resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 8301
    iki bölümde anlatabilirim sayın terim'e olan hislerimi.

    m.ö. *

    tapacak kadar sevdiğim, baba gibi gördüğüm galatasaraylı fatih terim;

    m.s. *

    değerli başbakanının ricasını kıramayarak, "milli duygular"ına engel olamayan ve çeşitli bahanelerle galatasaray'ını yarı yolda bırakmayı baştan kabullenen milli takımlar sorumlusu. 2,5 yıl boyunca kavga ettiği adamlarla el ele, kol kola pozlar veren, galatasaray'ın başındayken isyan ettiği ve türk futbolunun geleceğini mahvettiğini söylediği yabancı kuralı hakkında "kaypak" demeçler veren sıradan bir teknik direktör.

    hadi milli takımı gençleştir hocam sen, bizden uzak dur da...
  • 8303
    maalesef bir şenol güneş olamamıştır. mücadeleciliğine, haksızlıklara karşı sert tutumuna alıştığımız, bu samimiyetine inandığımız hocamızın tüm bu karakteristiğini bir kenara koyarak hırsızlarla, düzembazlarla, sahtekarlarla, türk futbolunun en aşağılık işlerine imza atmış kişilerle sarmaş dolaş çalışmaya başlamasından sonra üzülerek kabul ettiğim bir gerçek bu.

    galatasaraylı fatih terim olabilirsin fakat zamanında bu herifler için söylediği sözlerin delikanlı gibi arkasında duran ama galatasaraylı olmayan fatih terim'i tercih ederdim ben. evet belki şenol güneş'ten daha başarılı bir teknik direktör, ama biz galatasaraylılar için her şey başarı değildir hocam;

    maalesef bir şenol güneş değilsin.

    --- alıntı ---

    http://amkspor.com/...-aciklamalar-246395/

    --- alıntı ---
  • 8307
    nasıl bir nefret varmış kendisine ya! galatasaray'da her şey yolundayken bile ciğeriniz soğumuyor.

    herkes kendi seçtiği yolda ilerliyor işte, biz yolumuza bakıyoruz o da kendi yolunu buldu...

    ya nefret ya da tapınma durumundan vazgeçsek.

    bu kadar emeği olan adamı itin götüne sokmaya çalışmaya gerek yok artık. eylül 2013'ü bıraktık arkamızda, önümüze bakıyoruz. yaptığı iyi ya da kötü şeyleri tarih yazacaktır.

    bize yaşattıkları şeyleri unutmayacağız. hem güzel şeyleri hem de geri vitesleri ama her gün konuşarak değil...
  • 8308
    türk milli takımı teknik direktörü.

    tahminimce yıldırım demirören gibi bulunduğu pozisyona sadece kendi isteği ile gelmemiş daha yukarıdan atanmış teknik direktördür. kendisini tercihleri ile ilgili yargılamamak gerek. kendi hayat görüşü, değerleri ve hedefleri bulunduğu yerde olmasını sağlamıştır. sanmıyorum ki mevcut tff yönetimi ile çalışmaktan kendisi de çok hoşnuttur.

    galatasaray'ın başından ayrılması ile sonuçlanan süreç iyi yönetilemediğinden, takımdan kopmuştur. artık çok fazla yargılamayıp, türk fultboluna ve takımımıza kazandırdıklarını değersizleştirmemeliyiz. ülke takımı başında da umarım başarılı olur.

    fakat galatasaray'ın başında ayrılması beni hiç üzmemiş aksine bizim için daha iyi olmuştur.
  • 8309
    hakkında utanıp sıkılmadan takımı bırakıp gitti denilen galatasaray futbol takımının gelmiş geçmiş en başarılı teknik direktörü.

    tamam bazı insanların fatih terim nefreti çok olabilir ama açık açık yalan söyleyip yapılan bu itibarsızlaştırma çalışmasına anlam veremiyorum. şuraya açık bir not bırakayım da herkesi kendiniz gibi balık hafızalı sanmayın.

    fatih terim galatasaray futbol takımının başına 3. gelişinde takımla beraber antremandayken kovulmuştur.k o v u l m u ş t u r.
  • 8311
    kendisine hala nefret kusanlar ciddi bir psikologa görünmeli, bu kadar nefretin mantıklı bir yanı yok. adam gideli 4 ay falan olmuş, hala hakkında entry yazılıyor, entryler de yarısı iftira yarısı kara propoganda. nedense burada yazanları fatih terim kovulmadan önce göremiyorduk, sağlam karakter bu olsa gerek. şimdi gelecek 3-5 tip fanboy put diye başlayacak yazmaya, ya kardeşim eleştir eleştir ama bu nedir yahu başlık ağlama duvarına dönmüş patronundan azar yiyen soluğu burada alıyor.
  • 8312
    geleceğe dönüş değil de geçmişe dönüş yap, 1973'e dön ve fatih terim'i galatasarayın ondan sonraki tarihinden sil. ondan sonra fatih terim diye biri kalıyor muydu gör bak. veya 2011'e dön, fatih terim'i geri almaktan vazgeç mancini'yi getir. 5 milyon euro'luk sözleşme imzalayabiliyor muydu milli takımla gör bak.

    fatih terim galatasaray olmadan bir hiçtir ama fatih terim olmadan galatasaray henüz daha bir türk takımının tekrarlayamadığı en büyük kupa olan şimdinin şampiyonlar ligi, zamanının şampiyon kulüpler kupasında yarı finale çıkabilen büyük bir kulüptür. 1996'dan sonra fenerbahçe bile ueafa kupasında yarı finale çıkabilmiş bir takımken galatasaray'ın o kupayı kesinlikle alamayacağını ve 6 kez şampiyon olamayacağını söylemek bazılarına göre kesin bir yargı ama bana göre ayıptır.

    galatasaray'ın kişilere bağımlı olmadığını bazı insanların öğrenmesi gerekiyor. derwall gider, mustafa denizli gelir. mustafa denizli gider fatih terim gelir. faruk süren gider ünal aysal gelir. kulübe kimin en ufak bir katkısı varsa sağolsun ama fatih akyel, emre belözoğlu'nun da çok büyük katkıları olmasına rağmen adamları sevmemek benim hakkım. aynı zamanda fatih terim'i de sevmemek gibi bir hakkım var. ki o bu sevmemeyi fazlasıyla hak ediyor kader ortağıyla beraber.
  • 8315
    galatasaray osmanlı devleti olsaydı, kendisi merzifonlu kara mustafa paşa olurdu.

    merzifonlu büyük devlet adamıydı, bizi viyana kapılarına kadar götürdü ancak kibri kendisinin sonu oldu, devlet için sonun başlangıcı.

    merzifonlu idam edildi, adı tarihe osmanlı'nın çöküşünü başlatan olayın baş mimarı olarak düşüldü.

    aynı tarih fatih terim'i de yazacak. galatasaray'a ve galatasaray taraftarına olan büyük ihanetiyle.
  • 8319
    bu hayatta kimse süzme iyi ya da süzme kötü olmadigi gibi kendisinin de futbol dunyasinda pek tabi efsanelesmis donemleri ve tarzi olmakla beraber turk futboluna en onemli etkisi; san marino'ya bile temkinli oynayan bir anlayisi alip hollanda'ya bile hucum oynayabilen bir takim haline getirmesidir. tabi bu durumun artilari oldugu gibi eksileri de olmustur. mesela euro 96 elemeleri tarihi bir basariyla gecilmis ve sampiyonaya kalinmistir ama bu suursuz denebilecek hucum anlayisi yuzunden tek bir gol bile atamadan 0 puanla evimize donmek durumunda kalmisizdir. tek maclar uzerinden de orneklemeler yapilabilir. kendi evimizde 5-0'lik 20 ekim 1999 galatasaray chelsea maçı, hala rovansini almayi bekledigimiz 6-0'lik 6 kasım 2002 fenerbahçe galatasaray maçı ve henuz bu sezon yasadigimiz 6-1'lik 17 eylül 2013 galatasaray real madrid maçı gibi ornekler malesef mevcuttur.

    ikinci gelisini hatirlayalim mesela. elinde tomas ujfalusi hatta bir chedjou kalitesinde bile olmayan tamas varken ya da defansif ortasaha olarak felipe melo degil de ovidiu petre oldugu donemi hatirlayalim. takim vasat futbolculardan kuruluyken ancak mart'a kadar dayanilabilmis ve mart ayinda veda ettigi takim sezon sonunda ligi liderin tam 22 puan gerisinde 6.sirada tamamlamisti. benzer bir kadroyla mircea lucescu'nun sampiyonlar ligi'nde ikinci gruplara kalip; roma, barcelona ve liverpool gibi devlere karsi galibiyetlerini son dakikada yedigi gollerle kacirmis ancak yine de son maca kadar namaglup kalabilmistir! yine o sezon ligde 3.yildizi getiren sampiyonluk da gelmistir nitekim.

    nihayetinde fatih terim malesef galatasaray'da goreve basladigi ilk donem turk futboluna bir sicrama hamlesi olarak cok seyler katmis olan hucum felsefesini geride kalan neredeyse 20 yilda bir adim oteye goturememistir. ancak malesef ulke olarak baska bir teknik direktor de ya cikmamistir ya da cikmasi icin sabir gosterilmemistir ve kendisi hali hazirda kurtarici vasfiyla milli takim'in basindadir.

    bu noktada fatih terim'in teknik direktorluk basarilari ya da basarisizliklarinin haricinde, sozlesmelerdeki basarisindan da soz etmek gerekir. bir insan hem en buyuk galatasarayli benim, gonderseler de gitmem vs. derken bugun dunya capinda cok onemli kupalari hem futbolcuyken hem de hocalik doneminde kaldirmis yabanci bir teknik direktor olan mancini'yle galatasaray'da gorevli oldugu donemde ayni kazaniyordu. daha sonra yine "milli gorevden kacilmaz. turkiye dedin mi akan sular durur!" seklinde aciklamalar yaparak milli takimin basina gecerken yillik 5 milyon euro gibi dudak ucuklatan bir sozlesmeye imza atmistir. bir insan bu kadar gonulden asik olduklariyla calismak icin astronomik rakamlara ihtiyac duymamali diye dusunuyorum. hele ki bir de bu sozlesmelere hic donup bakmadim gibi bir sozu var ki, bakarsan bag bakmassan dag olur atasozunun dollar'a cevrilmis hali bu olsa gerek!

    son olarak fatih terim cesur basladigi ve turk futboluna devrim yasattigi donemlerden bu doneme kendini oyun anlayisi ya da taktik zeka olarak gelistiremezken, sozlesme bedelleri ve tukurdugunu yalama konusunda rakip tanimaz bir hal almistir!
  • 8323
    galatasaray taraftarları olarak kendisiyle yaşadığımız sorunlar veya olaylara siyah ve beyaz netliğinde bakmaya çalıştığımıza düşündüğüm eski teknik direktörümüz. şöyle ki ilkokuldaki türkçe ve lisedeki edebiyat derslerinde anlatılır ya hep "masallarda karakterler ya çok iyi ya da çok kötülerdir" diye. taraftarlarımız öyle bir bölündü ki fatih terim hakkında herkes ya nefret edilmesi gerektiğini ya da tapılma noktasında sevilmesi gerektiğini düşünüyor. ama ne yazık ki gerçek hayatta hiç bir insan bu kadar net şekilde iyi veya kötü olamıyor arkadaşlar. evet fatih terim türkiye'deki hiç bir insanın hayalini bile kuramayacağı şeyler yaşattı belki bize. hem de futbolculuğu boyunca şampiyonluk göremeyip "uğursuz fatih" şeklinde anılmaya başladığı takımda. ilk döneminde türkiye'deki bütün kupalara ambargo koydu, 4 senenin sonunda da avrupa'dan tarihte ilk kez kupa getirdi bu ülkeye. buraya kadar her şey mükemmel. burasıyla ilgili çok net konuşamayacağım yaşımdan ötürü ama büyüklerimden duyduklarım kadarıyla fatih terim'in ilk ayrılışı da takımımızdan öyle çok sorunsuz, severek ayrılma şeklinde olmamış. evet o dönemin yönetimi kendisini sindirmek için çok çabalamış (çok tanıdık geliyor) ama fatih terim de yurt dışında bir takımda başarılı olmak hedefini galatasaray'da kalmanın önüne koyup italya'ya gitmiş. italya'da zaman zaman başarılı zaman zaman başarısız bir performans sergileyip daha sonra tekrar galatasaray'a döndü. o dönemde gerek takım gerek yönetim, gerek izlenen yanlış transfer politikası gerekse kulübün kötü ekonomik durumundan dolayı fatih terim ve galatasaray için iyi bir birliktelik olmamış ve yine yollar ayrılmıştı. fatih terim, galatasaray'dan ayrıldıktan sonra milli takımda ülkemize yine çok güzel başarılar yaşatıp zaman zamanda üzerken, galatasaray'ımız inişli çıkışlı bir performans sergileyip eski "avrupa aslanı" imajından uzaktaydı. en sonunda da 2010 - 2011 döneminde dibi görmüştü. 10-11 sezonunun sonlarına doğru ünal aysal başkanlığa geldi, ve takımı tanıyan ve başarılı olabileceğini düşündüğü fatih terim'i takımın başına getirdi. fatih terim her zaman tek adam olmak istemiştir, zaten italya'da fiorentina ve milan'dan ayrılışı hep yönetimle sorunlar yaşadığı için olmuştu. türkiye'de bu zamana kadar bu pek sorun edilmemişti ama ünal aysal zaten biraz daha avrupalı kafasında bir adam olduğundan dolayı ne takımı tamamen tek bir adama emanet etmeye ne de en başında fatih terim'e çok sıcak bakmıyordu bence. fatih terim'in başa gelmesinin sebebi bence galatasaray'ın o dönemde gerçekten dibe vurmuş olması ve hiç bir avrupalı hocanın o dönemde bizimle çalışmaya pek sıcak bakmaması olduğunu düşünüyorum. bence ünal aysal her zaman fatih terim'e takımı 10 yıl boyunca emanet edeceği hoca olarak bakmadı, sadece geçiş dönemini kazasız atlatması için taraftarında olur diyeceği bir hoca olarak bakıyordu ve bunu fatih terim'e de hissettirmişti. fatih terim ve ünal aysal arasındaki bu sorunda bence iki tarafında haklı olduğu noktalar var, ama ben bu konuda mantık olarak bakınca ünal aysal'a, duygusal açıdan bakınca da galatasaray taraftarının büyük kısmına benzer şekilde babam gibi sevdiğim fatih terim'e hak veriyorum. ama ne yazık ki artık günümüz futbolunda mantık duyguyu alt ediyor. ünal aysal gönderilme sürecinde yaptığı yanlışlar dışında bence haklıydı. fatih terim'de kendi açısından haklıydı ama bu ayrılık yaşanması gereken bir ayrılıktı bence. yalnız fatih terim ayrıldıktan sonra galatasaray başındayken yerden yere vurduğu ve türk futbolu'nu sürekli bataklığa sürükleyen yıldırım demirören ile "kader arkadaşlığı" yapma kararı aldığı noktada yaptı en büyük yanlışı. milli takım'daki görevi kabul etse bile en azından yd ile bir olup galatasaray başkanı'na saygısızlık etmemeliydi diye düşünüyorum. evet ünal aysal ile şahsi sorunları olabilir, ama galatasaray başkanı!na saygı göstermeliydi diye düşünüyorum. sonuç olarak fatih terim'in şu anda gösterdiği "salla başı, al maaşı" tavrı beni gerçekten çok yaralıyor. belki de metin oktay'dan sonra galatasaray tarihi'nin en büyük efsanesi olabilecekken bu şansını kaybetti. kendisi hala efsanemizdir ama metin oktay ve hagi gibi isimlere kıyasla bu konuda çok daha geride kalmıştır. çünkü bazı arkadaşlarımızın da dediği gibi kendisi bize ihanet etmiştir. daha önce gibi babam gibi sevdiğim adama, bir insan babasına ne kadar kızabilir ve kırılabilirse o derece kızgın ve kırgınım. en başta söylediğim gibi fatih terim'e ne "siyah gibi kötü, ne de beyaz gibi iyi" olarak bakabiliyorum şu anda. kendisiyle ilgili kafamdaki her şey gri
App Store'dan indirin Google Play'den alın