5408
güle güle güzel kardeşim, güle güle renkdaşım, güle güle takımın gülen yüzü, güle güle kaptan.
sen gerçekten bu ülkenin yetiştirdiği en iyi futbolcuların başında geliyorsun. ama çağımız acımasız. senin yeteneklerinden çok medyatik yönün sorgulandı. halbuki neydi senin suçun?
sevmek, sevdiğin kişinin bir tv yıldızı olması, her ikinizinde devamlı göz önünde olması.
bu kadar çok ilginin olduğu bir ortamda sevgilinle başbaşa bir film seyredebilmek için sinema kapatman. sen biliyordun ki siz film seyrederken sinemada bulunan diğer şahıslar sizi seyredecekti. empati yeteneğinden yoksun insanlar bunun ne kadar rahatsızlık verici olduğunu bilemezler. çünkü onları karşı komşuları bile tanımıyor. ratingleri düşük. ilgi çekmiyorlar.
sakatlığını bile bu ülkede kız arkadaşınla yaptığın faaliyetlere yoran geri kafalı insanlar mevcut. bu olayın ardından döktüğün gözyaşlarını izlerken bende seninle gözyaşı akıttım. nefretle doldu içim, o an çekip gitmek istedim bu ülkeden. ama sen direndin, belki düzelir diye ümit ettin. düzelmedi. medya her fırsatta gündem değiştirebilmek için seni seçti. arda adındaki malzemeyi son damlasına kadar sömürdü.
kendi taraftarın bile sana tepki verdi, kasık sakatlığının ne olduğunu ben bilirim. 10 gün yürüyemediğim, aylarca ise yürürken sancılar çektiğim benzer bir sakatlığım oldu. bu durumda futbol oynamanın imkansızlığını biliyorum. ancak taraftar seni takımın kötü gidişinden sorumlu tuttu.
bunun bir takım oyunu olduğunu unuttu, sorumluluğu sana yıktı. kaptanlığı bile sana yakıştıramadı bazıları.
yakışmıştı güzel kardeşim, hemde çok.
gittiğin için yüreğimde bir sızı her zaman olacak, ancak kaçmakla en doğrusunu yaptın.
git kafan rahat bir şekilde futbolunu oyna, kalan zamanlarında da sevdiğine vakit ayır.
buraları hiç düşünme, buraların şike, teşvik gibi pisliklerden arınması uzun sürecek. bu sürecin uzağında kalmak eminim senin efsane olmana yardımcı olacaktır.
sen gerçekten bu ülkenin yetiştirdiği en iyi futbolcuların başında geliyorsun. ama çağımız acımasız. senin yeteneklerinden çok medyatik yönün sorgulandı. halbuki neydi senin suçun?
sevmek, sevdiğin kişinin bir tv yıldızı olması, her ikinizinde devamlı göz önünde olması.
bu kadar çok ilginin olduğu bir ortamda sevgilinle başbaşa bir film seyredebilmek için sinema kapatman. sen biliyordun ki siz film seyrederken sinemada bulunan diğer şahıslar sizi seyredecekti. empati yeteneğinden yoksun insanlar bunun ne kadar rahatsızlık verici olduğunu bilemezler. çünkü onları karşı komşuları bile tanımıyor. ratingleri düşük. ilgi çekmiyorlar.
sakatlığını bile bu ülkede kız arkadaşınla yaptığın faaliyetlere yoran geri kafalı insanlar mevcut. bu olayın ardından döktüğün gözyaşlarını izlerken bende seninle gözyaşı akıttım. nefretle doldu içim, o an çekip gitmek istedim bu ülkeden. ama sen direndin, belki düzelir diye ümit ettin. düzelmedi. medya her fırsatta gündem değiştirebilmek için seni seçti. arda adındaki malzemeyi son damlasına kadar sömürdü.
kendi taraftarın bile sana tepki verdi, kasık sakatlığının ne olduğunu ben bilirim. 10 gün yürüyemediğim, aylarca ise yürürken sancılar çektiğim benzer bir sakatlığım oldu. bu durumda futbol oynamanın imkansızlığını biliyorum. ancak taraftar seni takımın kötü gidişinden sorumlu tuttu.
bunun bir takım oyunu olduğunu unuttu, sorumluluğu sana yıktı. kaptanlığı bile sana yakıştıramadı bazıları.
yakışmıştı güzel kardeşim, hemde çok.
gittiğin için yüreğimde bir sızı her zaman olacak, ancak kaçmakla en doğrusunu yaptın.
git kafan rahat bir şekilde futbolunu oyna, kalan zamanlarında da sevdiğine vakit ayır.
buraları hiç düşünme, buraların şike, teşvik gibi pisliklerden arınması uzun sürecek. bu sürecin uzağında kalmak eminim senin efsane olmana yardımcı olacaktır.