• 697
    bu maç bittikten sonra hiç entry yazmadım. ama bir tane yazmam lazım.

    ben daha önce ev sahibi tribününden galatasaray’ı izlemedim. hatta uzun süre stadyumdan galatasaray maçı izlemedim. stadyumda ilk kez galatasaray maçı izlediğimde lise 1’deydim. yaklaşık 4-5 yıl boyunca bütün ankara maçlarını renktaşlar ile birlikte saatli kale arkasında izledim. ama ali sami yen’i görememek çok koyuyordu. ali sami yen efsanesi fiili olarak bitmişti. artık bir şeyler yapmam lazımdı ve arena’daki ilk maçım hem özel olmalı hem de atmosferli olmalı diyerek bu maça gitmeye karar verdim. daha önce ali sami yen’de ve arena’da bulunmuş bir arkadaşım ile bu maça gitmeye karar verdik. salı günü biletler satışa çıkarken internet cafe’den zorlamaya çalıştık. ama site kilitlendi, hata verdi vs. bizde sinirler gerildi. 60’lık biletler bitiyordu. hemen taksiye atlayıp ankamall biletix’e gittik. yaklaşık 2 saat bekledikten sonra 100 liralık iki bilet aldık. yemeğimizi yedik. otobüs biletimizi aldık. artık kafamız rahattı. tek yapmamız gereken önümüzdeki 2 günün geçmesini beklemekti. cuma sabahı yola çıktık. saat 1.30 gibi mecidiyeköydeydik. önce hep o hayalini kurduğum ali sami yen stadı’na gittik. arka tarafından doya doya baktım. araç giren boşluktan tribünlerine falan baktım. sonra çadırın içine girdik. gördüğüm en güzel mağazalardan birisiydi. insanlar yağmalar gibi forma, mont alıyorlardı. sonra cevahirde oyalandık, zor da olsa bir pes kafe bulup pes attık. metro açılınca atlayıp metroyla stada gittik. upuzun merdivenleri mola vere vere çıktık. merdivenlerden çıkıp sahanın görüldüğü ilk an inanılmazdı. hayatımda öyle büyülü bir yer görmemiştim. maç başlayana kadar stadın keyfini çıkarttım. bol bol resim çektim ve bakındım. harika görünüyordu. yıllarca inşaatını takip ettiğim stadyumun içindeydim artık. maç başlarken kartonumuzu da kaldırdık. inanılmaz bir andı. işte cehennemi görüyordum. maç başladı golümüzü attık. coştuk. üç tane daha attık ama boşa sevinmiş olduk. o an olmayan şeye sevinmenin ne anlama geldiğini anladım. 60’lara kadar maç istediğimiz gibiydi ama sonradan hiç hücum yapamadık. çok fena kapandık yarı sahamıza ve sikindirik iki gol yiyerek mağlup olduk. özellikle göt kadar adama kafa vurduran iki öküz yüzünden etmediğim küfür kalmadı. maçtan çıktık. sabah ankara’daydım. düşününce rakip fener bile olsa yenilmek beni üzmemişti. ben hayatımın en güzel günlerinden birisini yaşamıştım. mecidiyeköy’deki o tatlı heyecanı, stadyumdaki gururu, aşkı ve coşkuyu çok iyi tattım. işte bu yüzden bir sonraki gideceğim maçı heyecanla beklemekteyim ve neden zamanında istanbul üniversitesi’ni yazmadım diye kendi kendime kızmaktayım.

    edit: imla
App Store'dan indirin Google Play'den alın