resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 7254
    hakkinda mahalle takımı'nin oldukca saglam bir yazisi olan teknik adam. inatla gercekleri görmek istemeyen, fanatizmi yasam bicimi haline getirmis, hayat tecrubesi henuz tam oturmamis kisilerin, galatasaray uzerine oynanan oyunlari anlamasi adina okumasi gerekir.

    daha önce paylasildiysa affola. ama yine de hatirlamakta fayda var.

    http://mahalletakimi.blogspot.se/...real-madrid.html?m=1
  • 7255
    ünal aysal ile aralarında geçenlere, tff ile ilişkisine vs. değinmeden renkdaşlar adına kısa bir iki şey söylemek istiyorum.

    bize yaşattığı başarılar olsun, kendisini sevdirmesi olsun; taraftarın büyük bir çoğunluğunun takdirini ve büyük bir sevgisini kazanmayı bilmiştir. tabi gidişinin üzerine eleştiriler olacaktır. ancak yine kendisini seven taraftarların iyiliği için konuşuyorum, ki şimdi diyeceğime ben de mecburdum, o ya da bu şekilde gidecekti fatih terim. bunu kendisine kurulan kumpas olarak falan almayın. 3 sene, 5 sene, 10 sene, isterse 40 sene çalıştırsın, sir alex ferguson gibi o da ayrılacaktı.

    üzülen renkdaşlarımız, kendisine yapılan bu ayıbı bir kenara bırakıp şunu düşünsünler: fatih hoca bir yerde ayrılacaktı. gerçeği kabullenememe sıkıntısı çekiyoruz biraz. evet, biraz daha uzun kalabilirdi takımda, ama gidecekti, bunun lamı cimi yok. gidişinin haklı-haksız, doğru-yanlış olmasıyla ilgili bir durum değil bu dediğim.

    sadece kendinizi çok üzmeyin, gerçeği kendinize söyleyin. diğer herkesin hayatımızdan veya bir bölümünden çıkacağı gibi, o da çıktı gitti işte...
  • 7256
    her sezon sonu 1 yıl kontrat imzalayan efsane teknik adam. 2 yıl böyle muamele gördüğü için, bu yılda haklı olarak sezon sonunu bekleyelim demiştir. aysal, girişimci ruhuna sahip bir insan. bu tür adamlar risk almayı sevmezler, çok geç olmadan terim ile yol ayırma kararını hiç düşünmeden verdiğini düşünmekteyim.

    bana sorarsanız, iki tarafta haklı. sadece karşılıklı çaba eksikliği kulübü bu tarafa getirdi. alakası var mı bilmiyorum, iktidara yakınlığıyla bilinen ve siyasi durumlar dolayısıyla ibra edilmeyen yönetimin yerine aysal yönetimi geldi. terim'in başbakan belgeseline katılması da az da olsa bir etkendir diye düşünüyorum.

    aysal profesyonel bir iş adamı, terim amatör ruhlu bir hoca. onların çatışması nedeniyle bu noktaya gelindiği açık, ortada bir komplo yok. sadece terim'in yanlış milli takım seçimi var. çıkıpta diyemediysen "4 maçlık milli takım" diye, o zaman başkanında oturup düşünmeye hakkı var.

    şu da not düşülsün, haberi "haluk yürekli" yapmış. şimdi milli görevinde bulunduğu yerde, her şeyi kendisi mi belirledi? adnan polat yönetimine bu şekilde yaklaşabilirsin, aysal neden zorla giriyor florya'ya? bunları da sorgulamak lazım.
    http://www.milliyet.com.tr/.../1303910/default.htm

    terim'in her türlü yanlışına eyvallah derim. takım kötü oynar, fark yeriz falan filan. galatasaray konusunda milli takım teklifini düşünmeden kabul ederek kriz yaşanmasına neden oldun hocam, bu basit bir başarısızlık değildir gözümde.
  • 7258
    bir gün yeniden yuvasına döneceğimden adım gibi emin olduğum imparator. fatih terim'in problemi asla galatasaray ile değil. sadece yönetimler ile. ünal aysal başkanlık koltuğundan inip adnan nas gibiler yönetimde olmayınca ilk teklifi düşünmeden kabul edecek. özhan canaydın döneminde bir şanssızlık oldu. başarılı olamadı. o yönetim tekrar teklif götürdü mü bilmem ama götürse de kabul etmezdi. gerçi o sırada milli takım ile uğraşıyordu. adnan polat'ın yılda 2-3 hoca değiştirmesinden çekindi ve onunla da anlaşmadı. ünal aysal'ı tanımıyordu. yola beraber çıktılar. şimdi ünal aysal kapısında yatsa geri dönmez. ancak pek tanımadığı ya da ali dürüst gibi destekçilerinin olduğu bir yönetim ile geri döner.
  • 7260
    sanki biz manyağız, kafayı yedik anasını satayım. gıcığız fatih hocaya, iyi ki gitti oh be kurtulduk diyoruz. başarıları falan tesadüftü zaten kadrolar iyiydi, kendisi sadece ego, gaz, balon... hayret bir şey.

    gönderilişine ilişkin olaya duygusal bakıp öfke ve üzüntü karışımı hislerle hareket eden var, bir de pragmatik yaklaşıp mantık ekseninde değerlendiren var lakin şu gerçek sakın ama sakın unutulmasın ki kimsenin fatih terim'i sevmediği falan yok. hepimiz çok seviyoruz, hepimiz hayranıyız, hepimiz de kendisini efsane olarak görüyoruz. nasıl ki bazı kadınlar kendisini döven kocasını "kocam değil mi? evimin direği... sever de döver de." şeklinde değerlendirir, kimiyse bunun değil gerçekleşmesini, ihtimalini kabul dahi edilemez bir davranış olarak görür, fatih terim'in milli takım ile galatasaray'ı aynı anda çalıştırmasını kimi taraftarlar makul karşılar, siklemez, o kadar da ciddiye alınacak bir mevzu olarak görür ve olaya "laylaylay im-pa-ra-tor!" diye yorum getirir, benim de içerisinde bulunduğum kimi taraftarlar de ciddi bir stratejik hata olarak ele alır ve takıma zarar vereceğinden ötürü endişelerini dile getirir, hatta durumun vahameti arttıkça her ne kadar canı yansa da harekete geçilip artık nihai bir karar verilmesi gerektiğine inanır.

    durum bu ama illa bölüneceğiz, illa iç savaş çıkacak da terimsporlular ile aysalcılar karşı karşıya gelecek. suriye miyiz amk az durulun, sakinleşin lan yeter. millet elinde çekirdek patlamış mısır bizi izliyor daha hala farkında değiliz.

    bir muhabbetin de boku çıkmaya görsün arkadaş.
  • 7261
    kimsenin galatasaraylılığını sorgulamadığı, gidişine herkesin son derece üzüldüğü galatasaray'ın en büyük iki üç efsanesinden biri. ama bazıları var ki, imparatordan çok imparatorcu. istiyorlar ki yetmiş gün yas tutalım, hatta "sakallarınızı kesmeyin, bayraklar yarıya insin" diyecekler neredeyse.

    bakın arkadaş, biz hocayı galatasaray'dan ötürür, galatasaray'ı ise kültüründen ve bu kültürün vücut bulduğu efsanelerinden ötürü sevdik. ikisini birbirinden ayırmayız... fatih terim galatasaray'dır, galatasaray da fatih terim. fakat hoca şayet mevcut durumda takımın başında yoksa, haliyle yeni hocayı da tartışırız. yok efendim "hemen nasıl sindirdiniz?" falan filan feşmekan, geçin bunları...

    kaldı ki, hoca'yı çok seviyor oluşumuz, hataları olduğu ve hırsına yenik düştüğü yada demirören'in yanında onu görmemizin bizi çok kırdığı hakikatlerini dile getirmemizi engellemez.
  • 7262
    çoğumuz anadolu lisesi, süper lise filan 1 sene ingilizce hazırlık okuduk. keza ortaokuldan beri haftada en az 4 saat ingilizce eğitimi aldık. bir kısmımız üniversite'de bile hazırlık okudu. genç dimağlar olarak, belli bir altyapı edinmemiz daha kolay oldu yani, yabancı dil konusunda. geri gelelim, sultanahmet'te turistin biri yol sorsa yüzde doksanımız afallarız, iki kelimeyi bir araya getirmekte zorlanırız, mal gibi sağımıza solumuza bakıp zaman kazanmaya çalışırız. falan filan... üstelik bizler bu zorlu hayat şartlarında bir bakıma ingilizce'ye muhtacız, iş başvurusunda bile ingilizce olmadan bi s.k olmaz. buna rağmen bir çoğumuz adam akıllı konuşamaz hala ingilizce'yi.

    bir de 60 yaşında, hayatta maddi manevi hiçbir şeye ihtiyacı olmayan bu adama bakın :

    http://www.youtube.com/watch?v=ISl4i48DPtY
  • 7263
    galatasaray'ın gelmiş, geçmiş ve gelecek en büyük efsanesi. bundan 10 yıl önce galatasaray'dan 5 tane topçu say desen sayamayacak aymaz bir adam tarafından işine son verilmesi gerçeği değiştirmez. fatih terim gerçeği orda, değişmez. ama fatih terim'siz galatasaray değişir.

    galatasaray bugün türkiye'nin en başarılı, en çok taraftara sahip, en bilinir kulübü olabilir. ama galatasaray, fenerbahçe gibi güçlü bir camia değildir. güçlü olduğu dönemler olur ama bu daimi olmaz. pilavcılar izin vermez çünkü. isterler ki galatasaray, çok uzaklara gitmesin, gözlerinin önünde oynasın. en çok onların olsun, en çok onları sevsin.

    gene başardılar. imparator'u galatasaray'dan ayırarak bizim galatasaray'ı da bizden aldılar. galatasaray gene onların istediği gibi nişantaşı'nda butik bir mağaza oldu.

    şimdi mancini(rijkaard) gelir. elde zaten hiçbir şey oynamadığı halde internet taraftarının ayılıp bayıldığı başka bir kewell, sneijder var. baros gibi gol atmasına rağmen aslında galatasaray'a zarar veren adam da orda: adamsın drogba :(

    bundan sonra olacaklar da belli. sneijder kötü oynayacak. arda turan sneijder'e pas atmıyor denilecek. drogba kötü oynayacak. burak'a sallanacak. mustafa sarp gibi bir günah keçisi bulunup, tüm hınç ondan çıkarılacak.
    takım 8. olunca bugünlerde her tarafta görebileceğiniz, statta telefon ışıklarıyla şov yapan dijital taraftarların hepsi inlerine girecek. galatasaray taraftarı'nın yapısını biliyoruz, statta 5 bin kişiyi zor göreceksin. medyadaki gücün kaybolacak. fenerbahçe ipleri gene eline alacak. florya dağılacak.

    galatasaray bundan 25 yıl önce her anlamda bugünkü beşiktaş'tı. üçüncü büyüktü. taraftar sayısında da, sportif başarı hususunda da. beğenmediğiniz o adanalı adamlarla bugün ülkenin en büyük, en başarılı, en çok taraftarlı, en bilinir kulübü oldu. size rağmen oldu.

    şimdi bu kulübü bu kulüp yapan, fenerbahçe'nin en figür adamı volkan demirel'in kendi taraftarından tepki alacağını bildiği halde yere göğe sığdıramadığı, neredeyse hiç şans vermediği yekta'nın bile gider gitmez ardından üzüntüsünü dile getirdiği adam yok. semih kaya'yla, bugün salladığınız emre çolak'la, 500 bin euro'luk engin'le, rakiplerinin sow'u aldığı dönemde 400 milyara aldığı necati'yle, elmander'le şampiyon olan, galatasaray müzesi'nden kira istese ses çıkaramayacağın, erkek basketbol takımına, gs tv'ye cebinden para veren, florya'yı çekip çeviren, florya'daki aşçının bile işe mutlu gitmesinin kaynağı olan, gücüyle her alanda galatasaray'ı koruyup/kollayan, transferde gelmeyecek futbolcuları ismiyle getirten, masanın en büyük ayağı, kulüp tarihinin en büyük ismi yok.

    kim var, 10 yıl önce galatasaray'dan 4 tane topçu adı bilmeyen ithal bir başkan, onun has adamı bülent tulun ve mancini.

    amına koydunuz kulübün. amına koydunuz.
  • 7264
    kendisinin gönderilmesinden sonra üremiş olan bana göre en anlamsız argümanlardan biri de fatih terim'in galatasaraylılığı, buna dil uzatılmaması gerektiği ve türevleri oldu. anlamadığım nokta şu, bunu ciddi ciddi yapma cür'etini gösteren oldu da ben mi kaçırdım? tamam kendisine sitem ettik, milli takımı seçmesinden ötürü üzüntülerimizi dile getirdik, başkan tarafından apar topar yollanmasına ise haklı olarak kızdık ama benim gözümden kaçan bir şaşkın eleştirinin dozunu iyice kaçırıp fatih terim'in galatasaraylılığına falan laf mı etti ki de bu karşı argüman türedi? nedir bu muhabbet anlamadım gitti...

    "fatih terim'in galatasaraylılığını eleştirenler önce dönüp kendilerine baksınlar" :(

    "bu dünyada mevzu bahis konusu olmayacak tek şey fatih terim'in galatasaraylılığıdır" :(

    tamam yahu tamam. tamam. bunlar zaten ifadeye gerek dahi duyulmayacak gerçeklikte ve netlikte durumlar fakat söyleniş itibariyle sanki bir şey olmuş da bu cümleler o yüzden sandıktan çıkarılmış gibi geliyor. kim bu terbiyesizliği yapmışsa delikanlı gibi çıksın da bari kime küfür edeceğimizi, kimi döveceğimizi bilelim.

    "fatih terim galatasaraylı falan değil yææ, hele şu son yaptıkları... böyle galatasaraylılık mı olur?"

    elimi taşın altına koyup sorumluluk almaya hazırım. en azından karşı taraf sembolik de olsa belli olsun, edilen bunca havada cümlenin adresini bilelim.

    ben dedim amk :(

    şaka bir kenara, takımdaki son günlerinde fatih terim ne idari bağlamda gündemle, ne de sporla alakalı olmayan, sadece galatasaraylılık değerleri ve galatasaray olgusu ile ilgili-zamanlama açısından bana göre yersiz ve gereksiz-bir sürü güzellemede bulundu ve aforizma dile getirdi. sanki birileri içten içten kendisinin galatasaraylılığını sorgulamış da o da üzüldüğü ve yıprandığı için bu kişileri ima edercesine üstü kapalı bazı mesajlar vermeye çalıştı. acaba bu dostlar da bundan mı etkilendiler de fatih terim'i galatasaraylılığı üzerinden savunmaya geçtiler? kim bilir...

    ufak tefek hatalarına rağmen bence kendisi bu şekilde gönderilmeyi kesinlikle hak etmiyordu. fatih terim'e açıkça saygısızlık yapıldı. keşke şu milli takım meselesi işe hiç dahil olmasaydı. kim akıl ettiyse, kimler tezgahladı ise allah'ından bulsun.

    şimdi mancini kim bilir ne yapacak? en ufak hatasında imparatoru arayacak mıyız? hatta olur da uyum sağlayamazsa kendisine küfür edecek miyiz? ikinci bir rijkaard olur mu? bir sürü mesele, uğraş dur anasını satayım...
  • 7265
    ak$am pederlerde bir iki spor programini izledik, dönü$ümlü olarak. yani aslinda peder izledi, ben de öyle takildim.

    bir tanesinde fatih terim hakkinda $öyle bir yorum yapildi.

    "fatih terim mevcut kadro ile $ampiyonlar ligine havlu atacagi için ve mevcut yabanci kurallari ile daha büyük ba$arilara imza atamayacagini tahmin ettiginden kendini kovdurdu. fatih terim $u an magdur durumda. taraftar ona kizamaz, çünkü kovuldu. i$i de garanti. 4 yil türk futbolu ona emanet ve orta vadede tff nin ba$ina geçebilir".

    tabi bunlar varsayimlar. çok $ey yazilip çiziliyor. anlatilanlar hepsi dogru olsayadi..

    herkes fikrini söylüyor. fakat düne kadar fatih terim e sallayan adamlar, bugün nedense hep bir sahip çikma derdinde.
  • 7268
    türk değil de başka bir milletten çıksa ülkesinin futboluna bize yaptığı katkıları yapsa, bir kulübü 6 sene şampiyon yapıp üstüne avrupa'dan kupa getirse şuan da ağzımızın suları akarak "yahu bizim niye yok, bize böyle adamlar lazım" derdik. ama psikolojik olarak elindekinin kıymetini kaybetmeden anlamazsın ya, bu yönetim geçtiğimiz on senedeki zig-zag çizen istikrarı olmayan galatasaray'ı unutmuş. allah o günleri bir daha göstermesin.

    fatih hoca'ya gelince milli takımı dünya kupasına götürebileceğine inanıyorum. olmazsa da avrupa'nın üst düzey ya da orta üstü takımlarından birine gidebileceğine %100 eminim.
  • 7269
    türk değil de başka bir milletten çıksa ülkesinin futboluna bize yaptığı katkıları yapsa, bir kulübü 6 sene şampiyon yapıp üstüne avrupa'dan kupa getirse şuan da adını bile hatırlamıyor olurduk.

    ben daha iki sene önce hangi takımın uefa kupası aldığını hatırlamıyorum. yıl 2013 oldu, 1999 yılında değiliz. zaman hızlı akıyor.

    gerçekler maalesef acı. kusura bakmayın.
  • 7272
    türk değil de başka milletten çıksa ülkesinin futboluna bize yaptığı katkıları yapsa futbola ilgimizle alakalı olarak bazımız unutmuş bazımız hatırlıyor olurduk. ama kesin olan bir şey var, bu tarz başarılar özellikle yaşanan ülkenin ve takımın taraftarları tarafından kesinlikle hatırlanıyor olurdu.

    belki iki sene önce hangi takımın uefa kupası'nı aldığını hatırlamıyor olabilirsiniz ama mesela 2004'te -hadi tarihi de hatırlamayın- otto rehhagel -hadi teknik direktörü de hatırlamayın- tarafından sıkıcı defans kurgusuyla yunanistan'ın avrupa şampiyonu'nun olduğunu hatırlarsınız; ya da zidane'nın son maçında kafa atmasını; ya da ronaldo'nun -gerçeğinin- sakatlandığı anı. beklenmedik olaylar hafızalarda daha çok yer edinirler. hele bir de sizin kişisel tarihinizde yer alıyorsa oradan silinmeleri çok uzun zaman alır. bu yüzden 13 sene önce kazanılmış avrupa kupası hala konuşuluyor. çünkü ülkemizde ilk ve tek. çünkü hala ne bizim ne de başka bir türk takımı tarafından aşılamadı. bu yüzden fatih terim'i ayırın bütün kadro yardımcılarına kadar çoğu galatasaraylı -hatta rakip taraftar- tarafından ezbere sayılır. eğer önümüzdeki 50 senede 25 uefa kupası, 10 şampiyonlar ligi kupası,4 dünya kupası, 5 avrupa kupası kazanırsak o zaman bazı isimler flulaşabilir.

    zamanın hızlı akması, çağın tüketim toplumlarının egemen olması, tarihin gerçeklerini değiştirmez. bizler milyonlarca insan gibi göçüp gideceğiz; ama fatih terim gibi insanların yaptıkları iyisiyle kötüsüyle tarih kitaplarında yerlerini daima koruyacaklar. bu yüzden zaman geçiyor, alışın buna diyerek olayları savuşturmanın faydası yok. tabii ki önümüze bakacağız ama ortak aklımızı oluşturan ve ileride yaşayacağımız olaylarda vereceğimiz refleksleri şekillendirecek olayları es geçmeyi önermek anlamsız hatta zararlı. dersimizi alalım yola devam edelim.

    bu tartışmalara neden olan konuyla ilgiliyse fikrim özetle: (bkz: #1313000)
  • 7274
    iki şampiyonluk ve şampiyonlar ligi'nde çeyrek final.

    iii. fatih terim dönemi sportif açıdan başarılıdır. kadro planlaması, transferler, altyapı oyuncuları gibi konuların görevine son verilmesi bağlamında tartışılması çok da önemli değil.

    daha rahatsız edici meseleler var:

    - ünal aysal ile sürekli didişmesi
    - melo - riera kavgasındaki tutumu
    - pfdk cezası
    - takım görevlisini neredeyse yumruklaması
    - arda turan'ın takımı yüzüstü bırakması karşısında gerekli tepkiyi vermemesi
    - tugay kerimoğlu'nu sahiplenmemesi
    - kendi oyuncusuna ana avrat küfür etmesi
    - 'eleman' muhabbetini net bir şekilde bitirmek yerine basına malzeme çıkarması
    - devre arasındaki drogba-sneijder transferlerine ilişkin basındaki spekülasyonları besleyen tutumu
    - hocası olan bir takımla transfer için görüşmem (#1289807) muhabbeti

    takımı sahiplenecek kadar galatasaraylı olan fatih terim'in bu kadar elverişli bir konjonktürde gitmesi inanılır gibi değil.

    aslolan galatasaray değil galiba.. fatih terim'in çaycısına kadar her şeyi kontrol ettiği galatasaray.

    ama gel gör ki ünal aysal futboldan da anlamaya başlayınca...
  • 7275
    şöyle bir benzetme yapıp anlatayım demek istediğimi adından da hareketle; osmanlı yukselme devri fatih'le baslar kanuni'den sonra biter*.

    fatih varken osmanlı altın cagına başlamıştı, her alanda üstün bir devletti. sonra fatih zehirlenerek öldürüldü bir aksam yemeğinde. hala kesinlik kazandırılamamıştır zehirlenme iddiaları, tam bilinmez yani neler olduğu öldüğü gece. ve bunun üstüne yerine oğlu ii. bayezid gecti. osmanlı o kadar güçlüydü ki bayezid cok yetenekli bir padişah olmasa bile devlet yine coğrafyanın en güclü devletiydi basarının devamı gelmişti doğal olarak toprak kaybedilmemiş, sınırlarını genişletecek topraklar da alınmıştı bir miktar. ama hiçbir şey eskisi gibi değildi. kötüleşmese de devletin hali, padişah kendi askerleri tarafından bile babası fatih gibi benimsenemedi hiçbir zaman. fatih gibi hissettiremedi. ve sonrasında padisah toprak kaybettirmemiş hatta kazandırmıs olsa bile, yerini babası fatih'e daha cok benzeyen yavuz'a, yani bir başkasına bırakmak zorunda kalmıstı. bu sırada osmanlı hala yukselme devrine devam ediyordu, sonrasında daha da yükselecekti hatta.

    uzatmadan bağlıyorum; muhtemelen aynı hızda olmasa da yine basarılar sürecektir. galatasaray bu coğrafyanın en iyi takımıdır çünkü, basarıların sürmesi de doğaldır. ama taraftarın hislerini belirleyen şey başarıdan daha başka şeylerdir. herkes aynı hissettiremez. biz fatih terim'i göndererek o hissettiklerimizi kaybettik, başarımızı değil.

    ve biz o hissettiklerimize ağlıyoruz şuan.
App Store'dan indirin Google Play'den alın