en büyük ayıbı kendisine yapan efsane. aldığımız sonuçlar falan değil mesele. fatih terim'in yaptıkları kendisine yakışmıyor ve bu durum uzun zamandır devam ediyor.
hocanın teknik taktikle alakalı hiçbir sıkıntısı olduğunu düşünmüyorum. bütün mesele isteyerek ya da istemeyerek maç seçmesi. 19/20 sezonundan beri galatasaray taraftarı iyi oyun izlemek için ya hocanın bir şeylere bilenmesini beklemek zorunda ya da şubat ayının gelmesini beklemek zorunda. biz bir hezimet yaşadık.
* evet hezimet. fatih terim'in galatasaray'ı kayserispor'a 3-0 yenildi ve hiçbir reaksiyon veremedi. peki ben size soruyorum: biz cumartesi günü beşiktaş'ı ağırlayacak olsak sizce nasıl oynarız? canavar gibi oynar basar geçeriz. beşiktaş'ı yeneriz yenmesine de 3 gün sonra lig sonuncusuna karşı nasıl oynarız tam bir muamma. galatasaray taraftarı olarak artık takımın bir maç özelinde veya ligin belli dönemlerinde iyi şeyler izletip belli dönemlerde göz kanatmasından çok yorulduk. 19/20 sezonundan beri böyle devam ediyor. ya beyler lazio maçı geçen sezon oynanmadı. bir hafta oldu ya oynanalı. o günden bugüne geldiğimiz nokta inanılır gibi değil.
hoca açık açık maç seçiyor. lazio maçında kenarda 90 dakika kenarda simeone gibi her dakika maçın içinde olan adamla lig maçlarında daha 2. dakikada yüzünde bıkkın ve kızgın bir ifadeyle maçı izleyen adam aynı kişi değil. anlıyorum, hoca belli bir yaşa geldi. bu ligi çok kazandı ve artık sezonun tamamına yayacak bir motivasyonu yok. ''nasıl olsa toplarım.'' diyor ancak olan bize oluyor. artık maçın değil, ligin ilk yarılarını çöpe atıyoruz direkt. sonra toplamaya çalış dur.
yine de mesele bunlar da değil. mesele şu: artık galatasaray futbol takımında olan biten şeyler akıl ve mantıkla açıklanamaz düzeye geldi. kim niye oynuyor, kim niye kesik yedi kimse bilmiyor ve anlayamaz da. morutan her maç niye oyundan çıkıyor? feghouli veya babel hala nasıl bu formayı giyebiliyor? yahu birisi taraftarla dalga geçen pembe kafalı bir sirk işçisi, diğeri artık götü göbeği büyütmekten hareket edemez hale gelmiş adamlar. hocanın bunları kadro dışı bırakmamasını bile anlayamazken bir de bu adamları izliyoruz biz. sanki inadına yapıyor. babel'in oyuna girmesi korkunç bir durum galatasaray için. mostafa ile bağlar zaten tamamen kopmuş gibi. yedlin hala forma giyiyor ama en kötüsü ömer bayram hala sol bekte oynuyor galatasaray'da. ömer bayram'ın daha ne kadar yakması lazım bizi sol bekte oynamaması için? muslera'nın hadi kafası yerinde değil sezon başından beri hatalar yapıyor. hocam sen bu adamı kenara çekip ''muslera kendine gel.'' demiyor musun? ya her şeyi geçtim de evimizde oynadığımız maçta rotasyon yapmayıp, sanki 3 maçtır galibiyet alamayan takım biz değilmişiz gibi deplasmanda bu kadar rotasyon ne demek ya? hayatımda görmedim böyle saçma bir karar.
hoca en iyi yaptığı şeyi yapamıyor bir süredir: florya. florya'da kontrolü kaybetmiş. kendisini baba-dede rolüne çok kaptırdığını düşünüyorum: aman oyuncularla aram iyi olsun, aman sağda solda benden iyi bahsetsinler kafasında olduğunu düşünüyorum. yoksa belli şeylerin hiç değişmemesi, bazı oyuncuların hep aynı sıkıntıları yaşaması ve bunun sonucunda hiçbir radikal karar alınmaması mümkün değil. ya bu feghouli'ye ''kardeş senin bu götün göbeğin hali nedir?'' diyecek bir allah'ın kulu yok mu? babel ıslıklanmış gelmiş babel'i savunuyor. sen babel'in niye ıslıklandığını çok iyi biliyorsun hocam. bunun yanında bazı oyuncuların artık hocanın kararları sorguladığı çok açık. yalan yok ben olsam ben de sorgularım. babel ve feghouli oynadığı sürece her futbolcumuz forma adaletini sorgulayabilir hocanın.
bir de şu pas futbolu meselesi var. hoca kafayı bozdu bununla. eyvallah bazen bize çok güzel bir şey izletiyor takım ama bazen. burada çok fazla oyunculara bağlılık söz konusu. zaten pas oyunu oynamak çok kolay bir iş değil bir de marcao falan olmayınca iyice sıkıntı. resmen kendi kendimize yeniliyoruz. marcao yokken, halil yokken pas oyunu oynatma hocam. kayseri'yi yenmek için acayip üçgenler falan kurmana gerek yok. seni sen yapan oyunu oynatsan skor gelecek zaten. luyindama ile savunmadan paslı çıkmaya çalışan takımı izlerken artık midemiz bulanma noktasına geldi. eğer takımı çok iyi hazırlamadıysan veya önemli eksikler varsa pasla çıkmayalım ya. kayseri'den baskı yiyoruz ve sonrasında golü de yiyoruz. yıllardır bu değişmedi deplasmanlarda. kayseri, malatya, sivas, erzurum veya başkası. bunları hocaya söylediğime inanamıyorum çünkü hoca gayet de pragmatist bir adamdır. kazanmak için ne gerekiyorsa onu uygulayacak mantığa sahiptir ama bu pas futbolunda takılı kaldı resmen.
hocam seni çok seviyoruz ama artık kendine yakışmayan şeyleri yaptığın için seni biz uyarmak zorundayız taraftar olarak. iyi futbol izlemek için şubat ayını beklememize ya da italyan takımlarıyla maç yapmamıza gerek yok bence. keza aynı futbolcularla aynı sıkıntıları yaşamak da artık çok sıktı bizi. şu baba-dede rolünden kendini bir çıkar da takım biraz kendine gelsin. babel, feghouli gibi yürüyen cesetleri de izletme artık bize. izletiyorsan da tepki gelince sakın topu taraftara atma. sen çok iyi biliyorsun ki galatasaray taraftarı senin olduğun yerde zaten kolay kolay işini zorlaştırmaz. bunu yapıyorsak bir sebebi vardır. artık bize takvimdeki ayları anlatma. saha içinden bahset. neyi iyi yaptık neyi kötü yaptık ondan bahset. babel'i oyuna alırken niye alıyorsun ondan bahset. ya da ondan bahsetme bile boşver. bize somut bir şeyler anlat. 3 günde bir maç yaptık, yolculuk yaptık gibi şeyleri bize bahane olarak ya da kötü sonuca hazırlık gibi anlatma. en iyi senin anladığın üzere hiçbir şey oynamadığımız maçlardan sonra çıkıp yalan dolan istatistiklerle ''aslında iyi oynadık.'' diye inanmadığın şeylere inanmamızı bekleme. sürekli farklı transfer hedeflerini ve dönemlerini işaret ederek kurtuluş bundaymış gibi anlatma. ''eksik kalan bir şeyi tamamlayayım diyorum.'' diyerek 4. dönemine başlayan adama hiç yakışmıyor bunlar.
hocam artık kendine gel. biz çok yorulduk 3 gün sonra bize ne izletecek belli olmayan galatasaray futbol takımından. biz çok yorulduk hep aynı sıkıntıları yaşayan galatasaray futbol takımından. biz çok yorulduk senin kenarda olduğun bir galatasaray'ı diken üstünde izlemekten. sana hiç yakışmıyor şu içinde bulunduğun durum. galatasaray futbol takımı 2-3 sezondur yaşadığı sıkıntıları başka hocayla yaşıyor olsaydı herkesin aklında şu olurdu: ''fatih hoca olsa böyle olmaz. bak bakalım 2-0'dan maç verebiliyorlar mı? bak bakalım o feghouli, babel öyle takılabiliyor mu?'' şimdi kenarda sen varsın, ne diyeceğimizi de bilmiyoruz.