resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 29126
    şu an takımın başında olmayan hocamızdır. ben bu kişiyi tanımıyorum. zira benim tanıdığım terim cesur kararlari ile dikkat çeken, oyuncularının gevşemesine izin vermeyen birisiydi. bu adam ise öyle değil.
    bu durum konusunda 3 sey geliyor aklıma.
    birincisi hoca artık yorgun, uğraşmak istemiyor. yardımcıları düzenlesin birseyleri istiyor, onlar da beceremiyor. kendisinin de enerjisi yok. yapamıyorlar ekipçe.
    ikincisi bu yönetimi ve başkanı şampiyon takımın yöneticileri olarak seçime taşımak istemiyor.
    üçüncüsü fiorentina'dan teklif var gerçekten ve hoca yarım kalan, içinde ukde kalan bu macerayı tamamlamak istiyor ama bir yandan da galatasaray taraftarına sözü var. siz istemedikçe ben gitmeyeceğim diye. o sözü bozmanın yolu bizim istememiz. bunu sağlamanın yolu da bu rezil takım.
    bu sebeplerden hangisi olursa olsun, sonuç hocanın artık bırakması gerektiğini gösteriyor.
    galatasaray futbol takımının da artık yeni nesil bir hoca ile yoluna devam etmesi gerekiyor. galatasaray taraftarı olarak bizlerin de korku dağlarını aşmamız gerekiyor. zaten hoca neredeyse 70 yaşında, artık geleceğe hazırlanmanın zamanı geldi de geçiyor zaten.
  • 29127
    ben ısrarla başkan adayı olmasını istiyorum. üç sebebim var:

    1) bir teknik direktör olarak uzunca bir süredir takıma teknik bir şey katamıyor. takım kötü oynuyor, iyi olarak gelen transflerler de performans veremiyor. 1-2 kişi hariç oynayan futbolcu gelişmiyor, geri gidiyor.
    2) teknik direktör fatih terim, başkan ve yönetim ile (kim olursa olsun) anlaşamıyor.
    3) artık bence başkanlık kıvamına geldi fatih hoca, bilgisi, deneyimi, camiaya hakimiyeti bir teknik direktörün çok üstünde.
  • 29128
    daha önce de buna benzer şeyler yazmıştım. hala terim’in teknik direktörlüğü bıraktıktan sonra başkan veya idari kadroda yer alması isteniyor.
    ama ben bunun olmasının daha büyük felaketler doğuracağını düşünüyorum.
    terim çalışması çok zor inatçı bir insan.
    kendisinin yönetimde olduğunu varsaydığımızda altında hangi teknik direktör rahatlıkla çalışabilir sizce?
    bugünkü başkanlık sistemi gibi olacaktır.
    hocaya huzur ve çalışma ortamı vermeyecektir.
    sürekli müdahale edeceğini düşünüyorum üstelik kendi kafasındaki oyun sistemine uygun bir hoca birşey veremez.
    veya transferleri düşünün yine kendi takıntıları doğrultusunda transferler yapacaktır.
    ben bunun bize daha çok zararı olacağını düşünüyorum.
    hocanın bir an önce emekli olup torun sevmesi en doğru olandır.
  • 29129
    galatasaray camiasının ve futbol takımının ilacıdır, her şeyidir, yaşayan efsanesidir. yarınlarda ali sami yen, metin oktay gibi adını gururla haykıracağımız sembolümüzdür.

    bizi düştüğümüz yerden yine hocamız kaldırır. fatih terim'in olduğu yerde umut asla tükenmez.

    edit; şu yazıma eksi verenler herhalde fblidir. başka izahatı olamaz.
  • 29131
    sosyal mecralarda kendisini eleştirenlerin profiline bakıyorum max 98 doğumlu çocuklar. bu z kuşağını daha öncede eleştirmiştim(bkz: #2934967), fatih terim'in kazandırdığı başarıları babasından, abisinden duyup galatasaraylı olanların bugün hocayı saygısızca yerden yere vurup linç etmeleri kanıma dokunuyor.

    bu adam galatasaray efsanesi eleştirilerinize dikkat edin yazanları, "bedavaya mı orada oturuyor", "vasıfsız", "ne imparator..." diye küçümsüyorlar. ulan siz kim oluyorsunuz da bu adamın galatasaraylılığını, yetkilerini sorguluyorsunuz? bunların galatasaraylılığı stada gidip, selfie çekip, instagram'a story atmak. fatih terim galatasaray'ın ismini facebook duvarlarına uefa kupasına kazıdı. kadıköyde fransa ligi gol kralını transfer eden rakibi karşısında antalyadan getirdiği necati ile kupa kaldırdı.

    fatih terim'in oynattığı oyunu eleştirenlere her zaman saygım vardır ki bende eleştiriyorum. ama galatasaraylılığına, kariyerine saygısızlık edenlere saygım yoktur.
  • 29134
    2 gündür yazıp yazıp siliyorum. beni son 1 aydaki haliyle o kadar büyük hayalkırıklığına uğratmıştır ki gerçekten ne yazsam içim soğumayacak.

    başkancılık oynamaktan 2 senedir triplerde. konsantre olduğunda kadıköyde feneri bile madara edebilecek kadar taktiğin dibine vurabiliyor. özellikle 2019-20 sezonundaki kadıköy galibiyetimizde her atağımız planlı, her hareketimiz taktiğe uygundu. 90 dakikalık maçtan 15-20 dakikalık hücum organizasyonu klipleri çıkartıldı o maçtan. şimdi ise saldım çayıra modunda takım yönetiyor. belhanda gitti diye 3 aydır yüzüne bakmadığı ve galatasaraydan aldığı parayı beğenmeyen emre akbaba'yı çat diye ilk 11'e koyuyor, elinde orijini defans olan 1 tane futbolcu varken onu oynatmayıp gedson gibi defansın d'sinden anlamayan adamı defansın göbeğinde maça başlatıyor... yazmakla bitmez. tribi kime? bize mi? söylesin ne istiyor, ne olsun istiyor?
  • 29135
    iki yıldır sürekli yorgun bir ifadeyle görüyorum kendisini. yaşından kaynaklanan fiziksel bir durum olarak değerlendirmiştim ancak bu yıl anladım ki mental olarak da yorulmuş ve geri dönüşü yok gibi. türk futbolunda en büyük izi bırakan kişi olduğunu düşünüyorum. zirvede bırakmasının hem kendisi hem galatasaray camiası için en hayırlısı olacağı görüşündeyim. sezon sonunda yerini iyi bir hocaya bırakmalı.
  • 29136
    takımımızın teknik direktörü, açık ara tarihin en başarılı türk hocası.
    taktiği eskidi, motive olamıyor vs. diyemeyeceğim. ancak basit bir futbol izleyicisi olan birisi olarak, sahada gördüğüm şu aksiyonları da sizlerle paylaşmak isterim.
    1. bu sezon takım geri düştüğü hiç bir maçı kazanamamış. bırakın kazanmayı, sivas maçı dışında tüm maçları kaybetmişiz. (yanlış biliyorsam düzeltin lütfen) burada şu var, 30 küsür haftadır 1-0 yenik durumu oynayamayan bir takım var. burada iki temel durum var, ilki hocanın oyuncu değişiklikleri. 1-0 yenik düştüğümüz maçların çoğunda yapılan ilk oyuncu değişikliği, orta sahadan adam çıkarıp ileriye adam koymak. bu taktiğin işe yaramadığı belli. ancak halen bu değişiklik yapılıyor. burada takım yönetimi üzerinde -bence- problem var. ya yardımcılar hocayı uyarmıyor, ya hoca yardımcıları takmıyor ya da hoca bunun işe yaramadığını anlayamıyor. hocanın taktik bilgisi vs. bir şey demek benim haddime değil. ancak sürekli aynı değişikliği yapıp sürekli mağlubiyet almak da yapısal bir sorun. ikinci durum ise kadronun yaş ortalaması. bunu da birazdan tekrar vurgulayacağım. kadroda ismen çok değerli futbolcular var, ancak 1-0 geriye düştüğünüz zaman istenilen enerjiyi ortaya koyabilecek bir fiziksel kondüsyondan çok uzaklar.

    2. pasa dayalı oyun. burada hem hoca tercihi hem de kadro mühendisliği maalesef ön plana geçiyor. fatih hoca, bu döneminde, yani sanıyorum 4 senelik dönem içinde sürekli pas sistemini kurmaya çalışıyor. ancak avrupa maçlarında belirgin biçimde görüldüğü üzere bu kadroda eğreti duran bir oyun bu. nedeni basit, kadro koşamıyor. koşamadığı için de topu koşturmak zorunda kalıyor. topu sizden alan ve hızlıca atağa çıkan bir takım karşısında feghouli-arda-babel-falcao maalesef işe yaramıyor. bunu sanıyorum 31 maçın 25-26'sında görmüşüzdür. bunun çözümü nedir? daha dinamik bir yapı. imkan var mı? bence kısıtlı. oğulcan-kerem-onyekuru dışında tempoyu sağlayabilecek ileri oyuncumuz yok. onyekuru zaten devre arasında geldi, oğulcan nedendir bilinmez oyunda yok. kerem'i de hoca sanıyorum 11 için yeterli bulmuyor, ki geçen sene taylan'a da yapılan ve bu sene taylan'ın geldiği nokta ortada. bu konu ile ilgili söyleyecek bir noktam yok açıkçası.

    3. öne geçtiği maçı koruyamama. bu dönem sanıyorum 4-5 maçta son 10-15 dakikada yediğimiz gollerle ya mağlup olduk ya da berabere kaldık. bu da bir şekilde öldürücü darbeyi vuramadığımızı gösteriyor. burada yine -bence- maalesef kadronun optimal biçimde kurgulanamamasının eksikliği var.

    4. kadro kalitesinin bölgelere göre yetersiz olması. devre arası transferleri bir kenara koyarsak, takımın inanılmaz derecede sıkıntılı bir kadro mühendisliğinin olduğu malum. ki devre arası transferlerinden muhammed yine bir nebze iyi performans gösterdi. gedson hazır değil, onyekuru geçen dönemler gibi efektif değil. yedlin'in oynadığı maç belli vs. burada hocaya suç bulamıyorum, çünkü tarihin belki de en beceriksiz yönetimlerinden birisi ile çalıştı, ffp sıkıntısı nedeniyle bonservisi elinde, yaşı genç olmayan opsiyonlara yönelmek zorunda kalındı vs.

    5. dış etkenler; zaten malum. herkes bir şekilde olanların farkında.

    özetle; ben artık fatih hocanın hem madden hem de manen yorulduğunu düşünüyorum. nasıl ki kendisi hem milli takım hem de anadolu takımlarında kendisini gösterip bizde efsane olmuşsa, kendisinin işaret edeceği birisinin de takımın kısa vadede başına gelmesi herkes için iyi olacaktır. hocanın benden daha iyi galatasaraylı olduğunu biliyorum, burayı da okumayacağını da biliyorum *, bizlerin düşündüğünü kendisi de düşünüyordur. kendisiyle güzel ayrılmak en doğrusu gibi maalesef.
  • 29137
    türk futbol tarihinin en büyük teknik direktörü, imparator.

    kendisi hakkında yapılacak en sert eleştirinin bile su götürmez tanımı yukarıdaki gibidir. ama gel gelelim ki dördüncü döneminde eleştirilmeyecek yanı kalmamıştır. evet, iki kez şampiyon olmasına rağmen.

    taktik, antrenman tekniği, adam ve kenar yönetimi, kadro yapılanması, forma adaleti, açıklamaları, hatasını herkes görmesine rağmen dönmemesi... ben bunlara tek tek girmeyeceğim. başka nereye yazacağımı bilmediğimden, sorumlusu olarak gördüğüm kişinin başlığı altına yazıyorum.

    galatasaray futbol takımına transfer olup da oyun olarak geriye gitmeyen oyuncumuz neredeyse hiç yok. inanılmaz bir şekilde son yıllarda florya'ya adım atan neredeyse herkes kısa bir zaman diliminde fersah fersah kötü futbol oynamaya başlıyor.

    henry onyekuru aylarca futbol oynamadan gelmesine rağmen 3-4 hafta inanılmaz fark yarattı, seri galibiyetler getirdi. bugün sahada hiçbir katkısı yok.

    muhammet mustafa mısır ligi gibi bir yerden gelip domine edici bir performans sergiledi, 5 maçta 6 golle başladı, 6 aya elimizde tutamayız dedirtti. o da uzun dayanamadı, bugün sahada 2 ay önce top seviyede yapabildiği şeyleri bile yapamaz halde.

    marcao luyindama ikilisinin geldikleri günden bile kötü durumda oldukları, her geçen gün daha da kötü performans gösterdikleri aylardır gözümüzün önünde duran bir gerçek.

    omar elabdellaoui ilk transfer olduğu zaman muhteşem bir performansla sağ kanatta hem savunma hem de hücum anlamında harika performanslar verirken ilk yarının ortasından itibaren hızla geriledi.

    emre kılınç her ne kadar bu sezonun öne çıkan isimlerinden de olsa geçen sene bir sivas maçını rastgele açıp izlediğinizde aradaki farkı görebileceğiniz kadar geri gitti.

    mbaye diagne, mario lemina, jean michael seri, ryan babel, marcelo sarrachi, steven nzonzi, gedson fernandes ve belki de şu an atladığım başka futbolcuların bize gelmeden önceki veya bizden ayrıldıktan sonraki performanslarıyla bizimle beraberkenki performansları arasındaki fark neden? neden oyuncularımız ya geldiklerinde müthiş başlayıp sonra geriliyorlar ya da gittikleri yerde kendilerini buluyorlar?

    florya'nın yemeğinde suyunda mı bir şey var yoksa takımın çalıştırılma biçimi mi sıkıntılı? ben böyle bir şey görmedim, duymadım ve inanılmaz derecede rahatsızlık duyuyorum. her şeyi geçtim artık, sahada oyun namına bir şey görmemek bile umrumda değil. ''terim kampı'' yiyen her futbolcunun yaşadığı 'gelişim' görmezden gelinecek gibi değil.
  • 29138
    cesareti kalmayan imparator. önümüzdeki maç bugün ne yaptığımıza bağlı. seni korktuğun için değil cesur olduğun için sevdik. evet yaşlandın, torunların oldu, ahımız var dönemi senin fabrika ayarlarını bozdu, sevgili baban vefat etti, ceza üstüne cezalar aldın, halen cezalısın ama hocam sen korkarsan biz savaşları kaybederiz. güvendiğin topçular seni de bizi de kahretmekte. son 9 haftamız kaldı rakibimiz son dakikada şampiyonluk verebilen beşiktaş. son dakika aşkına cesur olup bize bir zafer daha kazandırmalısın.
  • 29139
    bu yapısını değiştirmedikçe rakipler kötü olmadıkça bundan sonra şampiyonluk yaşayacağını düşünmediğim teknik direktörümüz.

    daha önce de belirttiğim gibi figür olarak takımın başında görmeyi en çok sevdiğim karakter.
    onu görünce adeta mutlu oluyorum.

    fakat kendisini çok sevsek bile o tartışılamaz veya söz söylenemez değil.

    varsın sağ olduğu her gün takımın başında olsun. tek bir lafım bile yok.

    ama artık;
    -her yenilgiye kulp takmak için hakemlere sarmasın (haklı olduğu zamanlar hariç)
    -her seferinde yönetimlerle kavga edip kendi egosunu tatmin etmesin ve bizimde karnımıza ağrılar sokmasın.
    -pas oyununu tersten oynatıp kendi sahamızda veya rakip sahada boş paslara prim vermesin ve sanki bu iyi bir özellikmiş gibi maçtan sonra bunu övmesin. yemiyoruz artık hocam.
    -evlatçılık yaparak sıfır performans veren adamları oynatmasın/transfer etmesin.
    -forma adaletini sağlasın.
    -sahaya dipçik gibi takım çıkarsın.

    kendisi sağ olduğu her gün takımın başında olsun varsın her sene şampiyon olmayalım ama başımız öne eğilmesin.
    mücadele etsin iyi futbol oynatmaya çalışsın yeter.
  • 29140
    “tam sayfalık fatih terimin başarı listesi ve kendisine saygı duyuyorum yazısı”

    evet asıl mevzuya gelirsek kendisi ile ilişkimiz yanlız kalmamak veya daha iyisini ararken bulamadığı için birlikle olan çiftlere benzemektedir. iki taraf da mutsuz iki taraf da bunun farkında ama kimsede aksiyona geçecek cesaret yok. fatih terim ayrılamaz çünkü koruması gereken bir imajı (ki kaldı mı bilmiyorum) ve hala takıma ve sistemine inancı var. yönetim ayrılmaz çünkü yönetim yani bu koltuktan sökülene kadar kalacaklar.. neyse ki 3 ay sonra seçim var ve bir aksiyon olacak ancak ben bu ilişkide asıl sorunun fatih terim olduğunu düşünüyorum. ayrıca olan çiftin çocuklarına yani takıma ve taraftara oluyor.
  • 29141
    kendisi teknik direktörken takımımıza transfer olup eskisinden çok daha iyi performans göstererek başka kulübe transfer olan kaç oyuncumuz var?

    sorunlu oyuncuları mental olarak rehabilite ettiği örnekleri (engin baytar, biraz felipe melo, belki bir kaç türk daha) bir kenara bırakırsak taylan antalyalı ve garry rodrigues dışında bir örnek aklıma gelmiyor.

    kendisi zamanında yapılan ve başarısız gözüken transferlere bir de bu gözle bakmamız lazım.

    mesela ben west bromwich’teki mbaye diagne’yi izlerken “ulan ne topçu tam bizlik” diyorum.
  • 29142
    bol bol sözlük yazarı aşığı olan emekliliği çoktan gelmiş ve geçmiş olan teknik direktördür efendim.

    bizim coğrafyada adettir zaten, bir adam efsaneleştirilir sonra asıl amaç unutulup efsaneleştirilen o adama tapılır. konumuz galatasaraydır, amaç galatasarayın başarısıdır. bırakın artık terime tapınmayı. geçen yıl şampiyon olamadık, bu yıl da şampiyonluğu çoktan verdik. bakmayın romantiklerin biz bitti demeden bitmez geyiklerine, o tren kaçtı geçmiş olsun. sonuçta prime döneminde ortalığı kasıp kavuran fatih terimden eser falan kalmadı.

    fatih terim'e geçmiş başarılarından dolayı verilecek olan her sıfat haktır, kendisini sevin, sayın, yüceltin, heykelini dikin, klübe başkan da yapın.. hepsi hakkıdır. ancak şunu asla unutmayın: amaç galatasaray'ın başarısıdır ve fatih terim dahil kimsenin bunun önüne geçmeye hakkı yoktur!
  • 29143
    ne zaman kendini eleştirmek için başlığına gelsem, başlığındaki akıl almaz şeyleri okuyup, eleştirmek için başladığım yazıyı koruma iç güdüsüyle eleştirmeden bitirmeme sebep oluyordu. bu sefer son günlerde hakkında ne yazıldığına bakmadan direkt olarak eleştiriye başlıyorum. :)

    nasıl 2020-2021 sezonunda şampiyonluk kazanılsaydı en büyük pay sahibi kendisi olacaksa, kaybedilince de en büyük pay kendisinindir. hatta kaybettiğimiz 19 mart 2021 galatasaray çaykur rizespor maçı, 3 nisan 2021 hatayspor galatasaray maçı , 3 mart 2021 ankaragücü galatasaray maçı tamamen kendisine yazar.

    özellikle 3 nisan 2021 hatayspor galatasaray maçı 'nı özellikle irdelemek gerekiyor. bu maçtan önce 2 hafta boyunca milli takımlar maçları sebebiyle ara verilmiş. bu arada takımın eksikleri de belliydi. yani takımda sağ bek, stoperler oynayamayacaktı. yani marcao ve luyindama son gün sakatlık ya da hastalık geçirmedi. fatih hoca ne yaptı? bu milli arada bu konuda hiç bir şey düşünmemiş gibi, milli takımdan sadece 1 gün önce dönen gedson fernandes'i stoper oynattı. hayır bu iki hafta boyunca gedson takımla çalışsa ve böyle bir karar alsa gerçekten anlarım fakat, hayatında hep hücuma yönelik orta saha olarak oynamış, tecrübesi çok fazla olmayan bir oyuncunun stoper başlaması gerçekten akıl almaz. yaptığı bütün hareketleri bir mantık içine sığdırabilen ben bile bunu anlamakta yorumlamakta çok zorlandım. zaten aynı maçın devre arasında 4 değişiklik yapmak, ben bu 15 günde hiç çalışmadım demenin başka bir yoluydu. böyle bir virajda böyle büyük hatalar yapması fatih hoca'dan görmeye alışık olduğumuz davranışlar değildi.

    aslında 2020-2021 sezonunun ilk yarısında kısıtlı kadroyla çok güzel işler yapıyordu. terim ball dediğimiz sistemi kendisiyle kamp yapmış oyuncular sayesinde oturtmuş, iç oynayan belhanda ve emre kılınç'ın bekleri, ofsayt çizgilerini manipüle edişlerini half space'e ve golden space'e yapılan koşularını gördükçe gerçekten takım olmanın farkına varıyorduk.

    ne olduysa devre arası transferlerinden sonra oldu. hoca bundan sonra oyunun iki yönünü de oynayan bir takım olacağız dedi fakat sezonun ilk yarısında oynadığımız tek yönünü bile oynayamaz olduk. hoca muhtemelen ikinci yarı planlarını irfancan üzerine kurdu. hatta irfancan'ı gedson ile beraber istiyordu ki, gedson'un hızından irfancan'ın ise tekniğinden faydalanacaktı. irfancan'ın alınamaması, orta sahayı komutansız bıraktı. hızlı oynama isteği, ayağında top tutamayan oyuncularla tamamen iflas etti. oynadığımız oyunu ileriye taşımak isterken, tam tersi oldu çok daha geriye gittik. bu hızlı oyun oynama isteği etebo'nun da ilk 11'e girmeye başlamasıyla tamamen anadolu takımı hüviyetine büründük. buradaki fark şuydu, anadolu takımları geride bekleyerek geçiş oyunu oynayabilirken bizim böyle bir şey yapma lüksümüz olmadığı için, kötü dizayn edilmiş yılmaz vural takımları gibi olduk. açık alanda oynamaya çalışan geçiş takımı gerçekten benim gözüme yılmaz vural'ın takımlarını getiriyor. :)

    yani kısaca fatih hoca, aslında kısıtlı kadroyla iyi yaptığımız şeyleri daha da iyi yapmaya çalışırken takımı tamamen sıfırladı. burada kendi adıma benim almam gereken ders şu, sistem her zaman oyuncuların önünde gelir ve sistem uygun olmayan oyuncunun kalitesi çok da önemli değildir.

    fatih hoca'yı bu seviyeye getiren, bu kadar başarılı olmasını sağlayan hususlardan bir tanesi de bu cesareti. değişime olan açıklığı. bu cesareti bazen işe yaradığı gibi bazen de iyi giden şeylerin bozulmasına sebep olabiliyor. 2020-2021 sezonunda çoğu zaman gördüğümüzün tersini gördük ve işler yolunda gitmedi. ben bu sezona başlarken bu orta saha oyuncularıyla şampiyon olamazsak sorumluluğu hocaya atmam diyordum fakat yaptığı binayı yıktığı için bu sezonun fatih hoca'ya yazacağını düşünüyorum.

    bütün bunların yanında, önümüzdeki yıllarda galatasaray için en iyi teknik direktörün hala kendisi olduğunu düşünüyorum. şuan da bütün kulüpler kendi öz kaynaklarını kullanmak zorunda. transfere ve büyük hocalara para verme zamanları geride kaldı. takıma bir sistem kazandıracak biri varsa o da fatih terim'dir. bu şartlarda büyük hocaların türkiye'de başarılı olma şansları çok düşük. bunun sebebi de hiç bir hocaya kendi sistemini kurmak için zaman verilmiyor. fatih terim'in kredisi bu zaman için uygun. zaten 1-2 senedir bazı şeyleri inşaa etmeye başladı. eğer düşündüğüm gibi gidersek, bu kaybettiğimiz iki şampiyonluğu hayırlı kayıplar olarak bile görebiliriz.

    umarım bir an evvel zihnen ve fiziken sahaya döner ve bu kulüp için sağlığı yettiği sürece çalışmaya devam eder.
  • 29144
    öncelikle;
    (bkz: sözlükteki entryler için devamını okuyayım seçeneğinin gelmesi gerekliliği)

    gelelim hocama, kedisi devri kapanmış, yenilik adı altında ne yaptığını kimsenin anlamadığı taktiksel(!) işlere imza atan teknik direktördür. en geç sezon sonu yollar ayrılmalıdır. tabi plaket, onur gecesi gibi etkinlikler düzenlenerek. öyle dümdüz alelade tudor'u, mancini'yi gönderir gibi değil, şatafatlı bir ayrılık olmalıdır.

    florya'daki sahalardan birine adı da verilebilir. ama artık yedek kulübesinde yer işgal etmemelidir. son 3.5 yıldır çoğunlukla yaptığı şey bu çünkü.
  • 29145
    yaşayan en büyük efsanemiz.

    süper lig 2020-2021 sezonu özelinde müthiş formsuzdur. takımımızın gol yediği anda helva kıvamına gelmesi kabul edilemez.

    öncelikle göze çarpan şeylerden birisi takımın dakika 45-55 arasında çok gol yemesi ve hakimiyetini kaybetmesi.

    bir diğer problem şu maç çevirememe problemi. en son hatırladığım rize maçıydı. daha uzatmalarla beraber 20 dakika gibi bir süre varken sakin kalamayıp puansız ayrıldık. takım sakin kalamıyor özellikle de gerideyken.

    bir diğeri, çok önemli ve ön plana çıkan özellikleri olan oyuncularımızdan faydalanamıyoruz. evet müthiş bir takım değiliz belki ama hücum organizasyonlarımız da çok kısıtlı. duran toplar felaket durumda. bunun yanında onyekuru, mohammed gibi ligimize bayağı fazla olan oyuncular üzerinden de bir b planımız yok. rakiplerimiz bir-iki futbolcusuyla birçok maçı çözdü biz tökezlerken, şimdi de malumunuz işimizi şansa bıraktık.

    belki daha birçok şey sayılabilir. fakat 3 sezondur hiçbir şey iyi gitmiyor demek hocaya haksızlık olur. ffp anlaşmasından dolayı sürekli kiralık oyuncular geldi, orta sahamız oturmaya fırsat bile bulamadan değişti. sürekli üzerine oynanan ve arkadan vurulan bir camiayız, odaklanamadık. orta sahasız bir sezon başlangıcı yaptık. bunlar hocanın elinde olan şeyler değil. fakat avantajı yakalamışken gereksiz panik anlarıyla futbol için uzun olan dakikaları heba etmek ve yukarıda saydığım hususlar da kabul edilemez. hocanın potansiyelini biliyoruz, umarım sezonun geri kalanında her şey gönlümüzce olur.

    hepimiz taraftarız, bazen fevri olabiliyoruz. bazen umudumuzu kaybedip 4. oluruz falan diyoruz ( bu benim işte ). fakat biraz sakinleşip düşünmek daha sağlıklı. hep destek, tam destek.
  • 29146
    10 nisan 2021 galatasaray karagümrük maçı öncesi galatasaray resmi hesaplarından paylaşılan antrenman fotoğraflarında oyunculara sık sık sert uyarılarda bulunduğu görülen teknik adam.
    haddinden fazla puan kayıpları yaşadığımızda ve şampiyonluğa tutunup tutunamayacağımızın belli olacağı maçlarda; fatih terim galatasarayı, kendi sahasındaki maçlarda o takımı her zaman bozguna uğratmıştır. ben en az üç farklı bir galibiyet bekliyorum. baskılı ve istekli bir galatasaray göreceğimiz kesin.
  • 29148
    fatih hocamıza zaman zaman çok kızıyorum. hele ankaragücü, sivas, rize, hatay maçlarındaki kötü futbol ve puan kayıpları gecelerimi uykusuz bıraktı.
    yalnız, kendisine daha toleranslı yaklaşmamız gerektiğini düşünüyorum. çünkü fatih terim yönetiminde hiç bir rakibimizin erişemediği başarıları tattık, sevinç göz yaşları döktük, mutluluklar bizim oldu, rakip taraftarlara hava attık.
    ama bir de şu an galatasaray’ımıza yapılan haksızlıkları (hakem, federasyon, medya), kulüpler birliği bildirimi, haksız yere verilen cezaları, ffp den dolayı yapılamayan transferleri, sakat ve cezalı oyuncularında bu kötü sonuçlarda etkili olduğunu unutmayalım.
    birde rakiplerimize verilen onca desteğe ve bize uygulanan haksızlıklara rağmen hala şampiyonluk potasındayız. bu yüzden hem takıma hem hocaya sezon sonuna kadar destek verelim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın