• 102
    tarihin en büyük başkanıdır, şuanda katılma tehlikesi yaşadığımız avrupa kupalarında yenilmeden kupa kazandırmıştır, kötü durumlarda nasıl başkan istifa deniliyorsa başarıda da hakkını vermek lazım, adnan polat'ın utanmadan hakkında yorum yapması abesle iştigaldir, herkes açıklama yapmaktadır, mehmet cansun, abdurrahim albayrak, inan kıraç, fatih altaylı ve birsürü yönetici, ama polat'a en çok koyan faruk süren olmuştur çünkü kendisine hesap sorabilecek bir başkanın eleştirmesine tehammülü yoktur, üstelik o başkan galatasaray spor kulübünün en başarılı başkanıdır, kendisi galatasaray başkanıyken iyice yıpratılmış direkt olarak şirketleri üzerinden denmedik laf bırakılmamıştır, adnan polat kötü zamanda neredeydiniz diye sorabiliyorsa faruk süren de ben tarihin en büyük başarılarını kazanırken sen de şirketlerinden dışarı çıkmıyordurn galatasaray'a ne faydan oldu diye rahatça sorabilir, üstelik adnan polat da heryerde "ben galatasaray'dan ayrılmıştım beni çağardılar, özhan abi çağardı" diye kanal kanal gezmektedir, acaba galatasaray bırakılıp devam edilecek bir kurum mudur, "biraz başkan olayım, yönetici olayım, sonra biraz şirketlerime bakarım daha sonra popülerliğim gidince tekrar başkan olayım" denilebilecek bir kurum mudur, ben faruk süren'in başkanlıktan ayrıldıktan sonra birçok divan kurulu, toplantı gibi olaylarda bulunduğuna şahit oldum, ayrıca kendisi görev süresinin dolmasına 8 ay kala başkanlığı bırakarak koltuk sevdalısı olmadığını göstermiştir, üstelik ayrılma sebebi 3 arkadaşının kendisi ile anlaşamamasıdır, aynı durumda adnan polat o 3 kişiyi istifaya çağırmıştır, işte vizyon farkı budur, kulübün borçlarının artması idari bir zaafiyettir ama ben bunun o dönemdeki olayların ilk olmasından kaynaklanan bir idari zaafiyet olarak görüyorum, milletin aklında kupa yoktu ki, bu kupa kullanılsın oradan para kazanılsın, galatasaray o dönem önüne geleni devirdiği için olay tamamen sahadaydı kimse saha dışında para kazanmayı akıl edemedi, bunu zaten kendisi de söylüyor, ayrıca tüm büyük borcun sorumlusu filan da değildir, faruk süren eleştirilebilir, eleştirilmelidir ama bunu yapacak kişi adnan polat olamaz.
  • 104
    soru: galatasaray baskani nasil olmali?
    cevap: ne aslan ne kedi, öncelikle beyfendi olacak!!!

    iste budur! yillardir bununla övünmedik mi hepimiz? aziz yildirim´dan, ali sen´den bizim baskanlarimizi ayiran nokta o degilmiydi? burada adnan polat hakkinda söyledikleri tamamen dogrudur büyük baskanin.

    servet kaptan olur dedi diye elestirilmis. servet dahi kaptan olabilirdi mesela dedi. arda nin sirf günü kurtarmak amacla ve bu genc yasina bakilmadan herkesin önüne atilmasinin yanlis oldugunu belirtmek icin servet dahi dedi!

    vizyon sahibi, kulüp icin varini yogunu vermis, tarihimizin bize en janjanli dönemini yasatip hepimizi sevinc manyagi yapmis bir baskani elestirirken öyle abudik gubidik seylere takilmamak gerek.
  • 105
    en büyük başarısı ilk sezonunda fatih terim'in arkasında durup 0-4 biten fenerbahçe maçı* sonunda baskılara rağmen fatih terim'in görevine son vermemesidir. fatih terim'in önce türkiye'de sonra da avrupa'da başarılı olması ile o da başarılı sayılmıştır ancak galatasaray'ın şirketleşme ve markalaşma aşamalarında tam anlamıyla çuvallamıştır. yapılamayan stadyum projelerine harcanan milyon dolarları unutmamak gerekir. galatasaray başkanlığını bıraktıktan sonra da kendi şirketleriyle başı belaya girmiş ve adı naylon süren'e çıkmıştır. neyse konumuz o değil zaten.

    sonuç olarak faruk süren benim gözümde başarılı sayılabilecek bir yönetici fakat kötü bir planlamacıdır. keşke şirketleşme ve marka yönetimi konusunda daha deneyimli insanlardan yardım alsaydı da bir zamanlar herkesin adını ezberlediği galatasarayımız da bu borç bataklarına düşmeseydi.
  • 107
    96-2000 yılları arasında ki üstün başarımızın tamamı ona maalediliyor. böyle oldukça ondan önceki yönetime biraz haksızlık yapılıyor.

    ondan önceki yönetim, o dönemin alt yapısını hazırlamıştır.

    burada faruk süren'in de çok büyük katkıları olmuştur. hagi, popescu, taffarel gibi oyuncuları alarak altyapısı hazırlanmış kadroyu zirveye çıkarmıştır.

    unutulmaması gereken önemli bir nokta ise, başarı isteniyorsa yerli kadrosunun çok iyi olması gerekmesidir.
  • 109
    görevde bulunduğu süre içerisinde galatasarayın mali dengesini alt-üst ederek şuan ona buna tamah etmemizin baş sorumlusudur.uefa kupasını alırken başkan olan kendisidir,ancak bu başarıda pay, o ve yöneticilerinden çok, kolu çıkan bülent,hırstan ağlayan fatih terim gibilerindedir.ayrıca kendisi 15 ocak 2011 protestosu sonrasında her konuda atıp tutarken taraftara en ufak bir destekte dahi bulunamamıştır,uzak dursundur!
  • 112
    görünüşü,haraketleri,konuşma stili tipik ingiliz asilzadelerini andırır.acaip antipatik bir duruşu var.yıllar önce smokinli ve papyonlu halini gördüm televizyonda.elinde bir şarap kadehide vardı.resepsiyon gibi bişeydi sanırım.tam ingiliz kraliyet ailesi mensubu gibi. bide her kelimeden önce 3 sn ''ığığığıığıııığığığıı'' der.gerçi adnan polatta baktığınız vakit gördüğünüz vakit,duyduğun vakit.....vakit vakit vakit diyor ama. o çok göze batmıyor.ama bu adamın konuşması gerçekten çok itici.
  • 115
    gelmiş geçmiş en başarılı başkanımızdır.

    avrupa'daki herkesi alaşağı edip uefa kupası, süper kupayı alıp, sonraki sezon şampiyonlar liginde çeyrek final görmüşüzdür.

    şampiyonlar ligini alabilecek kadro avrupa sevdası yüzünden duman olmuştur, emre ve okan 2000-2001 sezonunda takımını eşi bulunmaz biçimde satmıştır. bunları yönetememek en büyük zaafı oldu faruk süren'in; ama yapacak birşeyi yoktu desek daha doğru olurdu gibi geliyor bana.

    takım içindeki insanların çiğlikleri yüzünden daha büyük başarılar gitti elimizden.

    suyun ötesindeki rakibin elinde sadece "kadıköy" ötüşü kaldı o adam bıraktığında yöneticiliği.

    ne olursa olsun büyük başkandır adamdır. birşeyi de eklemek isterim faruk sürenden sonraki başkanlarımızda hep bir çiğlik vardı. ali sami yen'e veda gecesinde konuşan eski başkanlar öyle güzel konuştular ki özlediğim galatasaray'ın onlarda yattığını anladım. ama biz hala o geçmiş küfür edip sonra başarısızlıklarda sorumlu arıyoruz ne üzücü.
  • 118
    senelerce büyük vizyonu olduğunu ve gelirse galatasaray'ı başarıdan başarıya koşturacağını söyledi ve ilk mali kongresinde hedeflediği yılın 2000 yılı olduğunu deklare etti.

    16 mart 1996'da yapılan kongrede alp yalman'ın aldığı oyun iki katını alarak başkan oldu. daha birinci dönemi tamamlamadan büyük bir muhalefet hareketi ile karşılaştı. buna rağmen yeni stadyum projesini ilk masaya koyan başkandır.

    14 mart 1998'de tek aday olarak girdiği seçimi kazandı. bu sefer içeriden vurmaya başladılar. mali kongre'de ibra zorluğu yaşayınca hodri meydan, bu işi daha iyi yapacak birileri varsa çıksın ortaya dedi ve olağanüstü kongreye gitti. o kadar senedir muhalefet yapanların gıkı çıkmadı.

    9 nisan 1999'da tek aday olarak olağanüstü kongre'de bir daha seçildi. şirketleşme çağırısı sayın necdet çobanlı'nın çabası ile red edildi ve sayın necdet çobanlı tarafından mahkemeye verildi. bu arada ali sami yen'in 1951 yılından beri muvaza konusu yapılan üst hakkını aldı.

    25 mart 2000 tarihinde yapılan kongrede kendisinden önceki başkan sayın alp yalman'ın kürsüden yaptığı "kulübü borçsuz devrettim. kulübün geleceğinin ipotek altına alınmasına dayanamıyorum onun için başkan adayı oldum" demesi üzerine, kürsüye gelip "sayın alp yalman'ı hafızası yanıltıyor, yönetimi 14 milyon dolar borç ile bana devretti" demiş ve salonda çıt çıkmamıştır.

    3 haziran 2000 tarihinde şirketleşme kararı çıktı. buna rağmen borsaya girerken bile engellendi.

    17 şubat 2001 tarihinde yapılan kongrede "galatasaray'ın tüm alacaklarının silinmesi halinde bile 37 milyon dolar borcu bulunuyor" ibaresi ile "ibra edildi". bir daha yazayım mı!!
    -"galatasaray'ın tüm alacaklarının silinmesi halinde bile 37 milyon dolar borcu bulunuyor" ibaresi ile "ibra edildi"

    14 temmuz 2001 de ki kongrede ise aday değildi. mehmet cansun ateş ünal erzen karşısında 972-435 ile kazandı.

    kısacası; yönetimi 1996 yılında 14 milyon dolar borç ile almış kazanılan 14 kupa karşılığında 37 milyon borç ile devretmiştir. bu arada tüm mesaisini galatasaray'a vermiş ve tüm işlerinin zora girmesi nedeni ile küçülmek zorunda kalmıştır. tüm başkanlığı boyunca büyük bir muhalefetle mücadele etmek zorunda kalmış ve zorla gönderilmiş bir adamı galatasaray'ın bugün bulunduğu durumun sorumlusuymuş göstermek çok yanlıştır.

    ekleme:
    (bkz: zizonkovac/#587840) nolu entryde sözünü ettiğim intifa hakkı meselesini mustafa sarıgül aracılığı ile çözen adamdır ve alp yalman'ın belirttiğine göre sadece bu iş için 68 milyon dolar para harcamıştır. (23.03.2000 tarihli milliyet gazetesi alp yalman röpörtajı)

    şimdi anladınız mı paranın nereye gittiğini. iş bilmezlik filan yok. en büyük rakibi alp yalman ilgili röpörtajda ali sami yen'in üst hakkını (bkz: intifa) almak için 68 milyon dolar harcadığını söylüyor. adam mali açıdan başarısız filan değil. değeri 700 milyon dolar ile ölçülen bir arazi sorununu çözmenin yanında bu kulübe 14 tane, hem de en kallavilerinden kupa kazandırmıştır.

    ek: düeltme için girdim ama şunu yazmadan geçemiyeceğim. bu adama hala mali açıdan başarısız, efenim bugünkü mali sorunlarımızın başlamasının müsebbibi diye konuşanların akıl sağlığından şüphe edeceğim. bir aig mevzusu var; 11 milyon dolar borç alınmış. sonradan gelen yönetimler (özellikle rahmetli özhan canaydın) bu borçları bırak ödemeyi bir sezonda 50 milyon dolar harcamıştır. 50 milyon dolar diyorum.

    hala faruk süren mali açıdan başarısız, bugünkü mali sorunlarımızın müsebbibi, bik bik bik.

    14 temmuz 2001 yazacağıma 14 temmuz 2007 yazmışım. tobiyas makkenzi'ye teşekkürler.

    jolietjake'de binlerce teşekkür.
  • 119
    1996 yılında düzenlenen galatasaray kredi kartı projesi toplantısında o zamanlar kimsenin pek bahsetmediği ve belirli bir tarih koymadığı biçimde "hedef 2000'de avrupa şampiyonluğu" demiş,bu demeci sabah gazetesine tam sayfa manşet olmuştu.gerisini biliyorsunuz..

    psg'nin eski kalecisi lama'yı isteyen fatih terim'e; "sana seaman'ı alalım mı?" demiş,seaman işi olmayınca taffarel'i türkiye'ye getirtmiş başkandır.

    özetle;

    vizyon=faruk süren.
  • 120
    döneminin hocasına, reykart'ın tazminatı kadar ödememiş. hagi, taffarel, popescu'nun toplam maliyeti, stancu kadar değil. takımdaki yerli futbolcular kendi imalat, maliyeti yok. kombineler, formalar kapış kapış. her sene 10-12 avrupa maçı prim, bilet, reklam geliri almiş. ne futbolcuya, ne hocaya tazminat ödememiş. aldığı futbolculardan defolu çıkan yok. satılan genç futbolculardan kasaya para girmiş. tarihinin en büyük maceralarını kazanmış ve kulübü iflas ettirmiş. bunların tam tersi icraat yapan adnan polat ise kulübü kayyumdan kurtarmış. üstelik hiç bir dalda derece bile almadan.

    aklıma tek şey geliyor. faruk süren paraları leeds'e, milan'a, arsenal'e şike yapsınlar diye ödemiş, türkiye ligi şampiyonlukları da ökkeş polat marifetiyle ligin takımlarına el altından ödenen paralarla kazanılmış. hakemler satın alınmış, süper kupa maçında real madridli futbolculara büyük paralar kaptırmış.
  • 122
    9 mart 2011 galatasaray spor kulübü divan toplantısında özetle şunları söylemiştir :

    "başkanlığı terkettiğimden beri ikinci kez kürsüye çıkıyorum."

    "sadece futbol takımından değil; tüm sportif alanlarda; temsil anlamında ve politikalardan dolayı memnun değiliz."

    "galatasaray yelkenlerini rüzgara göre ayarlıyor, halbuki hedeflerine göre ayarlamalı."

    "şahıslarla ilgili meselemiz yok. geleneksel tutum sergileyen ve başarıya giden bir politika izlenmeli."

    "galatasaray'da bir yönetim zaafiyeti vardır. bunu da yönetim ve başkan çözecektir."

    "yönetim kurulu'na bakıyorum, ikiye bölünmüş durumda. mehmet helvacı adnan polat ile çalışmak istemiyor, adnan polat da mehmet helvacı ile. siz bu yönetimin, galatasaray'ı ileride sportif ve mali anlamda başarıya götürebileceğine inanıyor musunuz, ben inanmıyorum."

    "başkan'a, ilk seçildiğinde tebrik mesajı içeren ve işlerinde yardımcı olacağını düşündüğüm şeyleri yazdığım bir mektup verdim. kendisi bu mektuba pek de uyguna hareket etmedi*. eğer müsaadesi olursa, galatasaray tarihine geçmesi açısından bu mektupları divanda kayda geçirebilirim."

    "başkanın yeniden bir yönetim için karar alması gerekiyor. bu oluşuma yeni kişiler de katılabilir"
App Store'dan indirin Google Play'den alın