36
bana ters gelen bir olaydır. taraf olmak tutku işidir ve ben bu tutkuyu hayatım boyunca galatasaray ile aynı seviyede hiçbir şeyle yaşayamadım. çocukluğumdan beri futbolda barcelona, liverpool, dortmund gibi takımlara sempati duyarım, basketbolda nba'de chicago bulls sempatim vardır, lakers-boston eşleşmesinde boston'ı tuttum falan fişmekan. fakat hiçbirinin bana yaşattığı his, galatasaray'ın yaşattıklarıyla boy ölçüşemez, ölçüşemedi. liverpool'un şampiyonlar ligi'nde attığı bir gol ya da chicago'nun galibiyeti getiren bir son saniye basketi yüzümde bir mutluluk ifadesi yaratıyor fakat hiçbiri galatasaray'ın 3-0 önde olduğu kıytırık bir lig maçında attığı 4. golün verdiği hissi veremiyor. ben akşam kafamı yastığa koyduğumda "ulan barcelona da niye yenildi ya" dediğimi hatırlamam. ama galatasaray'la ilgili en ufak bir şey rüyama girer, sabah kalktığımda aklımda ilk beliren yine o olay olur. ben tutkumu bölemiyorum. sempatizanı olduğum herhangi bir şey galatasaray'ın karşısına gelsin, düşman muamelesi bile yaparım gerekirse. çünkü benim için olay galatasaray ve diğerleridir.
galatasaray tuttuğum bir şey değil; galatasaray ait olduğum yer.
galatasaray tuttuğum bir şey değil; galatasaray ait olduğum yer.