• 526
    galatasaray'ın batık hale gelmesini sağlayan kişi kendisidir. kendisine gösterilen bu teveccühü cidden anlamıyorum. o zamanları yaşayan kimse yok mu gerçekten?

    1999-2000 sezonunda galatasaraylı futbolcular 9 ay para alamadı. hatta o topçularla o zaman "uefa madalyalarınızı satın siz de ehehehehe" diye alay edildi o yönetim tarafından. kaç kere kazan kaldırır gibi oldularsa fatih terim engelledi. yaptığı tek doğru iş fatih terim'in arkasında durmak oldu süren'in. okan, emre neden kaçarak gitti sanıyorsunuz? adamlar yaptıkları işin karşılığını alamıyorlardı ki.

    ama her şey unutuldu, fatih terim'in ve topçuların kazandığı uefa şampiyonluğunun ekmeğini faruk süren yönetimi yiyor.
  • 528
    kilavuzu karga olanin burnu boktan cikmazmis sozundeki karga kendisidir. (bkz: burak elmas yönetimi)
    galatasaray icin yaptigi iyi seyler de vardir ancak cok basarisiz bir yoneticidir. avrupanin 2. buyuk kupasini alan takimi ekonomik olarak cokertmeyi basarmistir. kendisi de basarisiz bir baskan oldugunu biliyor olsa gerek ki, baskanligi birakmasinin ardindan bunca secim gecmesine ragmen uefa kupasi alan (!) baskan olarak bir daha aday olmamamistir. hepimiz biliyoruz ki ozellikle son secimlerdeki adaylari dusununce, baskan olabilirdi bile. umarim kulubumuzde bir daha baskanlik gorevini ya da baskanin bas danismani gorevini yurutmez.
  • 529
    öncekileri hatırlamıyorum ancak alp yalman'dan bu yana bütün başkanları bilirim. faruk süren en azından bu zamana kadarki en başarılı 1-2 başkandan biridir. kendisi, hemen her konuda hep yapılan geçmişi bugünün şartları üzerinden değerlendirme hatasına düşülerek eleştirilmektedir. başkan olduğu dönem futbolun tam geçiş dönemidir. giderler artmış, free transfer olayı yeni başlamıştır. fakat kulüplerin gelirleri bugünkü gibi değildir. avrupanın önde gelen kulüpleriyle bizim gibi ülkelerin takımları arasındaki dengenin bozulmaya başladığı dönemin başlangıcında başkan olmuştu süren. yine de muazzam başarılara imza atan, efsane takımın başkanıdır. asy'de fb'ye 0-4 yenildiğimiz gün terim'i gönderseydi o mucizelerin hiçbiri yaşanmayacaktı.
  • 530
    tarihin ilk kuralı, olayların o dönemin şartları ile değerlendirilmesidir. yayın gelirlerinin düşük olduğu, store satış ağının sadece 3 büyük şehirde olduğu, kombine ve bilet satışlarının çok ucuz olduğu, göğüs reklamnlarının bile maçtan maça değişebildiği, forma sponsorunun tedarik ettiği ürünlerin tekrar tekrar kullanıldığı dönemlerle bugünü kıyaslamak abestir. 99-02 yılları arasında uefa’yı kazanan takımın aldığı para ödülü yaklaşık 1.2 m dolardı farkı siz düşünün. hep iyi örnekleri düşünüyoruz ancak, o dönemlerde dönemlik başarı yakalayan çoğu takım ekonomik buhranlar yaşadı. parma, leeds united, dortmund, alaves, leverkusen, valencia gibi 96-02 arası finaller oynayan ya da kupalar kazanan çoğu takım bundan nasibini aldı. kendisi belki bu krizi yönetemedi ancak aldığı 2 avrupa kupası sayesinde kulübün isminin avrıpada tanınan bir marka olmasını sağladı ki 2010da stat isim hakkında, 2011de bitmiş bir takıma nikeın elite kategori ve yüksek ücretlerle forma sponsoru olmasında hep bu marka olmanın olumlu etkileri mevcuttur. kendisi belki krizi yönetemedi ancak döneminde tüm avrupada tanınan galatasaray bugün bile bu marka sayesinde ek kazançlar elde etmekte. kendisi başarısız değil, son derece başarılıdır.
  • 531
    hakkında okuduklarımın, aklıma sportif aş’nin halka açılmasına ilişkin bir hikayeyi getirdiği eski başkanımız.

    sportif a.ş 2002 de halka açılacağı zaman, o dönemki “dahi” yöneticilerimiz, kulübün tüm gelirlerini sportif a.ş’ye, tüm giderlerini derneğe yüklemişti. bu şekilde halka açılacak şirketin yatırım cazibesinin artması hedeflenmiş, yatırımcı için her zaman kar üretecek bir şirket haline getirilmişti. fakat hesaplan(a)mayan konu şuydu: galatasaray ne kadar zarar ederse etsin bu şirket suni bir kar ediyor, ve futbolcu maaşı ödeyemezken yatırımcılarına temettü ödemek zorunda kalıyordu. bu konu 2010’ da adnan polat tarafından güç bela çözülene kadar resmen kulübün belini büktü.

    bu alakasız örneği niye verdin derseniz, faruk süren’e “tarihin en kötü başkanı” sıfatı yakıştırılırken, aynen derneğe kulübün tüm giderlerinin yüklendiği gibi kendisine de bir dönemin bütün günahlarının yüklendiğini hissediyorum. bundan 25 sene önce, futbolda başarının ne olduğunu ilk kez tecrübe eden insanlara dönüp 25 yıl sonra, “ama başarıyı gelire dönüştüremedi” demek bence biraz abes kaçıyor.

    kendisi fatih terim’e fırsat vermiş, zor zamanında arkasında durmuş, ismini dünyaya kazımasını sağlayacak bir kadro kurmuş, o olmasa fatih terim ulaşmış olduğu “efsane” mertebesine ulaşamayacak belki. o hepimizin kıvanç duyduğu şampiyonluk sayıları, yıldızlar filan hayal olacak, tarihin akışı değişecek yahu. ama tüm bunlar bir kenara bırakılıyor, bir dönemin tüm eksileri faruk süren’in hesabına yazılıyor. bunu hakkaniyetli bulmuyorum.
  • 535
    alanyaspor maçından sonra uğradığımız haksızlıklara ses çıkarması gereken eski başkanımız. haydi başkan sıra sende, damadın başkanken yüzünde güller açıyordu şimdi zordayız göster başkanlığını çık ve konuş! biz de anlatım damadınla galatasaraylılığının bir alakası yokmuş adam canı gönülden galatasaraylıymış diye.

    (bkz: 23 ekim 2022 galatasaray alanyaspor maçı)
  • 536
    kendisi ile yanılmıyorsam 2014 senesinde tanışma şansına eriştiğim eski başkanımız. ben hayatımda böyle centilmen, böyle beyefendi bir adam görmedim. o kadar şıktı ve öylesine dik duruyordu ki, karşısındaki insanda ciddi bir saygınlık uyandırıyordu. konuşurken bir trt spikeri ile konuşuyormuş gibi hissetmiştim, kelimeleri ve aksanı o denli düzgündü. yıllar sonra terim belgeselini izleyince ne kadar büyük bir başkan olduğunu daha iyi anladım. fatih terim'in kulübün üzerindeki hem sportif hem de kültürel etkisini ancak böyle bir salon adamı yönetebilirdi zaten. benim 3-4 dakika sohbet ettiğim faruk süren, eminim ki ünal aysal gibi eleman muhabbetlerine hiç girmeden; saygısını davranışları, duruşu, sözleri ve beyefendiliği ile hissettirmiştir fatih hocaya. fatih hoca da kendi gücünün ve etkisinin sınırlarını bu şekilde hissetmiştir, bu konuları hiç konuşmadan. galatasaray'a böyle başkanlar gerek, sürekli yargı dağıtmaya çalışarak değil ama sadece duruşu ile gücünü hissettirebilecek.
  • 538
    tff başkanı olarak görmeyi istediğim eski başkanımız. tabi ilk olarak fatih terim ismini (bir önceki entry) görmeyi isterim ancak eğer fatih hoca ismi olumsuz olursa, uluslararası spor dünyasında tanıdığı isimlerle ve geçmiş yöneticilik başarısı ile bizi dünyada temsil edecek profil de kendisi olmalı. zaten böyle önemli mevkilere biri oturması gerekiyorsa o kişi galatasaray içinden olmalı. çünkü ne fatih terim ne de faruk süren gibi iki isme benzer veya yakın profilde kimse yok başka camiadan. yanina bile yaklaşabilecek profilde kimse yok. sırf türk futbolunun geleceği için, her ne kadar karar verici akp olsa da bu konuda kulübümüz özellikle de dursun başkan gerekli görüşmeleri yapmalıdır.
  • 539
    galatasaray'ın efsane başkanı. janti başkan. galatasaray'ı şöyle anlatmış...

    --- alıntı ---

    "galatasaray; çağdaştır, ilericidir, demokrattır, özgürlüğü sever, bağımsızdır, baskıya gelmez, emrivaki yapılmaz."

    galatasaray kulübü eski başkanı faruk süren: "bizim amacımız; şampiyonlar ligi'ni kazanmaktı ama olmadı uefa kupası'nı kazandık. gaye, finale çıkmak değil. gaye, finali kazanmak. gayeyi finale çıkmak olarak görüp onu kutlarsanız kazanamazsınız..." (aslanlar gibi)

    --- alıntı ---

    ayrıca mecidiyeköy'den seyrantepe'ye geçilmesini de ""geçmiş asırda kalmış bir stadyum yaptık!" diyerek eleştirmiş. haklı buluyorum.

    --- alıntı ---
    "geçmiş asırda kalmış bir stadyum yaptık!"

    galatasaray kulübü eski başkanı faruk süren: "mecidiyeköy'de ali sami yen'in olduğu yere yeni bir stadyum yapmak istemiştik, 2000 yılında bunun ihalesini yaptık. yeni stadyum için finansman ararken 2001 yılında türkiye'de ekonomik krizi oldu...

    planı, ihalesi yapılmış stadyumu mecidiyeköy'de yapmaktansa yapay bir ihtilaf çıkarılıyor vazgeçebilmek için. ondan sonra seyrantepe'ye gidip 90 model stadyum yapıyoruz! bana göre kullanımı son derece geçmiş asırda kalmış bir stadyum yaptık." (aslanlar gibi)

    --- alıntı ---
  • 540
    kimileri motorsport takipçilerini kendi kulübüne çekmeye çalışsın, çoğu kişi bilmese de motorspor yarışçısı olarak bir çok başarısı bulunan eski başkanımız, efsanemizdir.

    https://www.instagram.com/...al/reel/C2msYshIwHI/

    şu karizma halis mi yahu?

    https://www.ewrc-results.com/...e/83520-faruk-suren/

    bence başkan bir renault şubesini basıp, renault'u renault'u sürenler yönetecek diyerek bir darbe ile yönetimi eline alsın. soranlara da, 'formam hala gebze fabrikasında asılı, gidin bakın' falan desin.*

    okay karacan'a da bu vesileyle tavsiye verelim. izlenme sayılarını 1000'lerden yukarı çekmek istiyorsa, bizim başkanı konuk alsın. bizim de küçüğümüze 'küçük' bir katkımız olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın