39
ingilizce röportaj yapması için birilerinden talimat aldıysa bile "kardeşim ben ingilizce bilmiyorum, çeviremem adamın dediklerini. memleketin yarısı ingilizce biliyor, rezil olmayalım" gibilerinden karşı çıktı mı, yoksa "n'olucak yaparım ben, zaten diyecekleri klasik şeyler, iki uydururum kimse anlamaz" mantığında ses çıkarmadı mı, önemli olan bu.
işin benim önemsediğim kısmı bu adamın cümle kurmadan ingilizce soru sormaya çalışması değil, hiddink'in ne dediğini anlamadan yalan yanlış çevirmesidir. çünkü ilki kendi yetersizliğidir, kabul edilebilir, fakat ikincisi izleyeni ahmak yerine koymak, bir nevi sahtekarlıktır. o zaman hiç röportajla uğraşma, "az önce hiddink'le konuştum, şunları dedi" diye sık kafandan, en azından ben aptal yerime konduğumu hissetmem.
bu kadar senelik bir çalışanın kendisine verilen her talimatı gözü kapalı uygulamaya çalışması da çok kabul edilebilir bir durum değildir. sen karşı çıkarsın, yetersizliğine rağmen dayatırlar ve çuvallarsan önceden karşı çıktığını savunmanda belirtirsin, kimse de sana yaptırım uygulayamaz.
işin benim önemsediğim kısmı bu adamın cümle kurmadan ingilizce soru sormaya çalışması değil, hiddink'in ne dediğini anlamadan yalan yanlış çevirmesidir. çünkü ilki kendi yetersizliğidir, kabul edilebilir, fakat ikincisi izleyeni ahmak yerine koymak, bir nevi sahtekarlıktır. o zaman hiç röportajla uğraşma, "az önce hiddink'le konuştum, şunları dedi" diye sık kafandan, en azından ben aptal yerime konduğumu hissetmem.
bu kadar senelik bir çalışanın kendisine verilen her talimatı gözü kapalı uygulamaya çalışması da çok kabul edilebilir bir durum değildir. sen karşı çıkarsın, yetersizliğine rağmen dayatırlar ve çuvallarsan önceden karşı çıktığını savunmanda belirtirsin, kimse de sana yaptırım uygulayamaz.