fatih terim gibi bir
adam aynı anda hem galatasarayı hem de milli takımı çalıştırır, üstüne başbakanlık yapar, onun da üstüne gidip birleşmiş milletler genel sekreterliği yapar ve hepsinin de kralını yapar. yani o yüzden aklı bölünecek, mesaisi nasıl olacak diye hiç boşuna üzülmeyin, imparator da sırf aklımızda bu soruların kalmaması için zaten
bizde zaman sorunu yok. gece, gündüz çalışabiliriz. öyle bir sınırlamamız yok. dedi.
terim için milli duygular belki hiçbirimizde olmadığı kadar ön plandadır. milli takımı çalıştırmak ve ülkemiz için, türk halkı bir şeyler yapmak onun için bir görev değil bir hizmettir ve bunu hiç bir karşılık beklemeden çocuğuna hediye alan bir anne babanın mutluluğuyla yapar. sadece şunu söyleyeyim. birinci ağızdan aldığım bilgilerle, onun kazandığı paraların büyük bir kısmını hayır kurumlarına bağışladığını ve hep birilerine
gizli bir şekilde yardım ettiğini söylersem ülkemizin onun için ne anlama geldiğini daha iyi anlatmış olurum. aslında yaşayan bir metin oktaydır o.
ünal aysal zeki ve rasyonel bir adamdır. başarılı giden bir sisteme çomak sokmaz. galatasaraylılığı en az bizler kadar fanatik ve coşkulu yaşar. terimi bırakmak, şu konjuktürde yapacağı son iştir. bu sene şampiyonluk gelmese bile. şimdi ise yapması gereken tek şey hem taraftarın kafasındaki soru işaretlerini azaltmak hem de terimin geleceğini belirlemek için 3 yıllık yeni bir sözleşme imzalamaktır terimle. ben terimin de böyle bir hamle beklediğine eminim. gecikilen her gün bizim aleyhimizedir.
terime bu kadar güvenirken milli takımla imzalamasının doğuracağı negatif yönleri görmemek ise mümkün değil. bizi milli takımdan soğutan, türk futbolunun içine eden, galatasarayın önünü kesebilmek için her türlüğü pisliği yapan, şikenin ve şikecinin dostu, fenerbahçesinin emrinde çalışan, kendisine 13 maç ceza veren bir federasyonla çalışması en hafif tabirle hepimizin gönlünde bir acı. demirörenle yanyana görmek, tokalaşmasını seyretmek asla görmek istemediğimiz kareler.
terimin milli takımın başına geçmesi, bundan sonra alacağı her kararın sabaha kadar tartışılmasına ve pek şerefli türk spor basını tarafından galatasarayı ve işleyen düzgün sistemimizi bozmaya yönelik binlerce haber görmemize neden olacak. ardayı, lincoln'ü harcayan, burağı harcamak üzere olan, bu şerefli spor basını bundan sonra eline geçireceği kozları da çok güzel kullanacaktır. terimin kendisinin, takımın, camianın ve oyuncularımızın bu süreçten etkilenmeden ve zarar görmeden çıkmaları mümkün değil. ne kadar az hasarla çıkabileceğimiz, terimin süreçte ne kadar başarılı olacağı ile birebir alakalı olacak. allah korusun bu sene şampiyonluğu kaçırırsak taraftarların büyük bir kısmının terime bu yüzden yüklenmesi ve oluşan müthiş ambiansın bozulması ise kaçınılmaz olur. terim bunu elbette biliyor, o ateşten gömleği giyebilecek bir adam. o bir kahramandan daha fazlası oluyor bu teklifi kabul etmekle. umarım her şey yolunda gider.
benim en büyük korkum ise;" (gbkz: terim, herkesin aklındaki en güncel sorunun, dünya kupasına gidilip gidilemeyeceği olduğunu anlatarak, “bizim anlaşmamız bundan çok ötede bir şey) " demesi. her halükarda, hem milli takımın başarılı olabilmesi için, hem de galatasaraydan terimi koparabilmek için sene sonunda terimle tekrar anlaşmak isteyeceklerdir. bizimle anlaşmasının da sene sonu bitiyor olması ve henüz yönetimimizden uzatmak için
* bir hamle gelmemesi terimi bizden koparabilmek için uğraşacak insanlara koz veriyor.
terim galatasaray onu istediği müddetçe bu takımda kalır. eğer giderse bilin ki istenmediği ona hissettirilmiştir. yönetim bu süreci iyi yönetemez, sene sonu terim giderse, mourinho bile gelse bu taraftarın hiç görmedikleri kadar hiddetini göreceklerdir üzerlerinde. kendi iplerini kendileri çekerler. ne yazık ki bunun önüne geçebilmek adına henüz bir adım atılmadı. bakmayın ünal aysalın açıklamalarına. yetki kendisinde, açıklama yapacağına koyarsın sözleşmeyi terimin önüne, attırırsın 3 yıllık bir imza. ben buradayken terim hiç bir yere gidemez dersin, olur biter.
son iki sene yaşananlar camiayı kenetledi. tam bir bütünlük vardı ve bu bize çok büyük başarılar getirdi. şu anda bir bölünmenin ilk adımları atılıyor. başkan eğer akıllıysa iki hamleyle bütün soru işaretlerini kaldırır ve camia kaldığı yerden yola devam eder. dışardan gelecek bütün baskıları, eleştirileri, hamleleri emin olun terim zaten hesaplamış ve kaldırabileceğine güvenmiştir ki bu imzayı attı. belirsizlik sadece ve sadece düzenimizi bozar.
birileri bu komployu kurdular ve amaçlarına ulaştılar. şu anda terime öyle bir destek vermeliyiz ki o planlar, planları yapanların elinde patlasın, bu sürecin sonunda hem milli takım dünya kupasına katılsın hem de biz başarılı olalım. çünkü allah kerim fatih terim.