111
öncelikle bu yenilgiye üzülmediğimi belirtmeliyim. son topa kadar mücadele eden oyunculardan kurulu bir takım, bu takımın başında görmek istediğimiz koç, görmek istediğimiz şekilde dolu salon; kısacası her şey kusursuzdu. tek eksik olan da galibiyetti aslında, bu yüzden yenilgiyi hoş karşılıyoruz.
aslında galibiyet çok da uzakta değildi bizim için. efes iki kez maçı koparma noktasına getirdi fakat o anlarda savunmamızı iyice sertleştirdik ve buna izin vermedik. skor 64-50 efes lehine olduğunda da aynı direnci ve azmi ortaya koyup 11-0'lık seri yakalamıştık. o dakikada serbest atış çizgisine gelen furkan'ın 0/2 atması bizim için işleri iyice zorlaştırmıştı. sonraki kısa dilimde ise maç ellerimizin arasından kayıp gitti. (dipnot olarak belirtelim; son çeyrekte efes'in 11 sayı atmasına izin verdik. 6 sayı geride girdiğimiz bu periyotta rakibi 11 sayıda tutmuşken maçı kazanmamız için tek gerekli olan atmaktı. ama o çember içinden çıkan toplar, kaçan boş şutlar yok mu...) dedik ya galibiyet çok uzağımızda değildi diye, efes'te her zamanki gibi en çok top kullanan vujacic 8 sayıda kaldı ki 1/7 üç sayılık isabetine sahip olduğunun altını çizelim, ersan'ın ise 2 saha içi isabeti vardı. efes'e galibiyeti getiren de barac'ı çok iyi kullanmaları ve kerem'in kritik anlarda gelen isabetli duş şutları. ayrıca en iyi yaptığımız işlerden biri olan top çalmayı bu maçta yalnızca 3 kez yapabildiğimizi de belirtmiş olalım.
beni ziyadesiyle memnun eden nokta ise bir fenerbahçe ülker maçı olmamasına rağmen salonu dolu görmek. geride bıraktığımız 2010-2011 sezonunda oynadığımız efes pilsen maçında salonda büyük boşluklar vardı. (bkz: 6 mart 2011 galatasaray efes pilsen basketbol maçı) bu sebepten ötürü kendimizle gurur duydum bir kez daha. yenilmez armada fırtınası her geçen gün daha çok kişiyi etkisi altına alıyor, artarak süreceğinden de şüphemiz yok.
ayrıca değinmek istediğim nokta salona 16.45 civarı varmama rağmen hava atışı esnasında tribünde olmayı başarmamdı. yalnızca kombine sahiplerinin girdiği girişte metrelerce uzunlukta kuyruk vardı. açıkçası ilk çeyreği gözden çıkarmıştım ki maçın başına yetişmek sürpriz oldu. maç sonrası da sosyal paylaşım sitesi twitter'da birçok kişi bu soruna değinmiş ve öğrendiğim üzere kulübe iletilmiş. umarım barcelona maçında aynı manzara ile karşılaşmayız.
aslında galibiyet çok da uzakta değildi bizim için. efes iki kez maçı koparma noktasına getirdi fakat o anlarda savunmamızı iyice sertleştirdik ve buna izin vermedik. skor 64-50 efes lehine olduğunda da aynı direnci ve azmi ortaya koyup 11-0'lık seri yakalamıştık. o dakikada serbest atış çizgisine gelen furkan'ın 0/2 atması bizim için işleri iyice zorlaştırmıştı. sonraki kısa dilimde ise maç ellerimizin arasından kayıp gitti. (dipnot olarak belirtelim; son çeyrekte efes'in 11 sayı atmasına izin verdik. 6 sayı geride girdiğimiz bu periyotta rakibi 11 sayıda tutmuşken maçı kazanmamız için tek gerekli olan atmaktı. ama o çember içinden çıkan toplar, kaçan boş şutlar yok mu...) dedik ya galibiyet çok uzağımızda değildi diye, efes'te her zamanki gibi en çok top kullanan vujacic 8 sayıda kaldı ki 1/7 üç sayılık isabetine sahip olduğunun altını çizelim, ersan'ın ise 2 saha içi isabeti vardı. efes'e galibiyeti getiren de barac'ı çok iyi kullanmaları ve kerem'in kritik anlarda gelen isabetli duş şutları. ayrıca en iyi yaptığımız işlerden biri olan top çalmayı bu maçta yalnızca 3 kez yapabildiğimizi de belirtmiş olalım.
beni ziyadesiyle memnun eden nokta ise bir fenerbahçe ülker maçı olmamasına rağmen salonu dolu görmek. geride bıraktığımız 2010-2011 sezonunda oynadığımız efes pilsen maçında salonda büyük boşluklar vardı. (bkz: 6 mart 2011 galatasaray efes pilsen basketbol maçı) bu sebepten ötürü kendimizle gurur duydum bir kez daha. yenilmez armada fırtınası her geçen gün daha çok kişiyi etkisi altına alıyor, artarak süreceğinden de şüphemiz yok.
ayrıca değinmek istediğim nokta salona 16.45 civarı varmama rağmen hava atışı esnasında tribünde olmayı başarmamdı. yalnızca kombine sahiplerinin girdiği girişte metrelerce uzunlukta kuyruk vardı. açıkçası ilk çeyreği gözden çıkarmıştım ki maçın başına yetişmek sürpriz oldu. maç sonrası da sosyal paylaşım sitesi twitter'da birçok kişi bu soruna değinmiş ve öğrendiğim üzere kulübe iletilmiş. umarım barcelona maçında aynı manzara ile karşılaşmayız.