ilber ortaylı'yı kampa davet etmesinin nedeni futbolculara vizyon veya kültür aşılamak değil gaz vermektir. "bakın avrupalılar geçmişte bize bunları yaptılar, sahaya çıkın yiyin onları" demek için.
10952
fatih sultan terim, ilber ortaylı hoca ve gurbetçilerimiz. futbolcular ilber hoca'yı dinleyince ne düşündüler acep?
galatasaraylı üç-dört futbolcu heredot cevdet'i dinlemeye gitmişti kahveye. gerçekten çok komikti.
emre mor atalarını dedelerini öğrenivermiştir gari.
10953
ilber ortaylı'yı çağırması , onun osmanlıyı övmesi ve bizim osmanlıya olan hayranlığımızın artmasını sağlamaktır. tabiki de bu tek başkanlık dönemini isteyen hükümetin tek gayesidir. fatih terim de hükümete bir kez daha yamanya çalışıyor. ayrıca yol arkadaşı yıldırım demirören asdasdf daha fazla yazamıycam. garip bir şekilde hocamın yaptığı bir şeye ilk defa muhalefet gelmemiş. şaşırıp boşluğu doldurmak istedim. *
10954
kendisini simdi hadi sementha diye costursak keske :/
kendisi sadece galatasaray'ın değil artık türk futbolunun da efsanesidir. niye mi?
halkın milli takımdan nefret ettiği, futbolcuların milli takıma seçilmek istemediği, kamplardan mutsuz ayrıldığı, turnuvalara katılamadığı ve sürekli ya yenilip ya da berabere kaldığı bir takım devraldı.
bu devraldığı takımla çok çok çok kötü başladı serüvene. ama kendisi tam bir üstad. şu hayatta belki de en iyi yapabileceği iş adam yönetimi hocanın. önce işe milli takımı halka sevdirmeyle başladı ve fitili maçları konya'da oynatarak ateşledi. halk takıma ve hocaya inanınca oyuncular da yaptıkları işten zevk almaya başladı. dahası artık milli takım bir ''külfet'' yeri değil ''cazibe merkezi'' oldu.
hoca avrupa şampiyonası öncesi de çok formda. bu form durumu da saha içi sonuçlardan bağımsız yine ''adam yönetimi'' ile ilgili. öncelikle nihat kahveci, tümer metin ve tuncay şanlı gibi bu havayı solumuş eski millileri ''teknik destek ekibi'' olarak yanından ayırmadı. sonra halkın diline marş olacak ''biz, bitti demeden bitmez!'' sloganını ortaya attı.
daha geçtiğimiz gün kampa ilber ortaylı hocayı getirdi ve futbolcuların onunla sohbet etmesi çok önemliydi. bugün de gördük ki halk arasında ''bağdat'' adıyla bilinen şarkıyı milli takıma uyarlatarak duygusal bir bağ kurmayı amaçladı. ve bu uyarlama şarkı duygu yüklü ve güzel olmuş gerçekten.
yaptıklarından akılda kalanlar ya da göze çarpanlar şimdilik bu. hocanın taktik teknik yönünü tartışabiliriz ama başarıya giden yolda, o yola çıkmadan, elindeki grubu çok iyi motive etmesi yani ''adam yönetimi'' fevkaladenin fevkinde.
yolun açık olsun be hocam.
10957
galatasaray'ın aylardır teknik direktör boşluğu olduğu bilinmesine, yeni sezona yeni bir hocayla başlanacağı aşikar olmasına rağmen, halen bir hocayla anlaşılmamış olması, avrupa şampiyonası dönüşü kendisinin galatasaray'ın başına geçeceği ihtimalini güçlendirmektedir. aksi halde neyi bekliyor bu yönetim demekten kendimi alamıyorum.
10958
liderlik ve motivasyon üstadı olan milli takımlar direktörü. öyle benimsemişiz ki ve galatasaray futbol takımının hocalığına her şeyiyle öylesine yakışıyor ki kimse onun yerini dolduramayacakmış gibi. başarılarından bağımsız olarak nefes aldığı her an her dakika bu takımın teknik direktörlük koltuğunun ondan başkasına ait olması tamamen ziyan. benim için o herşeyiyle galatasaray'a hizmet etmek için dünyaya gelmiş olan varlığının anlamını ancak bu şekilde açıklayabileceğimiz bir adam. gel gör ki her defasında ayrı düşmeyi başarıyoruz. düşünmeden edemiyorum bir alex ferguson örneği varken kendisi de kulüple bu istikrarı yakalasaydı neler olabilirdi.
bir diğer konu ise taktik ve sistem konusu. eskiden taktik konularında yetersiz olduğunu düşünürdüm. en azından adam yönetiminin taktik bilgisinden daha ilerde olduğu kesindi. uefa finalindeki son konuşması, antrenmanlardaki takımı hazırlayış şekli ve oyuncuya göre taktik oluşturması(esasen hagi gibi bir virtüöze göre taktik oluşturmak garipsenemez) bu konudaki yargılarımı oluşturan ana nedenler oldu. sonrasındaki italya macerası devamındaki tecrübeleriyle şimdi taktik konusunda da ustalaşmış bir teknik adam olduğunu düşünüyorum. 2016 avrupa şampiyonası elemelerinde oynattığı 4-6-0 düzeniyle sağladığı başarıyla kalıplarını kırıp geçtiğini gösterdi hoca. böylelikle mükemmelliğe daha da yaklaşmış durumda.
bu sezon henüz kestirilemeyen hoca adayı fatih terim midir bilemiyorum. çok istiyorum onu fakat gelecekse de şart olarak milli takımı bırakması istenmeli. milli takımı bırakmayacaksa şayet gelmesin de. çünkü hocanın içyüzünün duygusal ve samimi olduğunu bilen biri olarak milli takım ile kulüp takımındaki ilişkilerinin birbirini etkilememesinin mümkün olmadığını düşünüyorum. kaldı ki şu durumda bile bu etkileri görebiliyoruz.
10959
eğer kendisi avrupa şampiyonası dönüşü galatasaray'ın başına gelecekse ve bunun için hazırlıklar yapılmamışsa hala önümüzdeki seneyi de kaybettik beyler. geçmiş olsun. çünkü önümüz sezon için büyük bir revizyon istiyor takım ve buna hala başlanmadı. bütün yaz salıları bekleyeceğiz yine. bombalar patlasın diye.
10960
eğer gelmezse bilin ki transfer yapacak durumumuz yok. gelirse yine 3 tane 11 oyuncu banko gelir, yoksa bu kadronun altına yatmaz fatih terim milli takımda yine ortalığı sallamışken.
bana kalırsa hoca riekerink olacak; 1 forvet, 1 önlibero alınıp devam edilecek.
10961
şampiyona dönüşü iki ihtimal var. a) milli takım rezil kepaze olursa, galatasaray'a dönebilir, iyi bir sözleşme ve ağır şartlarla. b) milli takım başarılı olursa yurtdışında özellikle italya'da takım kovalar kendisi.
10962
eğer sırf kendisinin şampiyona sonrası kararı bekleniyorsa çok büyük hata ediliyor. hoca yapma ne ara futbolcu bakıp ne ara düzen oturtacaksın? gelecek sezon planlamasını çoğu takım daha lig bitmeden yaptı. biz hala fatih terim gelecek mi gelmeyecek mi tartışması içerisindeyiz. fatih terim'den başkada şu an ismi geçen bir kişi bile yok. sanki bütün planlar fatih terim gelmesi üzerine yapılmış gibi. tabi buna plan denebilirse. takımın tamamen değiştirilmesi gerekiyor. bu hangi ara yapılacak? ha deyince kaliteli oyuncu bulunuyor mu? ayrıca kocaman bir mali sıkıntımız var ortada. hadi bir şekilde takımı topladın bu yeteri kadar kamp süresi geçirebilecek mi bu oyuncular? hadi her şeyi tamam oyuncular bulundu alındı beraber az da olsa kamp süresi geçirildi. ama kimse 2011-2012 sezonu gibi efsane sezon beklemesin çok gelgitlerle dolu bir sezon geçebilir. çünkü fatih terim gelirse her şey neredeyse aşağı yukarı 1 ay gibi kısa bir zaman içerisine sıkıştırılacak. umarım bizi de kendini de bir kez daha üzmezsin hoca. çünkü bu sefer ki gelişin her seferinden daha sıkıntılı olacak gibi.
10963
keşke başkanlığa gelse. ayda 800.000 euro alıyor uzun suredir. zengin bir başkana ihtiyacımız var malum.
10964
galatasaray efsanesidir. kazandıklarını gelmiş geçmiş en başarılı türk teknik direktördür. entrynin yazıldığı bugünlerde türkiye futbol direktörlüğü görevini yürütmektedir. adı düzenli olarak, efsane olduğu ve olaylı şekilde ayrıldığı takımımız ile anılmakta. şimdi soruyorum, her başarısız olduğumuzda eskiye yönelmek ne kadar doğru? takım başarısız mı? yaz lucescu, yaz terim.
10965
kendisi hakkindaki duyumumu paylasayim. teknik direktor olarak degil ama koordinator (ya da sportif direktor her neyse) olarak gelecek hoca.
edit: galatasaray'a gelmesi icin milli takimdan ayrilmasina gerek olmayan bir hoca. aksine kendisin 20 yillik hayali 2 takimi da yonetmek. dogru mu yanlis mi baska konu.
10966
galatasaray'ın başına tekrardan geçmesi için öncelikle milli takımdan götüne teneke bağlanarak gönderilmesine sebep olacak bir performans, üzerine iyice gündemden silindiği asgari 6 ay ve de bütün bunlarla aynı zamana denk gelmiş bir sıçmış-sıvamış galatasaray'ın bir araya gelmesi gereken galatasaraylı fatih.
10967
bir cisim yaklaşıyor cümlesindeki 'cisim'. en azından benim için artık sadece bir cisim, nam-ı diğer parator. puzzle'ın parçalarını birkaç ay evvelden birleştirmeye başlarsak karşımıza kendisinin çıktığını görebiliriz. önce hakan ünsal'ın durduk yere 'fatih terim tekrar galatasaray'ı yönetibilir' lafı, sonrasında ergün penbe'nin bahsettiği dursun'la olan yakınlaşmalar, en sonunda fatih terim'in hiç tarzı olmadığı halde trt'deki söyleşide verdiği büyük yeşil ışıklar. zira koskoca galatasaray camiası 3 aydır 1 teknik direktör bile bulamıyorsa bunun başka bir açıklaması olamaz. bu kadar network, bu kadar saygınlık ve bilinirlik futbol dünyası için çok önemli şeyler. ama gel gör ki 1 tane bile avrupalı hoca bulunamadı. bugünün şartlarının çok daha kötü olduğu 10 sene öncesi galatasaray wolfsburg'la hatırı sayılır bir sezon geçirmiş eric gerets'i haziran'ın başında getirmişti.
biz taraftara hayırlısı olsun demekten başka bir şey düşmez ama açıkçası önümüzdeki yıl galatasaray'ı izlerken içimde büyük bir boşluk olacak. gidip kadıköy'de fener'i 5-0 yenseler de o boşluk bir nebze olsun dolmayacak. zira ben galatasaraylı olurken asla bu kadar midesiz olunamayacağını bildiğim için olmuştum.
10968
milli takımla birlikte bizi çalıştıracağı söylenen kişi. onu yaptı bunu yaptı meselesine girmeden bu işin neden olamayacağını çok basit göstereceğim. ağustos 2013'te sözüm ona "4 maçlığına" milli takımın başına geçti. ağustos sonu-eylülün ilk 15 gününü daha çok milli takımla geçirdi ve biz üst üste arenada puanlar kaybedip belkide şampiyonluğu verdik. özellikle real madrid maçı var ki.... bu maça sadece bir antrenman yaparak çıktık ve tarihimizin en rezil skoruyla rezil olduk! çünkü sayın imparator tüpçüsünün milli takımının kampından anca 1 antrenmanlık zamanda dönebilmişti! sonrada ünal aysal tarafından elemanı olduğu takımdan haklı bir şekilde kovuldu. bakın öncesi-sonrası tutumlarından, söylemlerinden,yaptıklarından, tüpçüyle görüşmesin diye evinin önüne giden taraftarları iplemeyip, kovulduğunda yanlarına gidip yalandan ağlamasından da bahsetmiyorum. 4 maçını bile tamamlayamadı nasıl sezonu tamamlaya bilir? zaten bozulmasının baş nedeni ocak ayında sneijder'in alınmasıydı ki eğer dönerse çok su kaldırır bu mevzu. gönülden istemesem de galatasaraylı olarak takımımın iyiliği için euro 2016 da çok başarılı olsun istiyorum. olsun ki milli takımında kalsın veya yine italya falan kovalasın. belki bu sefer milan'ı daha rahat yönetir takım iddasızken.
10969
türkiye euro 2016dan elendiği gibi teklif yapacağımız eski teknik direktörümüzdür. fakat gerek yönetim gerekse bu darboğaz bütçeyle takımın başına geçmesi neredeyse imkansız gibi duruyor ve bu bütçeyle başarılı olması mucize gibi birşey. fatih terim kendi kadrosunu ister kendi istediği adam getirilmezse sistemde değişikliğe gider ve buda takıma olumsuz yansır, geçmiş zamanda bunun örneği mutlaka vardır. geri dönmesi ihtimaline gelirsek eğer scout ekibiyle iş birliği içersinde çalışırsa genç, koşan, rakibi ısıran, presiyle rakibi boğan bir galatasaray izleyebiliriz gibi geliyor bana. bekleyip görelim.
10970
yöneticilere beni bekleyin dediği söylenen teknik direktör. neden bekliyoruz izah edeyim. normalde bu yönetim, bu vizyonsuzluk, bu maddi durumda terim gelmez. ama fenerbahçe'nin içinde bulunduğu dar boğaz(defans 4'lüsünün 3'ünü kaybettiler, ve ciddi transfer yapmaları sow transferi gibi usulsüzlük yapmadan zor gözüküyor), beşiktaş'ın önemli oyuncularını elinde tutamayacak olması ve ciddi bir yarışı kaldıracak mental duruma sahip olmaması gibi, terim'i tekrar zirveye çıkaracak ihtimaller. telles ve bruma'nın takıma katılması, sneijder, podolski ve muslera gibi üst düzey oyuncuların varlığı ve yapılacak bir forvet ve defansif ortasaha(gelirse topal'ı getireceğini düşünüyorum, alex song da olabilir)transferleri ile galatasaray seneye şampiyonluğun mutlak favorisi olarak lige başlar, hem de böylesine rezalet bir sezon sonrası. şimdi gelelim imzaların neden atılmadığına? olur da terim iyi bir euro 2016 geçirirse, kapısına bir çok kulübü getirir, ve kafasında hala italya olduğuna eminim, işte o zaman italya'ya gider ve yeni bir maceraya başlar. euro 2016 türkiye açısından kötü geçerse de gelir galatasaray'a iyi bir sözleşme ile kurtarıcı olur, en kötü dönemde elini taşın altına sokmuş olur, ve düşük profilli yöneticilerin üzerinde tek adam olarak görevine başlar.
10971
euro 1996 öncesi, kendi deyimiyle her seyiyle milli takima kanalize olmusken galatasaray ile anlasip imza atmisti. yardimcisi rasim kara da besiktas ile anlasmisti hatta ve tum turkiye bu durumu son derece normal, son derece olagan ve son derece medeni sekilde karsilamisti. aynen euro 2000 oncesi mustafa denizli'nin fenerbahçe ile anlastiginda karsiladigi gibi. dolayisiyla galatasaray'in terim ile gorusmek icin beklemesi gerekmedigi gibi, terim de galatasaray ile anlasirsa milli takimi dusunmuyor falan olmayacak. kendisine duyulan saygidan dolayi galatasaray'in onu beklemesi gibi bir durum yok, olamaz. olsa olsa cumhurbaskani turnuva sonuclanmadan boyle bir sey istemiyor olabilir. yeni turkiye ile eski turkiye arasindaki sayisiz medeniyet farkindan biridir bu da.
10972
galatasaray'ın başına tekrardan geçerse hayatımda ilk kez kendimi fenerbahçe ile eşdeğer kalitede bir camiada hissedicem. terim'den başka çaresi olmadığını kabul anlamına gelir bu hamle.
işin üzücü kısmı fatih terim şu sıralar galatasaray'ın başına geçmezse dursun özbek'in iradesinden kaynaklanmayacak. sadece kendisi istemediği için olacak bu. yine de geçmesin. belirsizliğini yaşamak bile güzel çünkü.
ben açıkcası bir yöneticimizin çıkıp terim galatasaray'ın başına geçmeyecek açıklaması yapmasını çok isterdim. ihanetine vurgu yapmasalar bile milli takım ve galatasaray'ı birlikte yönetemediği daha önce deneyimlendiği için denebilirdi.
malesef bunlar hep imaj küçültücü tutumlar. koca galatasaray bir tane, üstelik de kendisi tarafından var edilmiş adamın ismi altında eziliyor.
10973
söylentiler olsun, hala teknik adamlık için ciddi bir adayın ortada olmaması olsun, 2016-2017'ye fatih terim'le başlayacağımızı gösteriyor kanımca. buralar karışacak vaziyet alın.
10974
terimin bundan sonraki amacı ne italyadır ne de bir takımın başına geçmektir. onun gayesi ya tff'nin başına geçmektir yada spor bakanı olmaktır. ha arada cilası solarsa biraz, o zaman yine kendisini parlatmak için galatasaray'ı düşünür tekrar. biz bu filmi daha önce izledik.
10975
hırsının ve egosunun boyutu hepimiz tarafından biliniyor.
ancak o ego teknik direktörlük başarıları istiyor. tff başkanı olmak, spor bakanı olmak fatih terim'in egosuna göre bir iş değil. lig şampiyonluğu bile bu ünvanlardan kat be kat değerli onun için.
hatta milli takımı sadece iş temposu düşük olduğu için bırakıyordur bana kalırsa.