152
08.01.2012 tarihli milleyet gazetesindeki yazısı.
--- alıntı ---
samsun-bjk maçının tekrarı
“dünkü ilk yarıyı ben daha önce izlemiştim” desem gülersiniz herhalde! ama ligin ilk devresindeki samsun-beşiktaş maçını (hatta kadıköy’deki fenerbahçe-samsun müsabakasını da) dikkatli izleyenler ne demek istediğimi sanırım anlamışlardır.
sadece 20 gün önce beşiktaş’tan 2 puan çalan samsun’un ana hücum planı dünle bire bir aynıydı: kuvvetli zenke ve partneri (o gün bance, dün ekigho) rakibin sağına birlikte deplase oluyorlar. eğer rakibin sağında bir zayıflık da varsa, kalan 9 arkadaşı sürekli topu onların bulunduğu sol açığa doğru atıp savunmanın kaba fiziksel kuvvete karşı koyamamasını umut ediyorlar.
beşiktaş önünde zayıf karın sidnei’di. genç sağ stoper, sağ bek hilbert’le birlikte zenke’ye çare olamamış; golü de o kanattan gelişen bir ataktan yemişlerdi. fenerbahçe’de bekir-gökhan ikilisi zenke’ye karşı biraz daha başarılılardı ama o gün sol açık oynayan dev forvet, maçın 0-0 bitmesinde yine etkindi. galatasaray önündeyse zayıflığı (maç eksiği bulunan) sabri’de yakaladılar. galatasaray 45 dakika oraya çare bulamadı; (liverpool önünde orada neler yapabileceğini fazlasıyla gösteren) ujfalusi sağa geçince zenke’nin verimi düştü, o da çareyi kanat değiştirmekte buldu zaten!
* * *
46’dan sonra maçı galatasaray’a getiren havayı, tabii ki yalnızca tek bir defansif değişiklikle açıklamak terim’e haksızlık olur. terim, ikinci yarının başında pekâlâ herkesin beklediği gibi ujfalusi’yi sağ beke çekip servet’i sokabilirdi; ama o başka bir şey denedi. kısa sürse de, başarısız olup servet’e dönülse de, orta saha dizilişi defalarca değişse de o hamleyi yine de terim’in kredi hanesine yazmak lazım. çünkü iki forvet riera ve sercan’ı mevcutlara eklemek, her geçen dakika sahadaki defansif futbolcu sayısını düşürmek, üstelik kredisi azalan bu adamlardan asist-gol katkısı almak büyük bir antrenörlük meziyeti...
bir artı notu da günün futbol olarak kötülerinden melo’ya vermek gerek. sürekli düşen, bazen oynadığından fazlasını konuşan engin’i açıkça ve samimi bir şekilde uyarması önemli. umarım engin, melo-baros’un uyarılarından gereken dersi çıkarır da, yeteneklerine ihanet etmeyi sürdürmez.
--- alıntı ---
--- alıntı ---
samsun-bjk maçının tekrarı
“dünkü ilk yarıyı ben daha önce izlemiştim” desem gülersiniz herhalde! ama ligin ilk devresindeki samsun-beşiktaş maçını (hatta kadıköy’deki fenerbahçe-samsun müsabakasını da) dikkatli izleyenler ne demek istediğimi sanırım anlamışlardır.
sadece 20 gün önce beşiktaş’tan 2 puan çalan samsun’un ana hücum planı dünle bire bir aynıydı: kuvvetli zenke ve partneri (o gün bance, dün ekigho) rakibin sağına birlikte deplase oluyorlar. eğer rakibin sağında bir zayıflık da varsa, kalan 9 arkadaşı sürekli topu onların bulunduğu sol açığa doğru atıp savunmanın kaba fiziksel kuvvete karşı koyamamasını umut ediyorlar.
beşiktaş önünde zayıf karın sidnei’di. genç sağ stoper, sağ bek hilbert’le birlikte zenke’ye çare olamamış; golü de o kanattan gelişen bir ataktan yemişlerdi. fenerbahçe’de bekir-gökhan ikilisi zenke’ye karşı biraz daha başarılılardı ama o gün sol açık oynayan dev forvet, maçın 0-0 bitmesinde yine etkindi. galatasaray önündeyse zayıflığı (maç eksiği bulunan) sabri’de yakaladılar. galatasaray 45 dakika oraya çare bulamadı; (liverpool önünde orada neler yapabileceğini fazlasıyla gösteren) ujfalusi sağa geçince zenke’nin verimi düştü, o da çareyi kanat değiştirmekte buldu zaten!
* * *
46’dan sonra maçı galatasaray’a getiren havayı, tabii ki yalnızca tek bir defansif değişiklikle açıklamak terim’e haksızlık olur. terim, ikinci yarının başında pekâlâ herkesin beklediği gibi ujfalusi’yi sağ beke çekip servet’i sokabilirdi; ama o başka bir şey denedi. kısa sürse de, başarısız olup servet’e dönülse de, orta saha dizilişi defalarca değişse de o hamleyi yine de terim’in kredi hanesine yazmak lazım. çünkü iki forvet riera ve sercan’ı mevcutlara eklemek, her geçen dakika sahadaki defansif futbolcu sayısını düşürmek, üstelik kredisi azalan bu adamlardan asist-gol katkısı almak büyük bir antrenörlük meziyeti...
bir artı notu da günün futbol olarak kötülerinden melo’ya vermek gerek. sürekli düşen, bazen oynadığından fazlasını konuşan engin’i açıkça ve samimi bir şekilde uyarması önemli. umarım engin, melo-baros’un uyarılarından gereken dersi çıkarır da, yeteneklerine ihanet etmeyi sürdürmez.
--- alıntı ---