330
özellikle kadıköy'de oynanan derbilerin galatasaray açısından tek şifresi; teknik ekibin ve oyuncuların psikolojisidir. aslında hepimiz biliyoruz ki bunun daha iyi bir takım olmak ya da maça denk düşen dönemde daha istim üstünde olmakla da pek alakası yok. aslında bu maçları daha normal bir ''iklim''de oynayabilsek, gereğinden de fazla anlamlar yüklemesek, ''intikam yeminleri'' verdirip oyuncuların teknik ekibin üstünde aşırı baskı hissetmesine neden olucak bir hava yaratılmasa eminimki, rahat oyunlar ortaya koyup, galibiyetler alacağız. açıkçası şu hepimizn aklına gelmiştir ya bu eski topçuların ayakları titriyordu fener maçlarında ama şimdi öyle mi yeniler , dünya kupasında final görmüş adamın bu maçta mı ayakları titreyecek ? ama futbolcuların adı değişse de sonuç pek değişmedi. maça aşırı motive ve taraftarın futbolcular üzerindeki aşırı beklentisi- intikam baskısı, her futbolcuda hem aşırı derecede hata yapma korkusuna neden oluyor hem de futbolcular , maçın önemine binaen ''kahramanlık''payesi alma gibi anormal duygular içinde çıkıyor sahaya. kadıköy deplasmanı özelinde türkiye'ye,fenerbahçe-galatasaray maçlarının baskısına tam vakıf olamayan futbolcular üzerinde bile olumsuz bir etkiye yol açıyor.dediğim gibi isimler değişse de durumlar pek değişmiyor. şimdi futbolcular bilmiyor mu sanki belki binlerce kişinin katıldığı florya'dan uğurlama organizasyonun aslında ne anlama geldiğini, ters bir durumda alkışla-sevgiyle uğurlayanların bir de diğer yüzü olduğunu? bu bile bence futbolcu üzerinde bir baskı oluşturacak. halbuki çıksak her zaman ki standart oyunumuzu oynayabilsek sonuç %99 lehimize biter.zorlanmadan.
