geçiremiyor kardeşine. terim çalışır mı hiç bu siyaset yalakası ezik tip ile.

    bir diğer mesele dursun aydın özbek'in kolayca hoca harcaması var. hatta harcamak demek yetmez bildiğin yem etmesi. şimdiye kadar çalıştığı hiçbir hocanın arkasında durmadı adam. işler kötüye gitmeye başladığı gibi sattı hocasını. futboldaki hocaları taraftara ve basına, ergin ataman'ı hem taraftara hem basına hem de fenerlilere yem etti. hepsini kendi başkanlığı sürsün diye bildiğin kalkan olarak kullandı. terim gibi taraftarın kendi arasında tekrar galatasray'ı çalıştırmak konusunda görüş ayrılığı yaşadığı kişiyi hiç arkasına bakmadan yem eder bu herif. taraftar saldırmaya başladığı an topukları kıçına vura vura kaçıp terim'i meydanda yalnız başına bırakır. terim'i federasyona, rakiplere ve medyaya karşı yalnız başına bırakır, tıpkı ergin ataman'a yaptığı gibi. terim de sonuçta zeki bir kişi bu olabilecekleri görüyordur zaten. gelmemesi için başka bir sebep daha.

    ek olarak bir de fatih terim'in marka değeri var. kendisi dursun aydın özbek ile çalışıp kendi marka değerine leke sürülmesi riskine girmez. zaten bir kere demirören ile çalışarak o hatayı yaptı. düşünsenize dursun aydın özbek'in tudor'a yaptığı gibi terim'in işine karışmaya kalktığını ve bunun gazetelerde haber olduğunu. ya da daha kötüsü mehmet özbek zorlamasıyla dursun aydın özbek'in terim'in işine son verdiğini. eyvah eyvah, kan çıkar kan.

    sonuç olarak dursun aydın özbek eğer alanyaspor* ve beşiktaş* maçlarından galibiyet alamazsak tudor'un yerine hoca bakmaya başlar. terim'in eğer siyasi erk* ile arasında sorun yoksa(bkz: #2285256) terim ile anlaşmaya çalışacaktır. iyi değilse(bkz: #2285257) zaten başka kişilere yönelir ancak o durumda da iyi bir isim beklemek hayalcilik olur.

    bu kadar olabilecek yazmışken terim hakkında kendi hissettiklerimi de yazmazsam olmaz. bir yanım gelmesinin iyi olacağını söylüyor. şu an onunla bizim düşmanlarımız aynı, canını yakmak istediğimiz insanlar aynı, intikam almak istediğimiz kişiler aynı. başımızda terim varken fenerbahçedeki şike kare asını*, beşiktaştaki kibir abidelerini* geçip şampiyon olmak bana inanılmaz zevk verir. bunu eminim ki fatih terim de benim kadar ister. ancak diğer tarafta da prensipler var. birini affederseniz ilerde size daha büyük bir kötülük yapar. terim'i tekrar takımın başına getirirsek ilk fırsatta bizi tekrar ortada bırakıp gitmesinin yolu açılır. bu sebeple umudum tudor'un önümüzdeki alanya* ve beşiktaş* maçını kazanıp güven kazanması yönünde. çünkü öbür türlüsü iki ucu boklu değnek.

    düşüncelerime değer verip sonuna kadar okuyan arkadaşlara teşekkür ederim.*
  • 13595
    son kurşununu 22 eylül 2013 beşiktaş galatasaray maçı ‘nda atmış olan efsanemiz.

    hala mide, hazım problemi yaşayan arkadaşlarımız için kendisinden sonraki galatasaray teknik direktörlerini sırayla yazayım;

    mancini-prandelli-çapsız hamza-bunak mustafa denizli-yönetimin maşası riekerink-stajyer tudor

    aykut kocaman ve şenol güneş’in olduğu ligde kendisinin olmaması bizim için büyük handikap.

    çünkü 2011-2013 arası fatih terim, bu adamların* içinden geçmişti.
  • 13600
    dursun aydın özbek'in olduğu yerde galatasaray'a gelmez.

    2017-2018 sezonunda şampiyon olamazsak 2018-2019 sezonunda galatasaray teknik direktörü olacaktır.

    acaba siz hangisini istersiniz?

    - şampiyon olalım, dursun aydın özbek tekrar seçimde en güçlü aday mı olsun?

    - başarısız olalım, yeni başkan ve fatih terim mi gelsin?

    http://www.strawpoll.me/14457041

    *
App Store'dan indirin Google Play'den alın