25
yapması gerekeni yaptı, bir de bunun için teşekkür mü edeceğim diyorsak, kime başarılı diyeceğiz?
faruk süren yapması gerekeni yaptı, fatih terim yapması gerekeni yaptı, taffarel yapması gerekeni yaptı, uefa kupasını kazandık. ne diye uefa kadrosunu kutsallaştırıyoruz o zaman?
15 ocak 2011 mi, 6 kasım 2002 mi? hangisi daha itibarsızlaştırdı galatasaray'ı?
aziz yıldırım ile kanka olmak mı, yanıbaşında aziz yıldırım'ın her golden sonra alkışlaması mı?
ribery'nin kaçması mı, harry kewell transferi mi?
necati ateş kendini takımdan üstün görmeye başlar, sonra takımdan gönderilir sevinirsin ama ara transferde gelir gol atar, yine sevinirsin.
iyi şeyleri hakan üstünberk, mehmet helvacı, haldun üstünel yapar, kötü şeyleri ise adnan polat, değil mi?
bursaspor bir ödemeyi geç yaptı diye avrupa'dan men edilir, acaba yıllardır ekonomik krizle boğuşan galatasaray'da neden son yıllarda mahkemelik futbolcu sorunu olmaz diye sormazsınız.
medyaya, tff'ye, diğer takımlara karşı ezik durdu diyorsunuz ama bu duruma neden düştü hiç sormuyorsunuz. arkasında sağlam camia ve sağlam ekonomi olmazsa ele güne rezil olursun işte. işlerimiz hallosun diye köprüden geçene kadar sesini çıkarmazsın; tt arena bitsin, borçlarımız azalsın sonra gerçek yüzümüzü göstereceğiz dersin. ama sonra ezik derler sana.
tüm türk futboluna kara çalındı geçen sene. bursaspor ve galatasaray temiz dendi. işte bursaspor da gitti. herkesin işini şaibeli yaptığı, herkesin kırmızı ışıkta geçtiği bir dönemde sen işini düzgün yapmışsan seni alkışlarlar.
2000'lerin ortasında o kadar gönüllü adam vardı ki başkanlıık ve yöneticilik için, şaşarsın. o yüzden özhan canaydın üç dönem seçildi, hem de çok zor şekilde, değil mi. başkanlık yarışlarına giren isimler de çok kuvvetli isimlerdi zaten.
bülent korkmaz'a bir oyuncusu 'fuck off' diyor sen hala dik durmaktan bahsediyorsun. ümit davala görevden alındığında gerçekten destekeledik davala'yı değil mi?
fatih terim ailevi sorunlar nedeniyle görevi kabul etmeyince hagi geliyor. o zaman ünal aysal için 'fatih terim'in arkasına saklanıyor' diyelim.
yani dostlar, uefa kupası'nda pay sahibi olanlar da dahil olmak üzere, herkesin, tüm camianın 2000 sonrası süreçte her bakımdan çuvallaması nedeniyle 2002-2012 arasında itibarımız yerle bir oldu. türk futbolunu aziz yıldırım ve fenerbahçe yönetti.
özhan canaydın görevdeyken hakkında söylenenler hemen unutuldu.
şimdi tutup da herşeyi adnan polat'a yüklemek hakkaniyetli değil.
faruk süren yapması gerekeni yaptı, fatih terim yapması gerekeni yaptı, taffarel yapması gerekeni yaptı, uefa kupasını kazandık. ne diye uefa kadrosunu kutsallaştırıyoruz o zaman?
15 ocak 2011 mi, 6 kasım 2002 mi? hangisi daha itibarsızlaştırdı galatasaray'ı?
aziz yıldırım ile kanka olmak mı, yanıbaşında aziz yıldırım'ın her golden sonra alkışlaması mı?
ribery'nin kaçması mı, harry kewell transferi mi?
necati ateş kendini takımdan üstün görmeye başlar, sonra takımdan gönderilir sevinirsin ama ara transferde gelir gol atar, yine sevinirsin.
iyi şeyleri hakan üstünberk, mehmet helvacı, haldun üstünel yapar, kötü şeyleri ise adnan polat, değil mi?
bursaspor bir ödemeyi geç yaptı diye avrupa'dan men edilir, acaba yıllardır ekonomik krizle boğuşan galatasaray'da neden son yıllarda mahkemelik futbolcu sorunu olmaz diye sormazsınız.
medyaya, tff'ye, diğer takımlara karşı ezik durdu diyorsunuz ama bu duruma neden düştü hiç sormuyorsunuz. arkasında sağlam camia ve sağlam ekonomi olmazsa ele güne rezil olursun işte. işlerimiz hallosun diye köprüden geçene kadar sesini çıkarmazsın; tt arena bitsin, borçlarımız azalsın sonra gerçek yüzümüzü göstereceğiz dersin. ama sonra ezik derler sana.
tüm türk futboluna kara çalındı geçen sene. bursaspor ve galatasaray temiz dendi. işte bursaspor da gitti. herkesin işini şaibeli yaptığı, herkesin kırmızı ışıkta geçtiği bir dönemde sen işini düzgün yapmışsan seni alkışlarlar.
2000'lerin ortasında o kadar gönüllü adam vardı ki başkanlıık ve yöneticilik için, şaşarsın. o yüzden özhan canaydın üç dönem seçildi, hem de çok zor şekilde, değil mi. başkanlık yarışlarına giren isimler de çok kuvvetli isimlerdi zaten.
bülent korkmaz'a bir oyuncusu 'fuck off' diyor sen hala dik durmaktan bahsediyorsun. ümit davala görevden alındığında gerçekten destekeledik davala'yı değil mi?
fatih terim ailevi sorunlar nedeniyle görevi kabul etmeyince hagi geliyor. o zaman ünal aysal için 'fatih terim'in arkasına saklanıyor' diyelim.
yani dostlar, uefa kupası'nda pay sahibi olanlar da dahil olmak üzere, herkesin, tüm camianın 2000 sonrası süreçte her bakımdan çuvallaması nedeniyle 2002-2012 arasında itibarımız yerle bir oldu. türk futbolunu aziz yıldırım ve fenerbahçe yönetti.
özhan canaydın görevdeyken hakkında söylenenler hemen unutuldu.
şimdi tutup da herşeyi adnan polat'a yüklemek hakkaniyetli değil.