439
yine linç edilme mevsimini yaşayan futbolcumuzdur. bu mevsim bitmeyecek bahar hiç gelmeyecek galiba. nedir bu insanın bu derece linç edilme isteği anlamıyorum. geldiği ilk günden beri ona özel bu muamelenin nedeni ne? neyin kini bu? nedir her yaptığı şeyin onu cinayet işlemiş gibi gösterilmesine yol açan? geldiği günden beri aynı film aynı sahne. ne zaman sakatlansa bir kılı döndü muhabbeti dinliyoruz, kimse inanmıyor. deplasmana bilerek gitmedi deniyor, ayağında ödem olması bile inandırıcılıkta rol oynamıyor. o kadar pervasızca söyleniyor ki bu.. bu derece vatan haini muamelesi yapılması neyin nesi? aslında şaşırmamak lazım, medyanın kendi ülkesinden yetişen sporcusuna bile saygısı yokken. ama sonunda kendi çizdikleri lincoln profiline taraftarı da inandırdılar ben buna üzülüyorum. günde bir milyon tane lincoln haberi yaparak, bu taraftar niye lincoln diye bağırıyor diyerek, 8 gol bilmem kaç tane asist yapmış olsa,da ne verdi ki bu takıma diyerek, eline geçen her malzemeyi kullanarak sonunda bu da oldu, artık oyuncusunun uefa finali hayali kurmasına bile inanmama durumuna getirdiler taraftarı. tebrik ediyorum burdan.
yine idam sehpaları konuldu birkaç gün önce, darağacına götürmek için sabırsızlanıyorlar. yine ne yapmış lincoln, ''hey koç, niye ben?'' demiş. oynamak istediği için, birşeyler yapabileceğini düşündüğü en önemlisi yapmak istediği için. ama bunun önemi yok. yapan lincoln ise bunun cezası idam. tamam yüzde yüz haklıdır demiyorum yaptığında ama anlayabilmekten bahsediyorum. anlayabilmek kelimesi her ne kadar lincoln için geçerli olmasa da. ama anlamak yerine, kimse galatasaray'dan büyük değildir diyoruz. tamam da bunun neresi kendini büyük görmektir. hırs, istek, arzu diye bir şey vardı hani ne oldu onlara? galiba maç içinde olabilecek bu tür şeyleri kendi içimizde halledebilmeyi beklemek büyük bir hayal. böyle kavgadan beslenen bir medyayla bunu yapmak imkansız. sonuçta amaç bu konuda da belli, lincoln gitsin isteniyor. bugün lincoln'ün yaptığı tepkinin aynısı fenerbahçeli bir çok futbolcu tarafından yapılıyor.* hiçbiri bu kadar konuşulmuyor. bizler duymuyoruz mesela kendi içlerinde bir ceza verdiler mi falan diye. ama olay lincoln olunca tüm türkiye tetikte bekliyor acaba ne ceza gelecek diye.
artık çok sıkıldım herkesin lincoln'e ağzının payını verme isteğinden. her defasında erman toroğlu'nun gözlerini belerterek bu da topçu mu yaaae, kaç maç almış tafralarından, sergen yalçın'ın geçmişine bakmaksızın sorumluluk dersi verişlerinden, benden büyük yıldız mı var nidalarından, karakter tahlillerinden, hakan ünsal'ın sanki lincoln ile bir kan davası varmış gibi sürekli açığını yakalama çabalarından, küçültmeye çalışışlarından çok sıkıldım. hiç bitmeyecek herkesin bu insan üzerinden ego tatmin etme yarışları. ellerini ovuşturarak bekliyorlar bir şey yapsa da haddini bildirsek diye. racon değil kafa kesiyorlar malum. yahu top sektirdiği için üzerine yüründü bu futbolcunun bu ülkede. nasıl bir cinnet halindeyiz, nasıl had bildirme yarışına girmişiz, herkes hekesin cezasını kendi kesme peşinde. ve maalesef hiç ışık da yok ileriye dair. bu ülkede sinan engin gibi, lincoln'ü kastederek ''bu adamı yakında arkadaşları döver'' diyen biri yorumcu diye televizyona çıkartılıyorsa, daha ne desek boş demektir. insan psikolojisinden anlamaya, güzelliklere, futbol denen oyuna ve yıldızlara ihtiyacımız yok. siz varken sevgili ali kıran baş kesenciler kime ne hacet. devam sevgili medyam devam, durmak yok yola devam. lincoln'ün gittiği gün rahatladığınız gün olacak biliyorum. ama dilerim o gün gelmez.
yine idam sehpaları konuldu birkaç gün önce, darağacına götürmek için sabırsızlanıyorlar. yine ne yapmış lincoln, ''hey koç, niye ben?'' demiş. oynamak istediği için, birşeyler yapabileceğini düşündüğü en önemlisi yapmak istediği için. ama bunun önemi yok. yapan lincoln ise bunun cezası idam. tamam yüzde yüz haklıdır demiyorum yaptığında ama anlayabilmekten bahsediyorum. anlayabilmek kelimesi her ne kadar lincoln için geçerli olmasa da. ama anlamak yerine, kimse galatasaray'dan büyük değildir diyoruz. tamam da bunun neresi kendini büyük görmektir. hırs, istek, arzu diye bir şey vardı hani ne oldu onlara? galiba maç içinde olabilecek bu tür şeyleri kendi içimizde halledebilmeyi beklemek büyük bir hayal. böyle kavgadan beslenen bir medyayla bunu yapmak imkansız. sonuçta amaç bu konuda da belli, lincoln gitsin isteniyor. bugün lincoln'ün yaptığı tepkinin aynısı fenerbahçeli bir çok futbolcu tarafından yapılıyor.* hiçbiri bu kadar konuşulmuyor. bizler duymuyoruz mesela kendi içlerinde bir ceza verdiler mi falan diye. ama olay lincoln olunca tüm türkiye tetikte bekliyor acaba ne ceza gelecek diye.
artık çok sıkıldım herkesin lincoln'e ağzının payını verme isteğinden. her defasında erman toroğlu'nun gözlerini belerterek bu da topçu mu yaaae, kaç maç almış tafralarından, sergen yalçın'ın geçmişine bakmaksızın sorumluluk dersi verişlerinden, benden büyük yıldız mı var nidalarından, karakter tahlillerinden, hakan ünsal'ın sanki lincoln ile bir kan davası varmış gibi sürekli açığını yakalama çabalarından, küçültmeye çalışışlarından çok sıkıldım. hiç bitmeyecek herkesin bu insan üzerinden ego tatmin etme yarışları. ellerini ovuşturarak bekliyorlar bir şey yapsa da haddini bildirsek diye. racon değil kafa kesiyorlar malum. yahu top sektirdiği için üzerine yüründü bu futbolcunun bu ülkede. nasıl bir cinnet halindeyiz, nasıl had bildirme yarışına girmişiz, herkes hekesin cezasını kendi kesme peşinde. ve maalesef hiç ışık da yok ileriye dair. bu ülkede sinan engin gibi, lincoln'ü kastederek ''bu adamı yakında arkadaşları döver'' diyen biri yorumcu diye televizyona çıkartılıyorsa, daha ne desek boş demektir. insan psikolojisinden anlamaya, güzelliklere, futbol denen oyuna ve yıldızlara ihtiyacımız yok. siz varken sevgili ali kıran baş kesenciler kime ne hacet. devam sevgili medyam devam, durmak yok yola devam. lincoln'ün gittiği gün rahatladığınız gün olacak biliyorum. ama dilerim o gün gelmez.