• 29
    oyuncuyu muhtemelen becali'ye borusu ödemesi yapmamak için satış görünümlü bedelsiz kiralam yapan. ankaragucunun olası çark durumuna karşı da önlemleri alarak sözleşmeye madde ekleyen timur başkan. ankaragucu de oyuncuyu oynatır 10 milyon gibi bir bedele satarsa 4 milyon kar etmiş olur. bir sezon da oyuncudan yararlanmış olur. ek olarak, pendkspor ve eyupspor sahibi aynı diyorlardı, üstelik galatasaraylı. biz neden onlara oyuncu kiralamiyoruz. pendik bu sene ligde de kalamaz gibi...
  • 30
    3 milyon euro’ya morutan’ı satıp bilançoya artı yazdırıp bir yıl sonra 3’e geri alıp 4-5’e satacaktır.
    o arada becali’ye ödenecek 1 milyon euroluk bonus’tan da kurtulacaktır.
    ozan kabak satıldığında o dönem alınan bonservisin aynı transfer döneminde harcanması gibi bir zorunluluktan bahsediliyordu.
    he işte o zaman erden olsa ozan’ı zorunlu opsiyonla kiralar, gelirin büyük bölümünü 2019 yaz transfer dönemine bırakırdı.
    bunlar akıl işi, abdurrahim ile olmaz.
  • 31
    orta saha transferi icin gercekten bu kadar beklemesinde bir bildiginin oldugunu umuyorum. sergio ramos gundemde bugunlerde umarim bunda da bir bildigi vardir. sampiyonlar ligi gelirini istedigi kadar kariyerli olsun 37-38 yasinda bir adama gommeyecegini en azindan tahmin ediyorum. bu takimin gercek ihtiyacinin orta saha oldugunu bildigini de dusunmek istiyorum.
  • 37
    kemal sunal'ın bir filmi var "koltuk" diye. şampiyonluk da böyle bir şey sanırım. herkesi zehirliyor. geçmiş yönetimler de şampiyonluğun ardından ilk yapılan işlere kanıp, yanlış yollara sapıyordu. aynı şey tekrar oluyor sanki. sosyal medya veya çevredekilerin sosyal medyada takılması sebebiyle kişiler çok etkileniyor sanırım. en doğru transfer 96-2000 arası şampiyonlukta olan yıl yıl takıma takviye yamak iken, biz her sene takımın yarısını ve oyun planını sil baştan yapıyoruz. ne yazık ki 2000'li yılların tamamında böyle oldu ve hala böyle. erden timur da aynısını yaptı, diğer takımlar da aynı haltı yiyor. rica ediyorum artık futbol aklı getirin kulübe, bir tane futbol aklı. altyapı şu bu dedik, bence tüm o planlar vizyon da ilk senenin ardından rafa kalkmış görünüyor. yine kısa süreli gündemlerle gideceğiz belli ki.
  • 40
    kurduğu takımın iğrenç bir sezonda şampiyon olması, 3 eleme turu oynayıp kayıpsız şampiyonlar ligine gitmek veya 9 resmi maçta henüz mağlubiyet yüzü görmemiş olmak taraftarı hiç ama hiç ilgilendirmez.

    erden timur, orta saha transferinin şampiyonluklardan, şampiyonlar liginden daha önemli olduğunu bilemeyecek kadar yetersiz maalesef. bakın mesela, seri, n'zonzi, lemina üçlüsüne. işte başarı budur. şampiyonluğun gelmesi ise ikinci planda.
  • 43
    eğer vecino transferiyle dönemi kapatacaksak maalesef sanıldığından azdır. vecino transferine şaşıranlar olmuş, bundan 3 gün önce galatasaray’da herhangi bir futbol aklının olmadığını söylemiş, hem ofsayt yemiş hem de özelden tepki çekmiştim. dolayısıyla vecino gibi saçma bir transfere bağışıklığım vardı açıkçası. pek de şaşırmadım. (bu arada vecino’nun hatalı transfer olduğunu düşünmekle birlikte söylendiği kadar kötü bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum.)

    (bkz: galatasaray'ın futbol aklı/#3709509)

    erden bey sürekli avrupa şampiyonluğundan bahsediyor ama kurduğu kadronun avrupa futboluna değil süper lig futboluna uygun olduğunu sanırım göremiyor. basit bir tabirle bu kadar statik, pas ve set oyununa dayalı takımın temposu avrupa’yla yarışamaz. bahsettiğim cl falan değil, uefa avrupa ligine düşsek dahi ilerleyeceğimizi sanmıyorum. yani söylemlerle icraatların bu kadar ters düşmesinin pek mantıkla açıklanabilir yönü yok.
  • 45
    bu 'bildiği' doğrultusunda 22-23 yaz transfer döneminde türkiye bağlantılı yusuf demir transferini bile basından gizleyebildiyse, ucl kadrolarının verildiği ana kadar bekliyorum. büyük yara almış görünüyor ama belki de ilacı cebinde bekliyordur.

    yaklaşık 16-17 saatlik daha sabır. sonrası zaten artık frenli mi frensiz mi bilmiyorum ama bir şekilde yokuş aşağı gideceğiz.
  • 47
    ağustos başında 15-20 bonservis istenen tanguy ndombele’yi kiralama bedeli olmadan, maaşının bir kısmını tottenham hotspur fc karşılayacak şekilde, satın alma opsiyonlu kiralamaktır.
    bir de 1 eylül günü sofyan amrabat transferi için aportta bekliyordu.
    eğer bir aksilik olsaydı şimdiye bize gelmiş olacaktı.

    edit: şunu da belirtmem lazım. çıtanın bu kadar yükselmesinin sebebi de kendisidir.
    çünkü en iyi ihtimalin peşinden gideceğiz demişti.
    çok da zorladı biliyorum ama artık ndombele ile yetineceğiz:)
  • 48
    taylan, berkan, cicaldao üçlüsünü futbolcu sanan taraftarın anlayamayacağı konudur. bu taraftarın çoğu bu üçlüye layık, 3 yıllık planlamaya layık, ocağa kadar sabretmeye layık maalesef. torreira’lar, tete’ler, zaha’lar, icardi’ler, oliveira’lar, mertens’ler gelince şımardık.

    bu adam elini eteğini çekse ne sponsor buluruz ne futbolcu transfer ederiz. daha 3 dönem önce dursun özbek malı mülkü sattı yok pahasına, rahmetli mustafa cengiz ve erden timur kurtardı. şampiyonluğu, kırılan rekorları rakiplerin içinden geçmeyi geçtim.
  • 49
    varmış.
    aslında gözümüzün de önündeymiş. adam geldiğinden beri stratejisi baya baya barizmiş aslında. şöyle ki;

    biliyorsunuz erden bey maneviyata çok değer veren, hayatını resmen belirlediği belli manevi değerlere göre yaşayan bir insan. realist bir birey olarak çok anladığımı iddia edemeyeceğim bu olgu, kendisinin galatasaray içerisinde süre aldığı her dakikaya işlemiş durumda. deprem zamanı yaptıkları olsun, bu güne kadar oyuncularla ilgili söyledikleri olsun, her zaman belli bir çizgide oldu kendisi. genel hayata bakış açısını da aslında transferlere de yansıtmış bir isim erden timur. yaptığımız transferler ile ilgili bir karakter analizi muhabbeti var malum. aslında bu karakter analizinin anladığım kadarıyla en temel kıstası ise bildiğimiz başke bir kavram, floryanın suyu

    peki ne bu floryanın suyu? bu aslında kulübümüzün yıllardır geliştirdiği bir yetenek. belli zamanlarda o suyun kuraklıklarla boğuştuğu olsa bile, o su her zaman orada. o suyu içenler space jam filmindeki gibi birden özel güçlere sahip olsa da, aslında sonradan ortaya çıktığı gibi , sadece sıradan bir su bu floryanın suyu. ama içinde özel bir madde var. o da insanlara verilen değer ve hayatlarında daha önce hissetmedikleri aidiyet duygusunu ortaya çıkarıyor.

    zamanında fatih terim'in suya kattığı bu özel maddeyi, şimdi de erden timur boca ediyor.
    türkiye'ye gelen yabancı topçuların fatih terim'in baba figüründen, karizmasından etkilendikleri yadsınamaz bir gerçek. erden timur ise bunu okan hoca'nın da desteği ile, biraz daha farklı bir yolla, oyunculara değer göstererek, onların sevildiğini hissedilmesini sağlayarak yapıyor. ve bu sayede yolu buraya düşmez dediğimiz, düşse bile yatar dediğimiz her isim bu takıma ve bu armaya katkı sağlıyor. bakın size bir paralel evren senaryosu çizeyim erden bey'in aldığı oyuncularla ilgili. bu oyuncular galatasaraya gelmiş ve floryanın suyunu içmemiş olsalar ne olurdu;

    - icardi : türkiye'ye gelmiş , ilk sezonunda wanda ile olan problemlerini çözememiş ve şu an arabistanda olurdu
    -zaniolo : en başından galatasaraya gelmez , romadan şu an west ham'a gitmiş olurdu.
    -mata : bütün sezon bir maça bile çıkmamış, emekli ikramiyesini yemiş , devre arası ilk uçakla gitmiş olurdu. şimdiki gibi her ilgilenilen oyuncuya elçilik yapmazdı adımıza.
    - boey-nelsson , sezon biter bitmez marcao gibi resti çekip takımdan cüzi miktarlara ayrılmış olurdu.

    bu adamların her birinin açıkçası olması beklenen sonuçları buydu arkadaşlar. bu farkı yaratan erden timur hayatında uyguladığı standartları bu adamlara işlemeyi başardı. bu adamlar değer verildiğini hissettiler, daha önce hayatlarında yaşamadıkları bir his tattılar ve bizim için aslında imkansız gözüken şeyler yaşattılar. şimdi bu sezon transferlirne bakalım;

    -angelino : kulübünden yapılan son açıklama, anglino sanki hayatı boyunca bu teklifi bekler gibiydi, başka bir takımla görüşmeyi bile kabul etmedi oldu.
    -zaha: kendisiyle ilgilenen diğer kulüplere göre çok daha cüzi şartlara kulübümüze geldi.

    sonrasında aldığımız isimler ise ziyech , ndombele ve sanchez. bu üç oyuncu için yazılan herşeyi okuyun. üçünün tek ortak noktası var. üç oyuncu için de söylenen tek şey, kendilerini bir yere ait hissetme ihtiyaçları var ve bu olursa sizin için olağanüstü işler yapabilirler. yani bu 3 oyuncunun da alınmasında en büyük etken erden timur'un bir bildiğinin olması. erden timur biliyor ki, bu adamlar icardi'nin , angelino'nun , zaniolo'nun içtikleri sudan bir yudum alırsa , onlar gibi çok ama çok fazla şeyi başarabilecek, eskiden oldukları canavarlara evrilebilecek adamlar. yani bu tamamen random gözüken transferlerin tamamı aslında bir plan dahilinde olmuş gibi gözüküyor. bizim de yapmamız gereken bu adamlara gerekli sevgiyi gösterip, o suyun iyi hazmedilmesini sağlamak.

    madem bir plan var, o zaman söylenecek tek şey var.

    plana güven.
  • 50
    varmış. geçen 343 youtube kanalındaki röportajını izledim, küçükken menajerlik oyunlarında normal sezon maçlarını arkadaşına oynatıyormuş kendisi sadece transfer sezonlarını oynuyormuş. ufak çaplı bir aydınlanma yaşadım. biz amele gibi oynadık bütün maçları. amele çocuğu olduğumuz için herhalde. kimseyi bu iş için kullanmak aklımıza gelmedi. transfer konusunda da ben icardi’yi bırak batşuayi’yi alalım, ziyech’i alma rashica’yı alalım diyordum. o da amelelik demek ki. vizyon sınırına takılıyoruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın