• 76
    euroleague ceo su galatasaray şampiyon olmalı demişti aynı zamanda bugün ünal aysal şampiyon olmamız taktirde 3 yıllık direk katılım sözü aldım demişti fakat yaklaşık 1 saat önce biten maçta bu ihtimaller kaybolmuştur. ön eleme garanti diye biliyorum ama şampiyonluk kaçınılmazdı ve aslanım. yinede bizlere bu sene yaşattıkların için teşekkür ederiz.
  • 77
    galatasaray'ın bütün branşlardaki müsabakalarına elimden geldiğince gitmeye çalışırım. bu sezon futbolda şampiyon olmamıza rağmen, takımda/teknik ekipte onca güzel isim olmasına rağmen futbol maçlarından gram keyif almadım. son bir kaç yıldır da alamıyorum. bunun sahadaki futbolla alakası yok. aksine bu sezon çok da iyi oynadı takım. ama keyif almadım. alamadım. türk telekom arena ya da bu sezonki malum olaylar da değil bunun sebebi. sami yen'in son 2-3 yılı da böyleydi.

    beni futboldan, futbolcudan çok tribün çeker maça, detaylar çeker. etrafı izlerim. insanları izlerim. bizim futbol maçlarında oluşturduğumuz ortamı sevmiyorum artık ben. sıkılmış da olabilirim. bilemiyorum. ama futbol tribünümüzden, futbol maçlarından yarattığımız, daha doğrusu yaratamadığımız atmosferden hoşlanmıyorum. ödev gibi geliyor artık futbol maçları bana. çoğu maça ayağımı sürterek gidiyorum. heyecan yok tribünlerde *. aksiyon yok. farklılık yok. yıllardır aynı kafalar, aynı kafalardan çıkan aynı ürünler. sıkıldım amk.

    pası attık galiba, şimdi esas mevzumuza gelelim. euroleague.. 11 ayın sultanı. beni yıllar yıllar sonra çocukluğumdaki maçlar kadar heyecanlandıran, gece yatarken uyutmayan bir spor organizasyonu. maçlardan günler önce maç için rüyaya yatıran dünyanın en güzel şeylerinden biri. bir yanda müthiş galatasaray basketbol taraftarı..diğer yanda abdipekçi'deki o muhteşem atmosfer.. kenarda oktay mahmudi..gençlik marşı eşliğinde içeri penetre eden gordon..inlesin inlesin diye inleyen salon..kenarda sürekli birilerine, bir şeylere bağıran manyak bir adam: murat kosova..

    sizi bilmem ama seneye bu duyguları yaşayamamak ciddi şekilde koyar bana arkadaşlar. nasıl olur, ne şekilde olur bilemem ama bizim seneye de bu organizasyonda olmamız lazım. olalım.

    olmayacaksak da söylesinler ben askere gideceğim. (u: yıllardır öteliyordum, aradan çıkartmış olurum :()
  • 78
    beşiktaş milangaz'ın anadolu efes ve fenerbahçe ülker'le birlikte 2012-2013 sezonunda direk gruplara katılacağının açıklanmasının ardından, ön elemelerine bile katılma şansımızın mucizelere kaldığı organizasyondur.

    neden mi?

    kurallara göre bir ülkeden en fazla 5 takımın katılabildiği bu organizasyona, bir şehirdense en fazla 3 takım katılabiliyor.

    üzüldüm ulan çok üzüldüm. bi mucize bari olsa!
  • 80
    seneye katılma durumumuz hakkında netleşen son bilgi şu şekildedir.

    --- alıntı ---

    beko basketbol ligi yarı finalinde beşiktaş milangaz'a elenerek euroleague'e direkt katılım hakkını kaybeden sarı-kırmızılılar için avrupa ligi adına bir kez daha umut ışığı belirdi.

    eurocup şampiyonluğundan dolayı c lisansı kazanan khimki moskova'nın, rusya ligi'nde finale kalarak elde ettiği b lisansı, geçerli olacak. bu durumda euroleague'e direkt katılım anlamına gelen c lisansı, "wild card" adı verilen özel davetiyeye dönüşecek. bu da gruplara direkt katılım hakkının euroleague yönetimi tarafından belirleneceği anlamına geliyor.

    galatasaray'ın şansı sadece khimki'nin boşalttığı hak ile sınırlı değil. özel anlaşmayla a lisansı sahibi olan roma, italya ligi'ni 13. sırada bitirince, bu sezonki hakkını kaybetti. bu da bir başka direkt katılım davetiyesinin boşa çıkacağı anlamına geliyor. ancak kulislerde, tıpkı geçen yıl olduğu gibi bu hakkın milano'ya devredileceği konuşuluyor.

    sarı-kırmızılı takım, direkt katılım davetiyelerinden birini alamazsa bile euroleague ön elemelerine katılma hakkına sahip olabilir. euroleague kural kitapçığına göre bu sezon sekiz takımla oynanacak euroleague ön elemelerine katılacak takımlar, davetiyeyle belirlenebilir.

    --- alıntı ---

    http://www.ntvspor.net/...euroleague-sansi-var
  • 81
    aşağıdaki oyunculardan bir iki tanesi kadromuzda olsaydı, euroleague için wildcard peşinde olmazdık:

    zoran erceg pf olympiakos
    carlos arroyo pg boston celtics
    david hawkins sg emporio armani milano
    erwin dudley (ersin dağlı) c anadolu efes
    pops mensah-bonsu asvel pf lyon-villeurbanne

    aslında bu oyuncuların beşiktaş ile anlaşma tarihlerine bakmak lazım ama elim varmıyor.

    oktay mahmuti'nin "oyuncu vardı da biz mi almadık' anlamındaki sözlerine katılmıyorum. esasen onun sistemine tam olarak uyan oyuncu yoktu. bu da demek ki sistem uğruna riske girdi ve açıkça kaybetti.
  • 85
    katılamamanın neden bu kadar üzerinde durulduğunu anlayamadığım lig.

    sen takımını kur organizasyonunu hallet gerekirse şampiyon olur söke söke katılırsın.

    doğru düzgün sponsorun yok olanın verdiği parayla orta sıra takımı anca kurabiliyorsun rakibim dediğin takım ülker senin 3 katın bütçeye sahip ilk önce bunları düzelt, eurolegaue katılmamaktan daha önemli sorunları var galatasaray basketbol takımının.
  • 86
    öncelikle tribünle falan wild card vermezler burda anlaşalım.
    tribün yan etki olur. önce senin takımının istikrarlı olması lazım. 3-4 yıl yarı final oynamalı, finale çıkmalı, kupa kazanmalı senin takımın kendi liginde.
    adamlar bunlara bakıyor.
    bi sene euroleague'e ön elemeden girdik diye, tribün çok iyi diye almaz abicim bu adamlar.
    senin yönetimin anlaşmış şampiyon olursak 5 sene wild card alcaz diye.
    ulan daha finale çıkamamışsın, sonra yönetim uğraşmadı bikbik.
  • 87
    “wild card” ne demek bizim guzel turkcemizde, vahsi olan, kurallar harici verilen, haketmek icin carpici bir mucadelenin verilmesi gerektigi.

    o kart parkede alinsaydi, son topa kadar isirirdik ucundan, tribunde alinsaydi uzerine tartisilmazdi bile, galatasaray taraftarinin yarattigi korku yeterdi, yok semboller yarissaydi, aslan bu alemin yegane kraliydi, fakat o kart icin yonetimler yarismasi gerekmekteydi.

    sahi aslan degil miyiz biz, cikip kukremesi gereken,
    sadece cska macinda actigimiz pankarti gonderseydiniz basvuru niyetine, yine biz alirdik o karti yahu..

    hayir, sorun degil, yine biz degil miydik, sokakta oynasin kaldirimda destekleriz diyen elaleme karsi yalniz kaldigimizda, veyahut konu basketbol oldugunda ‘challenge’ maclarina bile ozel hazirlik icinde hissiyat koyan.

    fakat bu durum baska, goz gore gore kucuk olsun bizim olsun mantigindaki 3-5 “abi”nin keyfi yerine gelecek diye, kimsenin galatasaray’in hakki olani istemesi icin mucadele etmeme hakki yok.

    eurolig bizim gibi deplasman mi gordu ulan !

    sirketlerin gibi mi yonetmek istiyorsun unal aysal, profesyonel bir sekilde, amenna, cek al ama bakalim enerji sirketinin basindaki ceo’yu, 6 ay da yerine kimseyi atama. ihalelere katilamasin sonra o sirket, rakipleri isleri toplarken, sirketin de biriktirdigi nallari saysin.

    olmaz ama degil mi..

    gerci calinan minareye kilif cok malum, hem o havada yaratildi, kimse galatasaray’dan buyuk degil, oktay mahmuti gider baskasi gelir diyerekten, ama unutmayin ki, biz herkes gittiginde kalan galatasarayliyiz diyenler, o bos salona kosan bir avuc arma sevdalisi olacak yine, yasanan herseyin ic yuzunu bilen.

    deneyin sayin yonetenlerimiz, elinizden geleni ardiniza koymayin,
    ama biz de hatirlatalim, israrla tekrarlayalim ki,
    sizlerin gucu buyuk galatasaray’i kucultmeye yetmeyecek..

    egolarinizi da alip gittiginizde, merak etmeyin, biz yine kaliyor olacagiz;
    galatasaray ulan !
  • 88
    nba ile birlikte dünyanın en büyük iki basketbol liginden biri.

    organizasyon olarak nba'den daha keyifli, basketbol açısından daha bir tatmin edici bir lig olduğunu ve galatasaray'ın ait olduğu yer olduğunu düşünüyorum. özellikle geçen seneden sonra. beşiktaş da hakketmişti aslında geçen sene alabileceği ne kadar kupa varsa aldıktan sonra.

    ama ne bileyim beşiktaş'ın küçülme politikası, geçen seneki başarının en büyük etkeni koçunu kaybetmesi, henüz bir sponsorunun dahi olmaması, mevcut kadrosundaki önemli oyuncularını ellerinde tutup tutamayacaklarının belirsiz olması ve bunlara ilaveten; her ne kadar biz de en önemli oyuncumuzu * ve koçumuz oktay mahmuti'yi kaybetmiş olsak bile, ismi bizimle anılan oyunculara da bakarsak ve onlarla anlaşabilirsek -ki eğer euroleague'de olsaydık bu daha kolay olurdu- gerçekten oluşturulan kadroyla keşke diyeceğimiz çok zaman olur, sadece bizim değil basketbolu seven herkes tarafından.

    her ne ise biz hakkımız olanı elimizden gelenin en iyisi yaparak yine alırız. çok beklemiştik euroleague'i bir sene yetmez bize.

    katılacak olan türk takımlarına başarılar dilemekten başka ne var elimizde, şimdilik.
  • 89
    galatasaray'ımızın 2012-2013 sezonunda elemelere davet edileceğine dair söylentiler artarak devam etmektedir.

    nasıl mı? şöyle:

    union olimpija bildiğimiz gibi borç batağında diyebiliriz ve oyuncularına paralarını ödeyemiyor. işte 3 oyuncusuna 20 temmuz'a kadar paralarını ödemezse, union olimpija yerine gruplara direkt olarak fransa'dan le mans takımı katılacak. bu sayede takımımız da ön elemede kontenjan açılacağı için ön eleme oynama hakkı kazanmış olacak.

    tabi bunlar şuanda konuşulanlar, kesin ve net bilgiler değil.

    umarız gerçekleşir de yine aynı atmosferi daha coşkulu bir şekilde yaşarız.
  • 90
    takımımız için euroleague şansı çok az da olsa doğmuştur. union olimpija eğer borç planlaması yapmazsa ki haberler kısa vadede bunu yapmasını pek mümkün göstermiyor, yerine şu an eleme oynayacak le mans takımı alınacak. le mans'ın elemelerdeki yerine yeni bir takım alınacak. o kesin galatasaray olacak diye de bir şey yok. bu tamamen hangi takıma wild card verileceği ile alakalı. dileriz bu ihtimal gerçekleşir ve takımımız en azından eleme oynar.
  • 94
    malesef bu sezon istirak edemeyecegimiz basketbolun sampiyonlar ligi.

    2012-2013 kadrolari incelendiginde, efes ve ulker'in f4 icin hic de azimsanmayacak sanslari oldugunu dusunuyorum. efesin basinda oktay hoca var, ulker'de ise pianigiani. kadro kaliteleri de ust seviyede. kadrosundan guc kaybetmemis takimlar olarak barcelona, real madrid ve olympiakos geliyor. geri kalanlarin kadrolarinda buyuk degisiklikler var. bu 3 takim disinda gucunu hemen hemen korumus tek takim cska moskova. onlar da kirilenko'yu kaybettiler.

    koclari eger ki kadroyu oturtabilirlerse efes ve ulker'de, ciddi bir f4 basarisi bu sene gelebilir.
  • 97
    takımların kabulünün lisans usulü olması çok saçma olan turnuvadır. bir an önce uefa'nın uyguladığı tarzda ülke içindeki başarıya ilintili bir sistem getirilmelidir. ancak 2012-2013 sezonunda katılamamız da kesinlikle kendi hatamızdır, zira ligde finale kalsak bırakın euroleague'e alınmayı, galatasaray'a lisans verilmesi bile konuşuluyordu kulislerde.
  • 98
    f.ülkeri , beşiktaşı , efesi , panayı , olyi , cskayı , sienayı kısacası barca ve real dışındaki takımları görünce diyorum ki biz geçen sene çok şey kaybetmişiz . eğer biz bu turnuvada olsaydık f4 görmemiz işten bile değildi . bu şube geçen sezon sonundaki başıboşluğu hak etmemişti , yaz döneminde bu turnuvaya katılmamız için çaba sarf etmeyenler umarım şu anda çok pişmandırlar .
  • 99
    yeni sistemiyle ilk tur grup aşamasının aslında çok da bir önemi kalmamıştır. zaten grupta ilk dörde kapağı attığın zaman ister istemez euroleague'in taşaklı takımlarıyla ikinci tur grup aşamasında karşılaşacaksın. yeni sistem bu sene ilk kez denenecek. iyi mi kötü mü orası bilinmez ama ilk tur grup aşamalarındaki maçların öneminin az olması da seyir zevkini kısıyor açıkçası. öte yandan ikinci tur grup aşamasında ise birbirinden çekişmeli maçlar izleyeceğiz. ikişer gruptan sekiz takım ve şundan emin olmalıyız ki bir çok takım bu aşamada vites yükseltecektir. bugün kötü dediğimiz fb ülker ve anadolu efes de dahil. fakat bu iki türk takımındaki sorun tamamen takım olamamak ve sahada verilen mücadele eksikliği. euroleague'deki diğer dandik takımları gördükçe galatasaray'ın ve büyük taraftarının olmaması euroleague ceo'sunu da pişman ettiği çok belli. ha unutmadan beşiktaş ise sponsor desteği olmadan anadolu efes ve fb ülker'den daha büyük işler yapıyor. bunda tabi ki erman kunter'in etkisi çok büyük.
  • 100
    bu yapısı ile içinde olmanın önemi olmayan bir lig diyebilirim. kıstas yok, başarının ödüllendirilmesi yok. bir dönem yaşanan sorunlarda birleşen takımlar birbirlerine vefa gösterdiği için her sene aynı takımlar oynuyor. ondan sonra basketbol neden geride diye düşünüyorlar. sen herkesin katılma şansı olduğu prtamı yaratma sonra gel boş boş konuş. furbolda ligde başarılı olmayan takım asla bu lige alınmıyor. bu durum kayıplara da yol açıyor. ancak kimse basketbolda ki sistem gibi bir sistemi istemiyor. yeri geliyor milan'da psg'de city'de buralara kalamıyor. liverpool kaç senedir yok. ancak şampiyonlar ligi hep üstte. bir debasketbola bakalım. 20 küsür takım sabir 3-4 takım başka kriterlerle alınıyor. sadece 1 takım elemelerden geliyor. bu yapıya da kimse ses çıkarmıyor. mücadelenin yerini parasal korkular alıyor. galatasaray geçen sene yaptıklarının sonunu getiremeyince bu yıl dışarıda kaldı. inşallah bu haksız yapı ileride son bulur ve hak edenler bu ligde oynar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın