546
galatasaraylı?
bir gole sevinirken, bir servis dışarı düşerken, bir üçlük yerini bulurken görünen galatasaray yöneticisi.
ha başka meziyetleri de yok mu? var. ben ayrıntıya girmeden sadece iki tanesine değineceğim.
2009'un sonbahar ya da kış ayları. altyapı voleybol takımları sponsor sorunu yaşıyor. yalnız yürüyor. genç kızların da güneyde bir turnuvası var ancak takım otobüsü büyükleri maça götürmek zorunda. genç kızları turnuvaya götürüp getirecek bir otobüs lazım. sırasıyla büyük galatasaraylıların kapıları çalınıyor. konu ulaşım olunca albayrak'ın kapısı da çalınıyor tabi. ve malesef cevap olumsuz. galatasaray'a hizmeti dünyanın üzerinde tutan adam bir otobüsü bir haftalığına vermiyor kızlara.
ha şimdi "zorunda mı?" diye soruyorsan şayet tabi değil, kendi tasarrufu. benim eleştirdiğim konu tutarsızlık, diğer anektoda da geçelim istersen.
2010. mart ayının 22'sinde özhan canaydın ayrılıyor dünyadan. hüzün var. cenaze töreni bursa'da. hummalı bir çalışma var camiada. herkes veda etmek istiyor başkan'a, son kez huzurunda bulunmak istiyor sevenleri. birisi çıkıyor o arada, tüm camiayı kucaklıyor ve "tüm otobüslerimiz kulübümüz ve rahmetli başkanımız için emre amadedir" mealinde bir açıklama yapıyor. sözünde de duruyor, epey araç kaldırıyor bursa'ya... takımına hizmet ediyor.
iki hareketi de ayrı ayrı değerlendirince eleştirmek yersiz de 3-4 ay arayla aynı kişi tarafından yapıldığında olmuyor. yakışmıyor. haydi herhangi birisi olsa yine kendi tasarrufudur der geçerim ama hayatını takım için verecek triplere giren adam için pr değeri olmayan bir organizasyonda yer almayışı üzüyor insanı...
bir gole sevinirken, bir servis dışarı düşerken, bir üçlük yerini bulurken görünen galatasaray yöneticisi.
ha başka meziyetleri de yok mu? var. ben ayrıntıya girmeden sadece iki tanesine değineceğim.
2009'un sonbahar ya da kış ayları. altyapı voleybol takımları sponsor sorunu yaşıyor. yalnız yürüyor. genç kızların da güneyde bir turnuvası var ancak takım otobüsü büyükleri maça götürmek zorunda. genç kızları turnuvaya götürüp getirecek bir otobüs lazım. sırasıyla büyük galatasaraylıların kapıları çalınıyor. konu ulaşım olunca albayrak'ın kapısı da çalınıyor tabi. ve malesef cevap olumsuz. galatasaray'a hizmeti dünyanın üzerinde tutan adam bir otobüsü bir haftalığına vermiyor kızlara.
ha şimdi "zorunda mı?" diye soruyorsan şayet tabi değil, kendi tasarrufu. benim eleştirdiğim konu tutarsızlık, diğer anektoda da geçelim istersen.
2010. mart ayının 22'sinde özhan canaydın ayrılıyor dünyadan. hüzün var. cenaze töreni bursa'da. hummalı bir çalışma var camiada. herkes veda etmek istiyor başkan'a, son kez huzurunda bulunmak istiyor sevenleri. birisi çıkıyor o arada, tüm camiayı kucaklıyor ve "tüm otobüslerimiz kulübümüz ve rahmetli başkanımız için emre amadedir" mealinde bir açıklama yapıyor. sözünde de duruyor, epey araç kaldırıyor bursa'ya... takımına hizmet ediyor.
iki hareketi de ayrı ayrı değerlendirince eleştirmek yersiz de 3-4 ay arayla aynı kişi tarafından yapıldığında olmuyor. yakışmıyor. haydi herhangi birisi olsa yine kendi tasarrufudur der geçerim ama hayatını takım için verecek triplere giren adam için pr değeri olmayan bir organizasyonda yer almayışı üzüyor insanı...