2011-12 EuroLeague D Grubu 8.Hafta Maçı
20:00 Abdi İpekçi Spor Salonu
63 - 67
  • 85
    üzücü bir mağlubiyet diyerek başlayayım söze. hemen hemen her seferinde dile getiriyoruz, bu takım kısa zamanda büyük işler başardı ve gelinen noktada euroleague 2010-2011 sezonu üçüncüsü olan montepaschi siena'yı elimizden kaçırdığımız için üzülüyoruz. ama nasıl üzülmeyelim ki, maçın genelinde başa baş bir oyun ortaya koyuyoruz, müthiş taraftarımızla rakibi baskı altına alıyoruz, hakettiğimiz galibiyeti ise yaptığımız küçük hatalar sebebi ile kaçırıyoruz. o akşam, salonu dolduran 10 bini aşkın taraftarımız ile top 16 biletini almak muazzam olacaktı; bunun için biraz daha beklemek zorunda kaldık.

    maçın istatistikleri ile ilgili tabloya baktığımızda ise şunu görüyoruz;

    iki sayılık atışlarda yüzde olarak siena'nın (%51) aşağısında kalsak da (%48) onlardan 2 fazla şut sokmuşuz (19-17). üç sayılık atışlarda iki takım da 5 isabet bulurken %26'lık yüzdemiz ile siena'dan (%20) daha iyi bir performans ortaya koymuşuz. ribaundlarda da yine italyan ekibe 38-36 üstünlük kurmuşuz. keza siena'dan 4 kez fazla olmak üzere toplamda 9 top çalmışız. peki neden kaybettik ?

    * serbest atışlardaki düşük yüzdemiz temel sebep bana göre. özellikle andric 9 kez gittiği çizgiden 4 isabet buldu. takım olarak da 10/19 isabet ve %52 oran ile tamamladık. siena ise bizden 2 kez daha fazla çizgiye giderek 8 fazla sayı çıkardı. andric'in maçtaki genel performansı iyi olsa da serbest atışlara özel olarak çalışması önümüzdeki maçlar için önemli.

    * shipp'in yokluğunu da fazlasıyla hissettik. euroleague'de bu sezon yanlış hatırlamıyorsam henüz süre almayan kaptanımız haluk yıldırım, bu maçta 20 dakikaya yakın parkede kaldı. bu süre zarfında elinden geleni vermiş olsa da shipp'ten alacağımız katkı bu maçta bizi galibiyete uzandırabilirdi.

    maçta hatırladığım bir ara 41-32 üstün durumda olduğumuzdu. bu andan sonra da hücumda durmuş ve sayı üretme sıkıntısı içine girmiştik. bu süreç sonunda da hatırladığım skor 50-43 siena lehineydi; 18-2'lik berbat bir seri. tüm bunlara rağmen maçı alacak noktaya da gelmiştik son dakikalarda. önce furkan sonra da jaka'nın yaptığı top kayıpları buna engel oldu. o anlarda daha sakin kalmalıyız. ayrıca furkan da faul problemi yüzünden bu maçta yalnızca 11 dakika oynayabildi. insan da ister istemez nba'de lokavt biraz daha geç bitseydi diyor, zaza olsaydı şu an top 16'yı garantilemiş olabilirdik.

    maç sonunda yenilsek de yensek de şu bir gerçek ki salonda yerini alan her bir taraftar keyifli bir akşam geçiriyor. abdi ipekçi'de yaşadığımız euroleague geceleri festival alanlarından farksız oluyor bizler için. hafızalardan çıkmayacak tribünün şovunun yaşandığı barcelona maçının ardından bu maçta da bayrak şov vardı. bu eşsiz atmosfer sayesinde adımızdan söz ettiriyoruz, ilk kez katıldığımız euroleague'de şimdiden önemli bir yer ettik bana göre. bayrak şovun yapıldığı esnada mikrofonun başındaki arkadaşımız bayrakların sahiplerine teslim edilmesini rica ederken ''daha çok maçımız var'' demişti.

    gerçekten öyle,
    daha çok maçımız var.
App Store'dan indirin Google Play'den alın