160
benim babam demiryolcuydu. ekmeksporu tutardı. hatırladığım yaşımda biri sormuştu galiba kendisine, hangi takımı tutuyorsun diye. gaassay demişti, hayal mayal hatırladığım. mahalledeki bütün çocuklar fener'liydi ben galatasaray'lı olduğumda. ilk gittiğim maç, daha doğrusu götürüldüğüm maç pele'li santos'un fenerbahçe ile oynadığı maçtı, hikaye o anda başladı. bir ömür sürecek dillere destan aşk hikayesi. benim sonradan olan galatasaray'lılığımın hikayesi. bu hikayenin ortalarında tam ortalarında, alevin harlandığı zamanlarda, hikayenin efsaneye dönüşeceği anlarda galatasaray'lı bir bebek doğdu. tribünde doğdu hatta doğmadan önce de tribündeydi desek daha doğru.
biz galatasaray'lı babalar, çoğumuz galatasaray'ı miras olarak almadık. ama miras bırakıyoruz sarı kırmızı renkleri. bizler bu yaşta oğullarımızla aynı tribünlerde pınar başı çekiyoruz, tepiniyoruz.
ey oğullar biz size galatasaray'lılığı miras değil borç verdik. borcunuzu en az bizim gibi, faiziyle beraber sizden sonrakilere ödemenizi gönülden istiyoruz. eğer ömrümüz yetmez de göremezsek o günleri, bir arife günü toprağımızın üstüne sarı kırmızı çiçekler atarsanız o da yeter hani. nitekim her bayram bizim attığımız gibi
biz galatasaray'lı babalar, çoğumuz galatasaray'ı miras olarak almadık. ama miras bırakıyoruz sarı kırmızı renkleri. bizler bu yaşta oğullarımızla aynı tribünlerde pınar başı çekiyoruz, tepiniyoruz.
ey oğullar biz size galatasaray'lılığı miras değil borç verdik. borcunuzu en az bizim gibi, faiziyle beraber sizden sonrakilere ödemenizi gönülden istiyoruz. eğer ömrümüz yetmez de göremezsek o günleri, bir arife günü toprağımızın üstüne sarı kırmızı çiçekler atarsanız o da yeter hani. nitekim her bayram bizim attığımız gibi