• 89
    --- alıntı ---
    arda'lı hikayenin sonu

    iyi yönetilen kulüplerde yıldız oyuncuların kontratları uzun vadeli tutular. sözleşmesinin son senesine giren oyuncuya kan kokusu almış gibi üşüşür rakipler. iki yıllık sözleşmesi varsa sezon başlamadan onu 5 yıllık vadeye uzatman gerekir ki tek yıla düştüğünde oyuncunun değeri komik rakamlara düşmesin. buna en sıcak örnek de mesut özil ve nuri şahin’dir.

    bir yıllık bir hikayeye bu akşam son nokta konuldu. geçen sezon arda’yı bir türlü avrupa’ya satmayı beceremeyen menajer ahmet bulut, beşiktaş’ın transferlerinde aracılık ettiği jorge mendes’in himayesine girince hikayenin ilk cümlesi kuruldu. 30 ağustos 2010’da atletico madrid’in geçtiği teklifte de mendes’in parmağı vardı. bu akşam atılan imzada da.
    nisan’da borsaya bildirilen görüşmeler neden bu kadar uzadı? atletico madrid, agüero’yu satmayı düşünmüyordu. arjantinli’nin isyanı, büyük ortak gil’in babasından kalan tazminat davası için nakit arayışı, teknik adam değişimi derken iki ay kafalarını kaldıramadılar. bu dönemde malaga ve psg’nin de piyasayı ne hale getirdiği ortada. bir yıldır listelerinde olan, 2 kez teklif getirdikleri arda için bir kez daha atak yaptılar ve işi bitirdiler.

    arda’nın yeni stat, yeni başkan ve fatih terim faktörüyle moral bulduğu kesindi ama bu çok zaman önce verdiği ayrılık kararından geri adım attırmadı. insan kafasına koyduğunu da yapmalı zaten. bir yılı sakatlık yüzünden heba olan bir oyuncunun avrupa’da da boy gösteremeyeceği bir sezonun ardından transfer ihtimali çok daha zayıf olacaktı. üstelik milli takım için 2012 yolu taşlı iken. arda’nın ayrılık kararında para birinci faktör değil. takım içi dengelerden bahsedenlerin avrupa’nın üst düzey kulüplerinde ödenen rakamlardan haberi yok ki yıllardır aynı hikayeleri anlatıp duruyorlar. tabii, galatasaray’ın yeni kurduğu kadroda en yüksek ücreti bugün itibariyle bir ön liberoya ödüyor olmasının da pek örneği yok!

    fatih terim, arda’nın kalmasını istedi. ünal aysal ise gitmek isteyen arda’ya kal demedi. hatta ayrılmasının kulüp açısından daha hayırlı olacağı yorumlarına da kulak kabarttığı ortada. arda, kendisini 3 yıldır satmaya çalışan ve yüzdesine bakan bir menajerle çalışıyor. ahmet bulut’un verdiği tek hizmet bu ama bunu da beceremedi. galatasaray’ın kazandığı son şampiyonlukta da büyük payı olan arda’nın geride kalan 3 sezonda kendisine biçilen yerli beckham kostümü içinde daraldığı da bilinen bir gerçek. özel hayatı beni ilgilendirmez. sosyal hayatında ne kadar keyifli ve adam gibi adam olduğunu bilirim, bu da bana yeter.

    galatasaray taraftarı bülent korkmaz sonrasında takımının bayrak adamını ne yazık ki pamuklara saramadı. en büyük yarayı onlar açtılar. adnan polat da gereksiz makam atamalarıyla genç yaşta büyük sorumluluklar yükledi arda’nın omuzlarına. çok zamandır yüzü gülmeyen arda’nın calderon’da yüzünün gülmesini diliyorum. bir fotoğraf yollayacak arkasında sadece “mutluyum” yazacak...

    --- alıntı ---

    http://acetobalsamico.blogspot.com/...-hikayenin-sonu.html

    edit: son 2 cümlede yapılan gönderme için: http://acetobalsamico.blogspot.com/...-oralardan-arda.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın