25
son günlerde şike olaylarıyla ilgili yaşanan olaylar malum. futbol adına, şike soruşturmasıyla beraber ortaya çıkan utanç verici durum, bugün çok daha utanç verici bir hâl almıştır.
bu süreçte sadece ve sadece adaletin tecelli etmesini isteyen futbolseverler olarak, tff’nin bazı kişi ve kurumların menfaatleri doğrultunda hareket etmesini ve adaleti ayaklar altına alınmasını kabul edilemez olarak görmekteyiz.
daha önce kişi ve kulüplerin durumları için, yargının nihai kararını bekleyeceğini açıklayan tff, bugün -yargı aşamasının henüz başında- hukuku ve adaleti hiçe sayarak birilerini kurtarmanın telaşına düşmüştür.
içinde bulunduğumuz futbol endüstrisinin asıl yaratıcıları ve bu dünyanın önemli aktörleri olan biz taraftarlar, oynanan bu kirli oyunlara sessiz kalamayız.
kulübümüz; tarihine, kültürüne, adına ve değerlerine yakışır biçimde bu olaylar karşındaki tavrını net bir şekilde ortaya koymuştur. ilk günden beri hak bildiği yolda yürüyen gsk yönetimi, futbol kurallarından öte evrensel değerleri çiğneyen suç örgütlerine ve kirli çıkarları için onları masum göstermeye çalışan yetkili kurumlara karşı çoğu zaman tek başına mücadele etmek durumunda kalmıştır. gsk yönetiminin bu mücadelesi galatasaray’ın menfaatleri doğrultusunda değil, adaletin tecelli etmesi yönündedir. bugün gelinen noktada, galatasaray’ın dik ve onurlu duruşu yavaş yavaş diğer kulüplere de emsal olmaktadır. bu da günbegün adaletin tecelli etmesi yönündeki inancımızı artırmaktadır.
bildiği gibi, tff yönetim kurulu kendi mevzuatına aykırı bir şekilde 58. madde ile ilgili kararını genel kuruluna devretmiştir. böylelikle, bir şekilde şike ve teşvik olaylarına karışmış kulüplerin gelecekleri genel kurul oylamasına göre belirlenecektir. yani, çoğunluğunu, bugüne kadar bir duruşu olmamış ve tamamen bir ticarethane gibi yönetilen anadolu kulüplerinin delegelerinin oluşturduğu kuruldan böyle önemli bir konuda karar vermesi istenecektir. fakat birçok anadolu kulübü için kısa vadede dolaylı olarak kendi menfaatlerini de etkileyecek böyle bir kararda tarafsız davranmaları ve olayı hukuki boyutta değerlendirmeleri mümkün değildir. özellikle yayıncı kuruluşun maddi yöndeki tehditleri, diğer kulüplerin hem bu gelirden, hem de içerde fenerbahçe ile oynayacakları maçlarda elde edecekleri tribün gelirlerinden mahrum kalacak olmaları, bu kulüplerin kendi menfaatleri doğrultusunda hukuku ve adaleti hiçe sayarak karar alacaklarını biliyoruz. daha da trajik olan, şike soruşturmasında taraf olan fenerbahçe, sivasspor, eskişehirspor, mersin idman yurdu gibi kulüplerin delegelerinin de, kendi geleceklerini etkileyecek bu oylamada oy kullanacak olmalarıdır.
böyle bir vaziyette -galatasaray taraftarı kimliğimizden öte- her şeyden önce hukukun ve adaletin üstünlüğüne inanan ve futbolun yeşil sahada adil bir şekilde oynanmasını isteyen futbolseverler olarak bu konudaki tepkimizi açık ve net bir şekilde göstermeliyiz. yaşanan bu olaylar karşısında onurlu bir duruş gösteren kulübümüzün ve diğer kulüplerin ayrıca kamuoyu tarafından cesaretlendirilmesinin ne derece önemli olduğu da biliyoruz.
işte bu bildiri, şike soruşturması başladığı günden bugüne tüm yaşananlarının özeti niteliğindedir.
bu süreçte sadece ve sadece adaletin tecelli etmesini isteyen futbolseverler olarak, tff’nin bazı kişi ve kurumların menfaatleri doğrultunda hareket etmesini ve adaleti ayaklar altına alınmasını kabul edilemez olarak görmekteyiz.
daha önce kişi ve kulüplerin durumları için, yargının nihai kararını bekleyeceğini açıklayan tff, bugün -yargı aşamasının henüz başında- hukuku ve adaleti hiçe sayarak birilerini kurtarmanın telaşına düşmüştür.
içinde bulunduğumuz futbol endüstrisinin asıl yaratıcıları ve bu dünyanın önemli aktörleri olan biz taraftarlar, oynanan bu kirli oyunlara sessiz kalamayız.
kulübümüz; tarihine, kültürüne, adına ve değerlerine yakışır biçimde bu olaylar karşındaki tavrını net bir şekilde ortaya koymuştur. ilk günden beri hak bildiği yolda yürüyen gsk yönetimi, futbol kurallarından öte evrensel değerleri çiğneyen suç örgütlerine ve kirli çıkarları için onları masum göstermeye çalışan yetkili kurumlara karşı çoğu zaman tek başına mücadele etmek durumunda kalmıştır. gsk yönetiminin bu mücadelesi galatasaray’ın menfaatleri doğrultusunda değil, adaletin tecelli etmesi yönündedir. bugün gelinen noktada, galatasaray’ın dik ve onurlu duruşu yavaş yavaş diğer kulüplere de emsal olmaktadır. bu da günbegün adaletin tecelli etmesi yönündeki inancımızı artırmaktadır.
bildiği gibi, tff yönetim kurulu kendi mevzuatına aykırı bir şekilde 58. madde ile ilgili kararını genel kuruluna devretmiştir. böylelikle, bir şekilde şike ve teşvik olaylarına karışmış kulüplerin gelecekleri genel kurul oylamasına göre belirlenecektir. yani, çoğunluğunu, bugüne kadar bir duruşu olmamış ve tamamen bir ticarethane gibi yönetilen anadolu kulüplerinin delegelerinin oluşturduğu kuruldan böyle önemli bir konuda karar vermesi istenecektir. fakat birçok anadolu kulübü için kısa vadede dolaylı olarak kendi menfaatlerini de etkileyecek böyle bir kararda tarafsız davranmaları ve olayı hukuki boyutta değerlendirmeleri mümkün değildir. özellikle yayıncı kuruluşun maddi yöndeki tehditleri, diğer kulüplerin hem bu gelirden, hem de içerde fenerbahçe ile oynayacakları maçlarda elde edecekleri tribün gelirlerinden mahrum kalacak olmaları, bu kulüplerin kendi menfaatleri doğrultusunda hukuku ve adaleti hiçe sayarak karar alacaklarını biliyoruz. daha da trajik olan, şike soruşturmasında taraf olan fenerbahçe, sivasspor, eskişehirspor, mersin idman yurdu gibi kulüplerin delegelerinin de, kendi geleceklerini etkileyecek bu oylamada oy kullanacak olmalarıdır.
böyle bir vaziyette -galatasaray taraftarı kimliğimizden öte- her şeyden önce hukukun ve adaletin üstünlüğüne inanan ve futbolun yeşil sahada adil bir şekilde oynanmasını isteyen futbolseverler olarak bu konudaki tepkimizi açık ve net bir şekilde göstermeliyiz. yaşanan bu olaylar karşısında onurlu bir duruş gösteren kulübümüzün ve diğer kulüplerin ayrıca kamuoyu tarafından cesaretlendirilmesinin ne derece önemli olduğu da biliyoruz.
işte bu bildiri, şike soruşturması başladığı günden bugüne tüm yaşananlarının özeti niteliğindedir.