• 34
    --- alıntı ---

    davalının şaşkını derdini mübaşire anlatırmış!.. davalı fenerbahçe.
    yargıç uefa!
    fenerbahçe’nin şampiyonlar ligi’nden “men edilmesinde” tff sadece “mübaşir” rolünde.
    evet mübaşir...
    uefa karar veriyor o tebliğ ediyor.
    kararı değiştirme, düzeltme yetkisi yok ki federasyon’un.
    * * *
    mehmet ali aydınlar’ın “yargıç kürsüsünde oturduğu” süper lig’den düşüp/düşmeme kararında(daha doğrusu kararın ertelenmesinde) hiç şikayeti yoktu fenerbahçe’nin.
    “doğru yaptı tff” diyordu.
    şimdi, tff’nin “yapmadığı” şey için “yanlış” diyor.
    * * *
    bütün bunların sebebi, futboldaki dinamizm ile hukuk sistemimizin “kaplumbağa modeli” arasındaki uçurum.
    haftada bir yenilenen futbolun, iddianamesi yarım sezon süren bir soruşturmaya dayanması, saygıyla beklemesi, kendini uydurması ne mümkün.
    hadi biz alışkınız baraj inşaatı kadar süren davalara, gözaltında vefat eden “şüphelilere”... bekleriz!
    lakin biz beklesek uefa beklemiyor.
    * * *
    o zaman davalı mübaşire saldırıyor, savcının taraf olmasından şüphe ediliyor, yargıç ceza veremiyor.
    dava duruşmaları medyada yapılıyordu; yavaş yavaş sokağa taşınıyor.
    işiniz yoksa sittin sene “kim temiz, kim kirli, kim haklı kim haksız” onu tartışın.
    fenerbahçe “şaşkın” da kimin aklı başında?
    şikeyi elimize yüzümüze bulaştırdığımız yetmiyor, şikeyi yakalamayı, cezasını vermeyi de elimize yüzümüze bulaştırdık sonunda.
    en kötü şikeden daha çok zarar verdi temizlenmek!
    ve verecek.

    --- alıntı ---

    gayet mantıklı bir yazı yazmış, olayın en derinine gayet basit bir şekilde inmiştir. ancak ben bu konuya ondan önce değinmişim ayıptır söylemesi ama sözlükte pek ilgi çekmedi yazdıklarım.

    http://gss.gs/749595
App Store'dan indirin Google Play'den alın