milli takımın başından ayrıldığı haberini aldığımdan beridir düşündüğüm teknik direktör.
öncelikle belirteyim, kendisini 2013'ten beridir ölü saydım. herhangi bir milli takım maçını öyle coşkuyla falan izlemedim. hele hele çıkan olaylardan sonra iyice soğumuştum.
ancak, istifası ciddi bir durum. hele hele galatasaray bu durumdayken. biraz realist bakmak durumundayım.
şimdi;
1 - başkan
dursun aydın özbek. kabul edelim yada etmeyelim bu.
ali dürüst ve
abdurrahim albayrak'ı şampiyonluk töreninde sahneye çıkartmayan adam. ancak, başkanlık koltuğunu tutmak için elinden gelen her şeyi fazlasıyla yapacağı konusu herkesin malumu. bu yüzden bu ikilinin geri dönmesini ve kardeşini kulüpten uzaklaştırmayı bile kabul ederek terim'in kapısına gidebilir.
2 - teknik direktör
igor tudor. aynı şekilde kabul edelim yada etmeyelim o koltuktaki adam da bu. seviyesi artık hepimizin malumu özellikle östersunds karşılaşmalarından sonra içinde en ufak umut kalan kişi ciddi anlamda polyanna'dır. yeterli bir teknik adama çok acilen hatta yarın sabah göreve başlayacak kadar acilen ihtiyacımız olduğu belirgin ve şu anda boşta olan isimlerden gelebilecek tek isim fatih terim gibi görünüyor benim için.
3 - sportif direktör
cenk ergün. yani işte ne denir ki bu duruma? bulabildiğimiz adam bu. yıllardır "bir
alman ekolü" diye bağırıyoruz ama yok yani kendi içimizden çıkartmaya öylesine meraklıyız ki. ne gibi bir yetkinliği olduğunu bilmeden bu adama görev veriyoruz ve işin ilginci 3 senedir yapılan belki de en mantıklı hamleleri bu adam döneminde görüyor gibiyiz. gelen futbolcular - çıkan isimler - söylentiler vs. ciddi bir girişim olduğunu gösteriyor.
4 - kaptan
selçuk inan. her ne kadar arda'yı savunmuş olsa da selçuğun en son iyi oynadığı dönem yine bu teknik adamın dönemi. takımda bir şeyler yapmazken milli takımda zaman zaman kıpırdandı bile. gelince terim ister mi, faydalanır mı ne olur bilemiyorum.
5 - istenilen
arda turan. arda'yı yönetimin getirmek istediği ve taraftarla aralarında oluşan 10 numara (
wesley sneijder) polemiğini arda üzerinden kapatmak istediği de yazılıp çiziliyor. ancak, milli takımda terim'in ayağını kaydıran süreç arda olayı ile başladı. (bkz:
seni bu uçağa alanın ....)
çok yönü var bu işin. öyle kafalama "gelsin" yada "gelmesin" denilecek bir durum değil görüldüğü üzere.
ancak, bence en önemlisi şu. güçlü yönetim ve doğru organizasyonla terim galatasaray için en ideal teknik direktör. 1. ve 3. döneminde yani
faruk süren ve
ünal aysal ile çalıştığı dönemde başarıları ortada. fakat,
özhan canaydın döneminde fenerbahçe taraftarının bugün konuşabildiği futbolda tek başarısı olan 6-0'lık skor da özhan canaydın ve terim birlikteliğinde alındı. unutmamak lazım, evet terim ideal olabilir. ancak, dursun aydın özbek tıpkı faruk süren ve ünal aysal gibi terim'den verim alabilir mi yoksa özhan canaydın'da olduğu gibi bir hüsran mı yaşatır?
şahsi fikrim, terim bu yönetimle çalışmak istemez. çünkü büyük olasılıkla takımın başına geçerse çalıştırdığı son takım olacak galatasaray bundan sonra. bu yetersiz yönetimle birlikte gelirse evet istediği gibi para harcamasına olanak sağlanabilir ancak saha içi başarının geleceği konusunda çok ama çok ciddi şüphelerim var. dursun aydın özbek öbür yandan terim ile birlikte dürüst ve albayrak'ı da yönetim içerisine dahil edecek şekilde bir baskın seçim yapar mı aysal'ın yaptığı gibi? orası muallak.
son olarak, kızının düğününde bu adamın
galatasaray'la dalga geçildi. "laf ettirmem" dediği galatasaray kızının düğününde alay konusu oldu ve çıkıp tek kelam etmedi bu konu hakkında. ne kendisi, ne kızı.
"
adaletin olduğu yerde vardır fatih terim" dedi, adaletin en olmadığı yer olan federasyona gitti.
"
aileme,
bayrağıma ve
galatasaray'a laf ettirmem" dedi, kızının düğününde yapılanları unuttu.
daha dünkü çocuk olarak anılacak
rüştü reçber'e hadi onu da geçtim halen aktif futbolcu olan
arda turan'a karşı kaybetti.
taraftardan "
ahımız var hocam" ayarını yedi, sırtını döndü gitti.
terim yalnız.
terim köşeye sıkışmış.
terim desteksiz.
terimin çıkışı yok.
tek çıkış noktası bana göre çıkıp gelecek, imza töreninde o gün ayrıldığı andan bugüne kadar ne olduysa hepsini anlatacak ve bence en önemlisi galatasaray camiasından içten, samimi bir özür dileyip hatasını kabul edecek. ancak o zaman belki bazılarımız bu süreçte olan bazı şeyleri unutup, daha doğrusu unutmayıp sineye çekerek kendisine eskisi kadar olmasa da bir
destek verebiliriz. en azından kendi adıma durum böyle.
fakat bunları kabul etmeden çıkıp gelecekse hiç gelmesin,
gheorghe hagi kendisi takım kurup tarih yazıyor. bodrum'da kursun bir takım, denesin belki o da başarır belli mi olur?
bodrum belediyespor nasıl takım ismi olarak?