resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 32901
    yine diyorum maç motivasyonu değişen hocamız.

    lazio maçına hazırlandığı gibi karagümrük maçına hazırlanmıyor. bunu da gönlüm çok ferah söylüyorum çünkü avrupa'daki takım galatasaray ise ligdeki takım galatasaray değil. replikası olabilir anca.

    kendisine niye oynatamıyorsun, niye şöyle niye böyle diye söylemenin gram faydası da yok.

    babel de babel. yahu kaç yaşına gelmiş adamı sen kazansan ne olur kazanmasan ne olur. madem geleceğin galatasaray'ı kuruluyor canım hocam ne işimiz var babel'i kurtarmak ile ? babel yerine o kadar arkasında durduğumuz oğulcan'ı kurtarmayı denesen ya? o da babel gibi en fazla 80 dakika sahada kalır sonra da çıkardı oyundan.

    not: babel o golü yapsa idi eminim babel'i kazanmanın faydalarından konuşacak idik.

    rakiplerinin forvetleri serdar-berisha, cornelius-djaniny, kenan-batsu.

    senin forvetleri diagne-halil-mohamed.

    gol atmak için en fazla çeşit sende. ama yok.

    istediği oyun böyle oyuncularla olmuyor. city bile zor oynuyor demenin de bir manası yok. zira sen 10/10 futbolcuları alamazsın. hem ekonomik durumun elvermiyor hem bu oyuncular bu lige gelmez. bu durumda pratik olması ile ünlü hocamız neden bu pratikliği gösteremiyor?

    buna da gelecek için bir oyun oturtmaya çalışıyor diyecekler de iki üst satırdaki babel kısmını tekrar okusunlar.

    takıma sonuna kadar sabır edilmelidir. yeni takım. genç takım. ama aynısı maalesef hoca için geçerli değil.

    hatta iddia ediyorum kendisini gelsin tv'den karagümrük maçını izlesin. takımın başındaki hoca kim olursa olsun eleştirecektir.

    bir diğer husus ise sürekli oyuncu eleştirmesi. sürekli oyuncu suçlanmaz. kaybetmeyi sürekli oyunculara bağlayacaksak kazandığımız da teknik direktör tebrik edilmez. bu farkı hala anlayamadık.

    2 ay önce bu takıma sabır etmek gerekli demiştim. sanırım sevgili ege abi de yellowredwall'un youtube yayınında - kaide- oyunun oturması için kasım- aralık ayını işaret etmişti. oyun oturmaz ise başka şeyler de konuşabiliriz.

    lütfen canım hocam. sen koca fatih terim'sin.
  • 32902
    genç ve hücumda zorlanan bir takımımız var. bu takım hiçbir maçı kolay kazanmayacak. bu takım hatalar yapacak, goller kaçıracak, bazen saçmalayacak. bunu kabulleniyorum, burada sorun yok. yalnız böyle bir takımınız varsa teknik ekibe çok iş düşüyor. bu takımın ezberlenmiş hücum setleri olmak zorunda, bu takımın duran top organizasyonları olmak zorunda, bu takımın teknik ekibi her detaya dikkat etmek zorunda, bu takımın teknik ekibi yaratıcı çözümler üretmek zorunda. aksi halde bu takım ligde 5. olur, 2+2 nasıl 4 ediyorsa bu takım da bu zihniyetle 5. olur, sezonu 60 golle tamamlar. genç oyuncularının gelişimi minimum düzeyde kalır.

    fatih hocanın zihnindeki oyun doğru oyun olabilir, seçtiği oyuncular doğru oyuncular olabilir, doğru kadro tercihleri de yapabilir ama bu takım için doğru hoca yine fatih hoca değil. bu takımın çok çalışmaya, çok antrenman yapmaya, her detayın üstünde durmaya ihtiyacı var. fatih terim öyle bir antrenör değil, 68 yaşındaki fatih terim hiç değil. bu sezon da böyle olsun, geçiş sezonu diyelim; ben bunu dert etmiyorum da bu takımla fatih terim olmayacak. bunu ne kadar erken görürsek o kadar iyi. umarım bunu gören hocanın kendisi olur ve kendisi bırakır. fatih hoca benim gözümde galatasaray'ın en büyük efsanesi, ama her devrin de bir sonu var. hoca futbol direktörü olarak mı devam eder, sportif a.ş. ye yönetici mi olur yönetimle kendileri karar verir ama şu an bu takımın teknik direktörü olmamalı ne yazık ki.
  • 32903
    avrupa kupasında oynadığımız maçlarla lig maçlarını mukayese edildiğini sıkça görüyoruz son zamanlarda.
    aslında oynadığımız plan, şablon ligden farklı değil.
    ama karşısımızdaki rakipler farklı. avrupa’da bekleyerek oynayabilirsiniz çünkü karşınızda size atak yapmak isteyen takımlar var.
    ama türkiye’de bekleyerek oynarsanız gördüğümüz gibi kısır, pozisyona az girilen maçlar izlersiniz çünkü rakipler sizi bekliyor kimsenin atak yapmaya size gol atmaya niyeti yok.
    bütün lig maçlarının ekseriyetle ilk yarılarını çöpe atıyoruz. sürekli yan pas geri pas ve rakibi kontrol ile geçen süreler sonunda azalan sürelerde yaptığımız değişikliklerle maçları koparmaya çalışıyoruz.
    aslında yapmamız gereken büyük bir takım gibi daha ilk dakikadan rakibi sahaya çıktığına pişman etmek olmalı. ama biz o kadar pasif o kadar durağan oynuyoruz ki karşı takım her geçen dakika daha da direnç kazanıyor.
    çıkılan yanlış 11 leri veya değişiklikleri yazmaya gerek yok ama bizim futbol anlayışını değiştirmemiz lazım.
    yani galatasaray 1-0 a değil gerekirse 3-2 kazanmaya çıkmalı.
    benim 40 yıldır galatasaray’da gördüğüm budur. galatasaray beklemez saldırır hep daha fazlasını ister olmalı sahada.
    hoca ile başka maçları seyrettiğimiz kesin. aslında bizim hayalimizdeki galatasaray’ı o sundu ama şu anda kendine ihanet ediyor açıkçası.
    bu futbolu lucescu oynatırdı zamanında terim değil.
  • 32904
    kendisi sayesinde sağlıklı eleştiri yapmayı bir türlü beceremeyen bir topluluk oluştu. twitter'da gözlemlediğim kadarıyla iyi oynayıp sonuç aldığımız maçlarda kayboluyorlar ama bir puan kaybında tudor'un hakkını yediğimizi söyleyecek kadar düşüyorlar. iddia ediyorum o zaman tudor'un ''hakkını'' yemeyip bekleseydik 2 yıl üst üste şampiyon olamazdık. bugün için de iddia ediyorum ki mevcut kadroyla fatih hoca'dan başka bir hoca çalışsaydı şu an avrupa'da lokomotif moskova ile 3. lük mücadelesi veriyorduk. ligde de 8-10 arasında bir yerlerdeydik. çok macera aramak isteyen varsa denemesi bedava ama zarar gören galatasaray olur. ben bir taraftar olarak kendime bu yıl başarı beklentim olmayacak ama takım umut vadettiği sürece destekleyeceğime dair söz verdim. ligdeki konumumuz telafi edilemez değil avrupa'daki konumumuz ise grubumuzun zorluğunu da hesaba katarsak ekstrem derecede iyi.

    yönetim de hoca da doğru yolda. bana göre doğru yoldan sapan birileri varsa ilk cümlemde bahsettiğim gruptur.
  • 32905
    maalesef kendi koyduğu çıta yüzünden eleştirilere maruz kalan teknik direktörümüz.

    başardıklarıyla kendisinden olan beklentiyi öyle yükseltti ki, 4 ay önce sil baştan kurulan takım, avrupa'da rezil olmamızın beklendiği grupta lider, ligde de yarışın içinde olmasına rağmen akıl almaz bir eleştiriye tutuluyor.

    hocam kusura bakma, ayak tenisi oynatıp, futbolun f'sinden anlamadığın halde, namağlup uefa kupasını kaldırıp üstüne galatasaray futbol takımı armasının üstündeki yıldızlardan 2'sini takar; bir de yetmiyormuş gibi çıkıp "rüyalarım, hayallerim var" der; yepyeni, herkese ümit veren bir kadro kurup hedefi hepimizin bildiği yere koyarsan, en az 3 fark atmadığın her maç sonu istifaya davet edilmen çok doğal.

    müsebbibi sensin...
  • 32906
    çoğunlukla genç ve yeni bir kadro var elinde. bu bilimsel bir gerçek; bunun aksini iddia edenle pek karşılaşmadım zaten. bu kadronun "takım" olmak için zamana ihtiyacı olduğu fikri de yine ilk önerme içinde ezici bir çoğunluğa sahip, bu da deney ve gözlem yoluyla kolayca doğrulanabilir bir olgu. peki, kıymetli hocamızın son derece basit ve yine son derece kolayca ispatlanabilir hatalarından dönmeyişini neyle açıklayacağız?

    beşiktaş deplasmanından, tamamen teknik direktör kaynaklı disiplin sorunundan kaynaklanan bir hatayla puansız dönüşümüz?
    lokomotiv maçında, maçın duygu geçişleri yüksek atmosferine kapılıp, kontrolüne alması gereken maçı çığrından çıkarması, hiç gereği yokken "rus ruleti" başlatması ve galibiyetten olmamız?
    fkg maçında golü yiyene kadar, sanki 0-0 bize yeterli bir skormuş gibi aşırı kontrollü, üretkenliğin 5. planda olduğu, baskı yersek babel'e uzun vuralım gibi şimdiye kadar bir işe yaradığı görülmemiş, kendisi de dahil olmak üzere herkesin uyku modunda takıldığı kısır bir oyunla 1 puanı zor kurtarışımız?

    puan kaybı yaşadığımız şu son 3 maç hafızalarda taze olduğu için örnek veriyorum: hâli, tavrı, hamleleriyle etken değil edilgen, maçlara yön veren değil maçın rüzgârının tesirine kapılan, soğukkanlı değil neredeyse panik bir teknik direktör görülüyor kenarda. yahu şu 3 maçta kaybedilen puanların en azından ikisinin lokomotiv maçında kenardan doğru hamlelerle kurtarılamayacağını düşünüyorsanız sizin için futbolda teknik direktörün etkisi maksimum %10 filandır; futbol konuşurken sizin için teknik direktörü konuşmak en son sırada gelmesi gerekir.

    he, bunlar "yapıcı bir eleştiri" olarak algılanmaz muhtemelen. puan kaybından sonra yaptığım için, üstelik kazanılan maçlardan sonra hoca övme ibadetini aksattığım için kabul olunmaz muhtemelen. şu 3 kritik maçta göz göre göre elimizden kayıp giden puanlar için futbolculara laf demeyelim, hocaya laf demeyelim... çünkü en büyük sorun biziz: kazanılan maçtan sonra sözlüğe hiçbir şey yazmayıp, kaybettiğimiz zaman hocayı ve bazı futbolcuları eleştirenler... futbolcu eleştirme işi de şöyle, mesela bir futbolcuya ilişkin olumsuz bir şey söylediğinde bütün futbolculara yazılmış olumsuz eleştirileri de üstlenmiş oluyorsun. ya da hocayı bir yerinden eleştirdiğin zaman "hoca çöp oldu, artık torun sevsin" demiş oluyorsun...

    neyse, biz, yani kaybedilen maçlardan sonra sözlüğe damlayanlar olarak çok güçlüyüz beyler. ayağınızı denk alın. bizimle iyi geçinmezseniz takım asla iyi futbol oynayıp başarılı olamayacak, hoca da en kısa zamanda torunlarına kavuşacak. bize bu kudreti bahşettiğiniz için teşekkürler.

    edit: istatistikleri ihmal etmeyelim, oralarda bi' yerlerde teselli var, hissedebiliyorum.
  • 32907
    hoca başımıza geldiği bu dönemde 5. yılına girdik. bu beş yılın temel problemi gol atamamamız, 2021-2022 özelinde avrupa'da iyiyiz diyoruz ama gene gol atamıyoruz. kornerden atamıyoruz, ortayla atamıyoruz hatta penaltıdan bile atamıyoruz. hücum seti denen bir olay var ve hocanın bu hücum setlerini çalıştırmadığını veya havada kaldığını düşünüyorum. kerem'in yaptığı koşu dışında hücum aksiyonumuz yok.7 kasım 2021 karagümrük galatasaray maçında bir pozisyon oldu sol kanatta herkes orda, sol bek, sol açık, sol iç, yetmemiş forvette gelmiş top çeviriyorlar. sonra kaptırıyorlar. kimsenin yeri belli değil sağ sol sürekli değişiyor forvet geziyor ve haddinden fazla yakın oynuyorlar ve hücum aksiyonu alamıyoruz. hoca defansı toparladı ama bir türlü hücum geçişi işini yapamıyor takım. golcüler kafa vuramıyor çünkü gezmekten aksiyon alamıyorlar. yetenekli oyuncular da var ama olmuyor bir türlü. çok koşmak değil alan oyunu oynamak lazım. setleri doğru çizmek lazım. hoca maalesef bu konuda takımı iyi çalıştırmıyor diye düşünüyorum. mutlaka hücum setleri çiziliyordur ama üzerinden ne kadar geçilip aktarılıyor tartışılır.
  • 32908
    https://www.youtube.com/watch?v=84s1sd3MEic

    galatasaray pes etmez. galatasaray geri durmaz. galatasaray kabullenmez.

    bunu diyen adamdan geri duran, 1-0'a yatan, derbiler ve avrupa kupaları maçı dışında kabul edilemeyecek kadar defansif futbol oynatan birine evrildi. takımı da gol atamaz oldu.

    2000 yılında hoca gittikten sonra görevi devralan lucescu başarılarına rağmen bizi en azından beni tatmin etmemişti. çünkü oynattığı oyun büyük takıma yakışmıyordu. 1 gol atıp 70-80 dk savunma yaptığımız bir çok maç vardı.

    ben eski fatih terim'i istiyorum. 2 yese de 3-4 gol atabilen, yediğinden fazlasını atan ve bunu hissettiren bir takım yapan hocayı özledik.

    2-0'dan maç çeviren teknik adam 2-0'dan maç veren teknik adam oldu.

    eskiden acımasızca eleştiriliyordu ve çoğunu kabul etmiyordum. geçmiş yazılarımda da hep savundum.

    ancak bugün eleştirmenin tam sırası. 1-2 maç daha puan kaybedersek şampiyonluk gidecek.

    hedefimiz şampiyonluk değilse de açık açık söylesin.

    çünkü bu bizim bildiğimiz fatih terim değil.
  • 32910
    kimilerine göre 4 senedir takım sahada top oynamıyor. baş sebebi de fatih terim. organize atağımız yok, gol pozisyonuna giremiyoruz, gol atamıyoruz.

    2017-2018 34 maç 75 gol. fenerbahçe 78 golle en fazla gol atan takım. ligin en az gol yiyen 2. takımı

    2018-2019 34 maç 72 gol. beşiktaş ile birlikte en fazla gol atan 2 takımdan biri. ligin en az gol yiyen 2.takımı.

    2019-2020 34 maç 55 gol. malum pandemi sezonu. pandemi sonrası bi araba gol yememize rağmen ligin yine en az gol yiyen 2. takımı

    2020-2021 40 maç 80 gol. beşiktaş 89 gol. ligin yine en az gol yiyen 2.takımı.

    sanırım elalem süper ligi bal ligi falan sanıyor, senede de 140 gol atmamız bekliyor. görüldüğü üzere takımın hücum performansı gayet iyi, her daim en çok pozisyona giren takımız ama insanların kafasında çok acayip bir yanılgı var, istiyorlar ki çıkalım her maçı 20 dakikada kopartalım. hiçbir şey bilmiyorsanız haftasonu açın biraz maç izleyin. 1-2 takım dışında kim kimi rahatça koparıyormuş gelin anlatın burda. o işler eskide kaldı artık. ligin her maçı zor, her maçı sıkıntılı. kimse kimseye puanı da iyi oyunu da ikram etmiyor. kimse kimseye sahada serbestlik, özgürlük vermiyor. zaman mücadele zamanı. sonuna kadar, 90+'ya kadar meseleye asılma zamanı. zaman ama 1. dakikada ama 90. dakikada golü atıp yememe zamanı. bu gerçeği artık herkes kabullense iyi olacak.
  • 32919
    oynattığı futbolu son dönemde çok eleştiriyorum fakat şu an devam eden 13 kasım 2021 türkiye cebelitarık maçında ilk 11 ve yedek kulübesindeki galatasaraylı futbolcuların hiçbirisi kendisinden önce milli olmamıştı.

    futbolcudan anlamıyor, verim alamıyor diyen çarpılır. bireysel olarak futbolcuya katabilecekleri dünya seviyesinde fakat aktif olarak o oyunculardan bir bütün oluşturma konusunda maalesef ki oldukça kötü durumda.
  • 32921
    27 temmuz'da aynen şunları söyleyen hocamız.

    --- alıntı ---
    aklımdakileri sahaya yansıtan bir takım, jenerasyon bırakmak en büyük idealim. giderken böyle bir şey bırakmak istiyorum. bana göre, alınacak kupalardan; kazanılacak şampiyonluklardan daha da önemli olan budur. bunu yapabilirsem, benim en büyük başarım bu olacaktır. zamanında giderken, 2000'de böyle bir takım bırakmıştım. yine öyle bir takım bırakmayı kendime en büyük başarı olarak addediyorum
    --- alıntı ---

    çok değil 4 ay sonra hem galatasaray hem de milli takım terim'in mirasının meyvelerini toplamaya başladı bile.
  • 32923
    galatasaray futbol takımının patronu, teknik direktörü.

    hocanın eski yardımcısı ümit davala gs tv'de ümit karan ile beraber katıldıkları programda fatih terim'in futbol federasyonu başkanlığına yakışacağını, hocanın da bunu düşündüğünü söylemiş. tezi ortaya atan ümit davala olunca biraz kafamı bulandırdı nedense. evet, futbolu futboldan gelenler yönetmeli düsturuyla söylediğine katılıyorum, ancak bu senaryonun fatih terim için hiç ideal bir senaryo olduğunu düşünmüyorum. daha önce futbol direktörlüğü titriyle bunun minyatür versiyonunu denemişti. sonrasında neler olduğunu hepimiz biliyoruz.

    hoca illa türk futboluna bir şeyler katmak istiyorsa bunu mümkünse galatasaray'ın başında gerçekleştirmeli. yetiştirdiği gençlerle zaten gerçekleştiriyor ayrıca. bundan fazlasına bence gerek yok. her şey yerinde güzel.
App Store'dan indirin Google Play'den alın