resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 13226
    biat etmemişmiş de ondan kovulmuşmuş. yahu adam emri ikiletmeden geçti takımın başına. oyuncuları kadro dışı bıraktı tek emirle geri aldı. daha ne edecekti? balkkların hafızası bile daha uzundur muhtemelen.

    bu arada çok dileniyorsunuz ya, hazır olun. bu sefer de gelmeyecek. hatta "ben ikinci tercih olmam" gibi bir artistlim patinaj da yaparak. mazeretlerinizi hazırlayın derim şimdiden.
  • 13230
    referandum video paslaşmasına girmeyen, 15 temmuz anmasına katılmayan kişidir. ama kendi ismi verilen stada gittiği için yandaştır bazılarının gözünde. kaldı ki o meşhur şov maçında büyük devrimci aykut kocaman da oynamıştı. keza bir başka büyük devrimci ve solcuların pek sevdiği mustafa denizli'nin erdoğan ile gayet samimi birçok fotoğrafını bulabilirsiniz kısa bir aramayla. yine şenol güneş'in adı hükümetin yaptığı stada verilince hiç sorun olmadı.

    işin siyasi kısmını bir yana bırakalım. 2008 yılında da maaşı sürekli eleştirilen ve hatta mecliste soru önergesi yapılan bir terim vardı. milli takıma euro 2008'de yarı final oynatmasına rağmen sırf galatasaray kökenli diye aziz yıldırım'ın güdümündeki medya tarafından maaş konusu devamlı gündemde tutuldu. terim milli takımı bıraktıktan hemen sonra hiddink ile anlaşıldı ve maaşı hiç mi hiç gündeme gelmedi. bütün yetkiyi oğuz çetin gibi bir lamere bırakıp maçtan maça türkiye'ye gelen büyük futbol aklı hiddink döneminde, yarı final görmüş milli takımı tarihinde ilk kez azerbaycan'a yenildi. tabi yine hiddink'in maaşı konusunda medyadan çıt çıkmadı.

    verdiğim örnekler açıkça ortaya koyuyor ki fatih terim'in sürekli böyle gündem olması medyanın, siyasetin ve toplumun ne kadar ilkesiz olduğunu gösteriyor. işte bu yüzden terim'i savunacağım. bu yüzden şikecilere, arda turanlara yedirmeyeceğim elimden geldiğince.

    son olarak fatih terim şayet ahmet çakar'ın referandum videosuna karşılık verseydi o dakika silerdim kendisini. beni yanıltmadığı, utandırmadığı için kendi adıma çok teşekkür ediyorum.
  • 13231
    bugün takımın başına geçerse şampiyon yapacağı söylenen eski teknik direktörümüz.

    aynı zamanda dursun özbek'in de bugün gitmesi isteniyor.

    ...

    bu iki aksiyonu isteyenlere şunu söylemek isterim; fatih terim takımın başına geçer ve takımı şampiyon yaparsa dursun özbek mevcut genel kurul ile 2018'de yeniden başkan olur. umarım istediğiniz ilacın ne gibi yan etkileri olacağını da hesaplamışsınızdır.

    "aman başarısız olalım da dursun gitsin" modunda hiç değilim. bazılarınız beni pek bir "pollyanna" görebilir ancak oluşturulan kadronun, hem de tudor ile ligde çok rahat şampiyon olabileceğini de düşünüyorum. yeterki taraftar, isimleri ve kişileri bir kenara bırakıp takıma sahip çıksın. daha lig başlamadan vazgeçmişlik sarmış herkesi. tökezleyip düşebilirsin ama önce ayağa kalkması gereken taraftarın kendisidir. zira ana kitle taraftardır.

    macte animo! generose puer, sic itur ad astra.

    acaip gaza geldim, bir an önce lig başlasa.
  • 13232
    dursun özbek yönetimi 2 yıl daha kalacağı konuşulurken, 2 yılımızı çöpe atmamak için bile kendisi gelmelidir. şampiyonluktan ziyade adam gibi futbol oynarız hiç değilse.

    ha bu arada mevcut galatasaray kadrosunu geçtim, real madrid kadrosunu zidane anahtarıyla teslim etse de, tudor gibi bir adam takım şampiyon yapamaz. bu arkadaşlar hala içinde conte falan saklıyor sanıyorlar. hala tudor'dan umut besleyen var şaka gibi yemin ederim. tudor bildiğin küme düşmemeye oynayan takımları yönetecek seviyede biri. anlamanız için küme mi düşmemiz lazım illa?
  • 13234
    kendisi hakkında çok yazdım belki ama bir kaç kelam daha etmek istiyorum.

    fatih terim'i bireysel olarak istemeyenlerimiz olabilir. burada haklılar; destek bile çıkarım. zaten isteyenlerin de isteme sebebi fatih terim'in ismi değil; içlerine benim de dahil olduğum bu insanlar fatih terim'i bir "düşünce sistemi" olarak görüyorlar. şimdi diyeceksiniz ki "lan tırrek iki tarafta birden nasıl olabilirsin, gerizekalı mısın?" öyle değil.

    ben galatasaray teknik direktörü olacak şahsın, farklı kurum ve şahsiyetler (menajerler, yöneticiler, siyasiler) ile net şekilde adlandıramadığım ilişkiler içinde olmasını istemeyen bir adamım; zaten böyle bir adamın mekan basması, takım arkadaşının ağzına silah sokan adamı koruması gibi saçma sapan olaylar ile adı anılmaz.

    ancak karakter olarak düzgün dediğimiz adamlar bir sebepten ötürü bu takımda başarılı olamıyorlar. kendimce nedenlerini şöyle sıralıyorum, bu nedenlerden biri veya birden fazlası cari olabilir:

    1) türk kafasını bilmiyorlar. onlara göre futbolcu antrenmanını yapar, topunu oynar. amiyane tabirle oyuncudan saha içi ve dışında gelecek orospulukları tahmin edemiyorlar.
    2) bir şekilde türk oyuncuların yabancı hocaları baltalaması sağlanıyor. bu sadece bizim için değil, her takım için geçerli bir önerme.
    3) galatasaray'ın barcelona modeli bir takım olduğunun farkında değiller. barcelona'da inim inim kapanıp 1-0 kazanarak şampiyon da olsanız kalıcı değilsiniz; önemli olan güzel futboldur. bizde ise atak futbolu ön planda. ofansif oynatman lazım; 1-0 olduktan sonra geriye yaslanırsan olmuyor; taraftar alışkın değil. zaten yaslanamıyoruz da ama bu ayrı bir hikaye.

    "düşünce sistemi olarak fatih terim", özellikle ilk yarıda 1-0 sonrasında daha da yüklenerek 2, 3, 4. golü bulmayı kovalamak demektir. zaten bu ligde oynayacağınız 15 takım, güçlü bir galatasaray ile oynarsa mağlubiyeti olası sonuç olarak görmekte; bu şekilde ilk devreden 3-4 bulursanız zaten mağlubiyeti doğal karşılayan rakip maçı kafasında bitirir, maçtan düşer. atak yapacak isteği kalmaz. ancak skor 1-0 veya 2-0 olunca siz yaslanırsanız yapacak bir şey yok diye üstünüze gelirler. 1 gol bulurlarsa iştahlanırlar zira güçlü bir galatasaray'a yenilmek kolay, galatasaray'ı yenmek ise olaydır.

    şu ana kadar zibilyar teknik direktörün hiçbirinde bu kafa olmadığı içindir fatih terim'in dönmesini isteme sebebim. necati ateş gelsin misal, aynı kafada top oynatsın, yenilse de helal olsun derim. ancak galatasaray'ın hocası, bizden ne kadar iyi olurlarsa olsunlar real madrid maçı sonrasında bile "kompakt savunma yaptık" dememeli. böyle olunca ben çıldırıyorum işte.
  • 13237
    kariyeri boyunca hiç bu kadar arka planda, ezik bir vaziyette kalmamıştır diye düşünüyorum. milli takım'da özellikle son 2 senede yaşanan olaylar, kaybettiği güven ve itibar, kaba tabirle ite köpeğe maskara olması; türk hocalar arasında şenol güneş ve abdullah avcı'nın daha popüler hale gelmesi, milli takım'dan kader birliği ettiği yol arkadaşı tarafından kovulması, milli takım'dan kovulduktan sonra yerine yıllar önce benzer durumu yaşattığı lucescu'nun gelmesi iyice kendisini çıldırtmıştır. anladığım kadarıyla canı ciğeri "aslolan" galatasaray'ın da kendisine pek ilgisi yok. resmen dımdızlak ortada kaldı.

    aşırı egonun, "ben bilirim, ben yaparım." mottolarının böyle geri dönüşleri oluyor işte hoca. bunu hesap edemediğin için bu hallere düştün.
  • 13238
    şu anda deli gibi araştırma yapıyor, ekip bulup galatasaraya gelmeye çalışıyor olması gereken hoca. değil ki teklifi kabul edermiymiş. adam resmen tukaka ilan edilip köşeye atıldı. yerine de lucescu getirildi. herkes hakkında ileri geri konuşabiliyor ki bu herhalde hocalık kariyerinde bir ilk. şimdi işte terim atarı ve meydan okuması devreye girer. kafasında şablonlarını oluşturup,araya girecek hatırlı şahısların kulağına kar suyu kaçıracaktır.
  • 13240
    milli takımdan son ayrıldığı günden beri bir şeyler yazıyorum, sonra boş ver deyip siliyorum. çoluk çocuk sahibi yaşını başını almış hayatını oturtmuş adamım, lan hala adı geçtiğinde net bir tavır ve gönül rahatlığı ile bir hüküm oturtamıyorum. ya benim babam ve akranları bile hala "galatasaraylı fatih" ile cumhurbaşkanlığı kupasını almaya terlikle çıkan "kıro fatih" arasında gidip geliyor.*

    ilk geldiğinde çok mutlu etti bizleri, 4 yıllık "happy hour" üstüne "after party" uefa kupası. (bkz: #2218403)'de yazılmış, kendisinin beni ve benim gibi arafta olanları (bu arafı da anlatmaya çalışacağım) bu duruma sokan en önemli unsur bahsedilen "düşünce sistemi olarak fatih terim" olmuştu. bunun ne kadarı taktik, ne kadarı rasyonel, ne kadarı gaz, motivasyon, ikili ilişkiler, adanalılık ve futbolculuk geçmişi ayrı bir tartışma konusu. ne olursa olsun galatasaray galibiyetin değil, ezip geçmenin, düşecekse de çarpışarak şövalye gibi mücadele etmenin sembolü olmuştu. bu dönem hakkında başka bahaneler bulanlar için, protein ağırlıklı beslenmeye geçmelerini tavsiye etmekten başka elden bir şey gelmez.

    şimdi tabi yaşça o zaman daha yüzeysel yaklaşıyorduk, saha dışı irite edici aslında hareketlerini görmüyorduk bile, gördüysek de anlamıyordum. tabi hoca da o zamanlar "ders almam ders veririm" kafasında değildi. başarısını zaten tartışmıyoruz.

    o zaman da gidişi bir sancılı olmuştu. 30 küsür yaşında bir doktor tanıdığımın ağlayarak mektup yazdığını bilirim hocaya fiorentina'ya gidiş sürecinde. neyse gitti gururlandırdı, ama hikaye orada güzel bitmedi, burası bizim açımızdan çok önemli bence, yine şahsi fikrim, hocada bu travmanın izleri azalsa bile hiç bir zaman gitmedi.

    ikinci kere geldi. çok başarılı bir hocanın hakkını yediler kendisi geldi, ne yalan söyleyeyim, lucescu'ya bu yapılmaz dedim ama geldiği gün de sevindik. çok uzun uzadıya girmek istemiyorum, gayet başarısız bir dönemdi, travması tazeydi, getiriliş şekli yanlıştı, allah rahmet eylesin iyi insan, kötü başkan özhan canaydın vardı, beklenen oldu: olmadı.

    hoca üçüncü kere geldi, yine yalan yok artık çocuk da değiliz, af buyurun yurt dışında tatildeyim*, yüksek sesle sevinç nidalarıyla çınlattık kulaklarını. hoca geldi, çok başarılı bir dönem geçirdi, ikinci dönemde ve aradaki milli takım tecrübesindeki bazı kafalardan kurtulmuş gibiydi, kafalarda zerre tereddüt yoktu. süper finaller, demirören kepazelikleri falan ayar yine bozulmaya başladı. mersin maçı falan bunlar bizim ayarlarımızı bozarken hocayı da bozmaya başladı.

    şimdi gelelim benim kendimce bir fikrim olduğu ama muhataplarından detaylı olarak dinlemek için yanıp tutuştuğum ayrılma dönemine. siyaset galatasaray'a bulaştı, ünal aysal'ın ipi çekildi, hoca çok gereksiz ve çok yanlış gurur yaptı ve çok canımızı yakacak ve çok ayıp bir şekilde ayrıldı. o basın toplantısını unutmak mümkün değil. bakın ben ayrılmasında falan değilim, galatasaray şahıslardan büyüktür çok sallamam, ki çok sevdiğim (burada şunu belirteyim burada haklı olarak eleştirilen "kıro fatih" lakabını hak ettiren davranışlarının hep karşısındaydım, hala da öyle, bunlar bize yakışmıyor) fatih terim olsa bile. yeni türkiye ağızlarını bol bol içeren hamaset soslu o toplantıdan sonra bende hoca yok hükmüne geldi.

    şimdi yine gündemimizde. çok uzun girdim, kısa toplayacağım, kalbim gelse yine sevinir belki ama aklım ve mantığım kabul etmiyor malesef. sonra da tam tersi oluyor bazen. neyse dedim işte araftayım. bir de gerçekler var, hoca benim nefret ettiğim yeni akım siyaset rüzgarına kapıldı, zaten galatasaray'a sıçramaya başlayan çamura bizi iyice itti, şimdi çamur kendisini yutmakla meşgul. burada da içim sızlıyor. ben kendisini affedemesem de kim olduklarını hepimizin bildiği ciğeri beş para etmez yeni düzen elemanlarınca ve "adam gibi adam" olan ama insan olmayan sözde futbolcular tarafından yenilmeye çalışmasına dayanamıyorum. içime sinmiyor. bu çamura bulaşmayı kendi seçti fakat o seviyedekiler öyle aşağılık ki ben hala kendisinin oradan kurtulmasını istiyorum. arafta kalmamın en büyük sebeplerinden biri de bu. aslında galatasaray titreyip kendine gelse hocayi illa takımın başına geçirmeden de çıkarır oradan ama devir de çok değişik.

    daha önce yazan arkadaşlar var, hoca hırttır, magandadır ama, yol arkadaşlarını yanlış seçti fakat bu etrafımızı saran kara düzenin trenine aslında diğer goy goycular gibi tam olarak binmedi. rıdvan iblisinin video furyasında ahmet çakar falan arkada ne döndüğünü biliyor tabi, boşuna mı terim'e pasladı? bu şark kurnazı vahabi kara düzenin, kim hocanın hangi yönünü övse veya yerse haklıdır kesinlikle eleştirmem, bir "galatasaray efsanesi"ni böyle yemesini sindiremiyorum. kendisi takıma gelse bu düzen yine onu ve bizi rahat bırakmaz. gerçekten çok üzücü bir durumda, allah değil beni ve ailemi, kimseyi bir hatası yüzünden bu adamlar ile muhatap etmesin.

    ah'lar, vah'lar, keşke'lerden medet umacak yaşı geçtik ama hocam keşke o basın toplantısın yapmasaydın, keşke ülkenin düzeni bu seni de bizi de yiyip yutacak çakalların palazlanmasına izin vermiyor olsaydı, mekan basma futbolculuğun döneminde kalmış olsaydı, bunlar kabul edilebilir şeyler değil. başka kimse yoktur ki, bu kadar gerçek bir "galatasaray efsanesi" olsun da şu kalbime, ya da dedim ya bazen tam tersi aklıma "bu sefer gelmesin" dedirtsin.

    hoca galatasaray'a, bize, bir bedel ödemeli, belki ödüyor, hayatında ne oluyor, ne düşünüyor bilemeyiz hiç bir zaman, ama ödemeli. ve yine ama bu bedeli hoca galatasaray'lılara ödemeli, üstüne atlayan yeni düzen şakşakçısı çakallara değil. bu bedel belki bir daha hiç buluşmamak, belki başka bir şekilde başka bir zaman, belki de hemen?

    analiz, sonuç ve herhangi bir çözüm içermeyen, sadece hissettiklerimi açıklamaya çalıştığım bu karmakarışık yazıya tahammül ettikleri için buraya kadar okuyan renktaşlara teşekkürler.
  • 13248
    bunca para harcanmışken lamı cimi yok artık,
    gel geri hocam eğer gelmezsen batıp gideceğiz elalemin maskarası olacağız. gelirsen dursun denen galatasaray haini başkanı kurtarma ihtimalin var ama mesele artık dursun meselesi olmaktan çıktı artık mesele galatasarayı kurtarmak. bu yıl bu takım mecbur şampiyon olmalı, şampiyonlar ligine gitmeli(uefan izin verir inş) aksi takdirde bu sözleşmeler bizi batıracak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın