726
efsanedir kendisi. bunu bir kenara yazmak gerekir.
öncelikle öyle bir durum var ki zor zamanda gelmemesi herkesi rahatsız etmektedir. ama madalyonun fatih terim yüzüne bakmak lazım. futbol branşında amatörce hareket eden bu yönetim varken, fatih terim; yani dünya markası olabilmiş tek teknik direktörümüz olan kişi dört saat boyunca adnan polat ile görüşmüş, başarılı olmak için beklediği şartları profesyonelce sunmuş ve beklediğini alamamıştır. reddetmiştir böylece. fatih terim doğru tercihler yaptığı için efsane olmuştur. yoksa hagi gibi elini taşın altına sokup başarısız olsaydı, burada hepimiz çemkirip efsane oluşundan soğuyacaktık. başarısız olunca arkasına teneke bağlayıp yollayacaktık, yaptığı her hareket bize batacaktı başarısızlıklar yüzünden. fatih terim'de bunu adı gibi bildiği için efsane. (bkz: arda turan) o kadar ikiyüzlü yaklaşıyoruz ki olaylara inanılmaz.
fatih terim dediğimiz kişi adnan polat'tan aşağı yukarı aynı belki daha fazla süreli galatasaray camiasının içinde bulunmuş bir kişidir. kötülüğünü düşündüğünü hiç sanmam. fakat herkesin balla gazla çalıştırıyor dediği takımlar hep taş gibi olmuş her yarışın içinde bulunmuştur. sakatlık sorunu şimdiki gibi ayyuka çıkmamıştır. bu da kendisinin nasıl profesyonel çalıştığını gösterir.
fatih terim'i izleyen kişiler arasında değilim ben, fakat akrabalarım çok iyi bir oyuncu olmadığını hatta ıskacı bir futbolculuğunun olduğunu ama on numara kaptanlığının olduğunu söylemiştir. fatih terim galatasaray kariyerinde şampiyonluk görememiş bir kaptandır. yanlış noktaları görmüştür. ayrıca kendisi bir devrimci olmuştur. en yükseği hedeflemiş ve almıştır. bunun gazla balla hocalığını hagiye bağlayarak açıklamak acizlikten başka birşey değildir. buna göre hagi geldiği ilk sene uefa'yı almış olmamız onları takiben de avrupa'nın tüm kupalarını süpürmemiz gerekiyordu hagi emekli olana kadar. bu hak yemek değil de nedir sorarım size? ki kadroda fazla değişme olmamışken.
fatih terim 1996-2000 arasında üstüne koya koya gitmiştir. hele ilk sezonunda güç bela şampiyon olabilen bir takımız biz. 12 nisan 1997 istanbulspor galatasaray maçını hatırlayın. sonra ise ligi domine etmiş, juventusla görülen en saçma şampiyonlar ligi puan tablosunda (1.juventus 8 puan 2.galatasaray 8 puan) çeyrek final kaçırmıştır. 17 mayıs bir şampiyonluğun hikayesi, eski açık sarı desene gibi belgeselleri izlerseniz fatih terim'in nasıl bir hoca olduğunu görebilirsiniz.
milli takım kariyerinde ise gene başarılar vardır bu adamın. türk takımları avrupa'da sapır sapır dökülürken milli takımı avrupa 3. sü yapmış bir hocadır kendisi. ki benim yorumum bu son 20 yıl içinde en zayıf milli takım kadrosu son 5 yıllık dönemdir. tüm oyuncularından gereken verimi almış ve başarıya uzanmıştır.
fatih terimdir bu adamın adı, başarısızlık yaşamış olsa bile galatasaray'ın avrupada tanınan bir kulüp olmasını sağlamış, mal bir başkana sahip fiorentina kulübünü italya kupası'nı kendi etkisiyle kazandıracak konuma getirmiş, milan'ı çalıştırmış bir adamdır. her türlü efsanedir.
galatasaray efsanesidir. herkesin yazarken iki kere düşünmesi gerekir kendisi hakkında.
öncelikle öyle bir durum var ki zor zamanda gelmemesi herkesi rahatsız etmektedir. ama madalyonun fatih terim yüzüne bakmak lazım. futbol branşında amatörce hareket eden bu yönetim varken, fatih terim; yani dünya markası olabilmiş tek teknik direktörümüz olan kişi dört saat boyunca adnan polat ile görüşmüş, başarılı olmak için beklediği şartları profesyonelce sunmuş ve beklediğini alamamıştır. reddetmiştir böylece. fatih terim doğru tercihler yaptığı için efsane olmuştur. yoksa hagi gibi elini taşın altına sokup başarısız olsaydı, burada hepimiz çemkirip efsane oluşundan soğuyacaktık. başarısız olunca arkasına teneke bağlayıp yollayacaktık, yaptığı her hareket bize batacaktı başarısızlıklar yüzünden. fatih terim'de bunu adı gibi bildiği için efsane. (bkz: arda turan) o kadar ikiyüzlü yaklaşıyoruz ki olaylara inanılmaz.
fatih terim dediğimiz kişi adnan polat'tan aşağı yukarı aynı belki daha fazla süreli galatasaray camiasının içinde bulunmuş bir kişidir. kötülüğünü düşündüğünü hiç sanmam. fakat herkesin balla gazla çalıştırıyor dediği takımlar hep taş gibi olmuş her yarışın içinde bulunmuştur. sakatlık sorunu şimdiki gibi ayyuka çıkmamıştır. bu da kendisinin nasıl profesyonel çalıştığını gösterir.
fatih terim'i izleyen kişiler arasında değilim ben, fakat akrabalarım çok iyi bir oyuncu olmadığını hatta ıskacı bir futbolculuğunun olduğunu ama on numara kaptanlığının olduğunu söylemiştir. fatih terim galatasaray kariyerinde şampiyonluk görememiş bir kaptandır. yanlış noktaları görmüştür. ayrıca kendisi bir devrimci olmuştur. en yükseği hedeflemiş ve almıştır. bunun gazla balla hocalığını hagiye bağlayarak açıklamak acizlikten başka birşey değildir. buna göre hagi geldiği ilk sene uefa'yı almış olmamız onları takiben de avrupa'nın tüm kupalarını süpürmemiz gerekiyordu hagi emekli olana kadar. bu hak yemek değil de nedir sorarım size? ki kadroda fazla değişme olmamışken.
fatih terim 1996-2000 arasında üstüne koya koya gitmiştir. hele ilk sezonunda güç bela şampiyon olabilen bir takımız biz. 12 nisan 1997 istanbulspor galatasaray maçını hatırlayın. sonra ise ligi domine etmiş, juventusla görülen en saçma şampiyonlar ligi puan tablosunda (1.juventus 8 puan 2.galatasaray 8 puan) çeyrek final kaçırmıştır. 17 mayıs bir şampiyonluğun hikayesi, eski açık sarı desene gibi belgeselleri izlerseniz fatih terim'in nasıl bir hoca olduğunu görebilirsiniz.
milli takım kariyerinde ise gene başarılar vardır bu adamın. türk takımları avrupa'da sapır sapır dökülürken milli takımı avrupa 3. sü yapmış bir hocadır kendisi. ki benim yorumum bu son 20 yıl içinde en zayıf milli takım kadrosu son 5 yıllık dönemdir. tüm oyuncularından gereken verimi almış ve başarıya uzanmıştır.
fatih terimdir bu adamın adı, başarısızlık yaşamış olsa bile galatasaray'ın avrupada tanınan bir kulüp olmasını sağlamış, mal bir başkana sahip fiorentina kulübünü italya kupası'nı kendi etkisiyle kazandıracak konuma getirmiş, milan'ı çalıştırmış bir adamdır. her türlü efsanedir.
galatasaray efsanesidir. herkesin yazarken iki kere düşünmesi gerekir kendisi hakkında.