• 20
    aklıma ilk gelen kemal sunal'ın başrolde oynadığı 1986 yapımı 'garip' isimli filmi. kemal sunal hasta beşiktaşlı kemal'i canlandırırken, filmdeki küçük kız fatoş ise galatasaray taraftarıdır. birlikte maça giderler ama beşiktaş tribünlerinde izlerler. fatoş'un çılgın tezahüratları sonucu ikisi de gözleri morarmış bir şekilde eve dönerler.

    ünal aysal, başkan seçildikten sonra en büyük hayalinin tribünlerin yarı yarıya ayrıldığı günlere dönmek olduğunu açıklamıştı. umarım galatasaray'ın toparlanması için çalışacağı ilk bir yılın sonunda, bu amaca yönelir. yeşilçam'daki tribün manzaralarını bizzat yaşayabilmeyi kim istemez! desibel rekorları ancak o zaman anlamlı olur. en ateşli taraftar ancak o zaman ortaya çıkar. ayağa kalkmayan bilmem ne olsun tarihe karışır; taraflar arasındaki atışmalarda kim oturabilir ki.

    bir de ilyas salman'ın oynadığı 'yayaya şaşaşa' filmi var. ilyas salman'ı severim. ama 1985 yapımı film abartılı şekilde fenerbahçe merkezli. filmin kadınların ünlü futbolculara para odaklı bakışını işlemesi, belki de türk futbolcularındaki istanbul geceleri/lüks araba/manken saplantısının ortaya çıkışında etkili olmuştur.

    müjdat gezen'in oynadığı 1975 yapımı 'pembe panter' filminde ise eski zamanların futbolcu kaçırma politikasını işliyor. geçenlerde fenarbahçe sezer öztürk'ü kaçırdı diye çıkan haberleri o yıllara götürdü beni. bir de mehmet topuz vakası vardı. otele kapatyorsun, giriş çıkışı kontrol ediyorsun. kaçarma değil de güvenli bir yerde görüşme yapmak olarak lanse ediliyor sanırım.

    yeni bir film yapılacak olsa, galatasaray'da son yaşananlar bol bol malzeme verir. (bkz: derin galatasaray) (bkz: spor/iş dünyası/siyaset) (bkz: 17 mayıs 2000: ya arsenal kupayı alsaydı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın