• 83
    bjk'nin içinde bulunduğu durum * ve q7 & carvalhal dialogları ile ilgili hepimizin bildiği bir yazı yazmış,güzel olmuş bence.

    --- alıntı ---
    okuduklarımızın hepsinin "kelimesi kelimesine" doğru olduğunu söylüyor haberleri yazan gazeteci arkadaşlar.

    onları teyit ediyor soyunma odasında q7'nin carvalhal'e ettiği küfür kıyamete şahit olan topçular, yazıda ismi olanların yanından geçenler, yöresinde bulunanlar.

    bugün yarın birinin; resmi siteleri, resmi televizyonları kanalıyla anında bilgilendirmeyi akıl etmeyip, günlerdir konuşulanları çıkıp yalanlama huyları olduğundan temkinli bir başlık koymayı tercih ettik.

    ateş olmayan yerden duman çıkmaz!

    atletico madrid maçının ardından beşiktaş'ta fırtınalar kopuyor. bir yanda 500 milyon eksi bakiye veren bütçeyi yönetecek başkanlık seçimi için adam aranıyor, bir yanda quaresma olayı ateş topu gibi elden ele atılıp soğutulmaya çalışılıyor.

    beşiktaş'ı yönetmek, ya da beşiktaş'a sahip çıkmak yunanistan'ı ekonomik krizden kurtarmaktan zor bugünlerde. fabian ernst ne kadar zorlasa da bir angela merkel olamıyor haliyle!

    mesele bu kadar vahimken, yok mu kurtaracak bahtı kara maderini sorusuna muhatap olanlar "hiçbir şey olmamış gibi yapın önünüze bakın" tiyatral duruşuna geçiveriyor.

    bu duruşu tarif edin
    sahada ya da kongre kulislerinde beşiktaşlı duruşunu kim tarif edecek şimdi?

    bugünlerde sıkça dile getirilen o meşhur beşiktaşlılık duruşunun ne olması gerektiğini carlos carvalhal tarif ediyor olabilir mi?

    carvalhal, orduspor maçından sonra madrid bombacısı q7 ile ilgili tek kelime sarf etmezken, sakat oldukları için kadroya alınmayan toraman ile necip'i yine de takımla birlikte ordu'ya geldikleri için övüyor. bir gün sonra; quaresma başka yerde başka zaman bana böyle bir tavırda bulunsa ayrı diyor, ikimiz çözeriz. ancak carvalhal'e değil, beşiktaş'ın teknik direktörüne küfretti. istemiyorum!

    her bahsi geçtiğinde beşiktaşlılık duruşu cümleleri içinde trendy topic (tt)* olan süleyman seba'nın yeğeni beşiktaş menajeri tayfur havutçu ise önce q7 yorgun olduğu için ordu'ya getirilmedi diyebiliyor, sonra carvalhal'e q7 sizden ve takımdan özür diledi, kulüp seçim döneminde, takım kötü gidiyor affedelim, bir kriz daha yaratmayalım diye ekliyor.

    atletico madrid maçının ilk yarısında oynayıp 1,3 km yürüyen q7 yorgun olduğu için ordu'ya getirilmedi demek, misal 10 km koşan ernst'e haksızlık etmek değil midir?

    manisa maçında sakatlanıp 1,5 ay ortalıktan kaybolup, kayseri maçında birdenbire ilk onbirde yer bulduğu için soyunma odasının psikolojisini mahveden kararı kim verdi veya verdirdi?

    beşiktaş o maçtan sonra tam 19 puan kaybetti. carvalhal verdiyse, açtığı kredileri artık vermiyor demektir ki bu iyi senaryodur. özel yeteneğe saygıdan, herkesin hatasından dönebilmesi için ikinci şansa sahip olması gerektiği mantığından hareketle beşiktaşlı duruşudur.

    şayet ima ile oynattırıldıysa ve ısrar ettikçe takımın grup psikolojisi çökmüşse bu ne duruşudur?

    tıpkı büyük resimde olduğu gibi almanya üretiyor, yunanistan tüketiyor. ernst koşuyor quaresma kazanıyor. q7'nin alman markası olduğunu bile bile..

    niye affediyorsunuz quaresma'yı ernst sahada durumu nasıl olsa kurtarır, bir alıcı bulur satarız diye mi?

    toshack, tigana büyük futbolcuydular. teknik direktörlükleri futbolculukları ihtişamlı olmasa da beşiktaş teknik direktörlükleri ortak paydalarıydı. bu kulübü sevdiler. taraftarı sevdiler, ülkedeki konumlarına hayran oldular.

    toshack nihat'ı, tigana burak'ı hediye etti giderken.

    ikisi de kovuldu ve ikisi de giderken hep doğru tespitler yaptı. carvalhal de giderayak doğru tespiti yapıyor.

    "o olayın ardından quaresma'ya bir daha forma vermem. ancak bu durum devam edemez, yeni başkan ve yönetimin ilk işi benimle yolları ayırmak olacaktır. çünkü benim sözleşmemin feshi, quaresma'nın gönderilmesinden kolay olacaktır. ikimizin aldığı ücretler belli onu göndermek bir hayli maliyetli....

    doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar carlos; nihat, burak üretmedin ama schuster'in futbolumuza özeleştiri yapma cesareti yükleyen 60'lar çıkışına benzer bir duruş bırakıp gidiyorsun anlaşılan...

    quaresma büyük futbolcu mu?
    son söz; carvalhal büyük futbolcu değildi tigana, toshack, schuster gibi..

    büyük hoca da değil belki ama küçük bakmıyor içinde var olduğu dünyaya.

    bir hoş sada değil, kıymetli bir duruş modeli bırakıp gidecek.

    guti'yi yerken jorge mendes'in operasyon müdürü gibi davranan, son olaylarla bundan duyulan şüpheleri silen quaresma'ya gelince..

    quaresma büyük futbolcu değildir. büyük varyetecidir. iyi çalım atar, iyi trivela çeker. ama inanın paris'te sokaklarda turistik amaçlı top gösterisi yapan onlarca quaresma bulursunuz. büyük oyuncu, takımın ana arteri değil parçasıdır; bozmaz birleştirir. yetenekleri zor zamanlarda devreye girer takımı taşır; yürütmez koşturur. atmazsa attırır. hiç olmazsa kombine sattırır! (beşiktaş tarihinin en düşük sayısı 4.000)

    daha önce oynadığı takımlar barcelona, chelsea, inter onun gidişinden sonra onu aramadıysa beşiktaş da aramayacaktır.

    bir tercih yapın, q7'ye binecekseniz, çarşıdan geçmeyin!

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın