• 9
    şöyle başlıkları açıyorsunuz al da at dercesine, bilinçaltım patlıyor sonra.

    11-12 yaşlarındayım. mahallem nefis bir mahalledir. benim yaş grubumda en az 10 top manyağı vardır. zaten 9-18 yaşları arasında mahalle lisesinin bahçesinde her gün, 18'den günümüze kadar olan dönemdeyse halı sahada oynarız her hafta.

    geçelim. 11-12 yaşlarındayım. yazdayız. herkesten geç tatile gidilip gelinmiş. millet tatildeyken okulun bahçesinde tek başıma şut falan çekiyorum o dönem, hani o derece kafayı kırmışım futbolla. neyse, gidildi gelindi, herkes dönmüş tatilden, maçlara da başlamışlar. aklıma feci bir fikir geldi. lan niye lig yapmıyoruz? aşağı mahallenin takımı var, sağımızdaki sitenin takımı var, yukarıda ayrı bi site var, e bizim siteden 2 takım bile çıkar... allahım bir anda mucit hissettim kendimi, fikrimi millete anlatmak için çıldırıyorum.

    "abi şimdi böyle böyle bi şey yapıcaz, 6-7 takım saydım ben, hatta bizim siteden a ve b takımı yaparsak, 2 gruplu lig bile yapılır." anlattığım 5-6 arkadaşla birlikte hemen müzakerelere koştuk, herkeste aynı heyecan. kime gitse "ohaaaaa müthiş fikir" diye heyecanlanıyor. lig kurulmak üzere yani.

    ertesi güne sözleşiyoruz tüm mahallelerle. bizim okulun bahçesi tam ortamız neredeyse, orası herkese yakın. yaklaşık 60 çocuk, grup belirledik, fikstür bile çektik. "haydi hayırlı olsun"a girdik vs... her gün 4 maç, 10'da devre, 20'de biter şeklinde. 19-19 olan maçlar 2 fark olana kadar gidiyor ama kazanan 2 puan alıyor, 3 değil. allahım hepimiz keyiften ölmek üzereyiz.

    neyse biraz zaman geçti, grup maçları bitti, yarı finaller geçildi, gün geldi finale. yarı finalde biz öteki tırt gruptan zar zor çıkan yan sitenin tıfıllarıyla oynadık. 20-13 bitti hiç unutmam, efsane top oynamıştım, 8-9 tane atmıştım. öteki yarı finalde de bizim b takımı, kavgalı olduğumuz aşağı mahalleden fark yemişti. neredeyse kavga çıkacaktı her zaman olduğu gibi. neyse, intikamı biz alırız falan derken, final günü önce üçüncülük maçını yaptık, b takımımız kazandı, sonra biz sahaya çıktık. okulun bahçesinin etrafında allah sizi inandırsın bi 100 150 kişi var. kendimi şampiyonlar ligi finalinde hissediyorum, yok böyle bi şey. ısınıyoruz, tezahüratlar falan geliyor... rüya gibi.

    maç başladı, 6-0 falan gerideyiz. kötü başladık çok. ama atmosfer oyunda tutuyor hepimizi. kavga çıktı çıkacak ayrıca haa. neyse kaleciden topu aldı oyun kurucumuz, iki kişiyi çalımladı, bi verkaça girdi forvetle, ben solda bomboşum... attı topu bana, bir koydum, direğe çarptı, okulun dışına çıktı... ara ara ara, 10 dakika, 20 dakika... en sonunda çalıların bi yerinden çıktı ibne. bi döndük geldik ki, 100 kişilik seyirci, olmuş 3-4 kişi... bizim takımdan 3 çocuğun da annesi yemeğe çağırdı mı? sik gibi kaldık. yarım saat önce santiago bernabeu olan saha, meslek lisesi bahçesine geri döndü. hepsi de benim yüzümden. efsane olmaya aday maç, benim yüzümden boka sardı anlayacağınız. bok var abandım o kadar...

    ertesi gün yaptık maçı ama, kimsede aynı tat yok. yenildik de zaten... o kadar sert vurmasam, şimdiye hepimizin torunlarına anlatacağı bir maçı daha olacaktı. daha diyorum, çünkü o turnuvayı 6-7 sene boyunca yaptık. ama ilk finali siktim attım, orası ayrı...

    öyle işte.
App Store'dan indirin Google Play'den alın