87
ben bu maçta, bir spor kulübünün zafer yolunda muhtak ihtiyaç duyduğu üçlünün uyumuna ve kusursuz ahengine tanıklık ettim.
yönetim: galatasaray spor kulübü başkanlığı'na gelmesi ile birlikte taraftara itici güç olan ünal aysal, eski başkanımız adnan polat, basketbol şubesi sorumlusu hakan üstünberk oradaydı. yönetim kadrosunun maçı izlemesinin oyunculara ne kadar artı motivasyon sağladığını belirtmemize gerek yok. yanılmıyorsam bülent tulun da tribündeki yerini almıştı. böylelikle yönetim üzerine düşen görevi yerine getirmiş ve bu kritik maçta takımımızın yanında olduğunu kanıtlamıştı.
oyuncu: her birinin kendisini bu takıma karşı aidiyet duygusu beslediklerini biliyorum. zaten bu duygu da oyuncuları birey olmaktan takım olmaya götüren nokta. bu olguyu yaratan kişinin de oktay mahmuti olduğunu düşününce insan ilerisi için daha çok güveniyor, daha çok inanıyor. maçta yine ellerinden gelenin fazlasını yaptılar, çok iyi başladık maça. daha ilk çeyreğin başında savunmamız sertleşmiş, hücumda üretkenliği yakalamıştık.
taraftar: ve trioyu tamamlayan son halka; bu maçta harikaydı. açık söyleyeyim, salonun bu derece dolacağını düşünmemiştim. yanıldığım için çok mutlu ve gururluyum. bu sezon fenerbahçe, efes, pınar karşıyaka, telekom, antalya belediye maçlarında salondaydım ve sadece fenerbahçe maçındaki doluluktan tatmin olmuştum. taraftarın bu kritik maça bu bilinçle gelmeleri beni çok sevindirdi. salona gelmek de yetmiyor tabii ki destek için, maç boyunca verdiği destek hayranlık uyandıracak cinstendi. 3. çeyrekte bir an bulunduğum ortamdan kopup, kendimi yukarıdan izledim sanki. kulaklarımda büyük bir uğultu vardı, hiçbir şey duymuyordum diğer yandan. harikaydı, harikaydık.
hakemlere söyleyecek söz yok artık. aynı pozisyonda takımımız aleyhine hücum faul çalarken, diğer tarafta banvitli oyuncuların lehine faul çalması çok enteresan. ilk periyotta zaten belli etmişlerdi bu maçta bize çelme takma niyetinde olduklarını. alakasız pozisyonlarda banvit lehine çaldıkları fauller ile beni maçın başında kontrolden çıkardılar, ne desem az. ne mutlu ki onları da yendik bu maçta.
preston shumpert!!! diyecek söz yok, en son skora baktığımda 22 sayıdaydı. çok yüzdeli şut soktu bugün, shumpert'ı isabetli orta mesafeli şutları ile tanımıştık zaten. bu maçta da kendisinden beklenen performansı sergiledi. galibiyetimizdeki en ağır darbeyi indiren isim oydu bandırma ekibine. dileriz haziran ayının ilk günündeki maçta da bıraktığı yerden devam eder.
şimdi finale 1 kaldı. o adımı atacağımız gün de yenilmez armada'nın yanında olacağız.
umarım aynı atmosfer, aynı oyun, aynı uyum oraya da taşınır...
not: galatasaray sözlük ahalisine, tanıştığım, tanışmadığım herkese teker teker teşekkürlerimi sunuyorum.
yönetim: galatasaray spor kulübü başkanlığı'na gelmesi ile birlikte taraftara itici güç olan ünal aysal, eski başkanımız adnan polat, basketbol şubesi sorumlusu hakan üstünberk oradaydı. yönetim kadrosunun maçı izlemesinin oyunculara ne kadar artı motivasyon sağladığını belirtmemize gerek yok. yanılmıyorsam bülent tulun da tribündeki yerini almıştı. böylelikle yönetim üzerine düşen görevi yerine getirmiş ve bu kritik maçta takımımızın yanında olduğunu kanıtlamıştı.
oyuncu: her birinin kendisini bu takıma karşı aidiyet duygusu beslediklerini biliyorum. zaten bu duygu da oyuncuları birey olmaktan takım olmaya götüren nokta. bu olguyu yaratan kişinin de oktay mahmuti olduğunu düşününce insan ilerisi için daha çok güveniyor, daha çok inanıyor. maçta yine ellerinden gelenin fazlasını yaptılar, çok iyi başladık maça. daha ilk çeyreğin başında savunmamız sertleşmiş, hücumda üretkenliği yakalamıştık.
taraftar: ve trioyu tamamlayan son halka; bu maçta harikaydı. açık söyleyeyim, salonun bu derece dolacağını düşünmemiştim. yanıldığım için çok mutlu ve gururluyum. bu sezon fenerbahçe, efes, pınar karşıyaka, telekom, antalya belediye maçlarında salondaydım ve sadece fenerbahçe maçındaki doluluktan tatmin olmuştum. taraftarın bu kritik maça bu bilinçle gelmeleri beni çok sevindirdi. salona gelmek de yetmiyor tabii ki destek için, maç boyunca verdiği destek hayranlık uyandıracak cinstendi. 3. çeyrekte bir an bulunduğum ortamdan kopup, kendimi yukarıdan izledim sanki. kulaklarımda büyük bir uğultu vardı, hiçbir şey duymuyordum diğer yandan. harikaydı, harikaydık.
hakemlere söyleyecek söz yok artık. aynı pozisyonda takımımız aleyhine hücum faul çalarken, diğer tarafta banvitli oyuncuların lehine faul çalması çok enteresan. ilk periyotta zaten belli etmişlerdi bu maçta bize çelme takma niyetinde olduklarını. alakasız pozisyonlarda banvit lehine çaldıkları fauller ile beni maçın başında kontrolden çıkardılar, ne desem az. ne mutlu ki onları da yendik bu maçta.
preston shumpert!!! diyecek söz yok, en son skora baktığımda 22 sayıdaydı. çok yüzdeli şut soktu bugün, shumpert'ı isabetli orta mesafeli şutları ile tanımıştık zaten. bu maçta da kendisinden beklenen performansı sergiledi. galibiyetimizdeki en ağır darbeyi indiren isim oydu bandırma ekibine. dileriz haziran ayının ilk günündeki maçta da bıraktığı yerden devam eder.
şimdi finale 1 kaldı. o adımı atacağımız gün de yenilmez armada'nın yanında olacağız.
umarım aynı atmosfer, aynı oyun, aynı uyum oraya da taşınır...
not: galatasaray sözlük ahalisine, tanıştığım, tanışmadığım herkese teker teker teşekkürlerimi sunuyorum.