84.dakikada maçı kaybettiren hamleyi yapmıştır.
topu rakip sahaya yığdığımız ve o baskıyla rakibi 10 kişi bıraktığımız sırada rakibi indirmek için muazzam bir ortam oluşmuşken
feghouli‘yi çıkarıp
mostafa mohamed‘i oyuna almıştır. maçı pinpon maçına çevirmeyi tercih etmiştir. özetle ciddi ve bana göre mesnetsiz bir risk almış ve o riskin altında kalmıştır. sonrasında da maalesef hazmedemeyerek kırmızı kart görmüştür.
(bkz:
21 kasım 2021 galatasaray fenerbahçe maçı)
aynı maçın 40.saniyesinde kendi futbolcularına deli gibi kızmış ve bağırmıştır. yani 40 saniyede ne doğru gitmedi de bu kadar sinirlenmiştir… bilemiyorum sormak lazımdır…
20’li yaşlarında bu kadar genç kadronun üzerinde yaratılan stresten hazzettiğini ve bu stresi kaldırabildiklerini düşünmüyorum. hocanın bu saatten sonra kibir ve sinirini bir kenara bırakamayacağı da aşikar.
başarılı olamayacağına bugünkü duygusal hareketleri, yarattığı gergin hava ve 90’lardan kalma değişikliğiyle beraber emin oldum artık…
ben bir fatih terim aşığıyım. kızarım da küserim de ama hep severim. şuanda hala başarılı olacağına dair bir umut var içimde, o denli duygusal olarak bağlıyım. bir fatih terim sever olarak, içimde başarılı olacağına dair umudu da bir kenara bırakamadan ancak akil düşünceyi izleyerek şunu kabul ettim bugün maalesef;
“kulübeye” daha sakin, akil ve profesyonel bir akıl gerekiyor…
galatasarayımız için bu gerekli…
hoca ise tüm futbol aklını yönetecek bir mevkiye yerleşebilir. hem ona da yakışır, kariyeri, yaşı, galatasaray’la olan bağı… bunu hakediyor. hem kendisi hem galatasaray için…
dikelim heykelini, geçirelim futbolun başına… mis gibi… buraları okuyup iletebilecek birileri varsa çok saygı değer hocama iletin lütfen, ciddi ciddi düşünmeli artık bunu.
derbinin sonucundan ziyade genel kararları dolayısıyla söylüyorum bunları. sonuç odaklı değilim…