bu hayatta kimse süzme iyi ya da süzme kötü olmadigi gibi kendisinin de futbol dunyasinda pek tabi efsanelesmis donemleri ve tarzi olmakla beraber turk futboluna en onemli etkisi;
san marino'ya bile temkinli oynayan bir anlayisi alip
hollanda'ya bile hucum oynayabilen bir takim haline getirmesidir. tabi bu durumun artilari oldugu gibi eksileri de olmustur. mesela euro 96 elemeleri tarihi bir basariyla gecilmis ve sampiyonaya kalinmistir ama bu suursuz denebilecek hucum anlayisi yuzunden tek bir gol bile atamadan 0 puanla evimize donmek durumunda kalmisizdir. tek maclar uzerinden de orneklemeler yapilabilir. kendi evimizde 5-0'lik
20 ekim 1999 galatasaray chelsea maçı, hala rovansini almayi bekledigimiz 6-0'lik
6 kasım 2002 fenerbahçe galatasaray maçı ve henuz bu sezon yasadigimiz 6-1'lik
17 eylül 2013 galatasaray real madrid maçı gibi ornekler malesef mevcuttur.
ikinci gelisini hatirlayalim mesela. elinde
tomas ujfalusi hatta bir
chedjou kalitesinde bile olmayan
tamas varken ya da
defansif ortasaha olarak
felipe melo degil de
ovidiu petre oldugu donemi hatirlayalim. takim vasat futbolculardan kuruluyken ancak mart'a kadar dayanilabilmis ve mart ayinda veda ettigi takim sezon sonunda ligi liderin tam 22 puan gerisinde 6.sirada tamamlamisti. benzer bir kadroyla
mircea lucescu'nun
sampiyonlar ligi'nde ikinci gruplara kalip;
roma,
barcelona ve
liverpool gibi devlere karsi galibiyetlerini son dakikada yedigi gollerle kacirmis ancak yine de son maca kadar
namaglup kalabilmistir! yine o sezon ligde
3.yildizi getiren
sampiyonluk da gelmistir nitekim.
nihayetinde fatih terim malesef
galatasaray'da goreve basladigi ilk donem
turk futboluna bir sicrama hamlesi olarak cok seyler katmis olan hucum felsefesini geride kalan neredeyse 20 yilda bir adim oteye goturememistir. ancak malesef ulke olarak baska bir teknik direktor de ya cikmamistir ya da cikmasi icin sabir gosterilmemistir ve kendisi hali hazirda kurtarici vasfiyla milli takim'in basindadir.
bu noktada fatih terim'in teknik direktorluk basarilari ya da basarisizliklarinin haricinde, sozlesmelerdeki basarisindan da soz etmek gerekir. bir insan hem en buyuk galatasarayli benim, gonderseler de gitmem vs. derken bugun dunya capinda cok onemli kupalari hem futbolcuyken hem de hocalik doneminde kaldirmis yabanci bir
teknik direktor olan
mancini'yle
galatasaray'da gorevli oldugu donemde ayni kazaniyordu. daha sonra yine "milli gorevden kacilmaz. turkiye dedin mi akan sular durur!" seklinde aciklamalar yaparak milli takimin basina gecerken yillik 5 milyon euro gibi dudak ucuklatan bir sozlesmeye imza atmistir. bir insan bu kadar gonulden asik olduklariyla calismak icin astronomik rakamlara ihtiyac duymamali diye dusunuyorum. hele ki bir de bu sozlesmelere hic donup bakmadim gibi bir sozu var ki, bakarsan bag bakmassan dag olur atasozunun dollar'a cevrilmis hali bu olsa gerek!
son olarak
fatih terim cesur basladigi ve turk futboluna devrim yasattigi donemlerden bu doneme kendini oyun anlayisi ya da taktik zeka olarak gelistiremezken, sozlesme bedelleri ve tukurdugunu yalama konusunda rakip tanimaz bir hal almistir!