şimdi maç sonrası
* basın toplantısını izledim de hoca hiç evinde 5-1 lik bi galibiyet almış veya üst üste galibiyet rekoru kırmış gibi bir hoca gibi değildi. dertliydi adam resmen üzüldüm valla. basına ve yönetime baya dolmuş anlaşılan hapşuran muhabire de verdiği ayar muhteşemdi.
yönetim boyutuna gelirsek, anlaşılan
ünal aysal ve ekibi bi an için
türkiye'deki futbol popülaritesine kapılıp sırf taraftarın gazına gelerek ronaldinho, keita gibi hocanın aklından bile geçirmediği, faydalı mı zararlı mı olacak belli olmayan isimlere yönelmiş, buna bozulmak da hocanın kesinlikle en doğal hakkıdır. hayır bu adam geçen seneki takımı alıp bugünkü haline getirdiyse
mustafa sarp'ı istese daha çok seviliyo diye messi'yi önerme hakkı bile yok yönetimin çünkü o daha iyi bilir takımına neyin daha iyi geleceğini. (yazar buradaki oyuncu isimlerinde mübalağa sanatının doruklarına çıktı.)
ancak basın toplantısında yedikleri ayardan sonra yönetimden kimsenin o adamların adını dahi anmaya cesaret edeceklerini sanmıyorum. en azından bu bile bana rahat bi nefes aldırmıştır.
üzülme sen hocam, biz senin yanındayız, yönetimin bu sene yapacağı en büyük hata olur seni küstürmek.