171
ocak ayına kadar dışarıdan çözemeyeceğimiz, temel sorunlarımız baş gösterdi mersin maçında.
1- yaratıcı oyuncu eksikliği
2- golcü sorunu
elmander çok iyi bir oyuncu, ileride rakipler ile iyi boğuşuyor, pozisyona da giriyor ama bazı maçlarda atıyor bazılarında ise kaçırıyor. bunun sebebi de elmander'in golcü olmayışı. her ne kadar baros için güçsüz desek de, bugün elmander'in girdiği pozisyonlara o girse, mutlaka gol bulurdu. ve gol gelseydi, kilit çözülür, galatasaray farka giderdi.
yaratıcı oyuncu eksikliğinin takımın kanayan yarası olduğunu şu şekilde açıklayacağım, sene sonunda futbolu bırakacak olan ve maç eksiği olan ayhan'ın ikinci yarıda oyuna girmesi, galatasaray'ın hareketlenmesine sebep oldu. ayhan'ın sahada sergilediği emeğe asla haksızlık yapma gibi bir amacım yok, fakat yapılması gerekeni yaptı ayhan. fanteziye kaçan hareketleri yoktu ama bu bile takımın canlanması için yetti ve arttı. bir de oraya daha specific bir ismin geldiğini varsayın ve galatasaray'ı öyle düşünün.
semih kaya maç boyunca nobre ile adeta boğuştu ve bir pozisyon hariç bütün hava toplarını aldı. o pozisyonda da nobre sol ayağıyla topu yandan auta attı. ufak tefek hataları olmuştur illaki ama servet ve gökhan oynasa çok daha fazlasını görürdük o hataların. bu da bir gerçek.
hocanın çıkardığı 11 bence yanlıştı. sabri-eboue-kazım üçlüsünden, yalnızca ikisi sahada olmalıydı. sağ bekte eboue'nin oynadığını düşünürsek, geriye sabri ile kazım kalıyordu. bence, formda olan sabri'yi oynatmak daha akıllıca olurdu. bu açıdan baktığımızda, ikinci yarıdaki sabri - ayhan değişikliğinin de yanlış olduğunu söyleyebiliriz. kazım'ın çıkması daha mantıklı olurdu
futbolun basit bir kuralı, gol atamazsan kazanamazsın. bu lafı söylemek içni cruyff olmaya gerek yok. galatasaray bugün golcü eksikliğini hissetti ve ikinci yarısında gayet iyi oynadığı bir maçı kazanamadı. ocak ayındaki ara transfer dönemine kadar, bu tarz sıkıntılı maçları yaşayacakmışız gibi bir his var içimde. umarım engin ve baros bizi ocak ayına kadar idare eder.
1- yaratıcı oyuncu eksikliği
2- golcü sorunu
elmander çok iyi bir oyuncu, ileride rakipler ile iyi boğuşuyor, pozisyona da giriyor ama bazı maçlarda atıyor bazılarında ise kaçırıyor. bunun sebebi de elmander'in golcü olmayışı. her ne kadar baros için güçsüz desek de, bugün elmander'in girdiği pozisyonlara o girse, mutlaka gol bulurdu. ve gol gelseydi, kilit çözülür, galatasaray farka giderdi.
yaratıcı oyuncu eksikliğinin takımın kanayan yarası olduğunu şu şekilde açıklayacağım, sene sonunda futbolu bırakacak olan ve maç eksiği olan ayhan'ın ikinci yarıda oyuna girmesi, galatasaray'ın hareketlenmesine sebep oldu. ayhan'ın sahada sergilediği emeğe asla haksızlık yapma gibi bir amacım yok, fakat yapılması gerekeni yaptı ayhan. fanteziye kaçan hareketleri yoktu ama bu bile takımın canlanması için yetti ve arttı. bir de oraya daha specific bir ismin geldiğini varsayın ve galatasaray'ı öyle düşünün.
semih kaya maç boyunca nobre ile adeta boğuştu ve bir pozisyon hariç bütün hava toplarını aldı. o pozisyonda da nobre sol ayağıyla topu yandan auta attı. ufak tefek hataları olmuştur illaki ama servet ve gökhan oynasa çok daha fazlasını görürdük o hataların. bu da bir gerçek.
hocanın çıkardığı 11 bence yanlıştı. sabri-eboue-kazım üçlüsünden, yalnızca ikisi sahada olmalıydı. sağ bekte eboue'nin oynadığını düşünürsek, geriye sabri ile kazım kalıyordu. bence, formda olan sabri'yi oynatmak daha akıllıca olurdu. bu açıdan baktığımızda, ikinci yarıdaki sabri - ayhan değişikliğinin de yanlış olduğunu söyleyebiliriz. kazım'ın çıkması daha mantıklı olurdu
futbolun basit bir kuralı, gol atamazsan kazanamazsın. bu lafı söylemek içni cruyff olmaya gerek yok. galatasaray bugün golcü eksikliğini hissetti ve ikinci yarısında gayet iyi oynadığı bir maçı kazanamadı. ocak ayındaki ara transfer dönemine kadar, bu tarz sıkıntılı maçları yaşayacakmışız gibi bir his var içimde. umarım engin ve baros bizi ocak ayına kadar idare eder.