• 3212
    6 kişiyle, kafası sarılı sinan ile parmaksız pocius ile 100 trilyonluk fenerbahçe'yi kasasındaki borç senetleriyle devirmesi;

    dünya'da kimsenin laf etme cesareti gösteremediği katliam, soykırım ve tecavüz cürmu işleyen çetnikler'in işaretini yapan 300-400 sırp zıpırına had bildirip, üstüne sırbistan'a deplasmana gidip kızılyıldız'a da haddini gösterip bütün o çetnikler'i deli edip, "1 zayi 1 mağlubiyet" bırakarak üstüne üstlük belgrad'dan dönüp "2 leş 2 gol" ile ingilizlere gönderme yapması;

    obradovic'in eline feneri udoh gelene kadar vermesi;

    para almayıp dahası faizle borç para bulup patric'e maaş ödemesi, banka müdürlerinin ağzının kokusu çekip ciğeri beş para etmez mutemet efendilere sırtını dönemeden önünü ilikleyip geri geri giderek çirkin plazalarından amuda kalkarak çıkması;

    carlos'un parası diye yalvar yakar topladığı parayı kadroda kalan kerem'e, ender'e pay edip sen kiranı öde, sen çocuğunu kaydettir senin borcu ben kapatıyorum zoran arabamı galeriye okuttum demesi;

    karısına sen değil galatasaray dedikten sonra onunla küçük çocuğunun önünde kavga etmesi;

    23 yıllık çileyi bitirip yarım katrilyon para harcayan fener ile şampiyonluk sayısını eşitleyerek seni sevmeyen ölsün dedirtmesi;

    yenilmez armada'yı son maçta sahaya çıkarttırmayıp fener'e evinde teneke kupayı kaldırtarak yani kadıköy rövanşını aldırmayarak aziz ve saz arkadaşlarını dumur etmesi;

    bazı ağabeyleri ışınlanma yoluyla şampiyonluk posterlerine photoshoplatması;

    bütçeyi yarıya düşürmeye hazırlananları mecbur bıraktırarak aynı bütçeyi aynı sezon için 1.5 kat arttırması;

    türk telekom ile efes ile hatta beşiktaş ve yenilmez armada ile azizin zengin şımarık yeğenleri ali, ferit ve murat adlı üç kafadara galatasaray'ın yarıştığı herhangi bir branşın kendilerinin tatmin aracı olmadığını, olamayacağını mıh gibi akıllarına çakması;

    son dörtlerde üçün birini alabilmek adına sezonda minimum 100 trilyon harcayanlara 1 hafta arayla avrupa kupasını yani monte ederek tüm yorumcuları, yetkilileri, eski sporcuları dumura uğratması;

    ense kökünden ayak tırnağına kadar kendini dövdüren zazaların, endenlerin yahut tatülerin değil yalçın granitli ali uraslı yenilmez armadanın top koşturması gerektiğinin eğitimini hızlandırılmış final serileriyle, imkansızlıklarla, florya'daki salonun duvarları her bir santim açıldığında, lüks localı arenalardan zengin züppeleri edirnekapı üzerinden eğersiz çıplak at üstünde kilyos'a ulaşmaya çalışan çingen aliyi sollamak zorunda bırakması;

    surp pırgiç'in altında yekpare tribünü papazın çayırında otlayanlara küspe olarak yedirdiği ve bizi tribünlerde coşturup rakipleri aldığı molalarla delirtmesi;

    kupaları, babaları üvey annelerini sırtından pompalı tüfekle vurup savcılığa akli dengesi bozuk raporuyla 45 dakikada teslim olanların elinden alıp bizlere kazandırması;

    yalçın ağabeylerin kimsesizin kimsesi darüşşafaka'sını fener'in arka bahçesi yapanların yerine çilekeş bizleri gururlandırması,

    türkiye ve avrupa şampiyonluklarını galatasaray'a kazandırarak bize yenilmez armada olduğumuzu hatırlatması,

    saraydan kız kaçıran bir beşiktaşlı yahut bağ bahçe ağası şarap gurmesi bir fenerli olmamasına rağmen hatta fransızca yerine italyanca biliyor olmasına rağmen tüm bu yukarıdaki sebeplerdir ergin hocanın sevilme nedenleri...
  • 3693
    https://twitter.com/.../1254754719572123655
    hocamdan zaten bunu beklerim ben.
    her şeyiyle tam bir imparator.
    uğur'da kendimi gördüm adeta.
    onun adına çok mutlu oldum. mutluluğumu tarif edemem.
    umarım hala irtibatı devam ettiriyordur hocayla.
    1 gözü %5 görüyormuş.
    benim görme oranım %0.
    aynı sorunları ben de yaşıyorum.
    tek başıma maçlara gidemiyorum.
    genelde yardımcı olacak kimse olmuyor.
    ben de evde izlemek zorunda kalıyorum.
    çok üzülüyorum.
    herkes statta takımı destekliyor, tezahürat yapıyor.
    ben o tezahüratlara katılamıyorum.
    o tezahüratları de evde tek başıma yapıyorum.
    tweet dizisinde de anlatıldığı gibi engelliler gördüğünüz üzere yalnız insanlardır.
    isteyen istediği kadar empati yapsın, istediği kadar yardımcı olsun, o yalnızlık hiç gitmez.
    ben aslında engelliler ve yalnızlık konusunda bir yazı yazacaktım.
    o halde bu konuyu burada noktalayayım.
    bir kaç saat sonra bu konuyla ilgili bir yazı yazayım uygun başlığa, belki de kendi başlığıma.
    ben pek anlamam bu işlerden de gece yarısından sonra yazılan entry'ler daha çok okunuyormuş.
    madem öyle, gece yarısından sonra yollarım entry'yi.
    sözlük yazarlarından tek bir ricam var.
    lütfen paylaşacağım bu entry'yi okuyun.
    ne zaman müsait olursanız o zaman okuyun.
    ama lütfen okuyun.
    okuyun ki; engellilerin yalnızlığını, yaşadığı zorlukları, içlerinde kopan fırtınaları duyun.
    kalabalık içinde çekilen yalnızlığı okuyun.
    işte bakın uğur'a, adam basket maçında herkesin içinde tek başına.
    bunu herkes tahlil etsin bence.
    uğur'un çok küçük bir artısı var. %5 görüyor tek gözü.
    ben de o da yok.
    bu nedenle benim evden çıkıp bir yere gitme durumum birinin yardımıyla mümkün oluyor.
    aslında bu konuda eksiklerim var. ama takdir edersiniz ki hiç görmeden bir yerden bir yere gitmek de çok zor.
    neyse gece yazarım okursunuz isterseniz.
    sizin için belki bir maça gitmek son derece rutinken, benim için hayatımın en güzel hediyelerinden biri oluyor.
    bitiriyorum. "murat ulusan" başlığına yazacağım.
    forum tarzı entry olduysa da moderasyon silmeden önce uyarırsa mutlaka düzeltirim gerekli yerleri.
    ilk defa böyle bir entry yazıyorum; çok duygulandım çünkü.
  • 3601
    euroleague'in 2 sezondur açık ara en formda koçu. sen git bir önceki sezon euroleague normal sezon sonuncusu olan takımı al, oyuncu grubunu üç isim dışında komple değiştir ve o seneyi takip eden 2 yıl boyunca avrupa'nın içinden geç. dehşet saygı duyulası bir iş.

    ergin hocanın asıl alkışlanması gereken yanı takımının müthiş başarısı değil esasen. yani elbette anadolu efes'in tank modunda oynaması takdire şayan fakat asıl detay, koçun bu takımı kurgularken yapabildikleri:

    barcelona'da özgüveni ve performansı dip yapmış adrien moerman'ı avrupa'nın en iyi uzun forvetine dönüştürüyorsun, 1. zalgiris kaunas'ta sadece görev adamı rolüyle süre bulan vasilije micic'ten takım lideri (avrupa'nın en iyi play maker'ını) yaratıyorsun, 2. obsesif kompulsif sorunu sebebiyle bir türlü kendisini basketbola adapte edemeyen adama, shane larkin'e 5 ay boyunca sabır gösterip onu kıta mvp'sine dönüştürüyorsun, 3. sadece pick and roll bitiriciliği ve savunma direnciyle bilinen bryant dunston'ı kısmen pasör bir pivot olarak yeniden tasarlıyorsun, 4. kariyeri boyunca "şutör" kalıbının dışına çıkamayan krunoslav simon'dan sahanın her yerinde verim verebilen, ribaunt kovalayan, guard ikilisini oyun kurma anlamında rahatlatan, savunmaya yardım eden, top çalan bir oyuncu yaratıyorsun, 5. james anderson'dan özellikle bu sezon komple all around bir kısa forvet katkısı alıyorsun, 6. hayatı boyunca savunmayla işi olmamış rodrigue beaubois'dan bilhassa bu sezon savunma katkısı da almaya başlayabiliyorsun, 7. vasat bir uzun olan sertaç şanlı'yı elitin bir tık altı bir uzuna eviriyorsun, 8. hemen hemen herkesin kuşkuyla yaklaştığı tibor pleiss'a sadece sen güveniyorsun ve haklı çıkıyorsun, 9. ve son olarak, panathinaikos sonrası barça serüveninde basketbol kimliğini komple kaybeden, yaz transfer dönemi boyunca kimsenin kontrat vermeye yanaşmadığı chris singleton'a basketbolu hatırlatıyor, ondan maksimum verim alıyorsun, 10.

    şu 10 maddenin 3'ünü yapabilen adamı yılın koçu seçerler normal şartlar altında. ergin hoca 10'unu birden becerdi, 10'unu.

    saygının en büyüğünü hak eden adamsın koç. güç seninle olsun.

    https://media.giphy.com/...vjnoU98Hnt/giphy.gif
  • 2683
    şimdi ağzıma yüzüme sıçmayın da, ben de bir iki şey karalayacağım...

    burada ergin hoca'yı savunacağız diye adamın metresi gibi hissetmeye başladım şu saçlı sakallı halimle,
    babasının oğlu ya da iş yaptığı ortağı falan da değilim.
    yani kendisini savunmak inanın ki bu kardeşinize bir şey kazandırmıyor.

    bu kadar rezalet sonuçların ardından hala kendisine güveniyorsak, kendisinin bizdeki kredisindendir aslında.
    bir hoca her sezon başarılı olamaz beyler, en azından sezonun her anında başarılı olamaz.
    olduğunda ise kredisini çok çok artırır.

    işte ergin hoca, çok başarılı olup efsane performanslar gösterdiği için gönlümüzde farklıdır.
    özeldir...

    geçtiğimiz yıllara bakarsak manzara şudur;

    dar rotasyonlar,
    maaşlarda indirimlere gitmeler,
    karşı tarafın yöneticilerinin hocaya tacizleri...
    liste uzar gider.

    bu adam, bu kadar sıkıntının içinden, hepimizi ekranlara çeken mükemmel bir grafik çizdi.
    bu sene takım kötü, alternatif planları yok gibi, ben de farkındayım.
    üstelik kadroyu da kendisi kurdu, eyvallah...

    ama şu var,
    bırakın toparlasın.

    hatta bırakın, biraz da başarısız olsun.
    en nihayetinde kendisi ergin ataman'dır.

    kötü bir seri yakaladı diye sırtına ilk hançeri vuran galatasaray taraftarı olmamalıdır.
    en azından deplasmanlarda sergilediği dik duruşla,
    takımın hakkını yedirmemesi ile,
    daha geçen sezon aldığı eurocup ile bu kulübe katkısı büyüktür.

    bekleyelim derim,
    batarsa da çıkarsa da yanında durmak görevimizdir.
  • 3284
    beşiktaş takımında başantrenörlük yaparken beşiktaş t-shirt'ü giymesinden dolayı eleştri alan efsane koç.

    o beşiktaş'ı o sene şampiyon yapıp euroleague bileti aldı, euroleague oynamayı reddedip galatasaray'a imza attı bunu konuşun. illa bir fotoğraf atacaksanız kızılyıldız deplasmanında salona çelik yelekle girişinin fotoğrafını konuşun.

    elbet bir gün buluşacağız koç, o zaman sucukçuların nerelere gideceğini çok merak ediyorum.
  • 2015
    dün hocadan helallik aldım sözlük. 25.02.2016 tarihinde izmir - istanbul uçuşunun nihayetlenmesinin akabinde ergin hoca'nın uçağın önlerinde olduğunu farkettim. havaalanı aracı ile çıkışa sevkimizin akabinde araçtan inen son iki kişi biz olduk. ( durumu kollamadım dersem yalan olur, yani ergin hoca son kişi olunca ondan bir önceki olmak için uğraştım baya ) sonra dönüp halini hatrını sordum ve ''hocam, maçı kazanmışız - kaybetmişiz çok da önemli değil, siz gerekeni sonraki maçta nasıl olsa yaparsınız; tüm taraftarın canını yakan size edilen küfürlerdi. bizi temsilen orada bulunduğunuz bir anda size yapılanları hazmedemiyoruz. hakkınızı helal edin'' dedim. hoca gayet samimi bir şekilde 'çok teşekkür ederim, gereken cevabı salı günü sahada vereceğiz' dedi. ( turu atlamışız yani gençler, ergin hocam bunu dedikten sonra başka bir ihtimal tabi ki yok ) galatasaray'ın başında olmasından duyduğumuz gururu belirtip onun tevazu ile teşekkür etmesinin akabinde yanından ayrıldım. tüm taraftarlar adına helallik aldım yani abiler, eh turu geçeceğimizi de öğrendim; dünün tek güzel olayıydı galiba.
  • 2468
    kötü geçen her maçın ardından şu sözlüğü okumak eziyettir çoğu zaman.
    kimi zaman puan almak da kurtarmaz, oyun rezaletse eğer...

    uzun süredir pasif şekilde sözlükte takılan bir kardeşiniz olarak söylüyorum bunu.
    kazanınca pek güzeliz de, kaybedince boktanız...

    başkana kızdım, topçulara kızdım, küs kaldım bir müddet;
    yenilemedim kombinemi, almadım yeni forma da, "biraz durulayım da bakarım" dedim.

    ama "akşam maç var, izleyelim mi meyhanede?" sorusunu geri çeviremedim hiç.

    sadece futbolda da değil elbet...

    basketbol da öyle, ergin hoca için de geçerli hepsi.
    bize yaşattığı mutlulukları anımsarım çoğu zaman,
    isterse rezil olsun takım o akşam.

    sneijderne kadar kötü oynasa da fener'i iki büklüm edişleri, juventus'u yere serişleri gelir aklıma,
    pek kızamam.

    meloidman yapmadı diye eleştirilirdi, sert oynadı derlerdi,
    laf ettirmem kendisine, ailedendir benim için.

    musleraisterse sezonun kovası seçilsin,
    ağzımı açarsam namerdim.

    hagigibi bu adamlar, ne bileyim,
    bülentgibi.

    işte ergin hoca da öyle.

    sokarım kaybettiği maça,
    o üzgünse canım sıkılır,
    yoksa canı sağolsun.

    birkaç hafta sonra, buralarda taşaklarının kaç okka ettiğini yine konuşuruz.

    bekleyin,
    ne mucizeler yaşattığı hepi topu 6 adamla,
    yine olur,
    olmazsa da olmazı oldurur...
  • 1275
    --- alıntı
    ergin ataman: iki tane oyuncu transfer edeceğiz. son 16'da iddialı olacağız. iki gündür sabaha kadar transfer için çalışıyoruz. henüz tam bir isim belirleyemedik. yarın isim konusunda karar vereceğiz. pazartesi yönetim kuruluna sunacağız. cuma'ya kadar da oyuncuları istanbul'a getirmek istiyoruz. patric young gibi iki oyuncu daha bulursak final four yaparız.

    --- alıntı ---

    reyiz malı kaldırmış geliyor!
  • 3676
    belki ofsayt yağmuruna tutulacağım fakat fenerbahçe ve obradovic nefretiyle avrupanın en iyi koçlarından biri haline geldi. galatasaray'a gelmeden önce 2012 sezonunda oktay mahmudi ile türkiyenin en iyi iki koçundan biriydi. hatta euroleague'de oktay mahmudiye oranla daha başarısız bir koçtu. ancak 2012 sezonunda çok iyi bir kadro ile önce beşiktaş'ı sonrasında galatasaray'ı yıllar sonra şampiyonluğa taşıdı. 2013 yazında obradovic'in gelişi sonrası rekabette hırslandı ve kendisini geliştirmeyi başararak avrupa kupalarında da iyi işler yapmaya başladı. hatta milli takım kariyerinde kadro kalitesinin üzerinde sonuçlar aldı. son iki sezondur ise avrpua basketbolunun en formda koçu diyebiliriz.

    rush filminin sonunda niki laudanın james hunt'a söylediği gibi "hayatta bir düşmanınız olması bir lanet değildir, aksine bir nimettir. akıllı bir adam düşmanlarından, bir aptalın arkadaşlarından öğrendiğinin çok daha fazlasını öğrenir." rakibinizin kalitesi gerçekten çok önemli ve ergin ataman bunu çok iyi kullandı.
  • 3754
    27 nisan 2016 galatasaray strasbourg basketbol maçının yıldönümünde bir kez daha adını anmamızın farz olduğu yaşayan efsanemiz.

    2015-16 sezonunun başında "bu sene bizi euroleague'e almadılar, biz de eurocup'ı kazanıp gideriz" diyen ve dediğini de gerçekleştiren hocadan, final maçında 4 tribünde gerçekleştirilen koreografide kendisine en ufak bir yer bile vermeyen sucukçu tayfa hariç tüm galatasaraylılar razıdır.

    umarım bu sene euroleague'i de kazanacak ve avrupa'da 3 büyük kupayı birden koleksiyonuna ekleyerek başarılması güç bir işi gerçekleştirecek.

    elbet bir gün buluşacağız hocam, biliyoruz, ne sen bizi unuttun ne de biz seni.
  • 4058
    türkiye'de bütün branşlardaki en büyük hocadır.

    3 farklı türk takımıyla 4 avrupa kupası. (+1 saporta kupası)

    bunların 2'si euroleague.

    farklı takımlarla defalarca şampiyonluklar, kupalar...

    fatih terim'in basketboldaki tezahürü...

    türk basketbolunun en büyüğü, avrupa'nın en iyi birkaç koçundan biri.

    ve kendisi bedava galatasaray'ı çalıştırmak isterken dursun aydın özbek tarafından görevine son verilmiştir.

    entry bu kadar.
  • 2966
    2 mart 2017 galatasaray real madrid basketbol maçı hakkında bir şeyler söylemek istiyorum. yazacaklarım tv başından duyuldu mu görüldü mü emin değilim. biraz bakındım ama kimse bahsetmeyince yazmak istedim.

    her zamanki gibi salondaydım. ua -sucukları bitmiş olacak ki- yönetim istifa diye bağırdı 2-3 defa. salon da elinden geldiğince ona katıldı. 2. periyotun sonlarına doğru sucuk tayfa "ataman istifa" diye bağırmaya başladı. ardından karşı tribün(ataman hocamın klasik sevinmeye gittiği tribün), ua'nın sol tarafı(yani bizim benchin arkası) hemen ıslıklarla ve yuhalamalarla bunları susturdu. bunlar bir daha bağırdı bu sefer daha sert bir ıslıkla susturuldu. üstüne 3.ye bağırdılar yine susturuldular. bunları ıslıklayanlara el kol yapmaya başladılar. hatta birileri dayılandı ve benzeri olaylar.

    gelelim maç sonuna.

    maç sonunda hocam bu sene hiç yapmadığı* sevincini yaptı. hatta geçen sene yaptığı sevincinden bile daha fazla istekle. zaten o an anladım özellikle bu şekilde sevindiğini. her neyse, sonra döndü koşarak soyunma odasına yöneldi. ve ua tarafına bakarak ve elinin tersiyle ittirerek "siktirin gidin lan" dedi. bunu salon çıkışına kadar en az 2-3 defa yaptı. aynı el hareketi ve sözlerle. o an cidden sucuk tayfanın suratlarınızı görmek isterdim. adamlar öyle bir şok oldu ki bir dakika kendilerine gelemediler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın