resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 5026
    bugün yaptığı açıklamalardan hiçbir şey anlamadığım galatasaray'ın son dönemde formsuz teknik direktörü. açıkçası çok üzüldüm ve kime kızacağımı bilemedim. böyle boktan bir lig ortamı yakalamışız neredeyse 50 puanla şampiyonluklardan şampiyonluklara koşacağız ve fakat birileri başarıyı kendine pay etmek için midir artık nedendir bilinmez kendi kendimize karışıyoruz. insanlar galatasaray için değil egoları için hizmet veriyorlar kulübe. şu güzel ortamı bozan her kim ise taraftardan alacağı ahlarla bundan sonra mutlu olamayacağı kesindir.
  • 5027
    "...ama düşünmek zorunda olduğum bir takım var ve bu takımın başarısı söz konusu. buna daha fazla mani olacak kişiler ve olaylara müsaade etmeyeceğime emin olabilirsiniz; galatasaraylılar da emin olabilir."
    imparator baltasını çıkarmış ve keseceği kelleleri çok iyi biliyor. kendi ifadesiyle "gerçek galatasaraylılar" arkanda hocam, şu pisliklerin işini bitir de, rahat bir nefes alalım camia olarak. ulen en büyük iki rakibimizin başında halı saha sahibi demekte bile zorluk çekeceğimiz zevatlar varken, takımın çıtasını sürekli yükselten hocamıza yapılanlara bak. kendisinden önce mustafa sarplar vardı bu takımda, son 5e oynar hale gelmiştik, bilmem hatırlar mısınız? ayrıca içinde başkana da giydirdiği o konuşmayı, kendisi dışında herhangi bir teknik direktör yapamazdı. zira fatih hocanın büyüklüğü herhangi bir makam ile kıyaslama yapılamayacak bir büyüklük. yemişim bülent tulun'unu da, sedat doğan'ını da, ya adam olup kulübe destek versinler, ya da o balta indiği anda kafalarını kopartıp geçer. hele o tulun yok mu, terim'den önce gerets'i başkanın aklına sokan da kendisiydi, bu kadar başarının içinde ortaya çıkıp hocanın canını sıkıp, onu göndertmeye çalışan da kendisi, yerine getireceği de yine gerets. yersen tabii! pislik ne kadar küçükse, o kadar mide bulandırır. bu adamdan da bu kadar tiksiniyorum şu anda...
  • 5030
    varan 1: türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük yerli teknik direktörü
    varan 2: medya, galatasaray camiası ve kamuoyunda ciddi ağırlığı olan bir insan

    sen yazma diye önce ben yazdım. sıkıldım çünkü hiçbir şey anlatmayan fatih terim güzellemelerinden. sanki burada fatih terim'in kariyerine laf eden adamlar varmış gibi. sanki yapılan eleştiriler karakterine, galatasaraylılığına, galatasaray sevgisineymiş gibi. kraldan çok kralcı olmak denir ya oradaki kralcısın sen, o yüzden senin diyeceklerini önce ben dedim. kabul ettim.

    2012-2013 sezonu itibariyle bu gözlerin izlediği en sıkıcı, en tekdüze, en kolay önlem alınabilir, yendiğinde de yenildiğinde de en tat vermeyen galatasaray futbol takımlarından birini yaratmıştır. hem de ciddi paralar harcayarak/harcatarak. ligin en kaliteli yerlilerini alarak. bütçe olarak neredeyse rakipsiz olduğu bir ortamda. elinde mustafa sarp, barış özbek falan olsa derim ki hoca ne yapsın? ama kıçı kırık stsl'yi domine etmek için daha kimi alacaksın hocam, imparatorum? kasımpaşa, gaziantepspor, elazığspor, orduspor, karabükspor, mersin idman yurdu, eskişehirspor... bunlar bu sezon oyununu kabul ettiremediğin takımlar. ve sen galatasaray'sın.

    her şeyin en iyisini o bilir buna tamam diyorum karşı çıkmıyorum. sadece şunu soruyorum kendisinin çok büyük bir taktisyen, çok büyük bir stratejist olduğunu savunanlara: emre çolak-aydın yılmaz- felipe melo*-selçuk inan orta sahasından ne bekliyor? hani maça çıkmadan onlara ne diyor, ne istiyor ve neyi alamıyor? benim futbol bilgim darsa saha içini iyi okuyamıyorsam bilen biri çok rica ediyorum mesaj yoluyla anlatsın. desin ki şu şudur bu budur. kanatlardan orta açmak dışında bir hücum planımız daha var. bunu yapmaya çalışıyoruz ama olmuyor. inan mağlubiyetler falan sikimde değil. heyecanımı kaybettim lan maç izlerken!

    basın toplantısı sonrası varan 3: kendisi de söylediği gibi aslolan galatasaray'dır. kişiler galatasaray için buradadır ve galatasaray için çalışır. fatih terim daha dünyada yokken bu kulüp büyük kulüptü. aynı şey bizler için de geçerli. yönetim-teknik direktör gerginliğinin detaylarını bilmiyorum ama basın aracılığıyla yapılmasını iki taraf açısından da yanlış buluyorum. içeride konuşulmalı, halledilmeli, netice basına açıklanmalı. normal olan budur.
  • 5034
    ne diyeyim bilemiyorum cidden. geçen seneki şampiyonluk bu sene şampiyonlar ligindeki başarıya rağmen imparatorumuzu bu kadar kırgın hale getirebilmek büyük marifet. anlam verebilmek neredeyse imkansız. açıkçası galatasarayın içindeki olayları hıncal uluç ve bilgin gökberk den dinlediğimde anlattıklarına hep mesafeli yaklaşıyordum. derin galatasaray / lisecilik yapan liseliler / beyaz galatasaraylılar şeklinde anlattıkları abartı gibi geliyordu ama malesef fazlasıyla doğru olduğu görülüyor. o kadar değişik bir hale gelmişiz ki bırakın başarısızlığı sahiplenmeyi paylaşmayı, başarıyı bile sahiplenemiyoruz. insanların kuyuları kazılıyor cidden çok yazık. ama benim bu son yaşananlardan sonra diyeceğim tek şey allah kerim, fatih terim...
  • 5035
    adamdır.

    ve adamlığını tekrar göstermiştir. takım ligde 8. her şeyden elenmiş bir şekilde olsa belki bu kadar üzerine gidilmezdi. nedir abi bu ya. allah aşkına rahat bırakın bu adamı. doğru düzgün işini yapsın. sen daha teknik direktörüne doğru düzgün işini yaptıramıyorsan neye varsın? bu adamı üzmeyin. üzenin amk. net.

    hocanın da dediği gibi asolan galatasaraydır. bizim de görevimiz galatasaray'da ayrılık çıkarmaya çalışanlara inat kulübümüzü desteklemektir.

    hocanın konuşmasından bu anlamı çıkaramamış olanlar var ise eğer en yakın morga gitmelerini tavsiye ediyorum.
  • 5036
    galatasaray formasıyla 327 maç oynadı, takım kaptanlığını üstlendi. futbolcu olarak 1975-76, 1981-82 senelerinde türkiye kupasını, 1982 senesinde türkiye süper kupasını, 1975 ve 1979 senelerinde başbakanlık kupasını aldı.

    teknik direktör olarak 1996-97, 1997-98, 1998-99, 1999-2000, 2011-12 senelerinde lig şampiyonluğu, 1998-99, 1999-2000 senelerinde türkiye kupası şampiyonluğu, 1996, 1997, 2012 senelerinde türkiye süper kupası şampiyonluğu ve 1999-2000 senesinde şu an türk futbol tarihinin en büyük başarısı olan uefa kupasını kazanmıştır.

    evet, siz ona hala maaşlı çalışan, profesyonel eleman demeye devam edin.
  • 5043
    (bkz: allah kerim fatih terim)

    benim için olay budur, nokta. olaylar şu raddeye gelmişken hoca'yı maç içindeki tercihleri nedeniyle eleştirmek etrafta olanları görememek, okuyamamaktır. saha içinde bitmiyor olay, bir süredir de görülüyor ki hoca'nın uğraş verdiği 50 tane farklı alan var.

    "hoca emre'yi neden oynattı/oynatmadı"dan daha büyüktür olay. basın toplantısını iyi izleyen adam bunu farkına varır zaten. umuyorum galatasaray taraftarı, sahibinin sesi olanlara inat hoca'ya sahip çıkar da, kulüp içinde hoca'ya karşı yapılan sistemli oyunlara karşı hoca yalnız bırakılmamış olur.

    galatasaray ulan!
  • 5046
    bu saatten sonra cidden allah kerim fatih terim.

    ayrıca şunu kimse unutmasın ki fatih terim'in arkasında sade vatandaş misali kulübe sadece gönülden bağlı taraftarlar var.

    ve bu durumu bilen grande, asla yalnız değilsin!

    o stad beşiktaş maçında ''imparator fatih terim!'' diye yıkılacak!!

    herkes iyi işitsin, bir kere daha duysun, hizaya gelsin: imparatorfatih terim ulan !
  • 5048
    ilk önce bunun bir iki saat önce sona eren 18 ocak 2013 kasımpaşa galatasaray maçı'nın sonucundan bağımsız olarak yazıldığının bilinmesini isterim. galatasaray bugün maçı çok rahatlıkla da kazanmış olsaydı bunları yine düşünüyor olacaktım.

    bana kalırsa fatih hoca'nın sadece yegane, tek bir oyun planı var, belki de buna tek bir futbol anlayışı demek daha doğru olabilir. nereye giderse gitsin başında olduğu takımları sadece o formata, anlayışa göre oynatmaya çalışıyor. fatih hoca'nın dilinden anlayacak, istediklerini yapabilecek bir kadro ile çok önemli başarılar sağlayabilir ki zaten geçmişte olanlar, hoca'nın kariyeri vs. belli bunlar hepimizin malumu.

    esas sıkıntı kafasındaki oyunu sahada yansıtabilecek doğru oyuncular elde olmadığı zaman başlıyor. bence bir teknik direktör için en önemli özelliklerden biri de eldeki mevcut oyuncu grubu ile oynanabilecek en doğru oyun planını yapmak çünkü her zaman mevcut koşullar lehinize gelişmeyebilir kafanızdaki oyun anlayışına saplanıp kalmadan kimi zaman elinizdeki oyunculardan en üst verimi almak için farklı taktiksel çözümler geliştirebilmelisiniz. kimileri teknik direktörleri değerlendirirken başka başka başka kriterlere daha fazla önem veriyor olabilir ama benim için world class hoca sayılabilmek için olmazsa olmaz şeylerden biri de budur . fatih hoca bu gibi durumlarda ısrarını sürdürüyor. olmayacak duaya amin demeye devam ediyor ve buna bir de hoca'nın genel olarak transferdeki isabet oranının düşük olması eklenince sahada istediklerini uygulayacak doğru kadro kurma konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyor. somut bir isim üzerinden gidersek burak yılmaz. bence gayet yetenekli bir oyucu aynı zamanda istatistik olarak da başarılı . ama galatasaray'da şu an oynanmaya çalışılan oyunun ideal forvet oyuncusu değil. zaten bakıldığında, galatasaray baskı kurması gereken iç saha maçlarında genelde zorlanan bir grafik sergiledi. fakat burak yılmaz'ın daha fazla hareket alanı bulduğu deplasmanlarda , özelikle şampiyonlar ligi maçlarında daha iyi bir görüntü ortaya çıktı bu sene. yine, amrabat kendinden bekleneni verememiş gözüküyor. geçmişe dönüp teker teker isimler üzerinden gitmek istemiyorum illaki hoca'nın döneminde transfer olup takıma, kulübe çok katkı sağlamış yerli- yabancı önemli oyuncular olmuştur fakat toplama bakıldığında özellikle yabancı oyucu transferinde isabet oranının düşük olduğu ortada.

    üstelik bu transfer zafiyetine ek olarak ileri uçta eldeki neredeyse tek 'benzemez' olan, hücum yönünden farklılık yaratacağı belli necati yi onunla benzer özellikleri taşıyan daha kaliteli bir oyuncu almadan takımdan ayrılmasına okey vermek, takımda kalsaydı eğer şu anki durumla ilk onbir oyuncusu olacağına inandığım culio'yu takımdan uzaklaştırmak gibi durumlar ortaya çıkınca kimseyi tatmin etmeyen bir oyun ve istikrarsız sonuçlar ortaya çıkıyor.
  • 5049
    bu arada bugün anlıyoruz ki devre sonlarına doğru söylediği bana başkan sneijder, kaka ve diego isimlerini verdi ben sneijder'i değil diego'yu değil kaka'yı istedim sözü direkt olarak bülent tulun'u hedef alıyormuş. o gün zaten henüz lig bitmemişken ve transferin t'si dahi piyasada yokken bunları söylemesini abes bulmuştum. anlaşılıyor ki o günlerde bülent tulun sneijder için temaslara başlamış ve fatih terim'e onayı için ismi yollanmıştı. terim'in cevabı ise dolaylı yoldan siz değil ben kurarım bu takımı ve ben sizin direttiğiniz sneijder'i istemiyorum şeklinde oldu. bence çok daha kötüsü terim'in istediği isimlerin hepsinin veto yemesi ve tüm imkanların terim'in daha 1 ay evvel basın önünde istemiyorum dediği sneijder'e yönlendirilmesi oldu. yine basın üstünden karşılıklı laf sokmaların ise akıl ve mantıkla açıklanır tarafı yok.

    bugün terim'in karşısına kim geçerse geçsin taraftarın her şekilde terim'in arkasında duracağını bile bile oynanan oyunun diğer perdesinde ise ultraslan da var. yazdan beri alttan alta işlenen ultraslan'la terim'in arası soğuk lafları (ultraslan kim amk terim'in karşısında) denge oyununun bir başka cephesi. oysa terim'in isteği 2000 yılında da 2003 yılında da 2012 yılında da aynı. florya patron benim ve beni burada rahat bırakın. anlaşılmaz biçimde ne süren ne canaydın ne aysal bu isteği yerine getirmeye yanaşmadı. üstüne üstlük hep birilerini bir şekilde başına musallat etmeye kalkıştılar. sırf birilerinin egoları tatmin olacak diye hem galatasaray'ı hem bu büyük galatasaraylı'yı harcamaya kalkışmayı anlamıyorum.

    ha bir de madolyonun öteki yüzü var. ona da değinmek lazım. sezon başından beri ve bugün de dahil olmak üzere fatih terim direktör olarak oldukça formsuz. ayrı ayrı detayla girmek şu yazıda lüzumsuz amma ve lakin terim'i eleştirilmez kabul etmek ve yanlışları olduğunu dile getirmemek ve hatta getirene karşı olumsuz yargılar türetmek galatasaraylılık filan değil. terim'in sezon başından beri ısrar ettiği hataları var. takım içi forma adaleti olsun oyuncu değişiklikleri olsun ya inattan ya da (enerjisini dışarıda tükettiğinden) formsuzluktan bazen dönebilecek maçları dahi elden uçurur hale geldi. bu hataları konuşmak, tartışmak ne terim'in adını lekeler ne de adından bir şey eksiltir. en nihayetinde terim'in birlik beraberlik sözlerin alkışlarken onu tabu haline getirmenin kimseye faydası yok.
  • 5050
    öncelikle bu ''elaman'' lafı konusunda, ben ünal aysal'ın kasıtlı olarak ya da fatih hoca'ya bir imada bulunmak amacıyla söylenmiş bir söz olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. ancak öyle olmasa dahi, başkanın bunu herkesin içinde demesi olmadı. sorun bu. ancak hoca'da alınganlık yaparak bu mevzuyu gidip basın önünde tartışmaya açarak aynı hataya düştü. bu da olmadı. ben dahil herkes biliyor, geçen sezon fatih hoca olmasaydı bu süreçten şampiyon olarak çıkamayacağımızı. bu derece bir baş kaldırış gösteremeyeceğimizi. ancak hocanın da bu sezon ki yanlışlarını ve hatalarını da görmemiz gerekiyor. mesela nasıl gidip, emre çolak tv'de fatih terim'i eleştiremez ise, fatih hocam'da o kadar medyanın önünde başkana böyle imalı konuşması doğru değil. yeter malzeme verdiğimiz diyor ancak en büyük malzemeyi yine kendisi veriyor.
    neyse; gelelim hocanın asıl sorumlu olduğu futbol konusuna. orduspor maçından beri kapanan takımlara tek çözüm üretemeyen kendisi. oyuncuları büyük maçlar dışında konsantre edemeyen kendisi. kim ne derse desin, emre çolak, hamit altıntop, melo gibi kötü performans ortaya koyan oyuncularda ısrar eden kendisi. sezon başında istediği her adam alınıp, tüm sezon adam akıllı ''iyi oynadı takım'' dediğimiz 5 maç sayamayacağımız bir takım ortaya çıkaran ve yöneten de kendisi. şimdi birileri çıkar geçen sezon kim bu takımı şampiyon yaptı, kim diriltti bizi der. biliyorum bunları ben de, başkan'da tüm camia'da. ancak şu an ki durumu da görmemiz gerek.
App Store'dan indirin Google Play'den alın