• 181
    kolay olanı zora dönüştürerek kazandığımız maç. özellikle ilk yarıda tel tel dökülen duran toplar dışında gol atma hamlesi bulunmayan kötü bir bursa'ya karşı 2. golü bulup rahat kazanacağımız bir maçtı. belki kağıt üstünde zordu ancak, ilk yarı takım galibiyet arzusunu ortaya koydu, bu maç benim dedi performansıyla ve mücadele anlayışıyla. ikinci yarı sakatlıklar, kötü zemin ve yorgunluğun yanına bir de gereksiz fauller ve oyunu geride kabullenişimiz eklenince rakibi gole adeta davet ettik. verilmeyen penaltı atılmaması gereken korneri falan konuşmaya gerek yok. bunlar futbolun içinde olan şeyler. ama artık gol yemeden, iş işten geçmeden hamle yapmamız gerekiyor. gerek oyuncu gerekse taktiksel anlamda değişiklik için gol yememize ya da bitime 5-10 dakika kalmasına gerek yok. baros daha erken sahada olsaydı gol atmasa bile ileride top tutmamızı sağlayacak rakip defansın rahat top taşımasını önleyecekti. elmander, melo ve selçuk yorulunca riera da formsuz grafiğini sürdürünce rakip de rahat geldi. neyse ki yaratıcılık yönleri zayıftı ve konsantrasyonları bence düşüktü.

    bi tarafımız donsa da gidip desteklemeli, izlemeliyiz bu takımı. arena'da galibiyet serisi hani o eski günlerdeki gibi yenilmezlik rekorları falan şampiyonluğa yaklaştıracaktır bizi. galibiyetlere alışıyoruz. özellikle 1-1 e gösterdiğimiz reaksiyon, daralan zamana rağmen galibiyet arzumuzu kaybetmememiz çok olumluydu. yardımlaşmaların artması, takımın birbirini daha iyi tanımaya başlamasıyla gelecektir. netekim 2. golümüz* iyi yolda olduğumuzun göstergesi. haftalık performanslardan, fizik mücadelelerden çok takım olma bilincinin yavaş yavaş oturmasıyla daha iyi yerlere geleceğiz. baros'un golü sonrası yedek kulübesine bakılırsa çok iyi görülebilir bu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın