1215
galatasaray forması ile biri hazırlık diğeri resmi maçta olmak üzere iki kez penaltı kullanmıştır.
2008-2009 sezonu türkiye kupası çeyrek final ikinci maçı olan 3 şubat 2009 sivasspor galatasaray maçının 90 dakikası 1-1 bittiği için maç uzatmalara kalır. çünkü ilk maç da bu skorla bitmiştir. uzatmalarda da gol olmayınca seri penaltı atışlarına geçilir. ümit karan, arda turan ve yaser yıldız'ın oldukça kötü vuruşlarına karşılık olarak sadece hakan balta topu ağlarla buluşturur. topa hızla koşup tam vuracakken hızını düşürür, bu numarayı beklemeyen kaleci petkovic kendi sağına yatar, hakan da sakince topu sola atar. penaltılar sonucu 4-2'lik skorla da eleniriz.
diğeri de 2010-2011 sezonu devre arası hazırlık maçı olan ve 3-0 kazandığımız 8 ocak 2011 galatasaray hannover 96 maçı. 19. dakikada kazanılan penaltıyı hakan balta topa yine sakince koşup fakat vurmadan önce son bir kez kalecinin pozisyonunu süzdükten sonra sağ alt köşesine sertçe vurarak gole çevirir.
http://www.youtube.com/...&feature=related
velhasıl kelam şut açısından oldukça teknik, zeki ve her iki ayağı da düzgün bir oyuncudur. fakat ileriye bile nadiren çıkan bir sol bekten ataklara katılmasını veya kaleye şut atmasını nasıl bekleyebilirsiniz ki? adam son zamanlarda iyice tırsak ve etliye sütlüye bulaşmayan bir profil çiziyor. oysa kapasite olarak gerçekten yabana atılacak bir isim değil.
peki bu yazıyı neden yazdım? takımda halihazırda sol ayaklı oyuncu yokken* fatih terim belki kendisinin bu özelliğini hatırlayarak faydalanmak isteyebilir. gerek kornerlerde, gerek toplu haldeki hücumlarda kendisine ekstra görevler verebilir. hakan da eskisi gibi skora az da olsa etki eden bir isim olursa belki daha istekli ve moralli oynar. sonuçta bu bir kendini bulma ve havaya girme meselesi...
zira defansa, hele hele sol beke başka transfer yapılmayacak. ben de elimden geldiğince bu küskün delikanlıyı nasıl kazanırız diye kara kara düşünüyorum istemsizce...
2008-2009 sezonu türkiye kupası çeyrek final ikinci maçı olan 3 şubat 2009 sivasspor galatasaray maçının 90 dakikası 1-1 bittiği için maç uzatmalara kalır. çünkü ilk maç da bu skorla bitmiştir. uzatmalarda da gol olmayınca seri penaltı atışlarına geçilir. ümit karan, arda turan ve yaser yıldız'ın oldukça kötü vuruşlarına karşılık olarak sadece hakan balta topu ağlarla buluşturur. topa hızla koşup tam vuracakken hızını düşürür, bu numarayı beklemeyen kaleci petkovic kendi sağına yatar, hakan da sakince topu sola atar. penaltılar sonucu 4-2'lik skorla da eleniriz.
diğeri de 2010-2011 sezonu devre arası hazırlık maçı olan ve 3-0 kazandığımız 8 ocak 2011 galatasaray hannover 96 maçı. 19. dakikada kazanılan penaltıyı hakan balta topa yine sakince koşup fakat vurmadan önce son bir kez kalecinin pozisyonunu süzdükten sonra sağ alt köşesine sertçe vurarak gole çevirir.
http://www.youtube.com/...&feature=related
velhasıl kelam şut açısından oldukça teknik, zeki ve her iki ayağı da düzgün bir oyuncudur. fakat ileriye bile nadiren çıkan bir sol bekten ataklara katılmasını veya kaleye şut atmasını nasıl bekleyebilirsiniz ki? adam son zamanlarda iyice tırsak ve etliye sütlüye bulaşmayan bir profil çiziyor. oysa kapasite olarak gerçekten yabana atılacak bir isim değil.
peki bu yazıyı neden yazdım? takımda halihazırda sol ayaklı oyuncu yokken* fatih terim belki kendisinin bu özelliğini hatırlayarak faydalanmak isteyebilir. gerek kornerlerde, gerek toplu haldeki hücumlarda kendisine ekstra görevler verebilir. hakan da eskisi gibi skora az da olsa etki eden bir isim olursa belki daha istekli ve moralli oynar. sonuçta bu bir kendini bulma ve havaya girme meselesi...
zira defansa, hele hele sol beke başka transfer yapılmayacak. ben de elimden geldiğince bu küskün delikanlıyı nasıl kazanırız diye kara kara düşünüyorum istemsizce...