sen kim oluyorsun da türk futbol tarihinde en çok başarı kazanmış teknik direktörünü hem de (sözde) aynı takımı tuttuğun(!), renktaşlarınla(!) aynı ortamda bulunduğun ortamda şampiyonlar liginde daha üç maç varken hem de. bu yaşa geldi de gruptan çıkamadı deme cüretini kendinde buluyorsun. şansızlık bırakmıyor takımın yakasını üzülüyorum bu adamın bahtsızlığına. şöyleki:
1. şampiyonlar ligi kurası çekilirken
tomáš ujfaluši'nin sakatlanması
2.
manchester maçında üç tane direkten topun ve 2 tane verilmeyen penaltının olması
3.
braga maçında şansızlıkların yine takımın peşini bırakmaması ve ilk 75 dakika içindeki tek atağın gol olması ve
aydın yılmaz'ın direkten dönen topu
4. berbat bir hava durumu ve stadın yetersizliği, dany'nin şansızlığı, rakibin (bkz:
cfr cluj) tek atağının gol olması ve
melo'nun penaltı kaçırması.
bu sebeplerin hiç bir tanesi sevgili hocamın bahanesi değil ve kendi dışında gelişen şeyler. üstelik milli takımdan oyuncuların sakat ve yorgun gelmesi ve
burak yılmaz'ın gol vuruşlarındaki cömertliğini saymadım bile ama olacak. bu takım üçüncü değil ikinci olacak ve bir üst tura çıkacak. erkenden sallayan ve takımına güvenmeyen tipler adamsanız silmezsiniz entrynizi de 20 kasım 2012 akşamı görürüz kimin haklı çıktığını ve bu sayfada bu adama edilen tebrikleri. tatlı su balığı olup skor, tabela yorumculuğu taraftara düşmez, herşey bir tarafa uefa finalini kazandıran, mucize dönüşlerin mimarı olan hocama bu sallamalar hiç yakışmaz.
not: bu saatte benim sözlüğe girmeme sebep olup, kulaklarını çınlattığım kişilere selam olsun. siz şimdilik sevinin.