45
izlerken beni bu kadar çok üzen huzursuz eden başka pek az film/belgesel vardır. dün yine denk gelip izledim hala üstümde ağırlığı var. allah'tan takım iyi gidiyor da biraz kendime geldim.
sonu kötü biteceğini bile bile bir umut düzelir bir şeyler diye sonuna kadar bir umut izliyorum. istanbul kanatlarımın altında filminde 4. murat dönemi konu edinilir. devlet hala dünyanın sayılı güçlerinden biridir fakat eski gücünden de çok uzaktır. o karamsar umut atmosferini çok iyi yansıtır. bu belgeselde ise aynı hissi iliklerimize kadar hissediyoruz. takım eski gücünde değil. sanki hiç olmayacakmış gibi de hissediliyor. fatih hoca geri gelmiş. eski kadronun çoğu toplanmış fakat yaşlanmış. yabancılar eski kaliteli ayaklardan çok uzak kalitede. çok kötü mü değil kesinlikle fakat eskisi gibi değil işte. rehavet de değil bu. orayı geçmiş iş. istenilse de toparlanamıyor olay. formalar bile kötü. hani işler kötüye gidince her şey göze batar ya güzelim ali sami yen'in kapalısının çatısındaki boyalar bile eğreti duruyor.
keşke devamında düzenli olarak çekilseydi. içeride işlerin nasıl göründüğünü daha iyi ve net bir şekilde anlatan bir yapım izlemedim. bunu kulübün yapması da büyük cesaret. başarılı olduktan sonra belgesel de yapılır film de. ancak işler ters giderken böyle bir işe kalkışmak da tebriği hak eder.
bir de bülent kaptana üzüldüm. keşke altyapıda olur takım koordinatörü olur bir görevde olsaydı da ismini anmak istemediğin takımda kendini heba etmeseydi. çocukluk kahramanımız olarak kalsaydı. hala öyle de... bir şeyler burada da eksik işte.
sonu kötü biteceğini bile bile bir umut düzelir bir şeyler diye sonuna kadar bir umut izliyorum. istanbul kanatlarımın altında filminde 4. murat dönemi konu edinilir. devlet hala dünyanın sayılı güçlerinden biridir fakat eski gücünden de çok uzaktır. o karamsar umut atmosferini çok iyi yansıtır. bu belgeselde ise aynı hissi iliklerimize kadar hissediyoruz. takım eski gücünde değil. sanki hiç olmayacakmış gibi de hissediliyor. fatih hoca geri gelmiş. eski kadronun çoğu toplanmış fakat yaşlanmış. yabancılar eski kaliteli ayaklardan çok uzak kalitede. çok kötü mü değil kesinlikle fakat eskisi gibi değil işte. rehavet de değil bu. orayı geçmiş iş. istenilse de toparlanamıyor olay. formalar bile kötü. hani işler kötüye gidince her şey göze batar ya güzelim ali sami yen'in kapalısının çatısındaki boyalar bile eğreti duruyor.
keşke devamında düzenli olarak çekilseydi. içeride işlerin nasıl göründüğünü daha iyi ve net bir şekilde anlatan bir yapım izlemedim. bunu kulübün yapması da büyük cesaret. başarılı olduktan sonra belgesel de yapılır film de. ancak işler ters giderken böyle bir işe kalkışmak da tebriği hak eder.
bir de bülent kaptana üzüldüm. keşke altyapıda olur takım koordinatörü olur bir görevde olsaydı da ismini anmak istemediğin takımda kendini heba etmeseydi. çocukluk kahramanımız olarak kalsaydı. hala öyle de... bir şeyler burada da eksik işte.