353
10-15 gündür bir geyik dolaşıyor duruyor. yargıya düşmüş olay hakkında konuşulmazmış, yargı kararları beklenmeli imiş, suç sabit olana kadar kimse suçlu olmazmış. yargıya saygı mecburi ama sevgi özgürdür. ben beklemiyorum arkadaşlar, balbay'ı, haberal'ı, generalleri yargılayanlar ile aziz yıldırım'ı, serdar adalı'yı yargılayanlar aynı kişiler. ben onlar yargılanırken ne düşünüyorsam, bunlar yargılanırken de aynı şeyleri düşünüyorum. o zaman haklı veya haksız bulduklarımı, işin içinde biz yokuz diye bu sefer haklı veya haksız bulamam. bu yüzden bu konuda ne karar alırlarsa alsınlar beni bağlamaz, üzmez, sevindirmez.
beni bağlayan, görünmez bağlarla düğümleyen şey, şaşmaz, adil, delikanlı taraftar mahkemeleridir. ve yargılama başlamıştır.
eğer içimizde galatasaray lehine veya aleyhine pis işlere bulaşmış, başkan, yönetici, taraftar, futbolcu, çapulcu, her kimse varsa gitsin polise teslim olsun. yok eğer, gelecek yeni dalgayla, fırtınayla polis arabasına binerse de ölümlerden ölüm beğensin. biz ne fenerbahçe taraftarı gibi haksız kazanılmış bir başarıyı sineye çekeriz, ne beşiktaş taraftarı gibi kolpa yaparız. biz galatasaray taraftarıyız, değil şikeyle alınmış bir puan, ofsayt golle kazandığımız bir maçı bile saymayız.
çuvaldızı kendimize dürttükten sonra iğneyi batırmaya başlayabiliriz. devlet'in hiç işi gücü yok, 1 sene önce şu futbolun oligarşisi ne yapıyor acaba diye kıllanıp, onca polisi, onca tuzağı kuracak ve türkiye'de en az 50 milyon kişinin müdahil olduğu davaları açacak. bu süre içinde olay sızmadığına göre en cabbar, en akıllı, en idealist devlet görevlilerinin yaptığı bir operasyon bu. ortada dönen paraları kimin aldığı, kimin şampiyon olup, kimin düştüğü ne ilgilendirir devleti. eğer gerçekten ilgileniyorsa neden ilk suç işlendiği zaman devreye girip, o suçu işleyenlerin suç işlemeye devam etmesine göz yumdu. devlet tuzak kurar mı? ben inanmıyorum, ortada dönen söylentilere. bakın göreceksiniz işin ucu futbol dışı mecralara kayacak. nasıl ki misal başsavcı için şampiyon kim olacak önemli değilse, daha tepedekilerin rant kavgası da bizi ilgilendirmiyor. biz taraftarız, alır bayrağımızı maça gideriz.
bize göre ortada büyük bir leş vardır. futbol endüstriye dönmüş, biz taraftarlar müşteri olmuşuz. arda turan senede 2 milyon yuro'yu indirecek, biz onu seyredebilmek için bankadan kredi kullanarak kart alabileceğiz. sistemin kendisi zaten bize göre suç. yönetim kademelerine zengin değilsen giremezsin, şekspir olsan ne yazar, arkanda ensesi kalın biri yoksa en dandik gazetede bile yazı yazdırmazlar, messi değilsen her tarafını yırt istersen, mustafa sarp oynar, servet oynar sen oynayamazsın. gözün kartal gibi olsun, hazreti ömer'den daha adaletli ol, sistemin adamı değilsen amatör maç bile yönettirmezler. tribünde 3 kişi çağıralım yanımıza gelirler, dışarıda görseler boka bakar gibi bakarlar. futbol oligarşisi düzeni kurmuş güzel güzel düzüyorlar işte, nereden çıktı bu operasyon? tekere acaba neden çomak sokuldu yakında göreceğiz. pasta 5 parçaya bölünüyor, 2 parça fener'e, 2 parça bize, 1 parça da beşiktaş'a düşüyordu. önceki sezon bursaspor bir parça kaptı, bu sene de trabzon kapmak üzereyken oligarşi devreye girdi kaptırmadı. bütün mesele bu, işin bizi ilgilendirir tarafı bu, gençlerbirliği, manisaspor, kayseri ve diğerleri için nasıl olsa şampiyonluk pastasından pay yok, o yüzden kim olursa olsun onlar için fark etmiyor, sistemden memnunlar, yukarıdakilerin artığı onlara yetiyor da artıyor bile.
geçen sezon maçları dikkatle izlemedim. bana göre konu olan, duyduğumuz şeyler ligin kaderini etkileyen şeyler değil. o kalecinin o gölü bilerek yeme imkanı yok. ibrahim akın'dan, mehmet yıldız'dan, iskender alın'dan, ümit karan'dan ürken takım gerçekten var ise, biz kendimize yeni bir eğlence bulalım demektir. kasımpaşa'yı yenmek için kaleciden, konya'yı yenmek için yılmaz vural'dan medet bekleyen var ise, geçmiş olsun, gözümün önünde idam etseler kılım kıpırdamaz. kıllanacaksan, ankaragücü kalecisinden kıllan. durup dururken çelme takıp penaltı yaptıran kaleciden hesap sor. uğur uçar şikeyi kabul etmemiş deniyor, kimi galatasaraylı övünüyor. maç 0-4 olmuş, bizim uğur hayatının topunu oynuyor. trabzonspor'dan teşvik alsa maç kopmuş zaten, oyundan niye düşmediğini sorun bakalım ne diyecek? şikeyi kim teklif etmiş açıklasın? sivas maçında follaş olmuş sağ bekten, o sağ beki mal gibi seyreden rıza'dan şüphelen. esişehirspor maçının brezilya'lı stoperi'ni bindir polis ring arabasına. yakalanmadı diye, delil yok diye yırttı mı? bülent uygun bile dayanamadı, 20. dakikada oyundan aldı. alex'ten şüphelen esas. yalandan kendini yere bırakarak hakemi kandırmaktan sorgula. oligarşinin yalaması olan medya mensuplarını yatırın ranzalarda.
karar; futbol sistemi, taraftar ve her takımda 3 ü 5 i geçmeyen futbolcular hariç külliyeten suçludur. elimizden oyunumuzu almışlardır. hiç suçu olmayıp da sesini çıkarmayanlar bana göre daha beter suçludur. bir daha asla futbol maçı seyredemeyecek şekilde cezalandırılsınlar. ben razıyım, bu sene bütün takımlar paf takımlarıyla mücadele etsinler, bütün futbolcuları serbest bıraksınlar, bu güne kadar aldıklarına saysınlar, para almadan oynayacak olan varsa buyursun oynasın.
nasıl olsa uluslararası bir başarı yok, hiç olmazsa tertemiz, delikanlıca, mahalle takımı saflığında, futbolumuzu yeni baştan kurarız.
kimsenin şüphesi olmasın, her şey temiz olsun, 5 sene sonra en az 3 takımımız her zaman avrupa'da kafaya oynar, ulus takımı mutlaka 10 sene içinde dünya şampiyonu olur.
beni bağlayan, görünmez bağlarla düğümleyen şey, şaşmaz, adil, delikanlı taraftar mahkemeleridir. ve yargılama başlamıştır.
eğer içimizde galatasaray lehine veya aleyhine pis işlere bulaşmış, başkan, yönetici, taraftar, futbolcu, çapulcu, her kimse varsa gitsin polise teslim olsun. yok eğer, gelecek yeni dalgayla, fırtınayla polis arabasına binerse de ölümlerden ölüm beğensin. biz ne fenerbahçe taraftarı gibi haksız kazanılmış bir başarıyı sineye çekeriz, ne beşiktaş taraftarı gibi kolpa yaparız. biz galatasaray taraftarıyız, değil şikeyle alınmış bir puan, ofsayt golle kazandığımız bir maçı bile saymayız.
çuvaldızı kendimize dürttükten sonra iğneyi batırmaya başlayabiliriz. devlet'in hiç işi gücü yok, 1 sene önce şu futbolun oligarşisi ne yapıyor acaba diye kıllanıp, onca polisi, onca tuzağı kuracak ve türkiye'de en az 50 milyon kişinin müdahil olduğu davaları açacak. bu süre içinde olay sızmadığına göre en cabbar, en akıllı, en idealist devlet görevlilerinin yaptığı bir operasyon bu. ortada dönen paraları kimin aldığı, kimin şampiyon olup, kimin düştüğü ne ilgilendirir devleti. eğer gerçekten ilgileniyorsa neden ilk suç işlendiği zaman devreye girip, o suçu işleyenlerin suç işlemeye devam etmesine göz yumdu. devlet tuzak kurar mı? ben inanmıyorum, ortada dönen söylentilere. bakın göreceksiniz işin ucu futbol dışı mecralara kayacak. nasıl ki misal başsavcı için şampiyon kim olacak önemli değilse, daha tepedekilerin rant kavgası da bizi ilgilendirmiyor. biz taraftarız, alır bayrağımızı maça gideriz.
bize göre ortada büyük bir leş vardır. futbol endüstriye dönmüş, biz taraftarlar müşteri olmuşuz. arda turan senede 2 milyon yuro'yu indirecek, biz onu seyredebilmek için bankadan kredi kullanarak kart alabileceğiz. sistemin kendisi zaten bize göre suç. yönetim kademelerine zengin değilsen giremezsin, şekspir olsan ne yazar, arkanda ensesi kalın biri yoksa en dandik gazetede bile yazı yazdırmazlar, messi değilsen her tarafını yırt istersen, mustafa sarp oynar, servet oynar sen oynayamazsın. gözün kartal gibi olsun, hazreti ömer'den daha adaletli ol, sistemin adamı değilsen amatör maç bile yönettirmezler. tribünde 3 kişi çağıralım yanımıza gelirler, dışarıda görseler boka bakar gibi bakarlar. futbol oligarşisi düzeni kurmuş güzel güzel düzüyorlar işte, nereden çıktı bu operasyon? tekere acaba neden çomak sokuldu yakında göreceğiz. pasta 5 parçaya bölünüyor, 2 parça fener'e, 2 parça bize, 1 parça da beşiktaş'a düşüyordu. önceki sezon bursaspor bir parça kaptı, bu sene de trabzon kapmak üzereyken oligarşi devreye girdi kaptırmadı. bütün mesele bu, işin bizi ilgilendirir tarafı bu, gençlerbirliği, manisaspor, kayseri ve diğerleri için nasıl olsa şampiyonluk pastasından pay yok, o yüzden kim olursa olsun onlar için fark etmiyor, sistemden memnunlar, yukarıdakilerin artığı onlara yetiyor da artıyor bile.
geçen sezon maçları dikkatle izlemedim. bana göre konu olan, duyduğumuz şeyler ligin kaderini etkileyen şeyler değil. o kalecinin o gölü bilerek yeme imkanı yok. ibrahim akın'dan, mehmet yıldız'dan, iskender alın'dan, ümit karan'dan ürken takım gerçekten var ise, biz kendimize yeni bir eğlence bulalım demektir. kasımpaşa'yı yenmek için kaleciden, konya'yı yenmek için yılmaz vural'dan medet bekleyen var ise, geçmiş olsun, gözümün önünde idam etseler kılım kıpırdamaz. kıllanacaksan, ankaragücü kalecisinden kıllan. durup dururken çelme takıp penaltı yaptıran kaleciden hesap sor. uğur uçar şikeyi kabul etmemiş deniyor, kimi galatasaraylı övünüyor. maç 0-4 olmuş, bizim uğur hayatının topunu oynuyor. trabzonspor'dan teşvik alsa maç kopmuş zaten, oyundan niye düşmediğini sorun bakalım ne diyecek? şikeyi kim teklif etmiş açıklasın? sivas maçında follaş olmuş sağ bekten, o sağ beki mal gibi seyreden rıza'dan şüphelen. esişehirspor maçının brezilya'lı stoperi'ni bindir polis ring arabasına. yakalanmadı diye, delil yok diye yırttı mı? bülent uygun bile dayanamadı, 20. dakikada oyundan aldı. alex'ten şüphelen esas. yalandan kendini yere bırakarak hakemi kandırmaktan sorgula. oligarşinin yalaması olan medya mensuplarını yatırın ranzalarda.
karar; futbol sistemi, taraftar ve her takımda 3 ü 5 i geçmeyen futbolcular hariç külliyeten suçludur. elimizden oyunumuzu almışlardır. hiç suçu olmayıp da sesini çıkarmayanlar bana göre daha beter suçludur. bir daha asla futbol maçı seyredemeyecek şekilde cezalandırılsınlar. ben razıyım, bu sene bütün takımlar paf takımlarıyla mücadele etsinler, bütün futbolcuları serbest bıraksınlar, bu güne kadar aldıklarına saysınlar, para almadan oynayacak olan varsa buyursun oynasın.
nasıl olsa uluslararası bir başarı yok, hiç olmazsa tertemiz, delikanlıca, mahalle takımı saflığında, futbolumuzu yeni baştan kurarız.
kimsenin şüphesi olmasın, her şey temiz olsun, 5 sene sonra en az 3 takımımız her zaman avrupa'da kafaya oynar, ulus takımı mutlaka 10 sene içinde dünya şampiyonu olur.