Ertelendi
  • 56
    elbette rakibin adının beşiktaş olması, normal sezon şampiyonluğumuzu tescil ettirmek için oynamak zorunda olduğumuz süper final denen sistemin ilk maçı olması bazılarımızı gerebilir, strese sokabilir. bunları anlayışla karşılıyorum, çünkü kazanamamamız durumunda fenerbahçe'nin trabzonspor karşısında alacağı 3 puan ile aradaki fark azalacak ve bu da üzerimizde stres yaratacak. fakat maç öncesi mevcut durumu, iki ekibin bulunduğu noktaları iyi analiz etmek lazım.

    1. galatasaray 77 puan
    2. ...
    3. ...
    4. beşiktaş 55 puan
    .
    16. samsunspor 36 puan

    normal sezon bitiminde 22 puan fark attığımız bir takım, ligin son 12 haftasında yalnızca 2 kez sahadan galip ayrılabilen ve bu haftalarda alınabilecek 36 puanın yalnızca 10'unu almayı başarabilen bir takım ile oynayacağız. kaldı ki sezon sonunda karşılaştığımız tablonun yukarıdaki hali aslında beşiktaş'ın bulunduğu durumu da özetliyor; zirvenin tam 22 puan gerisinde kalması bir yana, ligden düşen samsunspor ile arasındaki puan farkı, zirve ile arasındaki puan farkından daha az. beşiktaşlı oyuncuların, 12 maçlık yenilmezlik serisi ile geldikleri 23. haftadan sonra tatil moduna girdikleri ve ligin son 12 haftasında yalnızca 2 kez kazandıklarını belirttik. bu haftalarda beşiktaşlı oyuncuların sahada tamamen bilinçsizce gezindikleri, birbirinden kopuk oynadıkları ve takım hüviyetlerini kaybettikleri hemen hemen her izleyicinin gördüğü durumlardı. süper final'e aslında en çok motive olması gereken takımlardan biri de beşiktaş bana göre. normal sezonda 13 puan gerisinde oldukları lig 2.liği için şu an yalnızca 7 puanlık bir fark yaratmaları lazım (beşiktaş'a 0.5 puan eklendiği için fenerbahçe ile aynı puanda kalmaları durumunda altta yer alacaklar). beşiktaş'ın şu an şampiyonluk düşündüğünü zannetmiyorum, çünkü gerçekçi bir hedef olmayacaktır. en azından fenerbahçe'yi geçerek şampiyonlar ligi katılımına hak kazanmaları, kendileri için daha ideal bir amaç ve bunun için de teknik direktörleri tayfur havutçu'nun takımı iyi hazırlaması gerekmekte. tam da maçın kilit noktası burası bana göre; tayfur havutçu, uzun bir süre cezaevinde kaldı ve insan psikolojisi gereği özgürlüğüne kavuşmasının hemen ardından teknik direktörlüğüne geçtiği beşiktaş'a bir şeyler katabilmesi uzak bir ihtimal. kendi kafası rahat olmayan bir insan, çalıştığı ortama, insanlara yararlı olamayacaktır. beşiktaş'ın başında, beşiktaş'ı maça hazırlayabilecek, kalan 6 final haftası öncesi motive edebilecek, donanımlı bir hoca olsaydı maç ile ilgili düşüncelerim daha farklı olabilirdi. fakat bu gece bizim galibiyet gecemiz olacaktır, şampiyonluğa doğru dev bir adım atacağız bu gece sonunda.

    emre çolak'tan yoksun olmamız kadroyu revize etme zorunluluğu doğurmakta, geçmiş senelerde kadro oluştururken aklımıza en son gelecek ismin, şu kritik maç öncesi eksikliğini hissetmemiz ise doğrudan imparator'un büyüklüğünü işaret etmektedir. riera'nın maça kafa olarak hazır olup olmadığını en iyi fatih hoca bilir, eğer ki forma giymeye hazır görüyorsa riera sol kanatta başlayabilir. aksi takdirde engin baytar sola, aydın veya sabri sağa geçecektir. melo'nun takıma dönmesi ile orta sahamızdaki başarılı görevine devam edeceği sevindirici bir nokta; selçuk ve melo birbirini tamamlayan orta sahamızın iki önemli parçası. bu ikili karşısında, çoğu takımın orta sahasına üstün geleceğimiz bir gerçek.

    sonuç olarak kazanmanın büyük oranda şampiyonluğu getireceği bir maçta, fatih hoca takımı bu doğrultuda hazırlamıştır. oyuncularımız da sahaya çıkıp aslanlar gibi mücadele ederek, ihtiyacımız olan 3 puanı beşiktaş deplasmanından alacaklardır.

    inanıyoruz ve güveniyoruz;
    başarılar galatasarayım!

    (bkz: ele güne karşı saldır galatasaray)
App Store'dan indirin Google Play'den alın