46
--- alıntı ---
emre’nin ‘dayısı’ kim?
irkçılık ve ayrımcılık zehri” illaki “farklı” olanı aşağılamakla enjekte edilmez damarlara; bazı insanları “yüceltmek” ve “dokunulmaz kılmak” da aynı anlamdadır.
racon böyle...
önce “üstün” olacak, sonra “aşağılanan”!..
bu memlekette “ırkçılık ve ayrımcılık” adına bir örnek arıyorsanız, emre’nin adrenaline bulanmış patavatsızlığından hepimize “ku klux klan kukuletası” dikmek yerine, emre ve benzeri futbolcuların etrafındaki “koruma kalkanına” bakmanız lazımdır.
bariz ve derin ayrımcılık burada.
* * *
ya yapılmıştır ırkçılık, ki cezası bellidir.
ya da yapılmamıştır. iftiradır. o zaman hesabını sormak lazımdır.
meseleyi “hakaret” üst başlığında değerlendirip cezayı asgariye indirmek nedir?
futbolda adı konmamış “genel af” gidişatının uzantısı sanmayın sakın. kuralların harfiyen uygulandığı vakalar da var.
onu da geçtik...
peki, beykoz 2. asliye hukuk mahkemesi’nin, emre belözoğlu ile didier zokora arasında yaşanan “diyaloğun içeriğiyle ilgili” haberlere yayın yasağı koyması...
resmen “özel muamele” değil mi?
* * *
evet... “irkçılık ve ayrımcılık” var futbolda...
“futbolcu ırkı” makbul!..
“bazı futbolcular” daha makbul.
bu işler fenerbahçe’yi de aşar federasyon’u da... çünkü, makbul arkadaşların “kerametleri kendilerinden menkul”!
emre’nin sahada “bilmemne yaptığımın bilmemnesi” demesi ile tüyleri diken diken olan ve hepimizi şehvetle ırkçı/ayırımcı ilan edenlerin gücü/kalemi/meşrebi yetecek mi bakalım emre için yapılan “pozitif ayrımcılık” operasyonuna ilişmeye.
‘müzmin müdahil’ trabzonspor
trabzonspor’un giderek artan ve ucu fenerbahçe’ye dokunan “her olaya müdahil olmak” hevesine gelince...
futbolcular arasındaki kavgaya “tuzla koşup” boğazına kadar girer mi trabzonspor gibi koskoca kulüp?
“fırsat bu fırsattır” mantığı ile trabzonspor başkanı çıkıp, “zaten emre beni dövmek istemişti” diye eski defterleri açar mı?
inanılacak gibi değil...
birisi çıkıp “emre, sadri şener’i dövmek için pusuya yatmıştı” dese, sadri şener’in “beni çoluk çocukla muhatap etmeyin” demesi gerekmez mi?
biz mi bilmiyoruz, “muhatap” kavramı mı değişti artık?
fenerbahçe’den bir taş koparmak için her olayda esip gürleyen trabzonspor, hem nefesinden hem de saygınlığından kaybediyor.
--- alıntı ---
klavyenize sağlık. *
emre’nin ‘dayısı’ kim?
irkçılık ve ayrımcılık zehri” illaki “farklı” olanı aşağılamakla enjekte edilmez damarlara; bazı insanları “yüceltmek” ve “dokunulmaz kılmak” da aynı anlamdadır.
racon böyle...
önce “üstün” olacak, sonra “aşağılanan”!..
bu memlekette “ırkçılık ve ayrımcılık” adına bir örnek arıyorsanız, emre’nin adrenaline bulanmış patavatsızlığından hepimize “ku klux klan kukuletası” dikmek yerine, emre ve benzeri futbolcuların etrafındaki “koruma kalkanına” bakmanız lazımdır.
bariz ve derin ayrımcılık burada.
* * *
ya yapılmıştır ırkçılık, ki cezası bellidir.
ya da yapılmamıştır. iftiradır. o zaman hesabını sormak lazımdır.
meseleyi “hakaret” üst başlığında değerlendirip cezayı asgariye indirmek nedir?
futbolda adı konmamış “genel af” gidişatının uzantısı sanmayın sakın. kuralların harfiyen uygulandığı vakalar da var.
onu da geçtik...
peki, beykoz 2. asliye hukuk mahkemesi’nin, emre belözoğlu ile didier zokora arasında yaşanan “diyaloğun içeriğiyle ilgili” haberlere yayın yasağı koyması...
resmen “özel muamele” değil mi?
* * *
evet... “irkçılık ve ayrımcılık” var futbolda...
“futbolcu ırkı” makbul!..
“bazı futbolcular” daha makbul.
bu işler fenerbahçe’yi de aşar federasyon’u da... çünkü, makbul arkadaşların “kerametleri kendilerinden menkul”!
emre’nin sahada “bilmemne yaptığımın bilmemnesi” demesi ile tüyleri diken diken olan ve hepimizi şehvetle ırkçı/ayırımcı ilan edenlerin gücü/kalemi/meşrebi yetecek mi bakalım emre için yapılan “pozitif ayrımcılık” operasyonuna ilişmeye.
‘müzmin müdahil’ trabzonspor
trabzonspor’un giderek artan ve ucu fenerbahçe’ye dokunan “her olaya müdahil olmak” hevesine gelince...
futbolcular arasındaki kavgaya “tuzla koşup” boğazına kadar girer mi trabzonspor gibi koskoca kulüp?
“fırsat bu fırsattır” mantığı ile trabzonspor başkanı çıkıp, “zaten emre beni dövmek istemişti” diye eski defterleri açar mı?
inanılacak gibi değil...
birisi çıkıp “emre, sadri şener’i dövmek için pusuya yatmıştı” dese, sadri şener’in “beni çoluk çocukla muhatap etmeyin” demesi gerekmez mi?
biz mi bilmiyoruz, “muhatap” kavramı mı değişti artık?
fenerbahçe’den bir taş koparmak için her olayda esip gürleyen trabzonspor, hem nefesinden hem de saygınlığından kaybediyor.
--- alıntı ---
klavyenize sağlık. *