hocam, babam.
gidecek diyorlar senin için bazı yerlerde, içime bir yumru oturuyor yemin ederim. yapmazsın, gitmezsin. sen bu takımsın hocam. sen bizim baba gibi gördüğümüz adamsın.
avrupa'nın fatihi dediğimiz, ismiyle müsemma yegane adamsın.
fatihsin,
galatasaraylı fatihsin.
galatasaray yerde kalmaz, sen galatasaray'ı yerde bırakmayacak olansın.
yerde mi kalacağız, kalmayız belki. bi teknik adam daha gelir. ama sen teknik adam değilsin hocam işte ya. sen başka bi şeysin. sen galatasaray ile bütünleşen bir hissin, değişiksin be hocam işte. sana bi sıfat uyduramadığımızsın. o yüzden dolduramıyoruz yerini. efsane diyorlar sanırım adına,
metin gibi,
hagi gibi. onların da yerini dolduramadık ya hani, senin de dolduramayız be hocam. belki sensiz şampiyonlar ligi şampiyonu da oluruz. ama bi boşluk, anlıyor musun? kalbimizin içinde, şampiyon olunca elimizi götürdüğümüz, en zorlu deplasmanlara gittiğinizde elimizi götürdüğümüz yerde, tam orada işte. bir boşluk.
hem gideceksin de ne olacak hocam. maldini kazmıştı kuyunu zamanında. şimdi roma diyorlar, ya totti kazarsa kuyunu? hem biz öyle miyiz? biz sabri'ye, sneijder'e, drogba'ya, melo'ya, muslera'ya, semih'e, artık kimin için kim efsaneyse ona, hatta selçuk'a değişir miyiz seni? biz seni ünal aysal'a, hagi'ye değişmeyiz hocam. değişmem. ben değişmem yani. sen benim için babasın, bir numaradasın. sen olmazsan eksik var. gidemezsin değil mi?
bazen diyorum ki, keşke atmasaydık o golü braga'ya. neden biliyor musun? şu takımlara, oynanan futbola bakıyorum da, biz bir uefa daha getirirmişiz bu yıl türkiye'ye. sonra devam edermişiz şampiyonlar ligi'nden. sanki 2000'de bıraktığın yerden devam ediyormuşsun gibi. ama sonra kendime geliyorum. galatasaray'ın asıl yeri şampiyonlar ligi diyorum. seninle şampiyonlar ligi'ni de biz getireceğiz diyorum. getireceğiz değil mi?
yok hocam, gitmezsin, yok. yok babam. sen galatasaray'sın. gitmezsin.
not: 1000. entry'mi sana ithaf ediyorum sevgili hocam. hep bizimle, hep başımızda kalmanı dileyerek.