Kariyer Sonu2122
yazım uzun diye okumamazlık etmeyin, okuyun. özellikle lincoln'e bayılanlar ve nefret edenler okusun.
galatasaray'ın efsanesi dediğimiz adam bize kol geçiren adamdı. bülent korkmaz'dan bahsediyorum, kendimden fazla severim kendisini.
lincoln'ün arkasından hain planlar kuran, canımız ciğerimizden bahsediyorum, evet kendisi arda turan.
lincoln'ü kaptan yaptı diye, aslanım benim diye bağrımıza bastığımız sonra da tekmeleyip defol dediğimiz başkanımız, evet adnan polat.
lincoln'ü seven, sevmeyen şunu bilir ki, lincoln bir efsane olmamıştır hiç bir zaman. galatasaray taraftarı canla başla oynayan, canını dişine takan oyuncuları sever. işte tam burada ayrılıyor yollar...
lincoln asist kralı olur, dersiniz ki asist kralı olmakla iş bitmiyor aslanım. sonra gol kralı olan alex'e ağzınız sulanır. lincoln gençlerbirliği maçını ipten alır tek başına, lincoln deplasmana gitmez olur. takımın kaptanı, en çok ihtiyaç duyulan dönemde siktiri çeker gider, lincoln disiplinsiz olur kampa gelmez olur.
koca rijkaard geldi de " lincoln'ün gelmesini isterim " dedi lan. siz çok mu biliyorsunuz bu futbolu? bu sözüm "lincoln topçu mu amk?" diyen zihniyetlere, beğenmeyenlere değil.
ben demiyorum ki lincoln sütten çıkma ak kaşık. doğruları ve yanlışları var, geri gelsin mi? - tabi ki hayır.
şu son yıllarda yanlışı doğrusundan 10 kat fazla olan o kadar topçu geçti ki şu takımdan, lincoln abdurrahman çelebi kalıyor.
lincoln disiplinsiz evet, lincoln şımarık. bunları ben de söylüyorum ancak serdar özkan da değil kendisi. bunun ayrımını iyi yapmak lazım. gönderildi, ya da gitti. bir şekilde gitti, iyi ki de gitti kendisi.
yararı da oldu zararı da, ancak yararı olmayan sürekli bize zarar veren adamlardan da bir adım öndedir benim için.
nasıl kewell fark yarattıysa, keita fark yarattıysa, ilie, nonda fark yarattıysa bende, lincoln de yaratmıştır. efsane mi? asla olamaz.
tekrar diyorum, iyiyle kötüyü ayırt etmeyi öğrenmemiz gerekir.
galatasaray'ın efsanesi dediğimiz adam bize kol geçiren adamdı. bülent korkmaz'dan bahsediyorum, kendimden fazla severim kendisini.
lincoln'ün arkasından hain planlar kuran, canımız ciğerimizden bahsediyorum, evet kendisi arda turan.
lincoln'ü kaptan yaptı diye, aslanım benim diye bağrımıza bastığımız sonra da tekmeleyip defol dediğimiz başkanımız, evet adnan polat.
lincoln'ü seven, sevmeyen şunu bilir ki, lincoln bir efsane olmamıştır hiç bir zaman. galatasaray taraftarı canla başla oynayan, canını dişine takan oyuncuları sever. işte tam burada ayrılıyor yollar...
lincoln asist kralı olur, dersiniz ki asist kralı olmakla iş bitmiyor aslanım. sonra gol kralı olan alex'e ağzınız sulanır. lincoln gençlerbirliği maçını ipten alır tek başına, lincoln deplasmana gitmez olur. takımın kaptanı, en çok ihtiyaç duyulan dönemde siktiri çeker gider, lincoln disiplinsiz olur kampa gelmez olur.
koca rijkaard geldi de " lincoln'ün gelmesini isterim " dedi lan. siz çok mu biliyorsunuz bu futbolu? bu sözüm "lincoln topçu mu amk?" diyen zihniyetlere, beğenmeyenlere değil.
ben demiyorum ki lincoln sütten çıkma ak kaşık. doğruları ve yanlışları var, geri gelsin mi? - tabi ki hayır.
şu son yıllarda yanlışı doğrusundan 10 kat fazla olan o kadar topçu geçti ki şu takımdan, lincoln abdurrahman çelebi kalıyor.
lincoln disiplinsiz evet, lincoln şımarık. bunları ben de söylüyorum ancak serdar özkan da değil kendisi. bunun ayrımını iyi yapmak lazım. gönderildi, ya da gitti. bir şekilde gitti, iyi ki de gitti kendisi.
yararı da oldu zararı da, ancak yararı olmayan sürekli bize zarar veren adamlardan da bir adım öndedir benim için.
nasıl kewell fark yarattıysa, keita fark yarattıysa, ilie, nonda fark yarattıysa bende, lincoln de yaratmıştır. efsane mi? asla olamaz.
tekrar diyorum, iyiyle kötüyü ayırt etmeyi öğrenmemiz gerekir.
