6
çok iyi bir futbolcunun ardından refleks olarak verildiğini düşündüğüm tepkidir. ilk kızgınlıkla...
cana gerçekten iyi bir futbolcudur. "şu takımda kalması gereken adam"lar sınıfındadır gözümde... ama... biz cana'yı kovmuyoruz ki. kendisi lazio'da oynamak istiyor. bunu sene içinde pek çok kez dile getirdi. ha bunu dile getirirken, ahlakından etiğinden bir gıdım sapmadı, formasını giydiği takım için canını dişine taktı. o yüzden bu taraftar için hep "adam" olarak kalacak. siyasi olarak nefret ettiğimiz bir takımın maçlarını seyrettirirken bize heyecan yaşatacak. bu kesin.
madalyonun bir yüzü bu. öbür yüzü, karşılığında gelen adam. bunu futbol dışı, somut bir örnekle açıklayayım.
bir eviniz var, bahçeli filan. cana'yı alarm sistemi olarak düşünün. çok iyi bir alarm sisteminiz var. çok sağlam. eyvallah. lakin kapınız bozuk. çürük, kilidi laçka. yanında osursan açılıyor. bu alarm sistemi yapabildiği kadar, hatta bazen yapması gerekenin de ötesinde çabalıyor. uyarıyor, gireni çıkanı kesmeye çalışıyor. ama nafile. evin bahçesinin dışından atılan bir ufak taşla (yaklaşık 40-45 metre) o kapı tıkırt diye açılıyor, hoop elini uzatan istediğini alıyor içeriden. burada alarm sistemi napsın? nereye kadar? ve sonunda alarm sisteminin geçmişinde "sürekli hırsız giren evin alarm sistemiydi" diye bir ibare yer alacak. ona da yazık.
sonunda düşünüp taşınıyosun. diyosun ki "ulan ben sağlam bi kapı alayım, çelik, sağlam kilitli filan". arıyorsun. aradığın gibi bir kapı buluyorsun. lakin kapının sahibi diyor ki, "kardeşim benim de şu senin alarm sistemine ihtiyacım var, ver onu al bunu". bakıyorsun elindekilere, o alarm sistemi gibi biriki sistemin var, onun yerine kurabileceğin şeyler var elinde, belki o kadar iyi değiller ama iş görürler. ama kapın sağlam olacak. onlara da çok ekstra iş düşmeyecek. yıpranmayacaklar.
e naaparsın o zaman? napabilirsin? az biraz mantıklı düşün.
cana gerçekten iyi bir futbolcudur. "şu takımda kalması gereken adam"lar sınıfındadır gözümde... ama... biz cana'yı kovmuyoruz ki. kendisi lazio'da oynamak istiyor. bunu sene içinde pek çok kez dile getirdi. ha bunu dile getirirken, ahlakından etiğinden bir gıdım sapmadı, formasını giydiği takım için canını dişine taktı. o yüzden bu taraftar için hep "adam" olarak kalacak. siyasi olarak nefret ettiğimiz bir takımın maçlarını seyrettirirken bize heyecan yaşatacak. bu kesin.
madalyonun bir yüzü bu. öbür yüzü, karşılığında gelen adam. bunu futbol dışı, somut bir örnekle açıklayayım.
bir eviniz var, bahçeli filan. cana'yı alarm sistemi olarak düşünün. çok iyi bir alarm sisteminiz var. çok sağlam. eyvallah. lakin kapınız bozuk. çürük, kilidi laçka. yanında osursan açılıyor. bu alarm sistemi yapabildiği kadar, hatta bazen yapması gerekenin de ötesinde çabalıyor. uyarıyor, gireni çıkanı kesmeye çalışıyor. ama nafile. evin bahçesinin dışından atılan bir ufak taşla (yaklaşık 40-45 metre) o kapı tıkırt diye açılıyor, hoop elini uzatan istediğini alıyor içeriden. burada alarm sistemi napsın? nereye kadar? ve sonunda alarm sisteminin geçmişinde "sürekli hırsız giren evin alarm sistemiydi" diye bir ibare yer alacak. ona da yazık.
sonunda düşünüp taşınıyosun. diyosun ki "ulan ben sağlam bi kapı alayım, çelik, sağlam kilitli filan". arıyorsun. aradığın gibi bir kapı buluyorsun. lakin kapının sahibi diyor ki, "kardeşim benim de şu senin alarm sistemine ihtiyacım var, ver onu al bunu". bakıyorsun elindekilere, o alarm sistemi gibi biriki sistemin var, onun yerine kurabileceğin şeyler var elinde, belki o kadar iyi değiller ama iş görürler. ama kapın sağlam olacak. onlara da çok ekstra iş düşmeyecek. yıpranmayacaklar.
e naaparsın o zaman? napabilirsin? az biraz mantıklı düşün.
