4776
"tüm dallar kırıldı" aga bu ne demek? taraftar komple arkanda, yönetimden de kulüp üyelerinden de bir sürü destek olan var. ne var aga yani? 10-20 müptezel bişiler dedi diye mi bu kadar darılma gücenme? ee ne olacak senin arkanda duran o kadar taraftar? bence hiç bu konularla alakası yok hacı dayı senin bu ayrılışının. baya bayaa yorulmuşsun. saygı duyuyorum da o zaman git toplantı falan ne gerek var. verdiğin bilgilerin hepsini zaten daha önce defalarca da verdin. ne kadar sponsorluk sağladığın ne kadar anlaşma yaptığın zaten biliniyor. valla bu toplantı olmasa bana göre bayaa samimiydi de bu son toplantı bayaa hamasi bir anlatım olarak geldi. "kan kustum kızıılcık şerbeti" falan yok abi, aşırı abartı geldi.
edit: veeee şimdi toplantını geri kalanını da dinledim. benim açımdan net bir şekilde ailevi sebepler daha önde görünüyor. gram da gönül koymam kendisine bu saatten sonra. tek sıkıntım toplantının sonundaki 10 dakikayı yapması yeterliymiş. kimsenin ikna olmayacağı bir durum yok. sen ailene yeterli zaman ayıramıyorsan başka herhangi bir şeyi yapmak aşırı anlamsız. bu ister kulüp yöneticiliği olsun ister işin olsun istersen de hobin olsun. nedir abi? aile hiçbir şeyden önemli değil. sondaki 10 dakikanın öncesinde anlattığı her şey ve muhabirlerin sordukların hepsinin arkasında hem milyonlarca taraftar hem sporcular ve teknik heyet hem florya personeli hem de sayısı azımsanmayacak kadar kulüp üyesi var.
4777
şikayet ettiği şeyler malesef yıllardır bildiğimiz, takım rakiplerinden her sıyrıldığında başımıza gelen bir gerçek. erden başkana her konuda hak vermekle birlikte tek yanlış taraf şu, bu durumda bırakıp gitmek zor olan değil. doğru olan hiç değil. malesef siz üzerinize atılan iftiraları kolay yoldan mevkinizi terk ederek kendinizi aklıyorsunuz. bunun yerinde kalıp aksini ispatlayabilir, içerden çomak sokan bu gruba karşı çabalayabilirdiniz. tabi kimse sadece galatasaraylı olduğu için işini gücünü bırakıp bunları yapmak, hayatını zamanını bu işlere adamak zorunda değil. açıklamanın bu kısmına takıldım sadece. yorulmuş olabilirsiniz, artık hevesiniz kalmamış olabilir ama terk etmek zor olan değil.
dediğiniz gibi galatasaray herkesten büyük, muhteşem geçen 2 sezon için teşekkür ederiz başkan. keşke sonu böyle olmasaydı ama malesef. belki bu henüz son değildir. yolunuz açık olsun. kimse de merak etmesin, galatasaray yılmaz, galatasaray yıkılmaz.
4778
icardi'den başka kimseden destek görmediğini açıklamış taraftarın başkan adayı.
4779
istifasına üzüldüğüm ama bunu uzun süreli sürdürmeyeceğim kişi. emekleri için teşekkürler. kimseyi zorla bir makamda tutamayız. demek ki bir dolaplar dönmüş arkada deşmeye kalkarsak sezonu kaçırırız. herkes aklını başına devşirsin.
yarından tezi yok yeni sezona odaklanmalıyız. işimiz çok.
4780
en geç 2, işler kötü giderse sene sonu başkan olarak görebiliriz kendisini. keşke şampiyonluk öncesi yapılan seçimde dursun özbek’in rakibi kendisi olsaydı. madem bırakacaktı, madem dursun özbek yönetimindekilerle arası iyi değildi rakip olmasında da beis yoktu. kazanıp kazanmamasıda çok önemli değildi bu arada.
2 sene önce dursun özbek geldiğinde herkesin hayali 2 yıl sonra erden timur’un başkan olarak devam edeceğiydi fakat gelinen noktada hiçbir görevi bulunmayacak galatasarayda.
4781
galatasaray'ın son 24 yıldaki en başarılı yöneticisi kendisiydi. taraftar tarafından da hakettiği şekilde çok seviliyor.
ama, bu açıklamaları yaptığınızda isim vermediğiniz sürece hiçbir anlamı olmuyor. kusura bakmasın. galatasaray siyaseti diyor, bu çok geniş bir kavram. siz isim ve olay paylaşmadığınız sürece bunu kimse üzerine alınmaz, hatta tam tersi ikiyüzlü bir şekilde erden timur gittikten sonra haksızlık yapıldığını bile söylerler. dolayısıyla aynı tas aynı hamam sürer gider bu böyle. bu kadar zeki bir insan mutlaka bunun farkındadır ama buna rağmen isimleri dile getiremiyorsa demekki "galatasaray siyaseti" dediğimiz şey kimsenin bozamayacağı kadar güçlü. sağlık olsun ne diyelim.
4782
kendisinin açıklamalarının genel havasından dün yabancı basında çıkan "icardi de ayrılıyor" haberinin %10 da olsa doğruluk payı olduğu anlaşılan as başkan.
4783
görevi bıraktığını açıklayan as başkanımız.
kendi hayatlarında 2 olumsuz eleştiriye bile dayanamayan insanların milyarlık şirketi olup bu kadar çaba harcayıp yine de ihanete uğramış birisine ' abi nolcek yaa eehehe' demesi biraz komik duruyor.
beşeriz sonuçta.
varsa taraftar olarak hakkım sonuna kadar helaldir kendisine. çünkü biliyorum ki o da bizim kadar galatasaraylı. galatasarayda çalışan bir profesyonel değil. galatasaraylı.
ileride tekrar görüşmek ümidiyle.
4784
duygusal bir hareketle galatasaray’daki görevlerinden ayrılan iyi insan iyi yönetici. lakin anlamadığım husus göreve başlarken başına bu tarz şeyler geleceğini bilmiyor muydu? kimse kusura bakmasın ama sadece kendi özelinde tüm kulüplerde tüm yöneticiler hakkında gerek taraftar gerek üye gerek yönetim içerisindeki insanlar tarafından neler neler söyleniyor. bu duygusallık biraz fazla duygusallık. insanların söylediklerini fazla ciddiye almak maalesef duygusal olarak yormuş kendisini. galatasaray gibi bir kulüpte yönetici oluyorsan üç beş üyenin, taraftarın ne dediğini fazla kafaya takmayacaksın yoksa hayat zindan olur. bundan önce nasıl her yöneticimize bek altı laflar edildiyse bundan sonrakilere de bazı insanlar tarafından bel altı vurulacak. ülkenin tabiatı bu ve bize özgü de değil. işine bakacaksın be seni sevenlerle yakın duracaksın bitti gitti. yolu açık oldursun ne diyeyim. insanların ağzı torba değil ki büzesin konuluyor işte ağzı olan. bu kadar kafaya takmayı anlamıyorum.
4785
konuştuklarını dinledim, dinliyorum ama dün de söylediğim gibi bize olan bitenin zahiri değil, batıni lazımdı. o yine ortada yok.
"tutunacak dalım kalmadı" diyor, sonra da "başkan size yönetim kurulu üyeliği ve yönetim kurulunda başkan vekilliği teklif etti mi?" sorusuna "evet sayın başkan her ikisini de teklif etti, önemli değil" diyor. kusura bakmasın ama bundan daha büyük bir onore etme şekli mi var? galatasaray yönetim kurulunda ikinci adam olmaktan daha büyük bir tutunacak dal mı var? eleştirdiğin, galatasaray'ın menfaati için yok edilmesi gerektiğine inandığın bir yapıya karşı dışarıdan ne yapabilirsin ki? sportif a.ş.'nin değil, yönetim kurulunun başkan vekili olarak herkesle mücadele edebilir, herkesi bertaraf edebilirsin. başkan vekili olarak erden timur'un yer aldığı bir liste galatasaray genel kurulundan muhtemelen 4.000'den fazla oy alırdı, 4.000 üyenin desteğini arkasına alarak görev başı yapan bir erden timur'u kim durdurabilirdi? kim susturabilirdi? 4.000 üyeden büyük destek mi olurdu erden timur için? "kimse beni savunmadı, bir kişi bile" diyor, ben divan kurulunda pek çok defa dursun özbek'in ve aykutalp derkan'ın erden timur hakkında boş boş konuşanları susturup hadlerini bildirdiğine gözlerimle şahidim.
ben aylardır söylüyorum, bu basın toplantısı da fikrimi değiştirmedi, ben erden bey'in ne istediğini anlamakta güçlük çekiyorum. erden timur'a denilenlerin misli misli fazlasını yaşamış insanlar hala bu camianın içerisindedir. görev verildiği zaman da görev almaktan çekinmemişlerdir. erden timur'a galatasaray yönetim kurulu üyeliği ve başkan vekilliği teklif edilmiş, insanlar burada kesinlikle böyle bir teklifin başkan tarafından yapılmadığını iddia ediyordu, kendisi ise bu teklifi uygun görmemiş. bunun ötesinde ne teklif edilebilirdi ki sayın timur'a, ne yapılabilirdi? ben anlamıyorum kendisini ve düşünce yapısını. anlayan, hak veren, isyan bayrağı çeken her bir galatasaraylıya saygım var ama karşımızda çok naif ve biraz da alıngan bir yönetici olduğunu düşünmekten geri duramıyorum.
4786
açıklamalarından anladığım kadarıyla ayrılma gerekçesi kafatasçı zihniyetin kendisine komisyoncu demesiymiş, böyle kötü niyetli kişilerin söylemleriyle de başa çıkamıyor musun allah aşkına üstelik tüm taraftarlar da arkanda duruyorken. bu açıkalamaları beni hiç tatmin etmedi.
4787
başlıkta bir çok kişinin kendisinin ayrılma sebebi olarak lisedeki ihtiyar heyetinin kendine attığı iftiralar olduğunu yazdığını gördüm. bu ihtiyar heyetine eğer başkan dursun aydın özbek de dahil ediliyorsa haklılar, kendisinin getirdiği projelerde adım dahi atmamış zira, altyapı projesine yönetici atamamış örneğin. zaten gözümüzün önünde yaşanan bir florya anlaşmazlığı var. söz sahibi olan veyahut olabilecek herkes kendisinin kuyusunu kazmış. bana kalmam için mesaj atanlar bile kendi mesajlarını ertesi gün twitterdaki yüksek takipçili hesaplara ekran görüntüsü olarak paylaştılar demiş. bunlar çok ağır ithamlar, doğru olma ihtimalinin ne kadar yüksek olduğunu da 20 yaş üzeri tüm galatasaray'lılar bilir. kendisini ivedilikle başkan olarak görmek istiyorum, zira iyi niyetini, görevini asla kötüye kullanmayışını ve galatasaraylılığını ispat etmiştir bana kalırsa.
4788
her şey için teşekkür ederiz. kalmalı savaşmalı diyen arkadaşlar, uzaktan davulun sesi hoş gelir misali herkesin belli bir kapasitesi var. içeriden uzun zaman süren bu mobbinge karşı savaşmak zorunda değil. ünal aysal, fatih terim, mustafa cengiz , en son erden timur. bu kişilerin ortak özelliği öne çıkmaları ve başarılı olmaları. erden timur dönüm noktası olsun. galatasaray siyaseti denilen bu kirli oluşum umarım bir şekilde son bulur. kısa süre sonra buluşacağız kendisiyle.
4789
emekleri için kendisine teşekkürlerimi iletir, yolunun açık olmasını dilerim. bu arada kendisinin ileride başkan adayı olma ihtimali de bence yok. başkan olduğundan şu anda ona söylenen kötü sözlerinin 100 katı söylenecek o zaman da ben kırıldım bırakıyorum mu diyecek. insani yapısı bence futbol dünyası için çok naif erden beyin. bu kadar destek varken kendisi bardağın boş tarafına odaklanmış sağlık olsun. kendisinin de dediği gibi galatasaray şahıslara muhtaç bir takım değil.
4791
zamanında fatih hocanın yapamadığını yapmıştır. bu açıdan takdir ediyorum. kuyunuzu kazan çalışma arkadaşlarınız varsa hele ki bunlar başkan seviyesindeyse çekip gidecek, ne haliniz varsa görün diyeceksiniz. fatih hoca o zaman duygusal davrandı, kendini taraftara karşı sorumlu hissetti ve mustafa cengiz'e rağmen devam etti, erden timur normal bir insan olarak etmedi. bu iş bu kadar basittir. burada suç biraz da taraftardadır. fatih hoca bu kirli iç siyasete defalarca dokunmaya çalıştı ama adı hep "yönetimlerle geçinemeyen adam"a çıktı. alın şimdi aynı tanımı erden timur'a yapın.
4792
yolu bahtı açık olsun. samimiyetine ve galatasaraylılığına yürekten inanıyorum ve 2 senelik emekleri için teşekkür ediyorum.
buna karşın, açıklamalarını ben de tatmin edici bulmadım. tabii ki iç yüzünü hiç bilmediğimiz bir konuda beylik laflar etmemek lazım ama örneğin ilk döneminde bir nefret objesi haline gelen dursun özbek bir şekilde camiada söz sahibi olmaya devam edebildi ve geri döndü. erden bey'in mizacı, tasavvufi tarafı ve hayata bakışı ile galatasaray siyasetinde var olması maalesef pek mümkün görünmüyor. ve yine maalesef bu 'kötü niyetli' insanlar da varolmaya devam edecekler.
bugün herkes üzülebilir, kızabilir ve farklı açılardan bu ayrılığı eleştirebilir. ama yarından tezi yok eğer önümüze bakmazsak hepimiz için çok yıpratıcı ve yıkıcı bir seneye başlayabiliriz. umarım yöneticiler ve sportif akıl -her kimse- akıllarını en kısa sürede başına alır.
4793
galatasaray'ın başının belası olan liseci zihniyet tarafından kulüpten koparılmış çok önemli bir değer.
bizim sorunumuz hep bu işte: istikrarsızlık. nedeni de bu gerici tayfa. herkesi, başarılı olan herkesi bir şekilde yiyorlar.
erden timur işinde sadece salt lise zihniyeti ile hareket edildiğine de inanmıyorum. zengin bir fenerbahçeli tarafından yönlendirildiklerini ve hatta bunu yapmaları için nemalandıklarını düşünüyorum.
lanet olsun bu düzene aq.
4794
giderayak yine galatasaray'a faydalı işler yapan abimiz.
allah yolunu açık etsin. her zaman diyoruz elbet bir gün yeniden buluşacağız.
4795
tahmin ettiğimden, bilinenden de öte duygusal bir yapısı olan, galatasaray sportif a. ş. yöneticisi.
ayrılık kararının galatasaray ile alakalı değil, kendisi ile alakalı olduğu apaçık ortada diye düşünüyorum. abdurrahim albayrak'a camia içinden bunun kaç katı dendi, üstelik taraftar da sevmiyordu kendisini. magiruscu, dolmuşçu, iktidar yalakası, ihale cukkalıyor diye camia içinden ve taraftarlardan neler neler denmedi kendisine. o bile gönül koymadı böyle. her defasında göreve hazırım mesajı verdi. şu an erden timur'un arkasında binlerce taraftar varken, üstelik doğrudan kulüp yönetim kurulu üyesi olmamasına rağmen bu kadar alınganlık göstermesini pek anlayabilmiş değilim. bence de, futbol ortamı için karakter yapısı çok duygusal ve naif erden timur'un. iyi bile dayanmış bu zamana kadar. ayrıca, bu kadar duygusal bir iç dünyayla nasıl bu kadar zengin olup şirketlerini büyütmüş, o da merak ettiğim diğer bir konu. genelde bu kadar zengin olan kişiler, duygusallıktan sıyrılmış kişiler olurlar.
iyi bir insan olduğunu düşünüyorum gördüğüm kadarıyla ama futbol ortamı için fazlaca duygusal birisi erden timur. yani, duygusal bir yapısı olduğunu konuşmalarından falan zaten tahmin ediyordum da, görevi bırakıp şu basın toplantısını yaptırmaya götürecek kadar duygusal olduğunu da bilmiyordum. kendi bilir, kararlarına saygılıyız yapacak bir şey yok. bu karar üstünden bence galatasaray ile alakalı bir tespit yapmanın da hiçbir gerekliliği yok bu arada.
4796
ayrılışına hiç ama hiç şaşırmadığım yöneticidir.
2 yıl önce ortaya yönetici olarak ilk çıktığında arkadaş ortamında da dillendirmiştim; ''çok başarılı olsa da başarısız olsa da mutlaka takımdan kopartılacaktır'' diye.
çünkü galatasaray bu, her zaman bunu yapıyor.
kendi evlatlarını çatır çatır yer, başarısız olduğu dönem bir başarı gelir ve kendi içinde çakışıp tekrardan ligde ilk ikiye bile girilemeyen sezonlara döner.
erden bey'in de ifade ettiği gibi galatasaray'ın tekrardan avrupa zirvesine çıkamamasının tek sebebi budur.
galatasaray kendi kendini yer, fenerbahçe'ye falan gerek yok.
burada asıl önemli olan erden timur değil, galatasaray dinamiklerinin böyle çalışıyor olması.
bakınız;
fatih terim - 11/12 sezonu şampiyonluk - 12/13 sezonu şampiyonluk + şampiyonlar liginde çeyrek final.
ardından yönetim-fatih terim gerginliği ve yaşanan malum olaylar.
fatih terim - 17/18 sezonu şampiyonluk - 18/19 sezonu şampiyonluk
ardından galatasaray yönetimi ve liseli yapılanma sonu yaşanan olaylar.
erden timur - 22/23 sezonu şampiyonluk - 23/24 sezonu şampiyonluk.
ve bugün geldiğimiz nokta.
allah, okan buruk hocamızı korusun çünkü koruyacak bir yönetimimiz yok.
yani burada 2-3 tane örnekle bitiriyorum ama bunlar dışında saçma sapan kadro planlamalarıyla çöp edilen o kadar çok sezon var ki say say bitmez.
tarihin en basit şampiyonlar ligi grubuna sadece sinan gümüş ve eren derdiyok ile çıkan bir takımız biz.
uefa'da tur maçına takımda 0 orijinal bek ile çıkan bir takımız, bakın sağ bek var ama yetersiz, sol bek var ama yetersiz değil iki pozisyonda da orijinal bir tane oyuncu olmadan çıktık.
sneijder-podolski gibi adamların arkasında bilal kısa, kewell-keita-lincoln-arda-baroş gibi hücum hattının arkasında mustafa sarp ile avrupa maçlarına çıkmamız falan da tamamen yönetimsel saçmalıklardır.
nazifoğulları-mehmet özbek'lerin olduğu sezonları hatırlayın.
ben burada erden timur'u savunmaya çalışmıyorum, sadece galatasaray'ın kendi tekerine çomak sokuşundan rahatsızlığımı dile getiriyorum.
galatasaray'ın potansiyeline ulaşamaması ve taraftarını böyle olaylarla yorması artık beni şaşırtmıyor.
4797
an itibarı ile bir sonraki galatasaray başkanı olmuştur. hayırlı uğurlu olsun, yakışacaktır.
4798
hakkımı helal ettiğim değerli insan, yüce galatasaraylı.
4799
malum camia ve biz varız ülke futbolunda. onlar 6 yıldır şampiyon olmamış başkanlarına ve yönetimine toz kondurmazlar. biz ise göreve gelir gelmez iki yıl üst üste başarılı olan adamı uzaklaştırdık.
adama küfürler, hakaretler, tehditler edildi. camia sustu. bazı kişiler var. düzen değişmesin istiyorlar. fatih hoca susmayıp konuştuğu zaman rakiplerden önce bizimkiler çöktü üzerine. şimdi daha da anlaşılıyor.
transfer, kadro, florya gibi mevzulara okan hoca dışında kimse yaklaştırılmamalı. futbol aklı bundan sonra okan hoca olmalı. belli ki rakiplerin şampiyon olamaması bizimkileri de bunaltıyor. bu saatten sonra bizim olanı koruyacağız.
4800
inşallah bir gün galatasaray spor kulübüne başkanlık yapacaktır.
