• 57
    6 kasım 2011 tarihli akşam gazetesindeki yazısı.

    --- alıntı ---

    riera'nın kılı sabri'nin ruhu!

    f.bahçe'nin yenildiği haftada puan kaybediyorsan 'hopp bir dakka beyler ne oluyor?' derler...
    herkes arena stadı'nın büyülü ortamından çıkarken aynen bu düşünce içindeydi inanın...
    g.saray'ın rüzgar gibi başladığı oyunda iki 'yetersiz' göze çarptı... biri sabri, diğeri riera...
    arkadaşları yırtınırken, riera gamsız, sabri şuursuzca koşturup durdu.
    oysa herkes full konsantreydi...
    kaleci muslera penaltıyı süzülüp kurtarırken, rieara'nın kılı bile kıpardamadı...
    sabri'nin ruhu bile duymadı...
    ilk yarıda g.saray'ın süratini, dengesini bozup, dengesiz hale getiren bu ikiliye terim 45 dakika zor dayandı. ve 'gelin yanıma benim fazla canımı sıkmayın' dedi.
    ilahlar korudu
    g.saray'ın ilk yarıdaki fırtınası 25'inci dakikadan sonra azaldı... mersinli oyuncular fazlaca top çevirip, rakibinin temposunu kırmaya çalıştılar...
    60. dakikada g.saray'ı resmen ilahlar korudu.
    nduka boş kaleye yuvarlamak yerine artistik vurmaya kalktı, teknik direktör nurullah sağlam sinirden neredeyse çimleri yiyecekti...
    eboue ve semih'in inanılmaz direncini, sercan ve ayhan'ın tempoyu yükseltmesini, elmander'in müthiş çabasını takdir etmek lazım...
    ancak bunların hiçbiri galibiyete yetmedi...
    bayram çoşkusuyla evine gitmek isteyen g.saraylılar kafalarını iki yana sallayarak 'ne olacak bu bizim halimiz?' diye evinin yolunu tuttular...
    ne kadar heyecanlı bir maç olsa da, ne kadar güzel bir ambians yaşansa da, tempo zirveye yapıp, herkes hop oturup hop kalksa da 'futbol skor oyunudur...'
    kazanmadıktan sonra hiçbir şeyin önemi kalmaz...

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın